Türk’ler niçin sorunlarýný ortaya koyup, çözüm üretemesin ki?


Bazý bazý öylesine abuk subuk uygulamalarla karþýlaþýrýz ki, þaþýrýrýz!
Neden böylesine vatandaþa eziyet veren anlamsýz uygulama yürürlüðe konulmuþtur, bu insanlarýn bu kadar yorulmasýna gerek var mýydý, neden birisi çýkýp ta bir kolaylýk düþünmez? diye aklýmýzdan geçirmiþizdir..
Özellikle resmi dairelerde bir iþiniz olduðunda, bir sürü zorlukla ve eziyetle karþýlaþmanýz olasýdýr.
Bunlarýn çoðu anlamsýz, sýrf devletin vatandaþýna güvensizliðinden ötürü yaratýlmýþ kuyruk, bekleme ve kahýr ile dolu uygulamalardýr.
Örneðin bir belgeye mi ihtiyacýnýz var, sizden kýrk yerden imza talep ederler, kapý kapý dolaþýr, imza rapor alýrsýnýz.
Ne yazýk ki sistem; vatandaþa hizmet için deðil de, sanki vatandaþ köleymiþ gibi davranýr.Vatandaþýný bin bir türlü kýrtasiyenin, bürokratik uygulamanýn içinde ezer.
Bu keyfi gibi gözüken uygulamalar, ancak kamuoyuna mal olduðu zaman, yeterince tepki bulduðu zaman çözümlenir.
Hatýrlayýn Bað-Kur emeklilerinden sað olduklarýna dair belge istenmiþti de, ancak bazý emekliler kuyruklarda hayatýný kaybedince, yöneticilerin dikkati çekilmiþ ve bu zorba uygulamaya esneklik getirilmiþti.
Söz Bað-Kur’dan açýlmýþken, bir baþka eziyet uygulamasýndan bahsetmeden geçmemeliyim.
Bir yakýným, emeklilik baþvurusunda bulunmak üzere, Sirkeci’deki Bað_Kur þubesine baþvuruyor.Kendisine baþvuru formunun kalmadýðýný, gidip Þiþli’deki þubeden form alýp gelmesini söylüyor görevli. Yakýným arkalarda form dolduran insanlar görüyor, formu nereden aldýklarýný soruyor. ‘Þu kontuardan aldým’ diye cevap alýnca; gidip o kontuara baþvuruyor ve formu tedarik ediyor.
Peki bir önce baþvurduðu kontuardaki memur, neden yok diyerek insanlara iþkence etmektedir ki?
Dostum yine iþlemlerini takip ederken, Esnaf odasýndan kayýdý silinmiþtir belgesi alýp getirmesi isteniyor. ‘Ama ben esnaf deðilim,Ticaret odasýna kayýtlýyým’ diye ikaz etmesine raðmen, görevli talebinde ýsrar ediyor. Esnaf odasý görevlileri ise ‘böyle bir belge vermelerinin söz konusu olmadýðýný, sosyal güvenlik kuruluþundaki bazý görevlilerin nedense ticaret erbabýný kendilerini gönderme yanlýþýný ýsrarla yaptýklarýný’ söylüyor.
Yakýným boþ yere oralara gönderilmiþ olmasýna üzülüyor!

Herde o kadar çok sayýda uygar toplumlarda olmayacak, vatandaþlarýn temel haklarýna aykýrý uygulama vardýr ki, þaþmamak elde deðildir.
Ne yazýk ki halkýmýz yaþadýðý zorluklarý ifade edememektedir!.
Durumlarýn farkýnda deðildir. Yaþadýklarýný kýyaslama yapabileceði daha olumlu uygulamalar görmemiþ olduðundan belki, durumu ile ilgili tespitler yapamamaktadýr!
Doðru tepki vermeyi bilmez!
Sýrada, kuyruklarda ömür tüketirken, söylenir ve þikayet eder.
Yakýnanlara, niçin bu durumun düzeltilmesi için gerekli þikayette bulunmuyorsun? Niçin iki satýr yazý ile dilekçe vermiyorsun? Niçin bir sivil toplum örgütü ile dayanýþma yapmýyorsun? diye sorduðunuz da;
’Aman sende! Ben mi uðraþacaðým? Varsýn baþkalarý uðraþsýn’ der.
Durum böyle olunca; hiçbir þey düzelmeden, öylesine sürer gider.
Çember bir türlü kýrýlmaz.
Peki, bu memleketin aydýnlarý bu aksaklýklarý niçin dile getirmezler?
Her gün, ‘Türkiye’yi kurtaracak’ ölçüde önemli konularda yazýlmaz ki!
Ne olur aksaklýklarý küçükten baþlayarak, tek tek; çözüm üretmesi gerekenlerin önüne koysalar?

Bir de eziyet sadece kamu daireleri kapýsýnda mý?
Kendisini devlet dairesi gibi gören iþletmeler yok mu?
Geçen gün bir vekaletname çýkartmak gibi bir noter iþim oldu.
Katip, evraðý hazýrladýktan sonra benden nüfus kaðýdýmý aldý. Sonra ayný bir devlet dairesindeki memur edasýyla;
‘Gidin, arka caddedeki fotokopiciden nüfus kaðýdýnýn arkalý önlü fotokopisini çýkarýn’ diye, buyurdu!
Hayret! Siz bedeli karþýlýðý bir evrak hazýrlatmak için oradasýnýz, sonra sizi fotokopi çekin diye oraya buraya yollayacaklar!
Bu uygulamanýn yanlýþ olduðunu söyledim.
‘Noter müþterinin kimliðinin fotokopisinin çekilmesine müsaade etmiyor’ dedi.
‘Müþterinin gitmesini peki noter uygun görüyor mu?’diye sordum.
‘Ben mi gideyim! ‘diye terslendi; nemrut olmaya özellikle gayret gösteren görevli.
Bende kýzdým, iþimi orada yaptýrmaktan vazgeçtim.
Bir baþka notere gittim, birde ne görsem! Orada da ayný uygulama!
Ama neyse, orada hazýr bekleyen bir fotokopici elemaný vardý da, müþterilerin fotokopilerini yakýnlarda bir yerde çekip getiriyordu.
Para verip, karþýlýðýnda hizmet aldýðýnýz bir yerde, sizin aldýðýnýz hizmeti bir bütün olarak almak doðal bir beklentinizdir.
Peki öyleyse, noterlerdeki bu keyfi uygulamanýn mantýðý ne olmaktadýr?
Yaptýklarý iþin karþýlýðý hiç de ufak miktar deðildir. Ne olur bunu müþteriye yansýtmasalar?
Veya ne olur bedeli karþýlýðý, gerekli fotokopiyi çekseler?
Bu yaptýklarý bir eziyet deðil midir?
Siz notere giderken, ne için fotokopi gerekebileceðini düþünmek zorunda mýsýnýz?
Ýþte bütün bu sorularýn yaný sýra, tekrar ayný soruyu yineleyeceðim:
Her gün on binlerce kiþi noterlerde iþ yaptýrýr, birileri çýkar da;
’Bu uygulama nedir?’ diye sormaz?
Ýþte ben buna þaþarým.

Bu ve bunun gibi, binlerce abukluk yaþýyoruz günlük yaþamda.
Ama madem vatandaþ sorunu ortaya koyamýyor, yönetici çözüm üretmiyor:
Ne olur anlý þanlý köþe yazarlarýmýz, bu konularý da dile getirseler, birilerinin dikkatleri çekilse?
Yoksa onlar halkýn yaþadýklarý çok zorluktan muaf’ mýdýrlar?
Onlarýn böyle sýradan iþleri olmaz mý?
Onlar SSK kliniklerinden randevu almak için çabalamazlar mý? Ýlaç kuyruklarýna girmezler mi?

Sorunlar çoktur!
Ama sorunlarý tespit edip ortaya koyanlar ve sorunlarý çözmeye istekli veya muktedir kiþiler yoktur galiba!

Þahingöz, Eylül 2002