Sevgili deðillerdi, baþýndan beri biliyordu bunu.Bile bile lades demiþti. Bir porno filminin karkterleri gibiydiler daha çok. Mutlulukla mutsuzluðun sarkacýnda sürekli salýnýyordu o hayatýnda olduðu için ama yalnýzlýðýn koyu katran demini seyreltir gibiydi sanki, onunla seviþmek .. aslýnda seyreltmiyordu daha da koyultuyordu bu demi ama bazýlarý gibi o da kendi yanýlsamasýnýn içinde yaþýyordu. Her insan böyle deðildir, mantýk denen sivri köþeli ,esnekliðe izin vermeyen sevimsiz normlamanýn sýnýrlarý dýþýna çýkmadan yaþar insan türünün çoðu.Oysa bazýlarý... bilerek körebe oynamak ister sanki.Gözlerinin üzerine bile bile bir bez baðlar ve öyle oyuna devam eder. Yasaklanmýþ bahçeden ne kadar elma çalabilirim oyunu...bir koku, bir tat ve elbetteki bir ten.. o tenin ya da o kokunun asla sahibi olamayacaðýný bilse bile yinede onu ne kadar tatsa ne kadar dokunda kardýr onun için. Bedelinin ne kadar aðýr bazen ne kadar korkunç acýlarla dolu olduðunu bilse bile..yaþanmýþlýklarýna doyumsuzca yenilerini, daha yenilerini eklemek ister o yasaklý tenle ..sözlüklerde ''T'' ile baþlayan o lanetli kelimeydi bunun adý ; tutku ..Tanrýlarýn,sistemlerin,dinlerin.. ezelden beri herþeyin. ..tüm insanoðluna YASAK ettiði o þey buydu iþte ; the animal instinct,egomuzla süperegomuzun içi boþ zavallý kelimeciklere dönüþtüðü, hayvansallýðýmýzýn kutsallaþtýðý tehlikeli girdap ..yeniden medeniyet öncesi ilk varoluþumuza dönmenin dayanýlmaz hafifliði ve garip hazzý ..iþte tüm bunlarý onda hissediyordu Aslý, onun terbiye edilmemiþ arsýzmý arsýz,esmer teninde ..Geldiði sert topraðýn pekliði, hoyratlýðý ve acýmasýzlýðý da vardý bu tende. Sesinde de vardý ayný sertlik ve doðumundan beri varlýðýna kazýnmýþ iki aðýr aidiyet,iki aðýr kimlik yüzünden daha da sert, her an kendini savunmaya hazýr bir tetiklik hali yapýþmýþtý sanki bu sese.Ermeniydi ve Kominist ..bu ülkede taþýmasý zor olan aidiyetlerdi bunlar..bedelini ödemeniz gerekirdi .. Aslý kendinin ters ikizini , kendinde kendinin bile bilmediði en saklý kuytusunda gizli olan karanlýk ikizini bulmuþ gibi sevmiþti onun bu aidiyetlerini,kendi içindeki bastýrmak zorunda olduðu serseriyi bulupta arsýzca kokluyordu onda sanki..Bunun karþýlýðýnda ise bedenini ona,susuz bir bedeviye dünyanýn tüm okyanuslarýný ve Kýzýldenizi sunar gibi sunmak istiyordu, içindeki çýkarýlmamýþ dipte bekleyen tüm mercanlarýyla birlikte ..berikinin ise .. bedeni onun bedenine yapýþýktý ama .. onun istediði deniz, Aslýdan ve o küçük mütevazi ter kokan yatak odasýndan,milyarlarca ama milyarlarca ýþýk yýlý uzaktaydý...en uzak gezegenin en uzak noktasýndaki baþka bir denizi özlüyordu onun yüreði ve bunu Aslýdan saklamýyordu da üstelik,bu dürüstlikten dolayý rahattý vicdaný.Baþka bir denizi özlüyordu özlemesine ama ... Aslýnýn denizini de içiyordu. Aslýnda bazen yaþam enerjisi ve sevincini de. Bunu nüfus kaðýdýna mýhlý olan adý gibi biliyordu ama beynindeki fon müziðinde hep ayný þarký çalýyordu sanki; '' YOUR LOVE IS LIKE A DRUG '' ... Onunla her seviþtiðinde hep ayný uyuþturucuyu alýyor,o gittiðinde iseicep telefonunun o uðursuz sessizliðinde hep ayný tribe giriyordu. Kaçmaya çalýþtýðý kendine çarpýyordu o gittikten sonra ve en aðýr sarsýntýyý kendine çarpmak veriyordu. Libidoyu doyurmak melankolinin aðrýkesicisi olabilirmiydi ??? .. hayýr,azalmýyordu aðrý ve ruhunun geçirdiði iç kanama... aðrý eþiði yükseliyor, bünye arsýzlaþýyor, doz aþýmý istiyordu adeta, acýnýn siniruçlarýný uyuþturmak için libidoya daha fazla rüþvet vermek gerekiyordu. Tam dört yýldýr içindeydi bu tribin. Bir Stephan King romanýnda þehirde tek baþýna dolaþan o kýrmýzý Ferrari gibiydi.Dolaþýyor,dolaþýyor..ve koca þehirde tek bir insan yok ...deðil bir insan, tek bir canlý hayvan .. ya da Blair cadýsý filminde ormandan kaçmaya çalýþan ama defalarca dolaþýp hep ayný yere gelen o tipler gibiydi... Jubilesini yapýpta gidemiyordu bir türlü,son dakka golü atma ümidini bile kaybetmiþti artýk çoktan ama saha da dolanýp duruyordu öylesine .. maçý kaybedip sakatlanýcaðýný bile bile.. Sakatlanacak olan bacaklarý deðil, kalbindeki kýlcak damarlardý. Yaþam damarlarý .. Panzehirini hangi kafdaðýnýn ardýndan bulabilirdi acaba artýk ? ... bilincinin ve UMUDUNUN IRZINA GEÇÝLMEMÝÞ ...bir tabula rasa, tertemiz kuðu beyazý bir kaðýt parçasý olabilmek için þimdi yeniden ...lambadan çýkan cine herþeyini verebilirdi...herþeyini ... bunlarý düþünerek sigarasýnýn huzursuz dumanýna bir soluk daha ekledi,birazdaha büyüdü beyazlýk..
-Zýrnnnnn...zýrrrrnnn !!!!!
Yerinden fýrlayarak çalan kapýyý açmaya gitti. Gelen oydu...Bir elini duvara dayamýþ, uzun boyu, meydan okuyan ukala endamý, kapkara lüleleri ve Yusuf peygamberi delirtecek güzelliðiyle ...
- Hoþgeldin,geç içeri .
-Hoþbulduk ..
Kapýyý bir kez daha kapattý, son kezmi, yoksa sonuncudan kaçýncý kez öncemi olduðunu bilmemenin titrek huzursuzluðuyla ...Gene ayný heyecan,gene o uðursuz siyah kuþ geçirdi pençesini yüreðinin üstüne. Yinede inadýna hergele bir gülüþ kondu dudaklarýna. Binbir gece masallarýndaki Þehrazattý þimdi o .. Zalimler zalimi þans padiþahýný bir gececik daha kandýrmanýn verdiði hazla sýrýttý ve geçti içeri . . .
- SON -