Bana arkadaþýný söyle, sana kim olduðunu söyleyeyim. -Cervantes |
|
||||||||||
|
Dalgýnsýnýz, Kaç yolcunun gerçekleþemeyen düþlerini, kaç kadýnýn biraz sizinki ile yoðrulmuþ kokularýný, kaç sevdanýn ayrýlýk anlarýný barýndýrýyor bakýþlarýnýz. Bir kentten diðerine geçerken, istasyonda sallanan eller ve yere düþen beyaz eldivenlerden geriye ne kaldý ki… Bir insan ne kadar dayanabilir elindeki közü sýmsýký tutmaya? Kaç Nazým, kaç Ahmet Telli geçti gözlerinizden? Pencerenize vuran soðuk kuzey rüzgarlarý eþliðinde, hangi göðe baktýnýz, sevdiðiniz kadýný düþlerken? Yazamadýðýnýz mektuplarýn hesabý kimden sorulacak ya da her yazdýðýnýz mektup, ait olduðu kadýnýn kirpiklerinde mi son bulmalý? Kaç defa uykularýnýz kabuslarla bölünerek uyandýnýz? Her gece rüyamda gördüðüm; bilekleri ve sýrtý karakolda gördüðü iþkenceden morarmýþ, sert bakýþlý adam siz miydiniz? Nereden bilebilirdiniz sizi düþünmekten kaç uykumun býçaklandýðýný, sabaha karþý uykusuzluktan yanan gözlerimden dökülen yaþlarýn sebebini nereden bileceksiniz. Bir yolcu olmanýz, sevmeye sevilmeye engel mi? Her biten misafirlik sonunda kalbinize söz geçirmeniz mümkün deðildir ki. Görmemek unutmak anlamýna gelmiyor. Uzaktan da yaþanabiliyor gerçek sevgiler. Dalgýnsýnýz, Ýçi buz dolu bakýr bir kaptaki raký kadehinizi yudumlarken, gözlerinizi arada bir duvarlarda gezdirerek, neler düþündüðünüzü merak etmemi saðlayacak kadar dalgýnsýnýz. Nedense bir anlam yüklemek istemiyorum bu dalgýnlýðýnýza. Belki canýmý acýtýr, belki daha çok yakar diye kaçýyorum bu düþünceden. Tavuskuþu motifli bordo bir fincanda içiyoruz kahvelerimizi. Siz bir yandan avuçiçleri ile kahveyi piþiren kadýnlarýn öyküsünü anlatýyorsunuz. Bu sefer ben dalýp gidiyorum o kadýnlarýn avuçiçlerine. Siz bileklerimi, parmaklarýmý usul usul okþarken, ben hala içimde bir yolcunun þiirinin hüznünü barýndýrýyorum. Sevmediðim ve görmek istemediðim bir veda sahnesi geliyor aklýma. ‘ yolcu edemem’ diyorum. Çünkü bana sadece yaþamayý öðrettiler; vedalarý, yolcu etmeleri hiç beceremem ki. Onun için sizden önce ben veda ediyorum bu þehre. Sabahýn toprak kokan büyüsünü, saat 12 den sonra bomboþ olan yapayalnýz sokaklarýný, biraz yaðmur, biraz hüzün, biraz aný býrakarak gidiyorum. Di’li geçmiþ bir zaman olarak kalacak þimdi her þey. Býrakmaya söz verdiðiniz tütünün dumanýný andýran bir duman olarak kalacak. Her hatýrladýðýmýzda yüzümüzde bir gülümseme ve sonrasý yaþanacak birkaç damla gözyaþý belki de. Her duyduðumuz Fransýzca þarký, boðazýmýza düðüm üzerine düðüm atarken, o düðümler arasýndan akan bembeyaz rakýnýn tadý olarak kalacak. Kenetlenen ellerimize karýþan tenlerimizin kokusu, bir akþamüstü hatýrlanýnca yeniden elimizi telefona götürecek bir tetikleyici olarak kalacak. Bunlarý düþünmek bile gözlerimin dolmasýna yetiyor. Yolcu olmayýn, yolcu olalým. Yeni kentler kucaksýn bizi, yeni hayatlara yelken açalým. Hiç ölmeyecek bir þarkýnýn en güzel nakaratý olalým. Tekrar tekrar, sesimiz kýsýlana dek söylediðimiz…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Burcu Ege, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |