Aðlamak da bir zevktir. -Ovidius |
|
||||||||||
|
“EVET” ci kardeþ, sen de “Yaþasýn, bir oy daha kazandýk!” diye düþünüp erkenden sevinme! Çünkü ben “EVET”e basacaðým demiyorum, “EVET”i basacaðýmý söylüyorum. Referandum için oy verirken kullanacaðýmýz mühürde “EVET” yazmýyor mu, iþte ben onu basacaðým. Hem “EVET”cilere hem de “HAYIR”cýlara söyleyecek bir çift sözüm var. Daha doðrusu onlarý biraz eleþtirmek istiyorum. Önce “EVET”cilerden baþlayalým: -Sevgili “EVET”ci kardeþim, sahi senin deðiþtirmek istediðin anayasa 1982 Anayasasý mý? Çünkü otuz senede deðiþe deðiþe o anayasadan pek bir þey kalmýþa benzemiyor da… -Sevgili “EVET”ci kardeþim, elini vicdanýna koy ve söyle: 1982 Anayasasý’na “evet” oyu verdin mi vermedin mi? Çünkü bu anayasa yüzde 91 oy ile kabul edilmiþti. Verdiysen zorla mý verdin? Zannetmem, çünkü o günleri çok iyi hatýrlýyorum; referandumda ne kimsenin boðazýna býçak, ne de kafasýna tabanca dayandý. Gittin oyunu attýn, geldin. Yoksa bu günlerin modasý olan “gömlek deðiþtirip, deðiþtim!” modasýna sen de mi uydun? Ya da “dün dündür, bu gün de bu gündür” mü diyorsun? -Sevgili “EVET”ci kardeþim refarundumu etkilemek için kömür, erzak paketi, þapka, tiþort ve üzerinde “EVET” yazýlý kahve paketleri daðýttýn mý daðýtmadýn mý? Daðýtmadýysan mesele yok, ama daðýttýysan bu bir nevi rüþvet sayýlmýyor mu? -Sevgili “EVET”ci kardeþim, bu oylanan maddeler deðiþtirilirse baþta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylülcülerin yargýlanacaðýna inananacak kadar saf mýsýn? Hukukcular zamanaþýmý nedeniyle bunun mümkün olamayacaðýný söylüyorlar da… Biraz da “HAYIR”cýlarý eleþtirelim: -Sevgili “HAYIR”cý kardeþim, vatandaþa neden “Hayýr” demeleri gerektiðini anlatabildiðinize inanýyor musunuz? Çünkü ortada atýlmýþ birkaç slogandan baþka, yapýlmýþ tatminkar bir açýklamaya rastlanmýyor da… -Sevgili “HAYIR”cý kardeþim, referandum için yeterince çalýþýyor musunuz? Üç beþ yerde miting düzenlemekle bu yarýþýn kazanýlamayacaðýný göremiyor musunuz? En az rakipleriniz kadar çalýþmanýz gerektiðini bilmiyor musunuz? Bana kalýrsa býrakýn rakipleriniz kadar çalýþmayý, onlarýn yarýsý kadar bile çalýþmýyorsunuz. -Sevgili “HAYIR”cý kardeþim, 12 Eylül 1980 günü bizler çok farklý bir Türkiye’de uyanmýþtýk, tam otuz yýl sonra 13 Eylül 2010 sabahý da, (þöyle veya böyle) gene çok farklý bir Türkiye’de uyanacaðýz. Bunun bilincinde misiniz? Bilincinde iseniz uykularýnýzýn kaçmasý gerekiyor… Oysa sizler çok rahat görünüyorsunuz… ** Devlet büyüklerim size de bir-iki sözüm var: -Sevgili devlet büyüklerim, önce bu milleti bilmem kaç etnik gruba bölerek insanlarýmýz arasýna ayrýlýk tohumlarý ektiðinizi fark etmediniz mi? Þimdi de geçmiþte kalmýþ, kabuk baðlamýþ yaralarý kaþýyarak Dersimliler’de CHP düþmanlýðý yarattýðýnýzý görmüyor musunuz? Görüyorsanýz birkaç oy için buna deðer mi? -Sevgili devlet büyüklerim, toplumumuzdaki insanlarýmýzýn çoðunun “geçim derdi” en baþ sorunu iken, sun’i gündemlerle bu toplumu oyalamanýn, ekranlarda aðlayarak duygu sömürüsü yapmanýn Türkiye’nin hangi derdine çare olduðunu söyler misiniz? -Sevgili devlet büyüklerim, halk oylamasý evet 12 Eylül’de olacak, ama bu anlayýþla devam edilirse yaratýlacak olan toplumsal depremin þiddeti de 12 olacak. Bu deprem þu AKP’li, bu CHP’li, bu MHP’li, þu bilmem neli diye ayýrým yapmayýp herkesin hanesini baþýna yýkacaktýr. Çünkü hepimiz ayný fay hattýnýn üzerindeyiz. Vakit geç olmadan bir önlem almayý düþünüyor musunuz? ** Son Sözler: Erkan Yolaç’ýn yýllarca sunduðu “Evet mi, Hayýr mý?” yarýþmasýnda “Evet” dersen de kaybediyordun, “Hayýr” dersen de… Acaba referandum sonrasý Türkiye’yi bekleyen akibet bu mu? Yani, ey Türk Halký “evet” dedin ve kaybettin, ama ben “hayýr” demiþtim. Olsun, gene kaybettin!.. Bir de Kamuran Akkor’dan dinlediðimiz “Evet mi, hayýr mý?” diye soran güzel bir þarký vardý. Burada ise sevgiliden beklenen cevap tabii ki “evet”. Çünkü bu þarkýnýn sonunda “evet” demezse sevgili tehdit de ediliyor. Bakýn þöyle: Bir gün baþkasýný seversem eðer Ýnan kabahatli deðilim hiç ben * Peki benim bu konudaki görüþüm ne? Öyle ya, dakikalarca baþýnýzý aðrýttýktan sonra bir fikir beyan etmeden kaçmak olmaz. Ben diyorum ki: Referandum sonucu þimdiden TÜRKÝYEM için “HAYIR”lý olsun!..
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |