..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Sanatçý, toplumda uzun çalýþma ve çabalardan sonra alnýnda ýþýðý ilk duyan insandýr. -Atatürk
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > M.Nazým Güler




15 Aðustos 2010
12 Eylül Referandumu  
M.Nazým Güler
12 Eylül faþizmi, askeri vesayet rejiminin sadece bir sonucuydu ve biz, bunu görmezden gelemeyiz. Onun için, bu vesayetçi despotizmi referandumda tarihin çöplüðüne gömmeye mahkumuz ve çocuklarýmýzýn geleceði için buna mecburuz. Asýl mücadele de ondan sonra baþlayacaktýr. 12 Eylül’deki referandum, bir son deðil, demokratik mücadele açýsýndan bir baþlangýç olarak görülmelidir…


:BACH:
12 Eylül Referandumu’ nda Tavrýmýz Anlaþýlýr Olmalýdýr!..


Bildiðiniz üzere, yakýnda bizleri doðrudan ilgilendiren ve deðiþime giden bir yolda, sisteme doðrudan dokunacak bir referandum sýnavýna hep birlikte katýlacaðýz. 12 Eylül Faþizminden þu veya bu þekilde zarar gören herkese tarihi bir fýrsat sunan bir süreçtir bu. 12 Eylül 2010’da, 12 Eylül 1980 faþizminin 30’ncu yýldönümünü, ölüm yýldönümüne çevirip, onun mezar taþýný ellerimizle dikeceðiz inþallah. Halkýmýzýn top yekün çektiði acýlarý dindirmek adýna, onurumuzu koruyarak, saðdan, soldan gelen tüm saçmalýklar karþýsýnda baskýn duracak, darbelere ve darbecilere “Dur!” diyeceðiz. Kimse kendini kandýrmasýn, bizi de kandýrmaya kalkmasýn. Ýnternet çaðýnda, tüm bilgiler avucumuzda; kim dost, kim düþman görebilecek durumdayýz. Azýcýk bir çaba ile sakin ve objektif olarak meseleye bakmamýz yeterli olacaktýr.

Referandum ile çok basit ve net olarak, ak ile karanýn kendini tartýþma götürmez bir saflýkta önümüze getirdiði, tarihi ve vicdani bir karar vermeði dayattýðý bir duraða gelmiþ bulunuyoruz. Zor bir süreçten geçiyoruz; dost ve düþmanýn birbirine karýþtýðý veya dost ve düþman bellediklerimizin ayný kulvarda nasýl birlikte at koþturmaya baþladýklarýna tanýk olduðumuz bir süreci yaþýyoruz. Þaþkýn olabiliriz; ancak kör deðiliz, kör bakamayýz ve hayallerimize zincir vuramayýz, vurduramayýz. Kürt olarak, demokrasi en çok bizim hakkýmýz; despotizmin acýsýný en çok biz çekmiþiz. Olaðanüstü Hal’lerde, halden hale sokulan biziz; Kürt halký olarak, baskýlar ve zorbalýklar gýrdabýnda bir demokratik ortama susatýlmýþýz; adeta demokrasinin Kerbelasýndayýz hâlâ… Onun için demokrasi en çok bize lazýmdýr.

Vicdanlarýn duyarlý; mantýklarýn oturaklý; beyinlerin öngörülü; kararlarýn yeni bir baþlangýç için istikrarlý olmak zorunda olduðu bir onurlu duruþu göstermemiz gerektiren yaþamsal bir sürecin baþlangýcýndayýz. Duygusallýða asla yer yok; sorun gayet açýk, konular çok derin olsa da bahanelerimiz çok çoktur. Sürece karþý duruþun bahanesi ise hiç yoktur.

Böylesine tarihsel bir adýmý atarken, partiler üstü düþünmek, sürece evrensel bir objektiften bakmak, özgür bir insan gibi davranmak zorundayýz. Derin dehlizlerden soluyan insanlýk düþmaný ejderhalarýn soluklarýný hissetmek, onlarýn, tüm baðlarýný ve baðlaþýklarýnýn karþý duruþunu görmek, oynanan çok ince, çetrefilli ve bir o kadar tehlikeli oyunlarýn farkýnda olmak zorundayýz.

Söz konusu olan, geçmiþe dair derin izler býrakmýþ acýlarýmýz ve geleceðe yelken açmaya can atan yeniden bir doðuþu zaruret kýlan doðum sancýlarýmýzdýr. Tarihi bir kararla yeniden doðabilir; askeri vesayet rejimini yýkmada ve özgür geleceðimizi kurmada demokratik bir süreci baþlatabiliriz. Bu karar, bir sonuç deðil; demokratik bir yeni süreç için bir baþlangýç olmalýdýr. Referandum, bir kurtuluþ deðil, yeni sürecin önünü açabilecek bir ilk adýmdýr sadece ve onu, hiçbir partiye endekslememek gerekir. Bu sorunu, partileri ve particiliði aþan, sistemdeki zorunlu hale gelmiþ bir (Deðiþim)in iþareti olarak görmeliyiz, öyle görülmelidir.

Diyarbakýr zindandaki vahþetin kýskacýndaki insanlýðýn canhýraþ çýðlýklarýný perdeleyen, barbar iþkenceleri yok sayan her anlayýþ sakattýr ve öncelikle Kürde, sonra insanlýða karþý bir saygýsýzlýktýr. Diyarbakýr Zindaný bir cehennemdi ve bu cehenneme “misafir” olup da, o cehennemi yaþatanlarýn yargýlanmasýný veya en azýndan o zebbanileri, sistemleriyle birlikte mahkum edebilecek bir referandumda “Evet” fermanýný veremeyecekler (çýkacaksa); öylelerine, celladýna aþýk olmuþ, insanlýða karþý saygýsýný ya da kendi saygýnlýðýný yitirmiþ, demek gerekmez mi?

Referandumda “Evet” demek, Ak Partiye evet demek deðildir; bu “Evet”, onlarý da kat be kat aþan bir “Evet”tir. Ak Parti, “Tek millet” derken, Kürt milletini hâlâ yok sayýyor zaten; “Tek dil” derken, hâlâ Kürtçeyi yok sayýyor zaten… Bu “ak” Kürde bir ak olmadýðýnýn bilincinde olarak “Evet” diyeceðiz. Deðiþim projesi, onlarýn veya dahilde tek baþýna baþka birilerinin projesi deðildir. Bu proje, uluslararasý boyutu belirleyici olan iç ve dýþ dinamiklerinin deðiþime gitmeðe mahkum olduðu bir projedir. Bize düþen, deðiþim rüzgarýna yelkenimizi açmak, deðiþimde onurlu yerimizi almak, deðiþime hýz katmaktýr.

Yoksa, biliyoruz ki, Ak Partinin, tek baþýna kendilerine hayýrlarý yoktur; hâlâ Baþbakanlarý, hanýmý (örtülü diye) yanýnda protokollere götüremiyorsa... Yani onlarý hedef alacaðýz diye, demokratik sürece takos koyamayýz; deðiþimin önünü kesemeyiz.

Onun için vereceðimiz “Evet” cevabý çok daha geniþ çaplý ve vesayet rejimine yönelik bir “Evet”tir. Ak Parti de dahil, herkes için demokrasi getirebilecek bir süreci baþlatmýþ olacaðýz çýkabilecek bir “Evet” kararýyla…

Milyonlarca insaný fiþleyenlere inat; on binleri iþkenceden geçirenlere inat; idam etmek histerisini tatmin için gencecik çocuklarýn yaþýný büyütüp onlarý zevkle idam edenlere inat; Filistin askýlarýna, elektrik þoklarýna dayanamayýp kusan insanlýða, kusmuklarýný yalatan tiksinti suratlý barbarlara inat; insanlýðý fare gibi laðýmlara atan ilkellere inat; kendilerinden daha merhametli kudurmuþ “Co”larýnýn önüne tutuklu insanlarý atýp ve onlarý, sadist duygularla itleri/”Co”ya peþkeþ çekenlere inat; tarihimizi, coðrafyamýzý, dilimizi yasaklayanlara inat referandumda en kararlý bir þekilde “Evet” demek zorundayýz. Tersi, fasafiso bahanelerden ibaret ayrýntýlardýr ve asla halkýmýza bir getirisi yoktur, olamaz…

Referandum oylanmasý, þimdi dönülmez bir yolda; bu zorunlu, ertelenemez ve olmasý mukadder olmuþ bu oylamada kimin tavrý nasýl olacaðý belli olmak zorundadýr. Net olan, hiçbir partiye oy verilmemiþ olacaðýdýr… Oylar, sonuç olarak, demokrasiye ya da askeri vesayetçi darbeci zihniyete verilecektir; ikisinin arasý yoktur... Kendimiz kandýrmayalým.

12 Eylül acýsýný birinci derecede gören Kürt halký ve özellikle PKK ve BDP tabaný kanýmca “Evet” demeye mahkumdur; yoksa çok derin acýlar içinde geçen o hâlâ karanlýkta kalmýþ, kaos süreci geçmiþlerini yaþamadýklarýný varsayacaklardýr ve tanýðý veya sanýðý olduðu iþkenceli süreci yok sayarak, kendilerini de inkâr etmiþ olacaklardýr. Binlerce “fail-i meçhul”; binlerce yakýlan-yýkýlan köy; yerinden, yurdundan zorla göçertilen milyonlarca Kürt nüfusu; kirli bir savaþta öldürülen onbinlerce ve fiþlenen yüzbinlerce insanýmýzý görmezden gelinmiþ olacaktýr. O kaos süreç, yaþanmamýþ ve yaþananlar inkâr edilmiþ olunacaktýr. Bu bir insanlýk dramý ve insanlýk adýna bir faciaya imza atmak anlamýna gelecektir ki, bu acýklý durum, gerçekten Kürt halkýnca anlaþýlmaz, anlaþýlamaz...

12 Eylül maðduru MHP tabaný bile yüksek sesle baðýrýyor; geçmiþte çektiðimiz acýlarý, iþkenceleri kimse bize unutturamaz ve bu tarihi fýrsat önümüze gelmiþken, “Evet” demeðe mecburuz, diyorlar. Çok doðru ve onurlu bir öngörüdür bu. Oysa onlar, kuru içinde yakýlan yaþlardý; A. Türkeþ; “Dünyada fikri iktidarda, kendileri içerde olan sadece biziz” demiþti. Anlaþýlan MHP içinde de darbe için kullanýlanlar ve onlarý “derin güçler” için kullananlar vardý. Baþkalarýný kullananlar, hâlâ kendilerinin de kullanýldýðýnýn bilincine varamamýþlardýr belli ki..

Anlaþýlacaðý üzere, 12 Eylül darbesi, öncelikle Kürt halkýna karþý yapýldý ve tüm tahribatlar onlarýn coðrafyasýnda yaþandý. Hiç kimse bana, oylamada “Hayýr” demeyi veya “Boykot” etmeyi anlatamaz ve ben, bu seçenekleri önerenleri de hiç anlayamam. Bu durum öyle bir durumdur ki, maðdurlarýn, iþkencecisine sevdalanmak, kendi katiline ödül vermek gibi bir þey olmuþ olur ki, bunu aklým almaz, alamaz.

12 Eylül faþizmi, askeri vesayet rejiminin sadece bir sonucuydu ve biz, bunu görmezden gelemeyiz. Onun için, bu vesayetçi despotizmi referandumda tarihin çöplüðüne gömmeye mahkumuz ve çocuklarýmýzýn geleceði için buna mecburuz. Asýl mücadele de ondan sonra baþlayacaktýr. 12 Eylül’deki referandum, bir son deðil, demokratik mücadele açýsýndan bir baþlangýç olarak görülmelidir…

Umarým BDP de þu anlamsýz ve Kürt halkýna faydasýz “Boykot” kararýný gözden geçirir de; MHP ve CHP’nin askeri vesayetçi, 12 Eylülcü/darbeci “Hayýr” kararlarýna eþit durumuna düþmezler.. “Boykot”, “Hayýr”ýn bir baþka versiyonu olduðundan bu kararlarýný gözden geçirmelidirler. Yoksa , ne tarih, ne 12 Eylül maðdurlarý ve ne çilekeþ Kürt halký onlarý affedebilir ve ne de biz, onlarýn, bu anlamsýz kararlarýný anlayabileceðiz... Bunca emeðe yazýk etmesinler.

BDP’nin yapacaðý en doðru hareket 12 Eylül referandumunda “Evet” demektir; çünkü bu anayasanýn vesayet rejiminde açacaðý gedik sayesinde 13 Eylül’den itibaren yeni ve daha demokratik bir anayasa istemenin yolu kolaylaþtýrýlmýþ olacaktýr. O zaman görelim BDP’nin gerçek mücadelesi nasýl ve neye göre olacaktýr. Parti tabanlarý, partilerin aynasýdýr; BDP aynasýna bakýnca nerelerde emeklediklerini göreceklerdir. Kendi kararlarýný düzeltmezlerse, tabanýna ve Kürt halký karþýsýnda mahcup kalacaktýr. Ben de oy verdim ve benden uyarmasý.

Unutmayalým bu referandumda “Evet” demek, gerçek bir demokrasi ve demokratik mücadelenin önünü açmak demektir ve öncelikle 12 Eylül Faþizmine ve onu baþýmýza bela eden askeri vesayete hayýr demektir.

Onun için, Referandumda kararýmýz “Evet” olmalýdýr, diyor, iyi niyetli her görüþe saygýlar sunuyorum.

M.Nazým GÜLER -15.08.2010
info@mnazim.com
www.mnazim.com
http://www.mnazim.com/showthread.php?tid=754


.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Sevgili Levent Ölçer,
Gönderen: M.Nazým Güler / , Türkiye
19 Aðustos 2010
Acý çeken bir ben miyim sanýyorsunuz; açýk zindana çevrilen bu memlekette!.. Þu ana kadar bu milletin hayrýna kim ne yapmýþ ki, bunu kýyaslayalým?! AB ve ABD tüm gücüyle "Evet" çýksýn diye çabalýyor diyorsunuz da; bugüne kadar gelen tüm iktidarlarýn kýblesi orasý deðil midir ki, onlara kul köle olmak için çýrpýndýklarý halde, her seferinde kapý dýþýnda tutuldular hep?!.. Cumhuriyet tarihinde milletin hayrýna olan/olacak tek referandum budur bence; bunu görmemiz lazým.. "Kahraman ordu" diye baþýmýza taç ettiðimiz bu ordunun hangi generali/yetkilisi, ortaya çýkan hangi Ergenekon olayýný kendiliðinden ortaya çýkarmýþ veya çýkarmak istemiþtir sizce?!. Aksine, yargýya/yargýlanmalara engel olmaya çalýþýyorlar; temizliðe karþý direnmeðe, set olmaya çabalýyorlar. Meðer tüm generallerimiz ve ergenekoncu üst bürokratlarýmýz ruhen de bedenen çürükmüþer; yargý önüne çýkmamak için, saðlýklarýný bozuk göstermek için bin takla atýyorlar... Bu yazýyý yazarken az düþündüðümü sanmayýn lütfen.. Ben, sizi, tekrar düþünmeðe ve olaylarý daha objektif izlemeye davet edersem lütfen beni yanlýþ anlamayýn.. Yazýmý okuduðunuz ve yorumlama nezaketinde bulunduðunuz için size teþekkür ederim. Selam ve sevgiyle kalýn.

:: Sevgili Mustafa Þakýrcan
Gönderen: M.Nazým Güler / , Türkiye
19 Aðustos 2010
Yazýmý dikkatlice okursanýz göreceksiniz ki, ben de, bu anayasanýn özlenen özgürlükleri saðlayamayacaðýný vurgulamýþým. Bu yönde ilerlemek için bir baþlangýç olanaðý sunabilecektir sadece. Sanýrým, farkýnda olmadan siz, Ergenekoncularýn endiþelerini sanki bir tespitmiþ gibi(yargýya hakim olmak)tan söz etmiþsiniz. Halktan/halklardan yana adil/baðýmsýz bir yargý mý var ki, egemen olaný çýksýn. Var olan yargý, darbelerin kalkaný olan bir yagý deðil midir? Ergenekonu çözmek istemedikleri gibi, sanki Ergenekon çözülse kendileri çözülecek gibi bir telaþ ve endiþe içindedirler... Onun için bilgi kirliliði yaratýyorlar durmadan. Ne tür vesayet gelirse gelsin, bu var olan ve foyasý ortaya çýkan vesayet kadar çirkin ve çirkef olamaz. Küresel dünya ve sermayenin rolünü ben de yazýmda ( uluslar arasý boyuttan,iç ve dýþ dinamiklerden vurguyla) söz etmiþim. Ancak, olaylarý ve geliþmeleri izliyorsanýz; bizatihi Ergenekon olayý ve vesayetçi yargýnýn, uluslararsý "derin" çeteler/konsorsiyumun birer parçasý ve ülkeye de yabancý birer düþman gibi olduklarý ortadadýr. Yazýmý okuma zahmetine katlandýðýnýz ve yorumladýðýnýz için teþekkür ederim. Selam ve sevgiyle kalýn.

:: Yanlýþ Hedef
Gönderen: Mustafa Þakarcan / , Türkiye
16 Aðustos 2010
Bu anayasa paketi özlediðimiz özgürlük ortamýný saðlamayacak. Yargýya hakim olmak düþüncesini güdüyor. Çekilen acýlarýn, gerçekleri görmemize engel olmayacaðý günlere kavuþmak dileðiyle... Þikayetçi olduðumuz vesayetin adresi deðiþmektedir. Küresel dünya ve sermayenin bu halk oylamasýna ilgisini irdelemeniz dileðiyle... Selam ve saygýlar...

:: Acý..
Gönderen: Levent Ölçer / , Türkiye
15 Aðustos 2010
O kadar çok acý çekmiþsiniz ki acý gözlerinizi baðlamýþ. Çektiðiniz acýlarýn asýl faillerinin; perde gerisindekilerin "evet" demeniz için kývrandýðýný görmüyor musunuz? AB(-D) bugün referandumdan "evet" çýksýn diye bütün gücüyle çalýþýyorsa sizce bu referandum "gerçekten" bu milletin hayrýna olabilir mi? Sayýn Güler, rica ediyorum bir kez daha düþünün. Saygýlarýmla.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Bu Ülkede Barýþý Ýsteyen Var Mýdýr?
Hatip Dicle Olayý, Açýlýma ve Çözüme Çomak Sokmak Mýdýr?
Demokratik - Kürt Açýlýmý Nereye Kadar?
Kocaman Bir Asýr Heba Edildi; Neden veya Kimler Ýçin?
Kürtleri Temsil Sorunu ve Çözüm Sürecine Dair
Bilge Köyü Vahþetinin Gerçek Sorumlularý Kimlerdir?
Seçimin Sonucu, Halklar Arasý Barýþ ve Diyaloðu Dayatýyor
Bölgemizdeki Elektrik Sorunu, Neden Kesin Bir Çözüme Kavuþamýyor?
Kürd Sorunu Yoksa; Kürdistan Sorunu Olabilir mi?
4+4+4, Bir Gündem Saptýrma Mýdýr?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sadece Yazmak, Yazarlýk Mýdýr?
Tahammülsüzlük, Gelecek Korkusundandýr!
Kendi Ýrademiz Varsa Özgür Olabiliriz.
Seçim Sürecinde "Demokratik" Yalanlar Yarýþý Baþlayacaktýr!..
Yeni Anayasa, Son Anayasamýz Olmayacaktýr.
Tarihsel Aþklar ve Sevgi Üzerine
Kürt Sorunu ve Yerel Seçimler
Van Depremi, Sosyal Yaralarýmýzý Sarabilecek Mi?
Erdoðan: "Ben Kabile Reisi Deðilim"
Ev Bir Okuldur; Eðitim, Oradan Baþlar!.

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yüreðime Lehimliyorum Seni [Þiir]
Veda Edemem! [Þiir]
Seni Arýyor Gözlerim [Þiir]
Uyan Ey Zergan Deresi! [Þiir]
Daðlar Yüreðimi, Bu Daðlar! [Þiir]
Esirin Olmuþum [Þiir]
Tu Her Bijî Yilmaz Guney [Þiir]
Sende Buharlaþmaktayým [Þiir]
Ben, Kendim Olmak Ýstiyorum. [Þiir]
Zor Kabulleniriz [Þiir]


M.Nazým Güler kimdir?

www. mnazim. com ------- M. Nazim Güler Kitap okumak, Þiir yazmak, Resim yapmak özel zevklerim arasýndadýr. Vücudumu zinde tutacak ve koruyacak kadar spor yaparým. .

Etkilendiði Yazarlar:
Yoktur, kimsenin günahýný almayayým.


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.Nazým Güler, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.