Kendi görüþlerim var -saðlam görüþler-, yine de her zaman onlara katýlmýyorum. -G. Bush |
|
||||||||||
|
Fransýz düþünür René Descartes de, insan ruhunun bedenle maddesel baðlantýsýný aramýþ, sonunda bu baðlantýnýn, pineal bez (epifiz) üzerinden kurulduðunu düþünmüþtür. Pineal bez, onun vücutta simetrik yapýda olmayan ve merkezi yerleþimli olarak gördüðü tek organeldir ve günümüzde biyolojik saatin merkezini oluþturduðu anlaþýlmýþtýr. Descartes, bunu ruhun evi/sandalyesi olarak kabul eder. Þekilcilik dine de girmiþtir. Toplumun bir kesiminde zamanla gerçek Ýslam inancýnýn ve ibadetlerin anlamý boþaltýlýp þeklen yaþanan bir din geliþmiþtir. Yaþanan, Kur’an hükümlerinden uzaklaþmýþ, insanlarýn kendi yorumlarýna, hurafelere dayalý, baðnaz ve þeklen yaþanan bir dindir. Dinin temel ibadetleri, bu kiþiler için amacýndan ve batýnýndan çok zahiri yönüyle önemlidir. Örneðin bu kiþiler için namaz hafif bir spor gibidir; insan vücuduna yararlýdýr ve kýlýndýðý zaman vücudun spor gereksinimi karþýlanýr. Namazýn ruhunu boþaltýp, bu yönünü vurgulayan kiþiler, bilimsel olarak bu ibadetlerin yararlý olduðunu da kanýt olarak ileri sürerler. Bu anlatýlanlar bilimsel doðrulardýr, ancak namaz bu deðildir. Namaz, müminin Allah’a yakýnlaþmasý, O’na boyun eðmesi, dünyevi her þeyden sýyrýlarak Rabb’ini düþünebilmesi için bir yöneliþtir. Namaz gafleti kaldýrýr, insanýn bilincini ve þuurunu canlý tutar. Müminin Allah’ýn buyruklarý doðrultusunda bir yaþam sürdürmesine yardýmcý olur. Namaz kýlmak için Rabb’i huzurunda kýyam eden mümin, Allah ile güçlü bir manevi bað kurar. Namaz insana her an Allah’ý hatýrlatýr ve insaný her türlü kötülükten alýkoyar: "Sana Kitap’tan vahyedileni oku ve namazý dosdoðru kýl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlýklar (fahþa)dan ve kötülüklerden alýkoyar. Allah’ý zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)’tür. Allah, yaptýklarýnýzý bilir. " (Ankebut Suresi, 45) Namaz ibadetinde olduðu gibi, orucun batýnýndaki hikmetler üzerinde de fazla düþünmeyen kiþiler, oruçla ilgili olarak da mideyi rahatlatma konusunda yararlý olduðunu söylerler. Belli bir zaman aç kalmak ve yýlýn belirli zamanlarýnda mideyi dinlendirmek bilimsel bir doðrudur. Ancak oruç da bu deðildir. Oruç, insanlarýn Allah’ýn nimetlerini ve rahmetini daha derin kavramalarýna ve þükretmelerine vesiledir. Allah’ýn insanlara Kur’an’la bildirdiði tüm buyruklarýnda olduðu gibi, oruçta da çok fazla hayýr ve hikmetler vardýr. Oruç da, iman sahiplerinin bu hikmetleri düþünmelerine ve bu þekilde imanda derinleþmelerine vesile olur. Ýnsan yaþamý boyunca her an, Allah’ýn rahmetiyle sunduðu sayamayacaðýmýz kadar çok çeþitte ve lezzette nimetle muhatap olur. Oruç tutulan Ramazan ayýnda, insanlar kýsa süreliðine de olsa bu nimetlerden uzak kalýrlar. Böylece oruçla, kendilerine lütfedilen nimetlerin deðerini daha iyi anlama olanaðý bulurlar. Ancak oruç tutmanýn toplumda genellikle aç kalmak ve açlýða tahammül etmek olarak algýlanmasý nedeniyle, Ramazan boyunca uzak durulan her þey, bayramla birlikte yeniden yaþanmaya baþlar. Birçok insan hayatýna aynen eskisi gibi, kaldýðý yerden devam eder… Güzel ahlaký kazanabilmek için insan ruhunu beslemeli, terbiye etmeli ve üzerinde söz sahibi olabilmelidir. Sabýrlý, özverili, cesur, dürüst olabilmek kararlýlýk gerektirir. Öfkelenebileceði bir olayla karþýlaþtýðýnda, mümin öfkesini yener; çünkü ruhunu beslemiþ, kendisini Allah’ýn hoþnut olacaðý þekilde kontrol etmeyi öðrenmiþtir. Samimi iman sahibi, koþullar ne denli zorlu da olsa dengeli davranýr, tevekkül ve sabýr gösterir, davranýþlarý son derece olumlu olur. Ýmtihanýn gereði olarak zayýf yaratýlmýþtýr insan; uykusu gelir, acýkýr, yorulur… Kiþi, kendisindeki zayýflýklara karþý iradesini kullanarak Allah’ýn emri üzere hareket eder. Zaaflarýný yenerek Allah’ýn hoþnutluðu amacýyla kendisini kontrol edebilen insan, ruh terbiyesinin ilk adýmýný atmýþtýr. Bu nedenle namaz, oruç ve diðer tüm ibadetleri gereði gibi yerine getirmesi, kiþinin imanýnýn derinleþmesine vesile olur. Samimi mümin için zahirinde hiçbir þey yoktur; mümin her olaya batýnýndan bakar. Allah’a gereði gibi kulluk ve ibadet edebilmek için en baþta ruhumuzu iyi yönde beslememiz, et yýðýný olmaktan çýkmamýz gerekir. Nefsimizi beslersek ete/kemiðe dönüþürüz, ruhumuzu beslersek insan oluruz. Tüm varlýðýmýz, ibadetlerimiz, yaþamýmýz ve ölümümüz, kýsacasý her þeyimiz O’na aittir, O’nun hoþnutluðu içindir… "De ki: "Þüphesiz benim namazým, ibadetlerim, hayatým ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’ýndýr." (Enam Suresi, 162)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |