Aþýk olmayan âdem / Benzer yemiþsiz aðaca. -Yunus Emre |
|
||||||||||
|
Tarih boyunca tüm kavimlerin Allah’a baþkaldýrmak, O’na þirk koþmak, yeryüzünde haksýz yere büyüklenmek, insanlarýn mallarýný haksýzlýkla yemek, sapkýnlýk ve azgýnlýk yapmak gibi ortak bazý özellikleri olmuþtu. Bir baþka ortak özellikleri de, müminlere karþý baský ve zulüm uygulamalarýydý. Bu azgýn toplumlar müminleri sindirmek için her yolu denemiþlerdi. Kur’an bu toplumlara iliþkin bize birçok bilgi verir. Bunlarýn hatýrlatýlmasýndaki amaç, kuþkusuz tarih bilgisi vermek deðildir. Peygamber kýssalarý "ibret" alýnmasý için anlatýlýr ki; helak olanlar, arkalarýndan gelenleri doðruya yöneltsinler. Kendilerinden önceki kuþaklardan nicelerini yýkýma uðratmamýz, onlarý doðruya yöneltmedi mi? (Oysa bugün kendileri) onlarýn kaldýklarý yerlerde (tarihi kalýntýlarý üzerinde) gezinip durmaktadýrlar. Þüphesiz bunda saðduyu sahipleri için ayetler vardýr. (Taha Suresi, 128) Andolsun, onlarýn kýssalarýnda temiz akýl sahipleri için ibretler vardýr…(Yusuf Suresi, 109-111) Kýssalara "ibret" amacýyla bakarsak, bugün içinde yaþadýðýmýz toplumda da helak edilmiþ toplumlardakine benzer bir dejenerasyon yaþandýðýný görebiliriz. Özellikle "kavmin önde gelenlerinin" önemli çoðunluðu, helak olmuþ kavimlerden pek de farklý deðildir. Bu kimseler dinin hükümlerini bildikleri halde, taþkýnlýk, azgýnlýk ve sapkýnlýk yapmaktan çekinmezler. Dahasý kendilerine Allah’ý hatýrlatan müminlere karþý düþmanlýk yaparlar. Tüm kavimler, doðal sebeplerle gelen afetler sonucunda cezalandýrýlmýþlardýr. Deprem, sel, fýrtýna, yanardað patlamasý gibi. Bugün çirkin utanmazlýklarda bulunan ve eski toplumlarýn iþlediði suçlarý iþleyenler de, benzer cezalarla karþýlaþabilirler. Ülkemiz için de tüm bu anlattýklarýmýz geçerlidir. Özellikle büyük kentler, inkarcýlýk, dini ve müminleri alaya alma, adaletsizlik, cinsel sapkýnlýk gibi konularýn oldukça yoðun yaþandýðý yerler haline gelmiþtir. Gönderilen tüm peygamber ve resuller kavmine Allah’ý, ölümü, hesap gününü hatýrlatmýþ ve onlarý Allah’ýn azabýna karþý kavmini uyarýp korkutmuþlardýr. Ancak gönderildikleri kavimler onlarý yalancýlýkla, çýkar elde etmeye çalýþmakla ya da üstünlük arayýþý içinde olmakla suçlamýþ ve onlarýn anlattýklarýný düþünmeden, öðüt almadan kendi sistemlerini devam ettirmiþlerdir. Hatta büyük bir kýsmý daha da aþýrý giderek müminleri öldürmeye veya yurtlarýndan sürmeye çalýþmýþtýr. Ýman ve itaat eden müminlerin sayýsý ise her defasýnda çok az olmuþ, Allah yalnýzca peygamberi ve beraberindeki inananlarý kurtarmýþtýr. Aradan binlerce sene geçmesine raðmen söz edilen toplum yapýsýnda ve inkar sisteminde pek bir þey deðiþmemiþtir. Günümüzde, Sodom ve Gomorra kentlerindekine benzer hatta daha da aþýrý sapkýnlýklar yaþayan, sayýsý oldukça fazla "Lut Kavmi" vardýr. Tartýda adaletsizlik yapan Semud Kavmi, Sebe ve Ýrem Halký gibi Allah’ýn nimetlerine karþý nankör, Nuh Kavmi gibi dine ve müminlere karþý alaycý, Ad Kavmi kadar adaletten sapmýþ toplumlar oldukça fazla sayýdadýr. Bu kavimlerin hepsinin ayrý ayrý helak nedenleri vardýr. Yaþadýðýmýz dönemde ise bu çirkin davranýþlarýn hepsi fazlasýyla görülür. O nedenle bu dönemde imtihan da fazla olabilir. Helak edilen her kavim bu döneme bir delildir. Bunlar çok önemli iþaretlerdir... Toplumlarýn teknolojik yönden ulaþmýþ olduklarý düzey ve imkânlarý, Kur’an ayetlerinde de haber verildiði üzere, hiçbir önem taþýmaz. Bunlarýn hiçbiri, hiç kimseyi üstün, kuvvetli, güçlü, maðlup edilmesi mümkün olmayan, galip olan Allah’ýn azabýndan kurtaramaz. Yeryüzünde gezip dolaþmýyorlar mý? Böylece kendilerinden öncekilerin nasýl bir sona uðradýklarýný görsünler. Onlar güç bakýmýndan kendilerinden daha üstün idiler, topraðý alt üst etmiþler (ekmiþler, madenler, sular arayýp çýkarmýþlar) ve onu, kendilerinin imar ettiðinden daha çok imar etmiþlerdi. Peygamberleri de onlara açýk delillerle gelmiþti. Demek ki Allah onlara zulmetmiyordu ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardý. (Rum Suresi, 9) Sonsuz güç sahibi Yüce Allah, dilediði anda dilediði toplumu helak edebilir. Ya da dilediðini dünyada güzel bir hayatla yaþatýr; ahirette azaplandýrýr. O’nun her þeye gücü yeter. Ýþte biz, onlarýn her birini kendi günahý ile yakalayýverdik. Böylece onlardan kiminin üstüne taþ fýrtýnasý gönderdik, kimini þiddetli bir çýðlýk sarýverdi, kimini yerin dibine geçirdik, kimini de suda boðduk. Allah onlara zulmedici deðildi, ancak onlar kendi nefislerine zulmediyorlardý. (Ankebut Suresi, 40)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |