Anayasa halkoylamasýný, ülkemiz için yol ayrýmý olarak görüyorum. Dileðim, vatandaþlarýmýzýn siyasi görüþleri, oy verdikleri parti ne olursa olsun; Neden evet, neden hayýr diyeceklerini bilerek oy kullanmalarý. Oylanacak maddeleri etraflýca incelemeleri…
Bu düþünceden hareketle, bilgiçlik taslamadan haksýzlýk etmeden; Düþüncelerimi berraklaþtýrmak amacýyla, AKP ve CHP’nin anayasa halkoylamasý kitapçýklarýný, konu hak kýndaki gazete yazýlarýný okuyup, Tv. programlarýný takip ederek bu yazýyý oluþturdum.
Þimdi, oylanacak maddeleri ana baþlýklar halinde irdeleyelim.

1. Bu anayasa paketi , darbecilerin yargýlanmasýný önleyen geçici 15. maddeyi kaldýrýyor, 12 Eylül darbecile rine yargý yolunu açýyor ve darbeci zihniyetle hesapla þýyor. Askeri vesayeti kaldýran, özgürlükçü bir anayasa yapýlýyor.

Darbecilerin yargýlanmasý hukuken mümkün deðil. Ýþlenen suçtan dolayý, sorumluluk bir kez kalkýnca ; Yeni bir hü küm konarak yeniden o suçtan sorumlu tutulmak söz konusu deðil. Ülkemizin ileri gelen hukukçularý, bunu defa larca dile getirdiler .Darbeci zihniyet konusuna gelince, 1982 Anayasasý ile getirilen hükümler yerli yerinde duruyor. YÖK, Seçim Barajý bunlara örnek. Milletvekili dokunulmazlýklarý olduðu gibi duruyor.

2. Anayasa paketine kadýnlar, çocuklar, özürlüler ve gazilere pozitif ayrýmcýlýk saðlayan maddeler konuldu. Böylece, bu kesimin haklarý iyileþtirilecek.

Bu madde mevcut anayasada zaten var. Buraya sadece,‘’ Bu maksatla alýnacak tedbirler eþitlik ilkesine aykýrý olarak yorumlanamaz ‘’ cümlesi eklenmiþ.
Uygulamada ise, kadýn erkek eþitliðine inanmayan, her aileden en az üç çocuk isteyen, ve erkeðin karýsýný dövmesini aile içi mesele görüp, müdahaleye gerek görmeyen bir anlayýþ hakim.
Kamu kurumlarýnda açýk bulunan özürlü kontenjanlarýna atama yapýlmýyor.
B.M Çocuk Haklarý Sözleþmesi’ ne, Türkiye’nin koyduðu çekinceler kaldýrýlmýyor.
Çocuklarýn her türlü istismarý için ciddi tedbirler alýnmýyor. Çocuk istismarý olaylarýnda yargý safhasý, çocuða manevi iþkence þekline dönüþüyor. Bu konuda haber yapmak ise, istismarýn kendisinden daha sakýncalý görülüyor.
Gaziler açýsýndan ise : Gaziler, vatani hizmet tertibinden þeref aylýðý alýrlar. Üç dört yýl önce baþbakanlýk genelgesi ile, sosyal güvencesi olmayan gazilere asgari ücret tutarýnda maaþ ödenmeye baþlandý. Sosyal güvencesi olan gaziler ise 330 TL civarýnda maaþ alýyorlar. Vatani hizmet kanununa göre ödenen þeref aylýðýnda sosyal güvence aramak gibi, kanunun ruhuna tamamen aykýrý bir uygulama ve gaziler arasýnda maaþ farklýlýðý sürüp gidiyor.

3. Kamu Denetçiliði Kurumu(ombudsman) getiriliyor. Böylece, idarenin iþleyiþi ilgili þikayetler incelenecek.

Bu kurum, TBMM’ne yani yasamaya baðlý ve basit çoðunlukla seçilecek. Yani, seçim için iktidar muhalefet uzlaþmasý gerekmiyor. Mecliste çoðunluðu elinde bulunduran parti istediðini seçebilir. Dolayýsýyla tarafsýz karar vermesi mümkün olamaz

4. Anayasa Mahkemesi’ne kiþisel baþvuru hakký getiriliyor.

Bu hak, Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi’ndeki (AÝHS) haklarla sýnýrlý. AÝHS’de bulunmayýp anayasada yer alan konut hakký, sosyal güvenlik hakký gibi konularda Anayasa Mahkemesi’ne kiþisel baþvuru hakký yine yok.
Böylece, Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’ne baþvuru hakkýnýn önü kapatýlmýþ oluyor.
Çünkü,T.C Devleti AÝHM’ ne intikal eden davalar sonucunda mahkum olup tazminat ödeme bakýmýndan , ön sýralarda yer alýyor. Anlayacaðýnýz, hatýrlý müþteriyiz ! Sadece, bu durum deðiþtirilmek isteniyor.

5. Memurlara toplu sözleþme hakký getiriliyor.

Memurun iþvereni, hükümettir. Hükümet ile, memurlarýn toplu sözleþmesinde uyuþmaz lýk halinde taraflar Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na baþvuracak. Bu kurulun kararý kesin olup, toplu sözleþme yerine geçecek. Kurulun yapýsýný hükümet, yani iþveren belirleyecek. Kurulun kararý yargýya kapalý ve grev hakký yok.
Ayrýca, memurlarýn mali ve sosyal haklarýnýn kanunla düzenlenmesi zorunluluðu kaldýrýlýyor. Bu da, memur haklarýnýn hükümetler tarafýndan idari kararlarla geri alýnabilmesine zemin hazýrlýyor.
YAÞ kararlarýný yargýya açýk hale getirerek, idarenin her iþleminin hukuk denetiminde olmasý ilkesinin ; Kamu emekçilerine gelince terk edilmesi çifte standarttýr.

6. Kiþisel bilgilerin gizliliði ve korunmasý saðlanacak, fiþleme kalkacak

Bu madde , bence þaka gibi : Çünkü, telekulak cenneti bir ülke olup çýktýk. Medyada, gizli dinleme ürünü ses ve görüntü kayýtlarý, her türlü kiþisel bilgi, adeta ortalýða saçýldý. Bunlarýn sonucunda, insani açýdan hazin olaylar yaþandý. Siyasi sonuçlar ortaya çýktý. Gerçek mi sahte mi olduðu hala anlaþýlmayan belgeler, dijital verilere dayanarak insanlar hapislerde yatýyorlar. Bunlarýn hiç birinin faili bulunmadý ve hukuki gereði yapýlmadý.
Telekominikasyon Ýletiþim Dairesi Baþkanlýðý, Baþbakan’a baðlý. ‘’Dün onlar bizi fiþliyordu, þimdi de biz onlarý fiþleyeceðiz’’ sözünü de unutmadýk.

Buraya kadar, iyi olarak gösterilen deðiþiklikleri irdelemeye çalýþtýk. Þimdi de iþin özünü oluþturan deðiþikliðe göz atalým.

7. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’ nýn yapýsý, iþleyiþi deðiþtiriliyor. Böylece, yargý demokratik bir yapýya kavuþturulacak, yargý reformu yapýlacak.


Deðiþikliðin gerekçesi açýk deðil. Paketteki deðiþikliklerle yargý nasýl daha demokratik olacak, nasýl bir yargý reformu olacak, anlamýþ deðilim. Üye sayýsýnýn arttýrýlmasý olumlu gibi görünse de ; Anayasa Mahkemesi’ne TBMM tarafýndan üye seçilmesi yargýnýn içine siyasetin daha fazla girmesi sonucunu doðurur. Dünya ülkelerinde olaðan bir uygulama olduðu söyleniyor. Evet, doðru ama meclisin üçte iki çoðunluðu ile seçiliyor. Bu pakette ise basit çoðunlukla seçilmesi öngörülüyor. Yani, muhalefetle uzlaþmaya gerek kalmýyor.
Bu paketin kabulu, TBMM’nin, gerçek anlamda hükümetin Anayasa Mahkemesi’ne istediði üyeleri atamasý sonucunu doðurur.
HSYK ‘da ise, Adalet Bakaný’nýn dairelerin toplantýlarýna katýlmamasý olumlu gibi görünüyor ama… HSYK üzerinde Adalet Bakaný’nýn sahip olduðu yetkilerle ilgisi yok.
HSYK’nýn, bakanýn yani hükümetin istemediði bir kararý almasý mümkün deðil.
Geçtiðimiz günlerde oluþup halen çözülmeyen hakim ve savcý atamalarýndaki kriz buna iyi bir örnek oluþturuyor. Bu da, yargý baðýmlýlýðý demektir.

Hükümetin yargý ile iliþkisi malumdur. Yargýnýn aldýðý bazý kararlar hükümeti, adeta küplere bindiriyor. O zaman da, baðýmlý bir yargý oluþturmaktan baþka çareleri kalmýyor.

Demokrasi, siyasetin hukuksal bir zeminde yapýlmasýný saðlar. Oysa ne yazýk ki, ülkemizde hukuk siyasallaþtýrýlarak siyaset yapýlýyor.

Demokrasi, sadece çoðunluðun iradesi demek deðildir. Ýktidarlarýn keyfi uygulamalarýna da ‘’dur’’ demeyi içinde barýndýrmalýdýr. Çoðunluk karþýsýnda azýnlýðý korumalýdýr.
Anayasa deðiþiklik paketi, bu anlayýþtan uzaktýr. Sonucun ‘’ Evet ‘’ çýkmasý, iktidar üzerindeki yargý denetiminin ortadan kalkmasý anlamýna gelir. Ondan sonrasý ise, keyfi davranmakta serbest, hukuk denetiminde olmayan hükümetler dönemidir.
Pakete sos niyetine konan YAÞ kararlarýnýn yargýya açýk olmasý, yurt dýþýna çýkýþ yasaðý için mahkeme kararýnýn olmasý zorunluluðu gibi olumlu maddeler, paketin ana fikri olan, yargýnýn yeniden þekillendirilip baðýmlý hale getirilmesi gerçeðini yok etmiyor.

Özgür, demokratik, hukuk devleti bir Türkiye istiyorum. Bu nedenle de, oyum HAYIR…

25 Aðustos 2010 Çanakkale