"Leyla'nýn iþi naz ve iþve; Mecnun'un gözü yaþý çeþme çeþme..." -Fuzuli (Leyla ile Mecnun) |
|
||||||||||
|
“Kütle çekimi (yer çekimi) diye bir yasa olduðu için, evren kendini yoktan yaratabilir ve yaratmýþtýr da. Evrenin ve bizim var olma nedenimiz ‘kendi kendini oluþturmaktýr’. Tanrý’nýn fitili ateþleyip evreni harekete geçirmesine gerek yok. Nasýl ki Darwinizm biyolojideki yaratýcý gereksinimini sona erdirdiyse, yeni fizik kuramlarý da evrenin oluþumu konusunda yaratýcýnýn iþlevini gereksiz kýlmýþtýr” Bir kere Darwin evrim kuramýnýn spekülatif (tahmine dayalý) olduðunu ve görüþlerinin bir kýsmýnýn yanlýþ olduðunu bizzat kitabýnda belirtir. Tabi kimse merak edip de Darwin'i okumadýðý içi bunu bilmiyor. Hawking'in de Darwin'i okuduðunu sanmýyorum. Oysa bakýn Darwin "Ýnsanýn Türeyiþi" isimli kitabýnýn sonuç bölümünde ne diyor: “Söz konusu ettiðim görüþlerin çoðu spekülatiftir; ve bunlardan bazýlarýnýn yanlýþ olduðu hiç þüphesiz ispatlanacaktýr. " (Ýnsanýn Türeyiþi, (The Descent of Men), Charles Robert Darwin, Sol Yayýnlarý, Aralýk 1968, Birinci Baský, S: 253) Bazý türlerde evrim olabilir. Ama bunu tüm canlýlarý kapsayacak þekilde geniþletip herþeyi evrime baðlamak yanlýþ olur. Hiç evrim geçirmeden bugüne kadar gelmiþ olan türler olduðu gibi bozularak yok olmuþ türler de vardýr. Evrim kuramý için bir baþka güçlük de toprak tabakalarýnda taþýllarýn (fosillerin) basitten karmaþýða doðru evrim geçirerek geliþtiðini gösteren kanýtlarýn olmayýþý. Çünkü en eski toprak tabakalarýnda fosiller birdenbire ortaya çýkýyor. Bu da yaratýlýþý destekler mahiyette oluyor: “Çok daha önemli bir baþka güçlük var. Hayvanlar aleminin baþlýca bölümlerini meydana getiren türlerin taþýl bulunduðu bilinen en eski tabakalarda birdenbire ortaya çýkýþýný söz konusu ediyorum.” (Türlerin Kökeni, (The Origin of Species), Charles Robert Darwin, Sol Yayýnlarý, Haziran 1970, Birinci Baský, s: 316) Ýmdi, ancak, evrim kuramýnýn spekülatif veya eksik olmasý yaratýlýþý savunan dinsel inançlarýnýn doðru olduðunu, insanýn ve evrenin dinlerin tanrýlarý tarafýndan yaratýldýðýný göstermez. Yani, bir yaratýcýnýn varolmasý Yahudilik, Hristiyanlýk ya da Müslümanlýðýn hak din olduðunun kanýtý olarak gösterilemez. Çünkü, Yahudilik, olsun, Hristiyanlýk olsun, Müslümanlýk olsun tüm dinlerde paganlýktan gelme kurallar, uygulamalar, hurafeler ve inançlar vardýr. Bunlar tanrýsal bir düzlemden gelmiþ olamaz. Bunlarý tanrýsal emirlermiþ gibi insanlara dayatmak yanlýþtýr, putperestliktir. Mitoloji ve pagan dinler de yaratýlýþý savunur, ama bu onlarýn doðru olduðunu göstermez. Antik Yunan'da matematik, geometri ve felsefesinin ulaþtýðý bilimsel sonuçlar Yunan mitolojisinin doðruluðuna bir kanýt oluþturabilir mi? Hayýr. Neden? Çünkü bilim ile dinin yolu ayrýdýr. Hawking "yaratýlýþ" düþüncesinden hoþlanmýyor. Çünkü kendiliðnden oluþumdan söz ediyor. Ama bu yeni bir görüþ deðil. Antik Çað Yunan filozoflarýnda, Yahudi ve Hristiyan mistiklerde ve tasavvuf felsefesinde de evrenin ve insanýn oluþumu konusunda "yaratýlýþ" düþüncesini yadsýyan görüþler vardýr. Þimdi bu görüþlere kýsaca bakalým ANTÝK ÇAÐ YUNAN FELSEFESÝ Bir çok Yunan düþünür "yaratan" yerine "varolma" ve "varlýk" düþüncesini savunurlar. Parmenides (ÝÖ 540-450) Tanrý yerine "Varlýk" fikrini ön plana çýkarýr ve onu "En Yüce Ýyi" olarak tanýmlar. Varlýk yaratýlmamýþtýr, yok olmaz, bölünmez, deðiþmez, kusursuz bir küreye benzer. Heraklitos (ÝÖ 550-480) evrendeki her þeyi, Bilgelik ve Adalet olan Söz’ ün (Logos) düzenlediði bir oluþ ve deðiþim üçlemine baðlar. Plotinus (ÝS 205-270) evrenin oluþumunu açýklarken "yaratýcý" yerine üç temel unsur (öge) belirler: 1. Tek Olan 2. Ruh 3. Can. Plotinus'a göre, bu üç temel ögeden “Tek Olan” öge kendi içinden, kendi kaynaðýna bakan, -aynaya bakar gibi- ikinci bir ögenin türemesine yol açar. Ýkinci öge olan “Ruh”, ilk ögenin imgesi, kendi gördüðü yansýmasýdýr. Gören ve görülen birdir. Yani, “ýþýk veren” ile “ýþýk verilen” aynýdýr, birdir. Bu durumda, Ruh, tüm varlýklarýn çokluðu olarak kendini ortaya koyarak üçüncü öge Can’ý meydana getirir. Can, güneþ, ay, yýldýzlar, görünen tüm dünyanýn ve canlý þeyleri oluþturandýr. VARLIK BÝRLÝÐÝ (VAHDETÝ VÜCUT) Tasavvuf (mistisizm, gizemcilik) düþüncesinin en önemli öðretilerinden olan "Varlýk Birliði" (Vahdeti Vücut) felsefesinde de "yaratan" inancý yoktur. Çünkü, "yaratan" ve "yaratýlan" ikiliði yoktur. Yaratan ve yaratýlan tektir. Sofiler, tasavvufçular Tanrýya “Mutlak Varlýk” (Vücudu Mutlak) der. Tanrý'ya oranla evren yoktan veya yokluktan ibarettir. Ancak, Mutlak Varlýk’ýn kanýtlarý evrende görüldüðünden, evren için “var” denebilir. Ateþ nasýl aydýnlatýr ve yakarsa, aydýnlatmak ve yakmak nasýl ki ateþin kaçýnýlmaz özellikleriyse, Mutlak Varlýk’ýn özelliði de kendisini göstermek, görünmek, ortaya çýkmaktýr. Güneþ ýþýðý güneþ olmadan var olamaz. Güneþ ýþýðý güneþin bir tecellisi, görüntüsü, yansýmasýdýr. Acundaki her varlýk da Mutlak Varlýk'ýn bir yansýmasý olup, Ondan taþarak bir varlýk haline gelir. Bu durumda “yaratýcý” yoktur ve “yaratýlýþ” yerine bir “ortaya çýkma” (zuhur) ve “ortaya çýkartma” (sudur) eylemi söz konusudur. Tüm evren ve varlýklar “yaratýlmamýþ”, ancak, Mutlak Varlýk’tan “meydana gelmiþ, ortaya çýkmýþtýr”. Mevlana “Biz yoklarýz, bizim varlýklarýmýz geçici þekiller gösterir, sen Mutlak Varlýksýn. Yoka varlýk tadýný tattýrdýn, yoku kendine aþýk ettin. Verdiðin nimetin tadýný geri alma, þarabýný, kadehini, geri alma.” der. Hallacý Mansur'un “Ben Tanrýnýn kendisiyim” (Enel Hak), Muhittin Arabi’nin “Ben O, ve, O ben'im”, Býstamlý Beyazýt'ýn “Ben kendi kendimi zikrederim, ismim ne yücedir", Ýsa'nýn “Ben O'nu tanýrým. Çünkü ben O'ndaným”, “Ýbrahim doðmadan önce, ben varým», “Ben ve Baba bir'iz", "Baba ne yaparsa Oðul da ayný þeyi yapar" yolundaki söylemlerini bu baðlamda deðerlendirmek gerekir. (Yuhanna 7:29; 8: 58; 10: 30; 5:19). Ýsa tanrýlýðýndan o kadar emindir ki kendisinin "alfa ve omega, baþlangýç ve son" olduðunu belirtir, kendinden önceki peygamberleri onaylamak yerine, onlarýn kötü çobanlar olduklarýný, hýrsýzlýk ve haydutluk yaptýklarýný belirtir: “Benden önce gelenlerin hepsi hýrsýz ve hayduttu, ama koyunlar onlarý duymadý. (...) Ben iyi çobaným. Ýyi çoban koyunlarý uðruna canýný verir. ” (Esinleme 1: 8; Yuhanna 10: 8, 11) Kuþkusuz Ýslam ve Hristiyan mistiklerin bu kadar aþýrý (!) ve özgür düþünüþleri din ve din adamlarýnca hoþ karþýlanmasa da genelde görmezden gelinir.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hulki Can Duru, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |