..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Doðallýk sahip olunan deðil, kazanýlmasý gereken bir erdemdir. -Cervantes
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Gülmece (Mizah) > Mehmet Önder




11 Eylül 2010
Havlu  
Mehmet Önder
Bir gün içime bir korku düþtü. Bu adam bir gün ayaklarýný da yýkamaya kalkar mý, yoktan bir kavga çýkarýp, elini ayaðýný tekme tokat üstümde siler mi? Siler.


:AFIJ:






HAVLU


      Arkadaþlarda sohbet bol, biraz da fazla kaçýrdýlar mý; kimi eskiden futbolcuymuþ da ne çetin bir oyuncu olduðunu anlatýr. Kimi belediye baþkaný olan babasýyla yaptýðý yurt dýþý gezilerinde gördüklerini anlatýr. Kimi de parapsikolojiye meraklý, önceki yaþamýnda hangi padiþah olarak yedi cihaný titrettiðini anlatýr.
      Bu tür zýrvalarý gazozuna dinlerken vakit geçiyor da, hýzlarýný alamayýp bana baktýklarýnda zorlanýyorum. Aralarýnda beleþçi gibi kalýyorum. Üstelik biri de kalkýp sormuyor mu ?
     - Sen! Sende yok mu ilginç bir aný?
- Yok.
     Arkadaþlarda teklif de var, ýsrar da. Öteki kalkýyor:
      - Olmaz mý caným. Bu yaþa gelmiþsin, hiç mi bir þey yaþamadýn?
     Vardý yoktu, yaþadým yaþamadým, derken “Ben havluyken” lafý kaçývermiþ aðzýmdan. Kaçýrýr mýsýn sen o lakýrdýyý? Baþladýlar alaya almaya. Sorular yaðmur gibi yaðýyor: “Küçük peþkir türü müydün?”, “Plaj havlusu olarak mý görev yapýyordun?” , “Hamamda merze miydin?”
     Bu düzeysiz sorulara karþýlýk bile vermedim. Ama bir soru çok anlamlý geldi.
     - Genel havlu muydun, özel hizmete mi tahsis edilmiþtin?

     …

     Bölümde altý kiþi çalýþmamýza raðmen þef Abidin beyin en gözde adamý bendim. En çok beni sever, çalýþma arkadaþlarýmýz bir yana kendi yakýnlarýndan bile çok deðer verirdi. Bunu gerek içtenlikli duruþundan gerekse açýk açýk söyleyiþinden biliyordum.
     Þefim Abidin bey iriyarýydý. Boyu benden en az otuz kýrk santim uzundu.


Aslýnda hoþuma gitmeyen kimi davranýþlarý da yok deðildi. Örneðin istemediðim halde omuzlarýmý ovmayý çok severdi. Sýk sýk iki omzumu kavrar, “Ovayým Mehmetçim” der baþlardý.
Omuzlarým aðrýmadýðý halde ses çýkarmazdým. Adam adam gelmiþ emrindeki memurun omzunu ovuyor, “ovma, gerek yok” denir mi? Ben de demezdim. Belki kendi omuzlarý aðrýyor da beni de kendisi gibi omzu aðrýyor sanýp ovmak istiyor, diye de düþünürdüm.
     O da hem omuzlarýmý ovar, hem de sevgisini dile getirirdi:
      - Caným kardeþim. Gerçek kardeþlerimden üstünsün.
Hatta nedenini anlayamadýðým bir biçimde, önce ellerinin içiyle ovar, sonra ellerini çevirir dýþýyla da bastýra bastýra bir daha ovardý.


     Þefimin samimiyeti kimi vakit bununla da kalmazdý. Yanýma oturup yanaðýný koluma yapýþtýrýr “Caným kardeþim” deyip sevgisini gösterdikten sonra, o sýrada arka taraftan bir ses mi duyardý ne, o yanaðýný çekip öteki yanaðýný yapýþtýrýr arka tarafa bakardý.
     Sevgisi çok derindi.

     …

     Þef , memur yýllarca bu sevgi seli içinde verimli çalýþmalar yaptýk. Tek engelimiz benim sýk sýk hastalanmamdý. Kimi zaman yataklara düþer, þefime yollarýmý gözletirdim.
     Bir gün hastalanýp yine doktora çýktým. Doktor çektiðim hastalýklarýn hep üþütmeden olduðunu, söyledi. Bir de soru sordu:
     - Sen niye hep böyle sýrýlsýklam dolaþýyorsun? Seni sýk sýk havuza mý atýyorlar?
     Bu sorulara hiçbir anlam veremedim. Üstüme baþýma baktým, özellikle omuzlarým sýrýlsýklamdý.


     Niye ýslak diye düþünürken, þefim Abidin beyin sevgisi aklýma geldi. Bir kez kurt düþtü ya, ondan sonra þefin hareketlerini izlemeye baþladým.
Ertesi gün öðle yemeðinden sonra þef karþýdan göründü. Elleri kukla oynatýr gibi havada, sularýný akýta akýta geliyor:
- Mehmetçim kardeþlerimden ilerisin.
     Ýleriyim ileri olmasýna da, saðlýða zararlý. Artýk bütün þüpheler þef üzerinde toplanýyordu. Hemen kalkýp sýrtýmý duvara yasladým. Ben “Vallahi ovdurmam!” duruþu alýnca, omuzlarýma ulaþamadý. Bu kez sözlü iknaya yöneldi.
     - Kardeþim omuzlarýný ovayým mý?
     - Olmaz.
     - Kollarýný ovayým.
     - Ýstemem.
Adam açýk açýk saldýrgan kurulayýcý. Ýlle de ellerimi üstümde silip beni hasta edecek. Yüz bulamayýnca sitem ede ede yerine geçti.
     - Ýyilik de yaramýyor ki!

     …

     Ben havlu görevi gördüðümü anlayýnca þefin neþesi kaçtý. Ama yapacaðýndan da geri kalmýyor. Bu kez vur kaç benzeri bir yöntem geliþtirdi. Silip kaçýyor. Açýkça ‘Silkaç’ yapýyor. Bu da kapkaça benzer bir þey. Aniden olup bitiveriyor.
Yanýndan olaðan olarak geçtiðini sanýyorum, ani bir refleksle dokunup geçiyor. Elimi koluma götürüyorum, yaþ.
Tokalaþmada yenden kavrayýp kola silme, sýk sýk kumaþ kalitesi kontrol etme, baþvurduðu deðiþik yöntemler. Tokalaþmayý reddedip, duvarlara gömlek þuradan, pantolon buradan diye açýklamalar assam da, adamýn yaratýcýlýk ruhuyla baþ edemiyorum.



Bir gün odadan çýktým, koridorda odaya doðru, ellerinin sularýný savura savura geliyor. Çevik bir hareketle müdür beyin odasýna daldým. Karþýsýndaki iki kiþilik koltuða oturdum. O da peþimden geldi. Saðdaki soldaki tekli koltuklar dururken geldi yanýma oturdu. Sanki günlerdir beni arýyormuþ da sonunda bulmuþ gibi “Caným kardeþim nerdesin, sana baktým, burada mýydýn?” gibi sorular sýralýyor. Müdürün yanýnda çek ellerini de diyemiyorum. Sanki mýncýklanarak çalýþan bir cihaz gibiyim.
Müdür bey benim havluluðumun farkýnda deðil. Çok iyi anlaþtýðýmýzý düþünmüþtür. Kurulama iþi bitince izin istedik.

     …

     Malum bizim kýsýmda altý kiþi çalýþýyoruz. Ama þef hep beni onurlandýrýyor. Nedeni de, öteki arkadaþlar ya bayan ya da þeften daha uzunlar. Adamlarý otururlarken sevse, ayakta eli ýslak kalacak. Haklý olarak “Alçak eþeðe binmesi kolay olur” felsefesini benimseyip beni seçmiþ.
     Üstelik benden azami verimi de alýnca, vazgeçemiyor.

...

     Bir gün içime bir korku düþtü. Bu adam bir gün ayaklarýný da yýkamaya kalkar mý, yoktan bir kavga çýkarýp, elini ayaðýný tekme tokat üstümde siler mi? Siler.
Bu korkuyla çarþýya çýkýp bir tane havlu aldým. Büyükçe ve kýrmýzý bir havlu. O günden sonra, ne zaman kuklacý gibi, ellerinin sularýný savura savura üstüme yürüse, havluyu çýkarýveriyorum ortaya; bir saða bir sola.
     - Oleee …





Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.



Mehmet Önder kimdir?

30. 11. 1959'da Ýzmir'in Bayýndýr ilçesine baðlý Furunlu Köyü'nde doðdum. Ýlkokulu köyde, lortaokulu Çýrpý Mustafa Adanýr Ortaokulu'da okudum. Bayýndýr Lisesi'nde bir dönem okuduysam da devam edemedim. Sonra radyo tamirciliði baþta olmak üzere birçok iþte çalýþtým. Ege Týp Fakültesi'nde memur olarak iþe baþladým. Buradaki on bir yýla yakýn çalýþmam süresinde önce Ýzmir Namýk Kemal Akþam Lisesi'ni, ardýndan Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ýlk Beþ yýlýný Ýzmr merkezde, kalanýný Bayýndýr'da olmak üzere yirmi iki yýla yakýn bir süredir serbest avukatlýk yapmaktayým. Evliyim, Alp Deniz adýnda sekizinci sýnýf öðrencisi bir oðlum var.

Etkilendiði Yazarlar:
Aziz Nesin, Rýfat Ilgaz, Muzaffer Ýzgü


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Mehmet Önder, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.