Güzellik insana mutluluk ve huzur veren somut bir lezzettir. Ýnsanlar yaþamlarýnýn her aþamasýný bu lezzete ulaþabilmeyi umut ederek, zevk aldýklarý güzelliklere göre biçimlendirirler. Güzelliðe olan düþkünlük, bu lezzete olan baðýmlýlýk, insanlar için vazgeçilmezdir. Seçim yapmasý gereken kiþi, her zaman tercihlerini beðenisine göre en güzel olandan yana kullanýr. Hiçbir insan hoþuna gitmeyen ve çirkin bulduðu bir þeyi seçmez, istemez. Nedeni de insan ruhunun, görüntünün, ahlakýn, sözün kýsasý her þeyin güzel olanýndan zevk alacak þekilde ve güzelliðe düþkün duyarlýlýkta yaratýlmýþ olmasýdýr.

Ýnsanlarýn güzel olana bu denli yoðun istek ve ilgi duymalarýnýn nedeni, ruhlarýndaki güzelliðe ulaþma arzusuna yanýt verebilmektir. Pembe bir gül, beyaz bir lale, göz kamaþtýran bir mücevher, güzel bir çocuk, güzel, bahçeli bir ev, yeni bir araba ya da güzel bir köpek… Ýnsan tüm bunlarý gördüðünde, içinde bu güzelliklere sahip olmak arzusu oluþur. Kuran’da, bu güzelliklere sahip olma arzusunun, insanlarýn dünya hayatýnda sýnanmasý amacýyla süslü ve çekici kýlýnmýþ tutkular olduðu haber verilir.

"Kadýnlara, oðullara, kantar kantar yýðýlmýþ altýn ve gümüþe, salma güzel atlara, hayvanlara ve ekinlere duyulan tutkulu þehvet insanlara ’süslü ve çekici’ kýlýndý. Bunlar, dünya hayatýnýn metaýdýr. Asýl varýlacak güzel yer Allah Katýnda olandýr. (Al-i Ýmran Suresi, 14)

‘Yarattýðý herþeyi en güzel yapan’ Allah, insanlarýn hissedip zevk alabilmeleri için yarattýðý tüm güzellikleri evrenin her santimetrekaresine yerleþtirmiþtir. Baktýðýmýz her yerde O’nun Cemil (güzel), Musavvir (tasvir eden, þekil ve suret veren), Sani (Sanatçý) ve Bedi (örneksiz yaratan) isimlerinin tecellilerini görebiliriz. Güneþ doðar ve batarken gökyüzünde oluþan görsel þölende, Allah’ýn Sani isminin tecellisini izleriz. Bir kelebeðin kanadýndaki kusursuz simetriyi ve yanardöner renkleri fark ettiðimizde Allah’ýn Musavvir isminin tecellisini görürüz.

’Ol!’ buyruðuyla atomlardan, moleküllerden, hücrelerden, canlýlardan, gezegenlerden, yýldýz ve galaksilerden oluþan, insanýn kavrayýþ gücünün dýþýndaki sonsuz âlemin muhteþem güzelliklerini düþündüðümüzde sonsuz ilim ve güç sahibi olan Allah’ýn Bedî ismini hatýrlar, tecellisine hayranlýk duyarýz.

Çok güzel bir çocuk gördüðümüzde; duru teni, ýþýl ýþýl gözleri; yüzündeki mükemmel simetri Allah’ýn Cemil isminin bir tecellisidir ve Allah aþkýyla bakan onu görür.
Yüce Allah, insaný yaratýrken Kendi ruhundan üflemiþtir. Ve insan, "…Bizden kendilerine güzellik geçmiþ bulunanlar…" (Enbiya Suresi, 101) ayetiyle bildirildiði üzere Allah’ýn güzelliðinden bir parça taþýr. Güzelliði arayan insan, gerçekte Allah’ýn benzersiz sanatýndan, üstün ilminden, eþsiz güzelliðinden ruhuna zevk verecek olaný arar. Güzellikten alýnan zevk de Rabbimiz’in bu özelliðinin kulu üzerindeki tecellisidir. Peygamberimiz’in de hadisinde belirttiði gibi, “Allah güzeli sever”, O’nun ruhunu taþýyan kullarý da güzeli severler.


Ýnsanýn istek duyup elde etmek için çaba harcadýðý ve sahip olduðu tüm güzellikler, dünya koþullarýnda bozulacak, eskiyecek, yýpranacak ve sonunda da yok olacaktýr. Çok güzel bir insanýn güzelliði, zamanla yýpranýp yok olacak, muhteþem güzellikteki bir çiçek birkaç gün içinde solacak, kuruyacak ve güzelliðini yitirecektir. Çok gösteriþli bir ev ya da araba bile zamanla yýpranacaktýr.

Görüldüðü gibi dünya üzerindeki tüm güzellikler zamanýn yýpratýcý özelliði ile bir gün yok olur. Yeryüzünde zamanýn yýpratamadýðý hiçbir güzellik yoktur. Yüce Allah dileseydi sonsuz gücüyle sonsuza dek sürecek güzelliklerle dünyanýn her yanýný kuþatýrdý. Ancak, imtihan gereði, kullarýnýn Kendisi’ni tanýmalarý, gücünü anlamalarý ve cennet özlemi duymalarý için eksiklik ve acizlikleri de yaratmýþtýr. Gerçekte insanýn güzelliði arzu etmesi bir ‘kusursuzluk’ arayýþýdýr. Ýnsan Kuran’da, "..Tümüne güzelliði (cenneti) vaat etmiþtir;..." (Nisa Suresi, 95) ayetiyle bildirilen ve inananlara vaad edilen gerçek güzelliðin ardýndan koþmaktadýr.

Birçok insan, güzelliklerin ardýnda koþarken hýrs ve tutkuyla boþa bir çaba harcar. Oysa kalýcý olmayan güzellik için bu denli çabanýn bir anlamý yoktur. Ýnsanýn asýl çabasý cennetteki huzur ve mutluluk dolu sonsuz yaþama ulaþmanýn yollarýný aramak olmalýdýr. Ýnsan, içindeki kusursuz güzellik isteðine, gerçek anlamda yalnýzca cennette kavuþabilecektir. Bu gerçek Kuran’da "...Orda nefislerinizin arzuladýðý her þey sizindir ve istediðiniz her þey de sizindir." (Fussilet Suresi, 31) ayetiyle haber verilir.

Yüce Allah’ýn tüm evrene olan hakimiyetinin kanýtlarý çok açýktýr. Rabbimiz güzellikleri sonsuz ilmiyle yaratýr ve düzenler. Evrenin tümündeki ihtiþam, herþeyi örneksiz yaratan ve her güzelliðin kaynaðý, tüm güzelliklerin sahibi olan Allah’ýn üstün ve benzersiz sanatýdýr.

O Allah ki, Yaratan’dýr, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ’þekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlarýn tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir. (Haþr Suresi, 24)