..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Yaþamak bir aðaç gibi tek ve hür / Ve bir orman gibi kardeþçesine...
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Ýronik > Ömer Faruk Hüsmüllü




6 Ekim 2010
Tencereden Al Haberi - 3  
Ömer Faruk Hüsmüllü
Geçen buluþmamýzda kapý çalmýþ ve Þenay haným da açmak için yerinden kalkmýþtý. Kim geldi dersiniz? Þenay hanýmdan öðrenelim:


:AGIB:

Merhaba benim canýmdan çok sevdiðim sevgili dostlarým.
Dedikodulara geçmeden önce kendimle ilgili birkaç þeyden bahsedeyim: Duyduðuma göre 10’a yakýn firma benim modelden üretmeye baþlamýþ. Hepsinin de satýþlarý iyiymiþ. Ýþte tanýnmýþ olmanýn, iþte reklâmýn gücü! Ancak gene de siz siz olun her önünüze çýkaný “Tencere Çelik” zannetmeyin ve satýn almaya kalkýþmayýn. Kýsacasý Tencere Çelik taklitlerinden sakýnýnýz. Benden uyarmasý. Uyarýmý dinlemez de sahte Çelik alýrsanýz paranýzý çöpe atmýþ olursunuz.
Geçen buluþmamýzda kapý çalmýþ ve Þenay haným da açmak için yerinden kalkmýþtý. Kim geldi dersiniz? Þenay hanýmdan öðrenelim:
-Aaaa, aaa, sen misin?
-N’oldu haným niye þaþýrdýn beni görünce?
-Þaþýrýrým tabii, Þekip sen bu saatte eve hiç gelmezdin. Ne oldu, önemli bir þey mi var?
-Yok bir þey, yok. Biraz rahatsýzlandým ve evde dinleneyim dedim.
-Doktora çýksaydýn.
-Doktorluk bir þey deðil, azýcýk dinleneyim geçer.
-O zaman, yatak odasýna git, dinlen. Salona girme, çünkü misafir var.
-Olur, olur.
**
Þekip beyden on-onbeþ dakika sonra da pastaneye giden Þeyda, elinde paketlerle geldi. Ona kapýyý açan Þenay haným:
-Geciktin. Ýþ yapmaya mý gittin, gezmeye mi?
-Ne gezmesi anne? Pastane biraz kalabalýktý. Sýranýn bana gelmesini bekledim.
-Ýyi iyi. Aldýklarýný tabaklara koy, bir tabak da babana hazýrlayýp çayla birlikte yatak odasýna götür.
-Babam evde mi?
-Evet, az önce geldi.
-Gelseydi ayakkabýlarý dýþarýda olurdu.
-Kýzým adamýn geldiðini gözümle gördüm. Ayakkabýlarý da iþte oradadýr.
-Hani nerede?
-Aaaa, nereye gitti babanýn ayakkabýlarý? Hem sadece onunkiler deðil misafirlerinkiler de yok.
-Anne, yönetici toplatmýþ olmasýn. Bir hafta önceden giriþ kapýsýna bu konuda uyarý yazmýþtý.
-Demek ki o toplattý! Hay o yöneticinin… Babanýnkiler neyse de misafirlerin ayakkabýlarý bulunmazsa rezil olduk demektir. Valla, Ayla her tarafa anlatýr bu rezilliði. Koþ kýzým yöneticiye git, ayakkabýlarý al da gel.
-Bu erkek iþi anne. Abim gidip yönetici ile konuþsun.
-Çaðýr o zaman abini!
Az sonra Þeref koþarak geldi ve annesine sordu:
-Ne var anne, benim için acele gelsin demiþsin?
-Ne olacak, yönetici denilen o suratsýz dýþarýdaki ayakkabýlarý toplatmýþ. Git konuþ…
-Dedim ben size dýþarýda ayakkabý çýkarmak yasak diye, ama dinlemediniz. Þu titizliði býrak artýk anne!
-Fazla konuþma da git ayakkabýlarý al.
-O yöneticinin boðazýný sýkmazsam, ben de ne olayým!
-Aman oðlum, sakýn ha! Kibarca iste, yani rica et.
Gelini gecikince bir þeyler olduðunu anlayan Þehnaz haným çýkageldi:
-N’oldu, n’oldu? Üçünüz ne fýsýldaþýyorsunuz?
-Bir sen eksiktin!
-Birsenler’e mi gittin gelin haným? Ne iþin vardý orada? Misafirleri bana at, kendin dolaþ!
-Ne Birsenler’i anne? Birsen diye bir tanýdýðýmýz mý var bizim?
-Ne bileyim var mý yok mu? Sen dedin “Birsenler’e gittim” diye.
-Babaanne sen istersen salona git, misafirleri yalnýz býrakma, ayýp olmasýn. Biz de çaylarý hemen getiriyoruz.
**
O günden sonra ayakkabýlar içeride çýkarýlmaya baþlandý. Böyle olduðunu da her gelen olduðunda Þenay hanýmýn:
-Ayaklarýný paspasa iyice sil!
Uyarýsýndan anladým.
Birkaç gün sonra referandum yapýldý. Oylar sayýldý ve “evet”lerin çok olduðu görüldü. Bizim evde Þekip bey hariç herkesin oyu önceden belliydi. Þenay haným, Þeref ve Þeyda “hayýr”cý, Þehnaz haným “evet”çi idi. Sonuçlar alýndýktan sonra caný oldukça sýkkýn görünen Þekip beyin de “hayýr” oyu kullandýðý anlaþýlýyordu.
Referandumdan sonra Þehnaz haným evde zafer kazanmýþ bir komutan edasýyla dolaþýyor, önüne gelene laf çakýyordu:
-Allahýma þükürler olsun ki bu memlekette inanmýþ insanlarýn sayýsý oldukça fazlaymýþ…
Diyor, Þeref ise:
-Böyle deme babaanne! Biz inanmamýþ mý oluyoruz o zaman?
Diye itiraz ediyordu.
-Belki bazý inançsýzlar vardýr oðlum…
Tabii Þehnaz hanýmýn “evet” i, “evveet”e çevirdiðini de söylemeden geçmiyeyim. Hemen her lafa bu sözcüðü sokuþturuveriyordu.
**
Bugün tam bir iþkenceye maruz kaldým. Ýlk defa baþýma geliyor, inþallah bundan sonra da gelmez. Beni bulaþýk makinesine soktular. Doðrusu attýlar. Tabak, bardak ve diðer bulaþýklarýn üstüne ters çevirip koydular. Bu fikir de annesi “tencereyi yýka” diye söylediði için iþten kaçabilek amacýyla Þeyda tarafýndan ortaya atýldý.
Yarým saatten fazla o sýkýþýk yerde köpükler, sýcak ve soðuk sular arasýnda kaldým. Sonunda da kurutmak için makineden çýkan sýcaklýk… Program bitince makine durdu. “Þükür, bitti. Þimdi çýkarým.” Diye düþündüm, ama nerdeee! Program bittikten çok sonra birisi geldi makinenin kapaðýný açtý, içinin soðumasýný bekledi. Saatler sonra da beni ve diðerlerini çýkardýlar.
Tezgahýn üzerinde yeni bir yemek için beni bekletmeye baþladýlar. Þeyda elinde bir soðan ve býçakla yanýma geldi. Tam o sýrada cep telefonu çalmaya baþladý. Hemen koþup mutfaðýn kapýsýn kapattý. Baþkalarý konuþmasýný duysun istemiyordu:
-Alo, Birgülcüðüm merhaba. Nasýlsýn? Ben mi? Ýyi sayýlýrým. Evde bir insan nasýl olursa öyle iþte. Sen ne yaptýn? Hýý, evet, evet. Aman boþ ver! Dert etme kendine. O hep öyle yapar. Deme, ohaa! Sonra. Vereydin aðzýnýn payýný. Öyle dedi mi gerçekten? Buna da ben çüþþ derim doðrusu. Benimki mi? Peþimde, ama yaðma yok! Ýþ resmiyete binecek. Gez gez, sonra fýrlat at. Baþkalarý yapýyor diye ben de mi öyle yapayým Birgül? Beni gerçekten seviyorsa fedakarlýða da katlanacak. Gücü yoksa bu iþe kalkýþmasýn. Oldu caným, görüþürüz, güle güle.
Telefonu cebine koymuþtu ki gene çaldý. Bu sefer arayan az önce sözünü ettiði delikanlý idi.
-Alo, efendim. Arkadaþla konuþuyordum da onun için meþgul çalmýþtýr. Nasýl? Kim mi? Hesap mý soruyorsun þimdiden? Tabii sinirlenirim, ortada bir þey yok, bir de bana hesap sormaya kalkýyorsun! Evet, evet. Anlat, ben seni dinliyorum. Evet. Yarýn mý? Gelemem. Mümkün deðil. Belki daha sonraki gün. Birisi geliyor, ben seni daha sonra ararým. Oldu.
Telefonu kapattýr kapatmaz mutfak kapýsý açýldý, annesiydi gelen.
-Gene o çocukla konuþuyorsun gizli gizli deðil mi?
-Yoo, Birgül’le konuþtum.
-Ben de inandým. Býrak kýzým þu serseriyi. Ýþi yok, gücü yok, tahsil dersen hiç yok.
-Sen nereden biliyorsun anne?
-Bilirim ben bilirim. Hem bak ne diyeceðim; Zehra geçen gün seninle ilgili bir þeyler kondurmaya çalýþtý, ama ben anlamamazlýktan geldim.
-Neymiþ o?
-Zafer beyin bir yeðeni varmýþ. Çok efendi bir çocukmuþ. Bu Zafer beyler maðaza sahibi.
-Biliyorum o çocuðu ben anne. Mongolun teki. O iþ olmaz. Boþuna kimse umutlanmasýn.
-Kýzým, aile varlýklýymýþ, çocuk da uysal. Takarsýn yularý…
-Anne ben kapýma baðlamak için hayvan deðil, koluma takmak için koca almak istiyorum. Saçma, saçma konuþma lütfen!
-Amaaan, sen bilirsin. Ne halin var ise gör.
Dedi ve salona gitti. Daha sonra mutfaða önce Þehnaz haným, ardýndan da Þeref girdi. Þeref babaannesinin boynuna sarýlýp öpmeye baþladý.
-Yalakalýðý býrak da ne istiyorsun onu söyle!
-Ne yalakalýðý, babaannemi de mi sevemeyeceðim?
-Hadi, hadi söyle derdini.
-Babaanne ben bir þirket kuruyorum da.
-Allah hepimizi þirretlerden korusun oðlum.
-Þirret deðil, þirket babaanne þirket.
-Ne iþe yarar o?
-Çok büyük para kazanmaya yarar. Kuracaðým þirket, ihracattan ithalata, turizmden konfeksiyona birçok alanda faaliyet gösterecek.
-Eeee!
-E’si büyük bir iþ yapacaðým senin anlayacaðýn.
-Amma sallýyorsun be abi! Kandýrma kadýncaðýzý.
-Kandýra’da þirket mi kurulur. Kuracaksan burada olsun. Ben tâ oralara gidip mi seni göreceðim Þeref?
-Burada kuracaðým babaanne burada. Yalnýz biraz finansmana ihtiyacým var. Yardým edersin deðil mi?
-Benden ne istediðini anlamadým.
-Babaanne o senden ne isteyebilir? Bir düþün!
-Para.
-Evet, para istiyor.
-Para istiyorum, ama karþýlýksýz deðil. Kuracaðým bu þirkete sen de ortak olacaksýn babaanneciðim.
-Ortak olursam ne olacak?
-Kârýn yarýsýný alacaksýn.
-Ýyi o zaman. Kabul.
Dedi ve elini göðsüne atýp bir miktar para çýkardý ve hiç saymadan Þevket’e verdi. Tam o sýrada Þenay haným tekrar mutfaða girdi:
-Toplantý mý var? Nine ve torunlar sohbeti koyulaþtýrmýþsýnýz.
-Kýskan sen gelin haným, kýskan. Þirket sahibi olduðumda ne yapacaksýn acaba, çok merak ediyorum.
-Ne þirketi? O da nereden çýktý?
-Evveet oðlum Þeref, þu annene bi zahmet anlatýver bizim þirketi!...

.Eleþtiriler & Yorumlar

:: ...
Gönderen: Hande Özbudak / , Türkiye
9 Ekim 2010
keyifle okuduðum bir öykü devamýný sabýrsýzlýkla bekliyorum:)

:: Lütfen Devam
Gönderen: Mustafa Þakarcan / , Türkiye
7 Ekim 2010
Ellerinize saðlýk. Tencerenin haberleri hiç bitmez umarým. Teþekkürler ve saygýlar...




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn Ýronik kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Deliden Mektup Var
Bir Murat Dört Surat
Korona Hikayeleri - 8
Dilsiz Fahiþe - 8 (Son)
Korona Hikayeleri - 7
Korona Hikayeleri - 4
Korona Hikayeleri - 5
Korona Hikayeleri - 6
Korona Hikayeleri - 3
Bu Bir Futbol Klasiðidir

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Küçücük Hikâyeler - 2
Acayip Bir Hikaye
Küçük Hikâyeler - 1
Senin Hikayen
Prostat
Bir Ölünün Günlüðü - 8 Son Bölüm
Bir Ölünün Günlüðü - 7
Hýrsýz Kim?
Bir Ölünün Günlüðü - 3
Bir Ölünün Günlüðü - 4

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Siyasi Taþlama: Neþezâde - 2 [Þiir]
Siyasi Taþlama: Karamsarzâde [Þiir]
Kusurî"den Týrtýklama [Þiir]
Zam Zam Zam... [Þiir]
Týrtýklama (Kazak Abdal'dan) [Þiir]
Yoklar ve Varlar [Þiir]
Ýstanbul,sana Âþýk Bu Kul [Þiir]
Âþýk Dertli"den Týrtýklama [Þiir]
Namuslu Karaborsacý [Þiir]
Dostlarým [Þiir]


Ömer Faruk Hüsmüllü kimdir?

Uzun süre Oruç Yýldýrým adýný kullanarak çeþitli forumlara yazý yazdým. Ýddiasýz iki romaným var. Çok sayýda siyasi içerikli yazýya ve biraz da denemelere sahibim. Emekli bir felsefe öðretmeniyim. Yazmaya çalýþan her kiþiye büyük bir saygým var. Çünkü yazýlan her satýr ömürden verilen bir parçadýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Az veya çok okuduðum tüm yazarlardan etkilenirim.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Ömer Faruk Hüsmüllü, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.