…Herþeyi ’sapasaðlam ve yerli yerinde yapan’ Allah’ýn sanatý (yapýsý)dýr (bu). Þüphesiz O, iþlediklerinizden haberdardýr. (Neml Suresi, 88)

Yeryüzündeki canlý ya da cansýz her varlýkta sonsuz bir aklýn, üstün bir ilmin kanýtlarýna rastlarýz. Kuþkusuz hepsi Yüce Allah’ýn Alim sýfatýnýn tecellileridir. Ancak yaratýlmýþ tüm bu varlýklarda dikkat çeken çok önemli bir özellik daha vardýr; özellikle detaylardaki muhteþem incelikte bir sanat…

Allah’ýn ’Sani ’ sýfatý, yarattýðý her þeyde son derece estetik görünüm, kusursuzluk, ince ve benzersiz bir sanat olarak yansýr. Örneðin bedenimiz; kusursuz ve eksiksiz düzenlenmiþtir. Tüm organlar olmalarý gereken en uygun yerlerdedir, bazý organlar –göz, kalp, beyin gibi- korunaklý yerlere yerleþtirilmiþlerdir. Ýnsan vücudunda simetriyi saðlayan ’altýn bir oran’ vardýr ve özellikle bu nedenle hoþ bir görüntüye sahiptir. Ressamlar da tablolarýnda bu altýn oraný kullanýrlar.

Yüce Allah birbirinden çok farklý canlýlarda ’Sani’ sýfatýný yansýtacak detaylar var etmiþtir. Bir kuþun kanadýnda, bir çiçeðin yapraklarýnda fosforlu renkler varken; bir kelebeðin kanatlarýnda çok farklý tonlarda yanar döner renkler yaratýlmýþtýr. Birbirinden apayrý, hiçbir benzerliði bulunmayan milyonlarca muhteþem canlý, Yüce Allah’ýn eþsiz, benzersiz ve bir örnek edinmeksizin yaratmasýdýr…

Allah bu denli farklý görünümde, ancak her biri son derece estetik olan eserlerini göz önüne sererek sanatýndaki sonsuzluðu tüm insanlara gösterir. Dileseydi her canlý türünden yalnýzca birkaç çeþit de yaratabilirdi. Çok fazla çeþit yaratarak insanlarý hayran býrakacak, gücünü kavratacak üstün yaratma sanatýný sergiler. Ve insan, baktýðý her yerde, her santimetrekarede bu sanatýn örneklerini görür. Yüce Allah kusursuzca yaratandýr.

Allah, insaný "en güzel surette" yaratmýþ, ona estetikten zevk almayý öðretmiþtir. Bu nedenledir ki insan, hem güzel olaný sever, hem de yaptýklarýnýn estetik bir yönü olsun ister. Ýnsan, canlýlarýn içinde, ‘güzel’ kavramýnýn bilincindeki tek varlýktýr.

Kuran’ýn iþaretleriyle, Allah’ýn sanatýyla yarattýðý estetik, güzellik ve inceliðe dair pek çok detay müminlerde istek uyandýrýr. Bu konu, "kullarý için çýkardýðý ziynet ve temiz rýzýklar" için "… dünya hayatýnda iman edenler içindir, kýyamet günü ise yalnýzca onlarýndýr…" (Araf Suresi, 32) ayetiyle haber verilir.

Kur’an’ýn haber verdiði gibi yeryüzündeki tüm incelik ve güzellikler, onlarý takdir edebilen, detaylarýný görebilen inananlar içindir ve daha da mükemmelleri ahirette yalnýz inananlara verilecektir. Var olan her güzellik, onu Vareden’in ürünüdür. Bu yüzden inanan insan güzellikten etkilenir, Rabb’ini hamd eder, O’na þükreder ve gördüðü her güzellik Allah’a daha da yakýnlaþmasýna vesile olur.

Rabbimiz’in benzersiz ve eþsiz yaratma sanatý, Allah’a olan sevgiyi daha da arttýrýr. Allah’a duyduðu sevgi nedeniyle, mümin, Allah’ýn yarattýklarýna karþý da büyük bir sevgi duyar. Allah’ý çok sevdiði için, yine Allah’a sevgi duyan insanlara sevgisi coþkuludur.

Her detayda þükredilmesi gereken bir durum vardýr. Çünkü Allah dileseydi yaþam kaynaðýmýz olan suyu, herkesin zevkle içebildiði bir tadda ve kokusuz yaratmazdý. Ayrýca yalnýzca bir çeþit yiyecek yaratýrdý, bu yiyeceðin tadý da insanýn zevk alacaðý gibi güzel olmayabilirdi. Ve insanlar yaþamak için bunu yemek zorunda kalabilirdi. Allah genelleme dahi yapýlamayacak kadar çok yiyecek yaratmýþtýr biz kullarý için…

Bir tahta parçasýna benzeyen küçücük tohumdan, bu denli mükemmel ve çeþit çeþit meyvelerin çýkmasý, her tohumda ait olduðu bitkinin tüm özelliklerinin þifrelenmiþ olmasý Allah’ýn sanatçý sýfatýyla yarattýðý ve üzerinde derin düþünülmesi gereken mucizelerdendir.

Allah’ýn yaratmasý çok güzeldir. Örneðin, çiçeklere baktýðýmýzda içimiz ferahlar. Bütün canlýlýk insana örnektir, ancak insan enaniyeti nedeniyle örnek almaz.

Örneðin çok güzel bir insan düþünelim, güzelliðiyle övünen, büyüklenen… Bu güzelliði kendisi mi tasarlamýþtýr? Gözlerinin, burnunun, dudaklarýnýn, kaþlarýnýn yaratýlmasýnda kendisinin bir rolü var mýdýr?

Bu sorunun cevabý –düþünmeye dahi gerek yok- “hayýr” olacaktýr. O güzelliðin sahibi , onu tasarlayandýr; Yüce Allah’týr. Ve kibirlenmek anlamsýzdýr; yapmadýðýyla övünür mü insan? Üstelik de Allah dilediði anda geri alabilecekken…

Yürürken bir duvarda boyalarla oluþturulmuþ harika desenler görsek, bu desenler bir yelpaze görünümünde olsa ve aralarýnda göz desenleri bulunsa; bunlarýn rastlantýsal olarak ortaya çýktýðýný düþünür müyüz? Sanat deðeri olan ve insana haz veren bu desenlerin bir sanatçý tarafýndan bilinçli bir þekilde oraya resmedildiði açýktýr. Peki, ya tüy desenlerinde çok özel ayarlanmýþ bir tasarým bulunan tavus kuþundaki sanat?..Her resim ve desenin sanatçýsýnýn varlýðýný gösterdiði gibi, tavus kuþundaki desen de Yaratýcý’nýn varlýðýný kanýtlar. Hiç þüphesiz tavus kuþunun tüylerinde ýþýðý farklý derecede yansýtarak renk deðiþimleri ortaya çýkaran tasarýmý yapan ve onlardan muhteþem desenler çýkaran Allah’týr. Sanatçýlar yetenekleriyle Allah’ýn sanatýný yalnýzca kopya ederler. O, sonsuz güzellikleri sanatýnýn içinde kusursuzca yaratandýr.

"O Allah ki, Yaratan’dýr, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, ’þekil ve suret’ verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlarýn tümü O’nu tesbih etmektedir. O, Aziz, Hakimdir." (Haþr Suresi, 24)