Tüm mutsuzluklar yokluktan deðil, çokluktan gelir. -Tolstoy |
|
||||||||||
|
Yýrtýk pantolonumu, yamasý kapansýn diye çekerken dizlerime, ilk defa, astarlý lastiðimin parlaklýðýnda senin için taranmýþtý saçlarým. Kamyonumda taþýnasý bir seni bilirdi ellerim, tahtadan silahlarým kadar sahiptim sana, bilyelerim kadar sevdamdýn!... Gök baba gürlerken öfkesini tepemize, sýðýndýðýmýz aðacýn altýnda kulaklarýna fýsýldadýðým ilk erkekliðim vardý benim! Korkma diyordum sana, bak, buradayým iþte; istemesende yanýndayým... Yanlýþ hatýrlamadýðým; ilk yalanlarýný da o saatlerde duymuþtuk senden. Acý tatlý gülümsediðin geliyor aklýma, hý hý diyordun bana ve tamam, anladým... Günün dönüp dolaþýp senelerin sabrýmý eziþinden ve gidiþini kanaya kanaya seyrediþimden bu yana bilmem kaç hazan geçti üstümden. Býraktýðýn gibi hiç-birþeye dokunamayacak ve bulaþtýrdýðýn hiç-bir þeyi ruhumdan çýkartamayacak kadar kahrolasý olmazlarým var hala. Gel gör! Ardýnsýra daðýlýþýný toplayamayacak o aptalým. Gidiþini hazmedemeyecek kadar korkaðým hala. Hala, düþlerini oyuncaklarýna his pahasýna satmaya kalkacak o adamým... Düþünmeden silemiyor, alýþmadan gülemiyor, hatýrlamadan yapamýyor insan! Gün gelip kör bir ebenin karþý koyulmaz kurgusuna kaptýrmasaydýk kendimizi, kimbilir belki de, ilk yalandan son utancýmýza ve ''hadi be'' diyene kadar saymak zorunda da kalmayacaktýk. Ki saydýk... Kolarýmýn dirseklerine uzun süredir yasladýðým baþýmý, sen görmeden, bu gün bir kez daha kaldýrdýk yerinden. Baðýþla! Mahkumiyetini bozdu diye de kýzma sakýn hislerime; say ki boþluðunu okþuyorken hatýrladýk. Ki bu gün gözlerini kaybetmeden, bir yalnýzlýk daha olsun istedim ellerim ve bir yalnýzlýk hatýrýna dedim, hatýlamaya çalýþtým! ''Sahi biz bu oyunu neden yarým býraktýk?'' diye iç çekerken baþladý herþey. Kaybolmak namýnaydý ya bir-þey? Kaybolmak namýný bulsun diye, gözlerimin yumukluðunda ''son kez'' dedim; tekrarladým: Kaçtýðýn, Gittiðin, Unuttuðun, Yalnýzlýðým; Belli! (Sevgin sözün kadarcýk!) Önüm, arkam, saðým, solum; dört bir yaným karanlýk!... . . . Kýrkaltý, Kýrkyedi, Kýrksekiz, Kýrkdokuz, Elli! Elli buçuk?... Kalbimin duvarlarýnda baþý yaslý, ardý kanlý yankýlanan o ses; gölgesi ki bir çocuk... Ömer Faruk YILMAZ
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ömer Faruk YILMAZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |