Asýn beni meydanlarda. Güvercinler kaldýrsýn cenazemi. Sadece çocuklar okusun bana dua. Çocuklardan birinin adý Hasan, diðerinin adý Hüseyin olsun. Kaným Kerbela þehitlerinin gözyaþlarý gibi aksýn. Bu ülkede yaþamaktan hiç gurur duymayacak mýyým? Bari ölümüm ülkemin yüreksizliðine aksýn. Neden memleketimde bir eðitim müdürü kürsüye çýkýp, masadaki baklavalara bakarak ben baklavanýn tadýný görünce anlarým der. Sonra da bana yirmi dört saat yetmiyor, bir saat daha istiyorum diyerek Tanrý ile pazarlýk eder. Neden bu ülkede solcularýn ve milliyetçilerin godomanlarý mason localarýnda gözleri kapalý olarak ve eðilerek masonluða ant içer. Neden bu ülkede cemaat mensuplarý haklarý olsa diyecek söz yok tabi; fakat hak etmedikleri halde, müdür olurlar ya da baþkan olurlar. Eve gittiklerinde de bismillah diyerek yemek yerler. Bilmezler mi torpille sahip olunulan her þeyden kazanýlan para haramdýr. Neden bu memlekette masonlar ve mason kýlýklýlar bir cehennem çukuru gibi ortalýklarda gezerler? Öyle bir çukur ki, adalet ve hakkaniyet kül olup giderken, gerideki maðdurlar kimden haklarýný alacaklarýný bilemezler. Bir gün cehennem çukuruna ben de düþtüm. Kim kazdý bu cehennem çukuru derseniz, tabi ki bu ateþ çukurunu gemileri Allah için yakanlar kazmadý, diye karþýlýk veririm ben de. Bir esnafýn yanýndayken valinin yazý iþleri müdürüyle tanýþtým da þaþkýna döndüm. Esnaflar sayýn müdürüm(!) bize ne zaman et yedireceksin dediler. Bunu diyenler aslan parçasý gibi memlekette itibar görenlerdi. Ardýndan diþlerini göstererek, seni bizim parti oraya müdür etti bunu inkar etme diyerek onu bir güzel tehdit ettiler. Müdür de olur diyerek bir mason gibi eðilip büküldü. Gözüne de týpký masonlar gibi perde çektirdi. Sonra kibirli bir tavýrla oradan uzaklaþýp gitti. Ey Müslüman evladý sen eðilip büküldükçe ve gözlerine perde çekmelerine izin verdikçe masondan ne farkýn kalýr. Unutma ki masondakilerin de adý Ahmet'tir ya da Muhammet'tir. Ey Müslüman evladý sen Ýsrail'e türbanýnla, takkenle, seccadenle hizmet ettiðin sürece masondan ne farkýn vardýr. Ey Müslüman evladý sen kürsüden baklavalara bakarak konuþursan, Filistin topraklarýndaki tanklarýn paletlerinin topraðý dilim dilim bölerken çýkardýðý sesten farklý bir ses çýkarmamýþ olursun. Ey aç gözlü Müslüman! Gözlerini açgözlülük o kadar kapatmýþ ki, týpký masonlarýn ant içerken gözlerinin örtük kalmasý gibi. Nedir sendeki bu açlýk? Bu gidiþle bir kemiðe koca vataný satacaksýn.