Bugünkü Batý medeniyetinin yükseliþinin temelinde yer alan bir kavram olduðunu düþünüyorum.

Fransýz Devriminin ardýndan, o en karmaþýk yýllarda, metrenin ölçü birimi olarak yapýlandýrýlmasý için iki bilim adamý canlarýný tehlikeye atarak yollara düþmüþtü.

Olasýlýk, ölçülemez olduðu düþünülenin ölçülmesinden baþka nedir?

Ölçebilen, geliþtirmenin de yolunu açmýþ demektir. Endüstri mühendisliðinin babasý Taylor, iþçilerin yaptýklarý iþleri ölçülebilir en küçük adýmlarýna bölüp bunlarýn standart zamanlarýný oluþturmak ve geliþtirmek konusunda öncü olmuþtu.

Ölçmeden verimlilik olmaz.

Biz þimdi verimlilik artýrmaktan bahsediyoruz ya... Önce ölçmediðimiz þeyleri ölçmeye baþlamamýz kaçýnýlmaz. Ölçü sistemimizin adil, hilesiz ve nesnel olmasý da gerekli.

Üniversite sýnavlarýnda saðlýklý bir ölçme sistemimiz iyi kötü var. Bakýn, insanlar nasýl verimli sonuçlar almak için büyük zamanlar ve paralar harcýyorlar!

Bunun yerine saðlýklý, iþe yarayan, önemli bilgiler ölçen, hayata hazýrlýðý kuþatan bir lise bitirme sýnavýmýz olsaydý... Bu çabalar ona yönelseydi... Daha verimli olmaz mýydý?

Ölçüyor muyuz sorusu önemli! Neyi ölçüyoruz sorusu önemli! Nasýl ölçüyoruz, doðru mu, adil mi? Bunlar da önemli!

Neyi ölçtüðünüze dikkat edin. Ölçtüðünüz þey, insanlarýn baþarýlý olmaya çalýþacaklarý þey olacaktýr.