Þahin bakýþlý, ahu gözlü, þirin davranýþlý ve tatlý sözlü idi. -Fuzuli, Leyla ve Mecnun |
|
||||||||||
|
I Nene Hatun destan yazdýktan Üç yýl sonra 1881 de Sarý saçlý Mavi gözlü Bir çocuk doðdu Bir yýl sonra Yabancýlara Doðrudan yurttaþtan Para alma olanaðý veren Düyunu Umimiye Antlaþmasý yapýldý Ýflasýn belgesi bu II Balkanlardaki saldýrýlar Yeþilköy’e kadar geldi Plevneden çýkmam diyen Gazi Paþa Bu günleri de gördü Büyümek için acele etti Sevimli çocuk Ülkem elden gidiyor Oyun mu kaldý Oyuncak mý kaldý oynanacak Asker oldu Bu þartlarda Balkanlar’a Libya’ya Orta Doðuya Ýstanbul’a Dört bir yanýna gitti ülkesinin Savaþmak için III Çanakkale’de destan yazmaya gitti Conk Bayýrýn’da 25 Nisan 1915 tarihli Emrini verdi Ben size taarruz emretmiyorum Ölmeyi emrediyorum Biz ölünceye kadar geçecek Zaman zarfýnda Yerimize Baþka kuvvetler gelir Baþka komutanlar Hakim olabilir IV Cephede savaþ kazanýldý Suya gömüldü ya Saldýrganlar Cephe bir deðil Birinci Dünya savaþý Osmanlý’ya karþý V Ateþkes antlaþmasý yapýldý Ve zorla geçemedikleri Çanakkale’den Ellerini kollarýný sallayarak geçip Ýstanbul’a geldiler VI Bu arada Yalnýzca mermi yaðmadý Anadolu üstüne Savaþlar Yalnýzca Cephede göðüs göðse Yapýlmadý Ayný anda Cephe gerisinde Yalan bombalarý patladý Çanakkale’yi geçip Ýstanbul’a gelince Birilerine özgürlük getiriyor Sanacaklar bizi Diye düþünüyordu Saldýrganlar Zaten Türklerin Ne iþi var Anadolu’da O kadar zengin topraklar ki Öylesine uygarlýklara sahip ki Bir Ýstanbul bile dünyaya bedeli Ýþte böyle Parçalama Ve bölme hayalleri Deðiþik kimliklere büründü VII Üst düzey yöneticileri Mahkeme adýný verdikleri Tiyatro sahnesinde Yargýlatýp Ýdam ettirdiler Yetmedi Malta’ya sürüldü Baðýmsýzlýk isteyen Seçkinler Ulaþamadýklarý kahramanlarý da Tiyatroda yargýlatýp Ýdama mahkum ettiler Ferman Padiþahýn Daðlar bizimdir VIII Ýþgalclere karþý koymazsanýz Ve iþbirlikçilerine Belki Ýstanbul’u size býrakabiliriz Dediklerinde Gözlerimiz yaþardý Bu cömertliðe Ordu terhis edilmiþ Ýzmir iþgal edilmiþ Ýstanbul iþgal edilmiþ Erzurum Urfa Antep Diyarbakýr Adana Cinayet timlerine kalmýþtý IX 19 Mayýs 1919’da Samsun’da Tarih sayfalarýnda Düzeltme yapýlýr Ýþgal kuvvetleri Denize döküldükten sonra Figüran tetikçiler kenara konulup Perde arkasýndaki güçler Asýl iþgalciler ile Pazarlýk yapýldý XI Tek kuruþ borç almadan Üstelik Osmanlý’dan kalan Borçlar ödenerek Mucize yaratýlmaya devam edilir 1938 de Bir destan kahramaný ölürken Binlerce yiðide býrakmýþtý nöbeti Düyunu Umimiye borçarý 1939 ödendi son olarak Bilir misiniz Osmanlý, Savaþ için Silah için Þu için bu için Aldýðý borç paralar nedeniyle Önce tekel niteliðindeki tesisleri Yabancýlara satmýþ Sonra iflasa gitmiþtir XII Sayýn ve sevgili hukukçu 1924 Anayasasý’nýn Ýkinci maddesi Nereye gitti Ve neden Birkaç kere okuyun lütfen XIII Türkiye Devleti Cumhuriyetçi, Milliyetçi, Halkçý, Devletçi, Lâik ve Devrimcidir. Devlet dili Türkçe’dir. Baþkent Ankara’dýr. XIV Askeri satýþ kredisi Þu kredisi Bu kredisi Hem istediðimiz malý Ýstediðimiz fiyata satýyor Hem de Bizden habersiz kullanamazsýnýz Diye þart koþuyoruz Borçlandýr Ki kýpýrdayamasýn elin oðlu Aman kimse duymasýn Bu durumu Onlar Yardým aldýklarýný sansýn Ve öyle tanýtsýnlar Yurttaþlarýna XV Kendisine Yalnýzca silah satan Sözde tarýmý destekleyip Aðýr sanayiden uzak tutmaya çalýþan Dostlardan Kurtulmak isteyen yönetim Daraðacýnda buldu kendini Ve fakat Baþkalarýnýn propaganda görevlisi Olduðunu bilmeyen Bir kýsým saflar Karanlýk sayfalarýn suçlusunu Komþusunda aradý Senaryoyu yazanlar Pembe dizilerle Akladý kendini XVI Emperyalizme karþý savaþan Ve bu savaþý kazanan Tek lider En büyük lider Yüreðimizde XVII Lütfen fotoðrafa bakýn Tek kuruþ borç almadan Eski borçlarý ödeyerek Hýzlý kalkýnmayý saðlayan Ülkemiz Borç para denilen Örümcek aðýnda XVIII GENÇLÝÐE HÝTABE Ey Türk gençliði ! Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyeti'ni, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kýymetli hazinendir. Ýstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dahilî ve harici bedhahlarýn olacaktýr. Bir gün, istiklâl ve Cumhuriyet'i müdafaa mecburiyetine düþersen, vazifeye atýlmak için, içinde bulunacaðýn vaziyetin imkân ve þerâitini düþünmeyeceksin! Bu imkân ve þerâit, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. Ýstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düþmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiþ bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanýn bütün kaleleri zaptedilmiþ, bütün tersanelerine girilmiþ, bütün ordularý daðýtýlmýþ ve memleketin her köþesi bilfiil iþgal edilmiþ olabilir. Bütün bu þerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hýyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri, þahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düþmüþ olabilir. Ey Türk istikbalinin evlâdý! Ýþte, bu ahval ve þerâit içinde dahi vazifen, Türk istiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktýr! Muhtaç olduðun kudret, damarlarýndaki asil kanda mevcuttur! Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK 20 Ekim 1927 XIX sahi Sað ve sol Milliyetçi ve devrimci Kürt, Türk, Ermeni, Yahudi Alevi-Sünni Diye bir ayrým için mi Kaldýrýldý ikinci madde Sonra da unutuldu Mahalle kavgasý için mi Kazanýldý bunca savaþ Emperyalýzme direnen tek kale Bunun için mi terk edildi XX Dost düþman demeden Kim varsa Emperyalizme karþý Kim varsa dik durabilecek Bir yolunu bulup Yargýlar ve asar Veya yargýsýz Ýnfaz eder Sonra da Kabahatinden büyük bir özür Ýþte bunu da yaptýlar Onlar yaptýlar XXI Kredi mi arayalým Yayýnlamak için Bu þiiri Örümcek aðýnda Yer var mý bizim için XXI Baþa dönelim Conk Bayýrýnda verilen emri Ve hitabeyi Okuyalým Görev baþýna Marþ marþ 21.04.2010 Ateþkes Ateþkes anlaþmasý ilân edilir edilmez, birliklerin savaþçý erleri terhis edilmiþ, silâh ve cephanesi elinden alýnmýþ, savaþ gücünden yoksun birtakým kadrolar haline getirilmiþtir Karadeniz’in dalgalarý isyan ediyor Samsun Merzifon Amasya adým adým özgürlük 28.10.2009 Atatürk’ü Anmak Yaþamda en doðru yol gösterici bilimdir fendir kargayý gözlem ve deney için kullanabilirsiniz ama yol gösterici olarak asla 25 Ekim 2009 Pazar Barýþ Yurtta ve dünyada barýþ diye seslenen komutan size savaþmayý deðil ölmeyi emrediyorum derken yaþamanýn özgürlüðün bedelini anlatýyordu 25 Ekim 2009 Pazar Dernekler Haklarýn korunmasýný amaç edinen ve memleketin herhangi bir noktasý saldýrýya uðrarsa sonuna kadar savunacak yurtseverler vardý Bunu bilmeyen iþgal kuvvetleri sert kayaya çarptý 27.10.2009 Samsun’a çýktýðým gün Her yer güllük gülistanlýk deðildi gelin ve damatlarýn saf hayalleri ve kurtlar sofrasýnýn tam ortasý avýný parçalamaya çalýþanlar ve pay alma sevdasý ile etrafta dolanan kargalar iþte böyle günlerdi kolay lokma sanýyorlardý Anadolu’yu 27.10.2009 Yabancý Yabancý bir devletin koruyup kollayýcýlýðýný kabul etmek insanlýk vasýflarýndan yoksunluðu, güçsüzlük ve miskinliði itiraftan baþka bir þey deðildir. Gerçekten de bu seviyesizliðe düþmemiþ olanlarýn, isteyerek baþlarýna bir yabancý efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Þu farkla ki, istiklâli için ölümü göze alan bir millet, insanlýk haysiyet ve þerefinin gereði olan bütün fedakârlýðý yapmakla teselli bulur ve hiç þüphesiz, esirlik zincirini kendi eliyle boynuna geçiren miskin, haysiyetsiz bir millete bakarak dost ve düþman gözündeki yeri bambaþka olur. (Nutuk’dan) Maddi ve manevi saldýrý Düþman Osmanlý devlet ve memleketine karþý maddî ve manevî saldýrýya geçmiþ onu yoketmeye ve paylaþmaya karar vermiþlerdi Padiþah ve halife hayat ve rahatýný kurtarabilecek çareden baþka bir þey düþünmüyor hükûmeti de ayný durumda. farkýnda olmadýðý halde, baþsýz kalmýþ olan millet, karanlýklar ve belirsizlikler içinde olup bitecekleri beklemekte. felâketin dehþet ve aðýrlýðýný kavramaya baþlayanlar, bulunduklarý çevreye ve alabildikleri etkilere göre kendilerince kurtuluþ çaresi saydýklarý tedbirlere baþvurmakta... ordu, ismi var cismi yok bir durumda. komutanlar ve subaylar, I. Dünya Savaþý'nýn bunca çile ve güçlükleriyle yorgun, vatanýn parçalanmakta olduðunu görmekle yürekleri kan aðlýyor; gözleri önünde derinleþen karanlýk felâket uçurumu kenarýnda beyinleri bir çare, kurtuluþ çaresi aramakla meþgul... Kasým 09 (Nutuk’dan) Furunlu’nun Ahmet’i I Eski model kamyona benzer bay tefecinin yanýna giderken, bir aylýk nakit ihtiyacý vardý istediðin faizi verir ve gününde öderim dedi eski model kamyon benzeri tefeci birkaç saat düþünüp olmaz dedi sen bu parayý gününde ödersin iyi ya ödemek için alýyorum dedi bizimki hayýr hayýr bize parayý ödeyemeyecek müþteri gerek II ayný zamanda çýrpý’da mukim ziraat ile iþtigal eden yerel deyimle 60 dönüm bildiðimiz 120 dekar araziye sahip sevgili vatandaþým bir dekar arazi bedeli kadar kredi alýr eski model kamyon benzeri tefeciden III gün olup borcu ödemesi gerektiðinde 120 dekar arazi gider el sallamadan ana para ödenmiþ olur lakin biraz daha faiz borcu kalýr IV iþ bu þiir yazýlýrken baþkasýnýn tarlasýnda çalýþyor adý geçen kiþi sene 1838 Balta Limaný Köþkü’nde aldýðý parayý ödeyemeyecek müþteri vardý ve dostlarý bizim ticaret ile ulaþým ile teknoloji ile bilmem ne ile ne ilgimiz vardý kapitülasyon mu ne sizin olsun ucunu görelim altýnlarýn o bize yeter V sene 1850 bizimle birlikte Kýrým’da savaþan dostumuzdan borç aldýk savaþ için sonra ne mi oldu bize borcunu ödeyemeyecek müþteri gerek diyen dostumuz ya borca karþýlýk ya da zorla aldý nemiz varsa biz de ödedik delikanlýca VI tüm ticaretimizi vergimizi algýmýzý biraz da kaderimizi dostlara emanet ettik Furunlu’nun Ahmeti daha dünkü çocuk da çok þey anlatýr yaþama dair VII sene 1939 Osmanlý’dan kalan borçlar ancak ödenir borca karþýlýk el konulan topraklar faize bile yetmez bakýnýz yukarýda sözü geçen Çýrpý’lý vatandaþ VIII bize borcunu ödeyemeyen kiþiler gerek siz borçsuz harçsýz hem de ekonominiz iyiye giderken ikinci dünya savaþý bak arkadaþ sizin borca ihtiyacýnýz var kredi verelim silah satalým sizi komþularýnýzdan koruyalým IX biz sizi korumaktan öte ucuz krediler veririz yol su elektrik silah milah ticaretin dostu düþmaný olmaz gider Kore’de ölür Mehmet Furunlu’nun Ahmet’inin babasý X elde kalan modasý geçen tüm silahlar kredi ile satýlýr hem sizin kredibilite sorununuz yok sizler gibi dostlara deðil de babamýza vereceðiz bu hurdalarý XI sene 1882 çalýþmaya baþlayan Düyun-u Umumiye-i Osmaniye Meclis-i Ýdaresi” ilgili kararnamenin 18. Maddesi gereði müfettiþler tarafýndan denetlenebilecekti. Kararnamenin uygulama ve yorumundan doðan ihtilaflar 19. Madde gereði iki tarafýn tayin edeceði 4 kiþilik hakemler grubuna havale edilecektir Hakem kararlarý kesindir XII size de tanýdýk geliyor mu yargý yetkisi hakem falan XIII bir de küçük not münasebetsiz dilleri eþek arýsý soksun 26.01.2010 Atatürk ve Atatürkçü’lere saldýrmanýn Dayanýlmaz hafifliði Diþlerini gösterip Isýrmak için Saldýrmak Patrona yaranmaktan baþka Bir yarar saðlamaz Ýlgilisine Ne o köpekliðinden kaybeder Ne de yolunu deðiþir Yolcu Aksoy’a Emeç’e Mumcu’ya Bitlis’e ……….. Özetle Atatürk sevdalýsý Devrimci Ve Milliyetçilere Belki ayný deðil ama Ayný çiftliðin köpekleri saldýrýr Deðeri para ile ölçülen Malum yaratýklar Tarihin çöplüðünde Yerlerini alýr 24.04.2010 Lozan’dan kalan At oynatmasý engellendi Þýmarýk çocuklarýn Kapitülasyon mapitülasyon Tarihe karýþtý Dik duruþ böyle bir þey Nerede benim uçak fabrikam Aðýr sanayim Diðer tesislerim Atatürk’ten sonra Þeker ile kandýrýlan Çocuklara döndük Yardým Dünya kadar maddi yardým yapmýþ Dostlarýmýz Türkiye’ye Silah satýþ kredisi Milah satýþ kredisi Bu arada mayýnlarý da ucuza vermiþ Yardým adý altýnda Bir de üstelik Büyük devletlerin saldýrýsýndan korumuþ Daha ne yapsýn Muavenet Ege Denizinde vurulan Muavenet yerine Beþ tane savaþ gemisi Hibe edildi Tazminat olarak Yok tazminat deðil Bizi sevdiklerinden Bakým ve onarýmý için 10 gemicik masraf Bu masraf için de Pamuk eller cebe Hani þu iyi huylu krediler Dost batýran takýmýndan Kendi itlerini uzak tutsalar O bize yeter aslýnda da Dostlar alýþveriþte görsün Zamansal Yakýnlýk Muavenet vuruldu Aksoy vuruldu Mumcu vuruldu Bitlis vuruldu Madýmak vuruldu Baþbaðlar vuruldu Hep beraber vurulduk ey halkým Unutma bizi 24.04.2010 kendi aðzýndan uður mumcu; ben Atatürkçü’yüm. ben cumhuriyetçiyim. ben laikim. ben anti-emperyalistim. ben baðýmsýz Türkiye'den yanayým. ben özgürlükçüyüm. ben insan haklarý savunucusuyum. ben terörün karþýsýndayým. ben yobazlarýn, vurguncularýn, çýkarcýlarýn, düþmanýyým. öyleyse vurun, parçalayýn! her parçamdan benim gibiler, beni aþacaklar çýkacaktýr. ..korkaklar bin kere ölür oysa ben bir kere ölecegim.. (U.Mumcu) Protesto 16.3.1920 Ýstanbul'da Ýngiliz, Fransýz, Ýtalyan Siyasî Temsilcilerine, Amerikan Siyasî Temsilcisine, Bütün Tarafsýz Devletler Dýþiþleri Bakanlýklarýna, Fransa, Ýngiltere, Ýtalyan Millet Meclislerine verilmek üzere Antalya'da Ýtalyan Temsilciliðine Millî baðýmsýzlýðýmýzý temsil eden Meclis-i Meb'usan da dahil olmak üzere, Ýstanbul'da bütün resmî daireler, Ýtilâf Devletleri'nin askerî kuvvetleri tarafýndan resmen ve zorla iþgal edilmiþ ve millî dâvâ uðrunda çalýþan birçok vatansever kimsenin de tutuklanmasýna teþebbüs edilmiþtir. Mustafa Kemal(Nutuk’dan) Türk Dil Kurumu Sözlüðü yardým Ýng. aid 1. Bir iktisadi karar biriminin kendi iktisadi gücünü ve olanaklarýný baþka birisi için kullanmasý. 2. Geliþmiþ ülkelerin veya uluslararasý kuruluþlarýn, azgeliþmiþ ülkeleri iktisadi olarak kalkýndýrmak veya sosyal amaçlarla verdikleri çok düþük faizli veya karþýlýksýz aktarýmlar. krþ. baðýþ, baðlý kredi, baðlý olmayan kredi, koþullu kredi Oltada balýk dost ve müttefik yardýmlarýna yön vermek için Türkiye"ye gelen bir iktisatçý olan Thornburg, Karabük Demir Çelik Fabrika"sýnýn tasfiye edilmesini isteyen bir rapor hazýrlar. Zaten o dönemde , dost ve müttefiklerimiz lokomotif imal etmek üzere kurulacak fabrika için istenen krediyi vermez. Buna paralel olarak Türkiye"de makine, uçak ve dizel motor üretme projeleri de dost ve müttefiklerin baskýsýyla askýya alýnýr. Önüne ket vurulan çalýþmalar hiç þüphesiz projelerden ibaret deðildir. 1948"de Ankara"da Gazi Orman Çiftliði"nde faaliyete geçen uçak motoru fabrikasý, dost ve müttefik baskýsýyla üretime son verir. Petrol kralý Nelson Rockefeller, o dönemde dost ve müttefikimizin Türkiye"ye yaptýðý dýþ yardýmlar için þunlarý söylemektedir: "Oltaya yakalanmýþ balýðýn yeme ihtiyacý yoktur. Bu noktada Dýþiþleri Bakanlýðý ile ayný fikirdeyim: Geniþletilmiþ ekonomik yardým, örneðin Türkiye"ye bazý durumlarda düþünülenin tersi bir sonuç verebilir, yani baðýmsýzlýk eðilimini artýrýp, mevcut askeri planlarý zayýflatabilir. Bu tip ülkelere doðrudan doðruya ekonomik yardým da yapýlabilir, ama bu bize baðlý hükümetleri iktidarda tutacak ve düþman muhalifleri zararsýz býrakacak biçim ve miktarda olabilir". El netice Yeni sömürgecilik Üstün zekalý Ýnsanlarýn Aptal yerine konup Yerinde say Marþ marþ Diye Nasýl süründüklerinin Bir diðer açýklamasý 25.04.2010 Yeni sömürgecilik 19. yüzyýlda ortaya çýkmýþ olan emperyalizm sonucu oluþan sömürgeciliðin yeni bir hali. Bu bir devletin, baðýmsýzlýðýna raðmen, dolaylý yöntemlerle sömürülmesidir. Yeni sömürgeciliðe göre kapitalizm, dünyayý az geliþtiren bir olgudur. Ulusal burjuvaziler yabancý sermaye tarafýndan emilmekte ve bunun olmasý sanayileþme sürecinin fiilen sýnýrlandýrýlmasýna neden olmaktadýr. Bazý yazarlara göre yeni sömürgecilik, resmi sömürgeciliðin bir uzantýsýdýr. Bazýlarýna göre ise, yeni sömürgecilik, azgeliþmiþ ülkelerde sanayileþme yönünde ilerlemeyi denetlemek ve sýnýrlamak amacý ile tekelci sermayenin uyguladýðý yöntemleri içermektedir. Bir baþka görüþ ise sömürgeciliðin bu yeni halini savaþtan sonra geliþmiþ ülkelerden gelen yabancý sermayenin doðrudan müdahaleler yolu ile çýkarlarýnýn denetlemesi ve böylece Batý sermayesinin ilk önce bunalýmdan daha sonra da savaþtan kurtulup kendine gelerek, dünya çapýnda egemenliðini yeniden kurmasýdýr. 1945 sonrasý bir yandan teknolojinin ve üretimin geliþmesi, öte yandan ulusal kurtuluþ savaþlarý nedeniyle fiili iþgale dayalý sömürgeleþtirmenin zorlaþmasý nedeniyle; kapitalist ülkeler azgeliþmiþ ülkelere ithal ikameci "kalkýnma" politikasýný önererek ve IMF yoluyla azgeliþmiþ ülkeleri borçlandýrarak yeni bir sömürü aðý yarattýlar. Yeni sömürgecilik, azgeliþmiþ ülkelerde göreli olarak refahý artýrýrken, ülke kaynaklarýnýn egemen kapitalist ülkelerin çýkarlarý yönünde biçimlenmesine yol açtýðý için kaçýnýlmaz olarak bunalýma dönüþür (Hançerlioðlu-Felsefe Ansiklopedisi) 24 Nisan’da ne oldu 24 Nisan 1915: Ýtilaf Devletleri çýkarma kuvvetlerinin Limni’den Çýkarma bölgelerine harekatý baþladý Bir bozumun baþlangýcý Baþpiskopos Kevork'un telgrafýný, Rusya'nýn Washington Büyükelçisi'nin ABD'deki temaslarý izlemiþ, böylece yasadýþý iþler yapan Ermeni komitecilerinin tutuklandýðý gün olan 24 Nisan, “Türkler’in Ermenileri soykýrýma tabi tuttuðu gün” olarak dünya kamuoyuna sunuldu Zaferden emin olarak Bozum olan Ýtilaf devletleri Saldýracak yer arýyor O gün bu gündür Olayýn özeti bu Ata’yý görmek Ata’yý görmek zor deðil Cývýl cývýl Çocuklarýna bakýn Ülkemin Kartal gibi göz Çelik gibi bilek Ve mangal gibi yürekli Askerimize bakýn Emperyalist beylerin Ve iþbirlikçilerin Korkulu rüyasý Hedefteki yiðide bakýn Yüreðini dinle Ülkemi Ve insanýmý seviyorum diyen Delikanlýyý gör Her bakýþta Onu göreceksin 05.05.2010 Birkaç soru Atam Sen askeri satýþ Kredisini Ekonomik Destek kredilerini Tarýmsal destek Kredisini Þu ve bu kredisini Kimden almýþtýn Nasýl oldu da Fabrikalar Barajlar yapýldý Demiraðlarla örüldü Ülkemiz Nasýl köy enstitülerini kurdun Demir çelik Aliminyum Uçak Dizel motor Kaðýt Þeker fabrikalarýný nasýl kurdun Etibanký Sümerbanký Nasýl Hangi kredi ile kurdun Kalkýnmadaki hýzýný Nereden aldýn Bir gün satýp da Harçlýk yapalým Çekirdek alalým Diye mi Bunca yatýrým Senin Gizli gizli dostlarýn mý var 05.05.2010 SINAV Efendiler, dünya sýnav meydanýdýr. Türk milleti, bunca yüzyýllardan sonra yine bir sýnav, hem bu defa en çetin bir sýnav karþýsýnda bulunduruluyordu. sýnavda baþarý saðlamadan bize karþý lûtufkârca davranýlmasýný beklemek doðru olabilir mi Biz büyük bir ciddiyetle dünya önünde vereceðimiz sýnava hazýrlanýrken, bir yandan da yabancý gözlemcilerin durumlarýný ve bizim için neler duyup düþündüklerini gözden uzak tutmamayý her zaman yararlý buluyorduk. Bu maksatladýr ki, bildiðiniz gibi, önce Dýþiþleri Bakaný Yusuf Kemal Bey'i daha sonra da Ýçiþleri Bakaný olan Fethi Bey'i Avrupa'ya göndermiþtik. Ýstanbul üzerinden Avrupa'ya gidecek olan Yusuf Kemal Bey'e, Ýstanbul'la ilgili bazý özel görevler verilmiþti. Yusuf Kemal Bey, Ýzzet Paþa ve arkadaþlarýyla ve eðer gerçek bir istek ve dilek olursa Vahdettin ile de görüþecekti. Vahdettin'in, Büyük Millet Meclisi'ni tanýmasý, Ýzzet Paþa ve arkadaþlarýnýn bizim çizdiðimiz hedefe doðru yürümeleri gereðini teklif edecekti. Yusuf Kemal Bey, Ýstanbul'da aldýðý talimat çerçevesinde hareket etti. Fakat, ne yazýk ki, Ýzzet Paþa ve arkadaþlarý kendisini oyalayýp aldatarak Padiþah'a bir müracaatçý imiþ gibi götürdüler. Ýzzet Paþa ve arkadaþlarý bununla da yetinmeyerek, Yusuf Kemal Bey'in Avrupa'daki teþebbüslerini karýþtýrmak ve güçleþtirmek için, Ýzzet Paþa'yý Yunan iþgali altýnda bulunan yerlerden geçirerek, Yusuf Kemal Bey'den önce Paris'e ve Londra'ya gönderdiler. Ýzzet Paþa, bu yolculuðunu son dakikaya kadar gizlemiþtir. Yusuf Kemal Bey'in Paris ve Londra'da yaptýðý görüþmelerden bir sonuç çýkmadý. Yalnýz þu anlaþýldý ki, Ýtilâf Devletleri'nin Dýþiþleri Bakanlarý yakýn bir zamanda toplanacaklar ve bize barýþ tekliflerinde bulunacaklarmýþ. Anadolu'nun boþaltýlmasý ilke olarak kabul edilmiþ ise de, konferans görüþmeleri sýrasýnda savaþ baþlarsa, barýþ teþebbüsleri sonuçsuz kalacaðý için Yunanlýlarla bir ateþkes anlaþmasý yapmamýz gerekirmiþ. Bu hususu Yusuf Kemal Bey'e söyleyen Lord Curzon 'a Yusuf Kemal Bey, konferansýn önce Anadolu'nun boþaltýlmasýna karar verip, bize ve Yunanlýlara bildirmemesinin ateþkes anlaþmasýndan daha etkili olacaðýný söylemiþ. Lord Curzon, ateþkes üzerinde direnmiþ ve bunun hükûmetimize bildirilerek alýnacak cevabýn kendisine verilmesini istemiþ. (Nutuk’dan) Savunma hattý Savunma hattý yoktur, savunma sathý vardýr. O satýh bütün vatandýr . Vatanýn her karýþ topraðý vatandaþýn kanýyla ýslanmadýkça terk olunamaz. Onun için küçük büyük her birlik bulunduðu mevziden atýlabilir. Fakat küçük büyük her birlik, ilk durabildiði noktada yeniden düþmana cephe kurup savaþa devam eder. Yanýndaki birliðin çekilmeye mecbur olduðunu gören birlikler ona tâbi olamaz. Bulunduðu mevzide sonuna kadar dayanmaya ve karþý koymaya mecburdur.» Ýþte ordumuzun her ferdi, bu sistem içinde her adýmda en büyük fedakârlýðýný göstererek ve düþmanýn üstün kuvvetlerini yýpratýp yok ederek, sonunda onu, taarruzuna devam güç ve kudretinden yoksun bir duruma getirdi. Muharebe durumunun bu safhasýný sezer sezmez hemen özellikle sað kanadýmýzla Sakarya ýrmaðý doðusunda düþman ordusunun sol kanadýna ve daha sonra cephenin önemli yerlerinde karþý taarruza geçtik. Yunan ordusu yenildi ve geri çekilmeye mecbur oldu. 13 Eylül 1921 günü Sakarya ýrmaðýnýn doðusunda düþman ordusundan eser kalmadý. Böylece 23 Aðustos gününden 13 Eylül gününe kadar, bu günler de dahil olmak üzere, yirmi iki gün yirmi iki gece aralýksýz devam eden büyük ve kanlý Sakarya Meydan Muharebesi yeni Türk devletinin tarihine, dünya tarihinde pek az rastlanan büyük bir meydan muharebesi örneði kaydetti. Saygýdeðer Efendiler, Baþkomutanlýk görevini fiilen üzerime aldýðým zaman, Meclis'e ve millete mutlaka baþaracaðýmýz yolundaki kesin inancýmý arz ve ilân etmekle ve bu inancýmý, varlýðýmýn bütün haysiyetini ortaya atarak gerçekleþtirmekle ilk manevî görevimi yapmýþ olduðumu sanýrým. Ondan sonra, önemli maddî görevlerim de vardý. Onlardan biri, savaþ ve muharebe karþýsýnda millete aldýrmaya mecbur olduðum durum idi. (Nutuk’dan) Not: Bir kýsým metinler Nutuk’dan aynen alýnmýþ, (Prof. Dr. Zeynep Korkmaz’ýn çalýþmasýndan) Hançerlioðlu’nun Felsefe Ansiklopedisi ve Türkiye tarihine ve Atatürk’e iliþkin deðiþik kaynaklardan , Türk Dil Kurumu ‘nun Türkçe Sözlüðünden, yararlanýlmýþtýr. Þiir kitabýnda kaynak göstermek gibi sýra dýþý bir eylemde bulunduðumu biliyorum. Anlatýlan kiþi ve olaylarýn niteliði buna zorlamaktadýr. Teþekkürler. Bayýndýr 07.06.2010
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Ahmet Odabaþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |