Umutlarým her zaman gerçekleþmiyor, ama yine de her zaman umuyorum. -Ovid |
|
||||||||||
|
Yüce Allah, kavrama sýnýrlarýmýzý aþan muhteþem büyüklükteki kainatý tek bir anda var etmiþ, tüm galaksileri, içindeki gezegen ve yýldýzlarý muazzam ihtiþamýyla yerlerine yerleþtirmiþtir ve hepsini sürekli dengede tutmaktadýr. Benzersiz güç sahibi Allah’ýn “Ol” emriyle ‘olan’ saydýðýmýz her þey Allah’a teslim olmuþ, itaat etmiþtir. Kýsacasý, yaratýlýþ ‘itaat’le baþlamýþtýr; herþeyin temelinde boyun eðme vardýr. Böylece kainattaki kusursuz ve mucizevi düzen saðlanmýþtýr. Canlý ya da cansýz her þeyin Allah’a boyun eðip, itaat ettiði, birçok Kuran ayetinde haber verilmektedir: Sonra, duman halinde olan göðe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "Ýsteyerek veya istemeyerek gelin." Ýkisi de: "Ýsteyerek (Ýtaat ederek) geldik" dediler. (Fussilet Suresi,11) Biz bunu (hükmü) Süleyman’a kavrattýk, her birine hüküm ve ilim verdik. Davud ile birlikte tesbih etsinler diye, daðlara ve kuþlara boyun eðdirdik. (Bunlarý) Yapanlar biz idik. (Enbiya Suresi, 79) Göðün boþluðunda boyun eðdirilmiþ (musahhar kýlýnmýþ) kuþlarý görmüyorlar mý? Onlarý (böyle boþlukta) Allah’tan baþkasý tutmuyor. Þüphesiz, iman eden bir topluluk için bunda ayetler vardýr. (Nahl Suresi, 79) Görmedin mi ki, göklerde ve yerde olanlar ve dizi dizi uçan kuþlar, gerçekten Allah’ý tesbih etmektedir. Her biri, kendi duasýný ve tesbihini þüphesiz bilmiþtir. Allah, onlarýn iþlediklerini bilendir. (Nur Suresi, 41) Arþ’ý yüklenmekte olanlar ve çevresinde bulunanlar, Rablerini hamd ile tesbih etmekte, O’na iman etmekte ve iman edenlere maðfiret dilemektedirler: "Rabbimiz, rahmet ve ilim bakýmýndan her þeyi kuþatýp-sardýn, tevbe edenler ve senin yoluna tabi olanlara maðfiret et ve onlarý cehennem azabýndan koru." (Mü’min Suresi, 7) Kainatta her olay kusursuzca var eden Allah’ýn dilemesiyle gerçekleþir. Güneþteki patlamalardan, yeryüzünde bir yapraðýn aðaçtan düþmesine kadar her þey, O’nun dilemesiyledir. Allah’ýn sonsuz ilmi ve gücü, yarattýðý her varlýkta tecelli etmiþtir. Ve Rabbimiz, Kendi tecellileri olan canlýlarý her an yaratmaya devam etmektedir. Yukarýdaki ayetlerde buyrulduðu üzere yarattýðý her þey O’na boyun eðmiþ, O’nun eþsiz büyüklüðünü, sonsuz gücünü kavramýþ, Allah’ý yüceltmektedirler. Örneðin, balarýlarý Kuran’da bildirildiði gibi, Rabbimizin vahyine uyarak, insanlar için bal üretmektedirler. Kendi ihtiyacýnýn çok üstünde bal üreten arý, balýn insana olan yararýný, en çok miktarda bal depolayabilmek için en az balmumu gerektiren þeklin altýgen olduðunu ve bu yüzden peteklerini altýgen þeklinde yapmasýnýn akýllýca olacaðýný nereden bilebilir?.. Cevap çok açýktýr; arýlara tüm iþlerini ilham eden, bütün varlýklarýn Kendisine boyun eðdiði Allah’týr. Arýlarýn tüm bunlarý Allah’ýn vahyi ile yaptýklarý Kuran’da bize þöyle bildirilmektedir: Rabbin bal arýsýna vahyetti: Daðlarda, aðaçlarda ve onlarýn kurduklarý çardaklarda kendine evler edin. Sonra meyvelerin tümünden ye, böylece Rabbinin sana kolaylaþtýrdýðý yollarda yürü-uçuver. Onlarýn karýnlarýndan türlü renklerde þerbetler çýkar, onda insanlar için bir þifa vardýr. Þüphesiz düþünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardýr. (Nahl Suresi, 68-69) Dikkat edilirse arýlar, yuvalarýnýn yerini dahi Allah’ýn ayetteki emrine uygun yerlerde kurmaktadýrlar. Arýlar gibi, insanlar da dahil tüm varlýklarýn Allah’ýn kontrolü altýnda olduðunu anlamamýz için Allah bu örneði vermektedir. Ayetin devamýndaki “Þüphesiz düþünen bir topluluk için gerçekten bunda bir ayet vardýr.” ifadesi de, arý örneðinin düþünenler için bir kanýt olduðunu bildirmektedir. Kuran’da ayrýca tüm canlýlarýn ve gölgelerin Yüce Allah’a secde ettikleri haber verilmektedir: Göklerde ve yerde her ne varsa -isteyerek de olsa, istemeyerek de olsa- Allah’a secde eder. Sabah akþam gölgeleri de (O’na secde eder). (Ra’d Suresi, 15) Ayette söz edilen secde, Allah’a tamamen teslim olmak anlamýndadýr.(Allah doðrusunu bilir.) Allah meleklere, Hz.Adem’i yarattýðýnda ona secde etmelerini buyurmuþtur. Melekler mutmain olmuþ varlýklar olmalarýna raðmen, Allah’a itaat ederek, insan gibi tatmin bulmamýþ bir varlýða secde etmiþlerdir. Ve ne ilginçtir, tüm yaratýlmýþlar Allah’a teslim olmuþ secde ederlerken, insan teslim olmamaktadýr. Kuran’da, evrenin yaratýlýþýný bildirenler gibi, içinde barýndýrdýðý tüm canlýlarla birlikte tamamen yok olacaðý kýyamet gününü tasvir eden ayetlerde de itaatten söz edilmektedir. O olaðanüstü görkemli gün, göðün ve yerin, ‘yaratýlýþlarýna uygun olarak’ Allah’ýn emrine boyun eðdikleri haber verilmektedir: Gök, yarýlýp-parçalandýðý, Ve ’kendi yaratýlýþýna uygun’ Rabbine boyun eðdiði zaman; Yer, düzlendiði, Ýçinde olanlarý dýþa atýp boþaldýðý, Ve ’kendi yaratýlýþýna uygun Rabbine boyun eðdiði zaman. (Ýnþikak Suresi, 1-2-3-4-5) Bediüzzaman, Risale’sinin 29. Sözünde kainattaki itaatin sýrrýný þöyle açýklamaktadýr: “Ýþte, bütün kâinatýn "Kün" emrine itaati, Bir tek nefer hükmünde olan bir zerrenin itaati gibidir… Latîf su, nâzik bir meyille, incimâd emrini aldýðý vakit demiri parçalamasý, itaat sýrrýnýn kuvvetini gösterir.” Bediüzzaman bu sözleriyle, tüm kainatýn “Ol” emrine itaatinin, kainattaki tek bir atomun itaati gibi olduðunu, yumuþak suyun buz haline geldiðinde demiri parçalamasýnýn, itaatin sýrrýný gösterdiðini bildirmektedir. Yüce Allah Kuran’da insanlara sonsuz kudretini, makamýnýn yüceliðini ve üstünlüðünü, Kendisi’nden ve ayetlerinden yüz çevirenler için hazýrladýðý azabýn þiddetini ve büyüklüðünü detaylý olarak bildirmiþtir. Ýnsana düþen bu gerçekleri derin derin düþünmesi, niyetinde samimi olmasý ve yaptýðý iþlerde hep bu gerçeklerin bilincinde olmasýdýr. Bunu da; "Öyleyse güç yetirebildiðiniz kadar Allah’tan korkup-sakýnýn, dinleyin ve itaat edin..." (Tegabün Suresi, 16) ayetiyle haber verildiði gibi, “gücünün yettiði en üst derecede” yapmaya çalýþmalýdýr. Gücünün yettiðince Allah’ýn büyüklüðünü takdir etmeli, cehennem azabýnýn boyutlarýný ve sonsuzluðunu tefekkür etmelidir. Böylece mümin Kuran’da emredilen ibadetleri yerine getirmemekten, haram kýlýnan þeyleri ise yapmaktan korkup sakýnacaktýr. Rabbimiz’e itaat ettiði sürece de, bu konuda gücü yettiðince titizlik gösterecek ve O’nun sýnýrlarýný korumada daha dikkatli olacaktýr. Yüce Allah’a iman etmiþ olan bir insanýn güzel ahlakýný ortaya koyan, müminlere özel tavýr ve davranýþlarý olur. Bu ahlakýn örneklerini Allah Kuran’da bizlere detaylý olarak bildirmiþtir. Allah’a gönülden iman eden müminleri diðer insanlardan ayýran en önemli fark da, içinde bulunduklarý ortam ve þartlara göre ahlak özelliklerinden taviz vermemeleri, Rabbimiz’in Kuran’da bildirdiði bu güzel ahlaka kararlýlýkla uymalarýdýr. Kuþkusuz bunun sonucunda ortaya üstün bir ahlak modeli çýkmaktadýr. Çünkü sadece Allah’ýn bildirdiði din ahlakýna tam olarak uyan bir insan, çok üstün özelliklere sahip olabilir. Sonsuz güç sahibi Yüce Allah, Kuran’da doðruluðu, adaleti, sabrý, sadakati, kararlýlýðý, itaati, alçakgönüllülüðü, hoþgörüyü, þefkati, merhameti, fedakarlýðý, vefayý, öfkeyi yenmeyi ve daha birçok ahlak özelliðini emretmektedir. Bunlar, Allah’ýn hoþnutluðunu kazanmaya çalýþan müminleri diðer insanlardan üstün kýlan önemli ahlak özellikleridir. Bütün bu özelliklerin müminler için diðer bir önemi ise, lütuf sahibi olan Allah’ýn sevgisine kavuþmalarýna vesile olacak olmasýdýr. Bu nedenle müminlere düþen; Allah’ýn bildirdiði bu ahlak özelliklerine içtenlikle uymak için gayret göstermektir. Yüce Allah kendisine kul olmayý görev ve amaç edinen kullarýna her olayý hayýrla yaratmýþtýr. Müminler bilir ki, kendileri için zahiren olumsuz olan her olay, aslýnda Rableri tarafýndan onlar için hayýr içerir. Bu teslimiyet de, müminlere huzur ve mutluluk verir. Unutulmamalýdýr ki Allah’a itaate dayanan ve insana O’nun rýzasýný, rahmetini ve cennetini kazandýracak olan imanýn yolu terk edildiðinde, nefsin bencil istek ve tutkularýný ilah edinmeye dayanan isyan yolu seçilmiþ olunur. Bu yol da insaný dünyada baþlayýp, cehennemde sonuçlanacak olan horlanma, aþaðýlanma ve sonsuz azaba götürecek olan eziyet dolu bir yoldur.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |