Boþ tencere karýn doyurmaz. Bu yüzden tencere yuvarlanmýþ kapaðýný bulmuþ demem. Boþsun, boþsun , boþsun, bomboþsun. Boþluðunu kapakla örtme. Sana kapak olamam. Ben yarým dönümlük araziyim, sen bir dönümlük arazisin ama bomboþsun. Boþsun, bomboþsun. Aþký herkes ayný yaþamaz. Yüreðin boþtur. Al yüreðini nereye gidersen git. Senin gibi piyasa doludur. Mutlaka seni seven bulunur. Beyefendiler, senyörler, karizmalar bak imza günündedir. Elbet sana göre bir kitap bulunur. Benim kitabýmda ise eli cebinde dolaþmak yoktur. Ellerim üþüse bile nefesim avuçlarýmý ýsýtýr. Senin nefesin dualarla dolu olsa bile anca beni öldürür. Git hayat öpücüðünü baþkasýna sun. Ben yüzmesini de bilirim. Beni boþuna boðmaya kalkma. Kollarýmdan atýnca seni, bana her yer deniz görünür. Ondan sonra mutluluða kulaç atarým. Gökte yýldýzlar, kumsalda deniz yýldýzlarý benim dünyam olur. Sen sahile vuran bir balina olursun, ben masmavi bir denizken. Kovarým seni derinliðimden, sýð sularýmda ise ölürsün. Bana büyüklük gösterme. Bütün balinalar deniz karþýsýnda küçücüktür. Bana büyük cümleler kurma, sözlüðümde sana yer yoktur. Boþsun, boþsun, bomboþsun. Sen sadece bacaklarýný sallayarak, parmaklarýný uyutursun. Hiçbir çocukça duygu, sana baþ koymaz. Sen ya baþ belasýsýn ya da baþ aðrýsýsýn. Seni baþ tacý yapan, krallýðýndan olur.