Uygarlýk, gereksiz gereksinimlerin, sonsuz sayýda artmasýdýr -Mark Twain |
|
||||||||||
|
DERÝN UYKULAR DA: AYDIN MISIN? Liderlik, önderlik kavramýyla ilgili bir yazýyý nerede okusam, duysam Tahsin Yücel’in “Gün Ne Günü” isimli deneme kitabýnda okuduðum bir deney gelir usuma. Alman, Eric von Holst, küçük balýklar(golyan) üzerinde bir deney yapar. Balýklardan birinin, beyninin sürüde birliði saðlayan tepilerin odaðý olan ön bölümü çýkarýlýp da yeniden sürünün içine býrakýlýnca, genel olarak týpký türdeþleri gibi davranýr, yalnýz eskiden olduðu gibi sürüden ayrýlmaya özen gösterecek yerde, caný nereye isterse oraya gitmeye, bu arada, tüm sürü de onu izlemeye baþlar. Sonucu bir baþka bilim adamý Konrad Lorenz çýkarýr: beyninin bir bölümü alýnmýþ olan hayvan, sakatlýðý nedeniyle, sürünün tartýþmasýz önderi oluvemiþtir. Tahsin Yücel’in yorumu ise þöyledir: “ Bizim de bu noktaya geldiðimizi mi söylemek istiyorum? Hayýr, çünkü bizim bilir- bilmezlerimzin Eric von Holst’un çok sevimli golyanýnýn düzeyine eriþebilmeleri için daha çok ekmek yemeleri gerekir.” Almanya deyince, Ýkinci Dünya Savaþý ve Bertolt Brecht gelir aklýma. 1978 yýlýnda Ýstanbul’da, ‘Tepebaþý Deneme Sahnesi’nde bir tiyatro oyununu izlemiþtim. Oyunun adý “Cesaret Ana ve Çocuklarý” idi. Yazarý Bertholt Brechet, yönetmeni ise Beklan Algan’dý. Çok etkilenmiþtim. Benim üzerimde tesiri hala vardýr. Oyun, kazanýyorum derken kaybedenlerin öyküsünü anlatýyordu. Brecht’in çok sevdiðim bir þiiri: BÝR OÐUL DOÐARKEN Akýllý olsun derler analar babalar Oðullarý doðduðunda. Ben ise aklýmla Ýçine ettim tüm yaþantýmýn. Þimdi yalnýzca Bilgisiz ve düþüncesiz biri Olmasýný diliyorum oðlumun. O zaman rahat bir yaþam sürer iþte Bakan olarak kabinede. Adnan nur Baykal, “Þeytanlaþan Ýnsanlar” isimli kitabýnýn arka kapaðýna Brecht’in bir yazýsýný almýþ: “Kaldýrýmda ufak bir çocuk aðlýyormuþ. Yoldan geçen bir adam çocuða yaklaþmýþ, neden aðladýðýný sormuþ. Çocuk: - Sinemaya gitmek için elimde iki tane beþ lira vardý. Büyük bir çocuk geldi, elimden zorla beþ lirayý aldý, demiþ. Eliyle de uzaklaþmakta olan çocuðu göstermiþ. Adam çocuða þevkatle yaklaþarak konuþmaya baþlamýþ: -Baðýrmadýn mý, yardým çaðýrmadýn mý? - Olur mu, baðýrdým. - Kimse duymadý mý? - Kimseye sesimi duyuramadým. - Neden daha yüksek sesle baðýrmadýn? - Sesim daha yüksek çýkmýyor, demiþ ve adama umutla bakmýþ. Adam gülümseyerek, - O elindeki beþ lirayý da bana ver, diyerek çocuðun elinden zorla ikinci beþ lirayý alýp oradan uzaklaþmýþ. Büyük ozan bizlere sesleniyor hala: ÞEHÝTLER Þehitler, Kuvayý Milliye þehitleri, mezardan çýkmanýn vaktidir! Þehitler, Kuvayý Milliye þehitleri, Sakarya’da, Ýnönü’de, Afyon’dakiler Dumlupýnar’dakiler de elbet ve de Aydýn’da, Antep’te vurulup düþenler, siz toprak altýnda ulu köklerimizsiniz yatarsýnýz al kanlar içinde. Þehitler, Kuvayý Milliye þehitleri, siz toprak altýnda derin uykudayken düþmaný çaðýrdýlar, satýldýk, uyanýn! Biz, toprak üstünde derin uykulardayýz, kalkýp uyandýrýn bizi, uyandýrýn bizi! Þehitler, Kuvayý Milliye þehitleri, mezardan çýkmanýn vaktidir! (Nâzým Hikmet) t Ilgaz Rýfat Ilgaz sadece Hababam Sýnýfý’ný yazýp bizleri güldürürken düþündürtmedi. Güzel þiirler býraktý, uyarýlar yaptý: Aydýn mýsýn kilim gibi dokumada mutsuzluðu Gidip gelen kara kuþlar havada Saflar tutulmuþ top sesleri gerilerden Tabanýnda depremi kara güllelerin Duymuyor musun kaldýr baþýný kan uykulardan Böyle yürek böyle atardamar Atmaz olsun Ses ol ýþýk ol yumruk ol Karayeller baþýna indirmeden çatýný Sel sularý bastýðýn topraðý dönüm dönüm Alýp götürmeden büyük denizlere Çabuk ol Tam çaðý iþe baþlamanýn doðan günle Bul içine tükürdüðün kitaplarý yeniden Her satýrýnda buram buram alýnteri Her sayfasý günlük güneþlik Utanma suçun tümü senin deðil Yýrt otuzunda aldýðýn diplomayý Alfabelik çocuk ol Yollar kesilmiþ alanlar sarýlmýþ Tel örgüler çevirmiþ yöreni Fýrýl fýrýl alýcý kuþlar tepende Benden geçti mi demek istiyorsun Aç iki kolunu iki yanýna Korkuluk ol
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © kemal düz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |