En bilge insanlar bile arasýra bir iki zýrvadan hoþlanýrlar. -Roald Dahl |
|
||||||||||
|
Hastalýk.. Dün bütün gün, aldýðým soðuk algýnlýðý ve hastalýk acýsýnýn derin zamansýzlýðýyla uðraþtým. Tüm zamanýmý kaybettiðim cellat kýlýðýndaki hastalýk, bütün gün hayattan uzaklaþmama sebebiyet verdi, beni yataða çiviledi. Nefes almakta dahi zorlandýðým vakitler, yatakta dönmelerim ve çýrpýnýþlarým az da olsa yaþadýðýma kanýttý. “Tanrým, yalnýzlýktan öleceðim” diyerek, hastalýk zamanýmda yalnýzlýðýma acýyarak hayýflanmalarýn en sancýlýsýný yaþadým. Biliyordum, hastalýðým sonbahar görünümlü kýþ’ýn canice beni avlamasý deðil, kalabalýk görünen kentimin içinde hala aþk’ý bul(a)mamýþ olmam gerçeði idi. Akþam vakti eve nasýl geldiðimi, yatak odasýnýn yolunu nasýl bulduðumu, yataða nasýl uzandýðýmý þimdi hayal meyal hatýrlýyorum. Kent’im kahverengi sokaklarýyla beni sarhoþ ederken, aklýmdan geçen tüm cümlelerin ucuzluðu beni eve doðru sürüklerken, aðýr bir hastalýk geçirdiðimi farkettim. Baþýboþ sokaklarýn kuytu yalnýzlýklarýndan kurtulmaya çalýþýrken farkettiðim bir diðer gerçek; artýk yalnýzlýðý koynuma bir sevgili edasýyla aldýðým gerçeðiydi. Bütün melankolik semtlerini bir iz býrakmýþým gibi gezmem, tuhaf ama güzel bir anlýk mutluluk bahþetti bana. Ýçim büyük bir zaafer kazanan komutan edasýyla ürperdi. Mutlu oldum, mutluluk kavramýný yýllar sonra böyle soyut bir gerçeklikle yaþadým. Bunun yanýnda, bu mutluluðun dýþýnda, aldýðým her nefesin, içtiðim her damla suyun, herbir santimetrekare topraðýn bu yalnýzlýk ve acýda payý var, biliyorum. Yürümekte dahi zorlandýðým vakitler, kuþkusuz aklýma ilk gelen; ölüm acýsýnýn dayanýlmaz karanlýðý, oluyor. Bazan, yaþadýðým bu korku, karakter zayýflýðýndan mý yoksa yalnýzlýktan mý kestiremiyorum. Böyle durumlarda aklýmda (bir bardak kýrýlmasý) dokunulmasý imkansýz fikirler, acýlar yer bulup, beni kendi iç dünyamdan uzaklaþtýrmakta. Sokaklarýnýn, caddelerinin, yollarýnýn muhteþem tonda yapraklarla güzelleþtiði istanbul’un en acý tarafýný keþfetmek için, yýllarca okul okumaya, romanlar bitirmeye gerek olmadýðý bilincindeyim. Ki yalnýzlýk mevsimlerin deðiþmesi, zamanýn daim galip gelmesi ve kadýnlarýn ütopik aþklar tanrýsý kývamýnda bizi alt etmesi gibi gerçeklerle özetlenebilir. Bunlarý, tüm bu olan biteni yaþayarak anlayan her ademoðlu bilir ve öðrenir ki; yalnýzlýk, aþkýn arka bahçesi, diðer yüzüdür. Ýþte öyle bir ruh-i vaziyet ve zamanda seni düþündüm; düþünülmesi belki de en son olmasý gerekilen sen’i. Kendimi eve attýðým an, yalnýzlýktan öleceðim diye tanrý’ya hiddetlendim, dört bir tarafýmý çevreleyen duvarlarýn soðukluðuna isyan ettim. Düþün; en güçsüz ve yenik anýmda dahi baþucumda bir kitap misali sýcak bir el, bir dokunuþ, bir þefkat yoktu. Alným, yüzüm, ellerim ateþler içinde yanarken, bedenime deðecek, ateþimi ölçecek bir el(in) yoktu. Ciðerim parçalanmýþ gibi, tüm þiddeti ve gücüyle beni öksürten bu hastalýk, canýmý yakarken bu derin yalnýzlýk; yoktun. Gözlerim patlarcasýna kýzarmýþ, sulu bir pýnara dönmüþken, gözkapaklarým belli belirsiz aralanýrken; yoktun. “Tanrým, yalnýzlýktan öleceðim” diye diye baðýrýrken, aðlarken, isyan ederken; yoktun. Bedenimi saran çarþafýn buz gibi olmasý, tenimin ateþini daha da ýsýtmasý, beni acýlar içinde yataða çivilemesi gerçeðini var ederken, baþucumda olmasý gereken, beni daim aþýklar cennetinde vareden, mutluluk reçetesi sen; yoktun. Bir an kuduz bir köpek, ciðere aç bir kedi gibi, kývrana kývrana acýlar içinde öleceðimi düþünürken, beni yalnýzlýða en son mahkum etmesi gereken kiþi; yoktun. Boncuk boncuk terlerken, yataðýn buz gibi olmasý ve diþlerimin, çenemin kýrýlacak denli çarpmasý, akabinde sadece bana dokunarak, bir iki kelam sözle beni mest edecek, cenneti bu acý cehennemde yaþatacak gerçek aþk sen; yoktun. Uyumaya çabalamak bile beni üzerken, en çok üzüldüðüm yalnýzlýk sebebi sen; yoktun. Birbirinden acý üç rüya gördüm. Rüyalardan birinde, susuzluktan ölüyordum. Birinde, beyaz bir çadýrda soðuktan donuyordum. Bir diðer rüyada ise, elimi býrakmýþ baþka bir adamýn elini tutuyor beni yalnýzlýkla baþbaþa býrakýyordun. Rüyalarýmýn içinde hangi rüya daha acý biliyorum. Dün yataða uzanýr uzanmaz yokluðunun bana nasýl bir acý verdiðini, yalnýzlaþtýrdýðýný, güçsüzleþtirdiðini, hiçsizleþtirdiðini anladým. Hekimi olmayan bir köyde yaralanan bir adam misali kanlar içinde kývranýp, sürünerek öleceðimi biliyorum. Gördüðüm rüyalarda bana böyle bir sonun reva görüldüðü gerçeði canýmý sýkýyor. Böyle bir son, böyle çekilen acýlardan sonra, böyle bir hayattan sonra elbet ki mükafat sayýlýr. Hayatým boyunca derin aþklara, baðlýlýklara, sadakatlere, özlem dolu ayrýlýklara, severken uzak duranlara, farklý ama ayný hayatlara inanmadým. Belki de bu inançsýzlýðýmýn acýsýný çekiyorum. Belki de sadece acý çekmem gerektiði için çekiyorum. Tanrý tarafýndan lanetlendiðime inandýðým vakitler aklýma, acýlardan arta kalan zamanlarda yaþadýklarýmýn gölgesinde zavallýlýklar geliyor. Dün bütün gün hasta ve yorgun bir þekilde yattým, durdum. Yorgunluðumun aðýr, hastalýðýmýn can yakýcý, bedenimin iflas ettiði, alarm verdiði zamanda kendimi yatakta bir kum çuvalý gibi hissetim. “Tanrým” dedim, “ölüyorum bugün ve bu akþam yalnýzým”. O an karþýmda bir ayna belirip beni utanç duvarýnda asmasýný o kadar çok istedim ki! Benim gibi bir adam, benim gibi dirayetli, güçlü, inançlý bir adam ve düþtüðü bu zavallýlýk. Heyhat; bu yalnýzlýk çok acý. Dün, bütün gece rüyamda üç farklý rüya gördüm. Üçünde de acýlar çekiyor, yalnýzlýðýmla kahroluyordum. Ve böyle rüyalar görmeye, hasta ve biçare zamanlar yaþamaya devam edeceðim. Biliyorum, edebiyat da kurtaramayacak yalnýzlýðýmý. Tolstoy gibi bir tren garýnda zattüreden öleceðim. Ki o an ne denli bahtiyar veyahut piþman olacaðým; bil(e)miyorum. Ama dün gece yanýmda, baþucumda olabilmen için canýmdan bile vazgeçebilirdim, bugün bunu biliyorum. Saraç.. 31 ekim 2010 paris/istanbul
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfettin araç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |