..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Ýþimden büyük tat aldýðýmý söylemeliyim." -John Steinbeck
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yaþam > M.NÝHAT MALKOÇ




5 Aralýk 2010
Ankara Ýzlenimleri  
M.NÝHAT MALKOÇ
Geçenlerde siyasetin nabzýnýn attýðý yerde, Türkiye’nin ikinci büyük þehrinde, bozkýrýn ortasýndaki cennette, yani Ankara’daydým. Ankara; yetiþme çaðýndaki genç bir kýz misali ne kadar da büyümüþ, geliþmiþ, serpilmiþ... 13 Ekim 1923’te baþkent olan Ankara’nýn o zamanki nüfusu yirmi bin civarýndaydý. Bugün bir metropol haline gelen Ankara, o zamanlar adeta bir Orta Anadolu kasabasý görünümündeydi. Günümüz Ankara’sýnýn nüfusu dört milyon sýnýrýný zorlamaktadýr. Dünden bugünü büyük bir hýzla geliþen Türkiye’nin baþþehri Ankara, bozkýrýn ortasýnda bir güneþ misali karanlýklarý aydýnlatmaktadýr. Artýk Ankara bir hüzün kenti deðil, bir sürur ve gurur kentidir. Bu güzel baþkent, geleneksel ve modern çizgileri taþýyan birbirinden güzel yapýlarýyla baþkent olmanýn onurunu iliklerine kadar hissettirmektedir.


:AEBA:
ANKARA ÝZLENÝMLERÝ

M.NÝHAT MALKOÇ
     
     Geçenlerde siyasetin nabzýnýn attýðý yerde, Türkiye’nin ikinci büyük þehrinde, bozkýrýn ortasýndaki cennette, yani Ankara’daydým. Ankara; yetiþme çaðýndaki genç bir kýz misali ne kadar da büyümüþ, geliþmiþ, serpilmiþ... 13 Ekim 1923’te baþkent olan Ankara’nýn o zamanki nüfusu yirmi bin civarýndaydý. Bugün bir metropol haline gelen Ankara, o zamanlar adeta bir Orta Anadolu kasabasý görünümündeydi. Günümüz Ankara’sýnýn nüfusu dört milyon sýnýrýný zorlamaktadýr. Dünden bugünü büyük bir hýzla geliþen Türkiye’nin baþþehri Ankara, bozkýrýn ortasýnda bir güneþ misali karanlýklarý aydýnlatmaktadýr. Artýk Ankara bir hüzün kenti deðil, bir sürur ve gurur kentidir. Bu güzel baþkent, geleneksel ve modern çizgileri taþýyan birbirinden güzel yapýlarýyla baþkent olmanýn onurunu iliklerine kadar hissettirmektedir.

     Ankara; Atatürk’ün ýsrarla baþkent yaptýðý, geliþip bu günlere gelmesi için olaðanüstü gayret gösterdiði bir þehirdir. Bu büyük kent, Atatürk’ün ölmez eseridir. O’nun naaþýnýn Etnografya Müzesi’nden alýnýp Anýtkabir’e nakledilmesi kendisiyle Ankara’yý adeta özdeþleþtirmiþtir. Onun içindir ki Atatürk Ankara, Ankara Atatürk demektir. Durum bu iken Ankara’ya gidilir de Ata’mýzýn ebedî istirahatgahý olan Anýtkabir ziyaret edilmez mi? Bizler de 24 Kasým günü þiddetli saðanak yaðýþa raðmen Anýtkabir’e giderek O’na olan minnet duygularýmýzý ifade ettik. Aslanlý yoldan gurur ve onurla yürüyerek Ata’nýn huzuruna vardýk. Bu esnada Atatürk’ün önderliðinde zaferle neticelenen Kurtuluþ Savaþý büyük bir haþmetle gözümde canlandý. Rasattepe’den esen sert rüzgâr tarihin onur sayfalarýný birer birer araladý. Anýtkabir bizi mütebessim çehresiyle karþýladý. Milli Eðitim Bakanýmýz Nimet Çubukçu Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu, saygý duruþunda bulunduk. O gün orada þerefli Türk tarihine tanýklýk ettik. Anýtkabir’in önünde fotoðraflar çekerek bu aný ebedileþtirdik.

     Anýtkabir’den sonraki duraðýmýz Çankaya’daki Cumhurbaþkanlýðý Köþkü’ydü. Bugünkü öðle yemeðini Cumhurbaþkanlýðý Köþkü’nde Cumhurbaþkanýmýz Abdullah Gül’le birlikte yiyecektik. 864 rakýmlý tepeye týrmanan otobüsümüz köþke vardýðýnda heyecanýmýz bir kat daha artmýþtý. Çünkü Türkiye’nin ve Cumhuriyetin kalbi denebilecek bir mekândý burasý… Köþkün bahçesi ve etrafý son derece düzenli ve bakýmlýydý. Burasý adeta bir botanik bahçesini andýrýyordu. Kökteki ihtiþam görülmeye deðerdi. Burada Cumhurbaþkaný Gül, 81 ilden gelen 81 öðretmeni eþi Hayrünnisa Gül’le birlikte büyük bir misafirperverlik ruhuyla ve mütebessim bir çehreyle karþýladý. Bizlere hitaben, eðitim ve öðretmen içerikli bir konuþma yaptý. Konuþmanýn ardýndan 81 ilin 81 öðretmenine köþkte öðle yemeði verildi.

     Ankara’ya gidip de Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni gezmemek olmazdý. Çünkü bu müze insanlýðýn doðuþundan bugüne kadar geçen süreci özetleyen birbirinden kýymetli eserlerle doludur. Bu müze dünyanýn sayýlý müzelerinden biridir. Bu müze 1997’de Ýsviçre’nin Lozan þehrinde 68 müze arasýnda yýlýn müzesi seçilmiþtir. Bu müzede Paleolitik çaðdan bugüne kadar her döneme ait 200 binin üzerinde kýymetli eser bulunmaktadýr.

     Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ni gezerken, müzede görevli rehber arkadaþ bize çok yardýmcý oldu; müzedeki birçok eserin hikâyesini býkmadan, yorulmadan bize anlattý. Müzeye girdiðimizde müzedeki eserlerin göz kamaþtýrýcý azameti karþýsýnda hayranlýðýmýzý gizleyemedik. Ziyaretimiz Çatalhöyük evlerinin birebir modelinin önünde baþladý ve öylece devam etti. Tarihin en eski kumaþ parçasýný, en eski aynasýný, Ankara’nýn tartýþýlan simgesi Hitit Kursu’nu, anatanrýçalar Kubaba-Kibele’yi, Frigya Kralý Midas’ýn ahþap mobilyalarýný burada gördük. Bu, adeta zamanda yolculuk gibiydi. Bu yolculuk boyunca çaðlar evveline gittik. Yýllar bir su gibi aktý zihnimizden... Dünü bugüne baðlayan azametli köprüden geçtik.

     Bu müzede ilgimi en çok çeken kýsým, mezarlarýný ev þeklinde düzenleyen, kýymetli eþyalarýný mezarlarýna gömdüren kiþilerin geride býraktýklarýnýn sergilendiði bölümdü. Buradaki, çoðu Urartulara ait taþ iþçiliði eserleri, altýn ve gümüþ iþlemeleri göz kamaþtýracak düzeydeydi. Bu arada Kayseri’de bulunan Kaniþ harabeleri ören yeri Kültepe’ye ait eserleri de burada görmek mümkündür. En iyisi Ankara’ya yolunuz düþerse bu müzeyi mutlaka gezin.

     Ankara biraz da Ulus demektir. Buradaki Atatürk heykeli, önünden gelip geçenleri süzmekte, onlarýn önünde gururla durmaktadýr. Bazýlarý size, bu heykeldeki Atatürk’ün atýnýn hangi ayaklarýnýn havada olduðunu sorabilir. Bu dikkatinizi ölçmek için bir sýnavdýr. Oysa Ulus’taki Atatürk heykelindeki atýn bütün ayaklarý zemine deðmektedir, hiçbiri havada deðil.

     Buralara kadar gelmiþken; Gençlik Parký’na gidilen caddenin hemen giriþinde, saðda bulunan ‘Ýlk Türkiye Büyük Millet Meclisi Binasý(Kurtuluþ Savaþý Müzesi)’ görülmeden geçilmemelidir. Binanýn üzerinde “Türkiye Cumhuriyeti 29 Ekim 1923’te bu binada kuruldu” ifadesi yazýlýdýr. Bu tarihî meclis binasýnýn hemen giriþinde Kurtuluþ Savaþý’nda kullanýlan aðýr toplardan biri biraz mahzun, biraz yorgun ama daha çok gururla karþýlar sizi… Tarihe tanýklýk eden bu önemli binayý daha evvel defalarca gezdiðim için bu sefer sadece yanýndan geçmekle yetindim. Çünkü zamaným sýnýrlýydý, Ankara’da görmediðim baþka yerler de vardý.

     Ankara’ya kadar gidip de Hacý Bayram Veli Camii’ni görmeden, bu camiin bitiþiðindeki Hacý Bayram Veli’nin türbesini ziyaret edip bir Fatiha okumadan dönmek bence bir eksikliktir. Bu manevi atmosferde hayatýn tortularýndan ve bütün kirlerinden arýnýp dünyaya Hacý Bayram Veli’nin gözüyle bakmak her þeye deðer doðrusu… Bir deneseniz farký fark edeceksiniz. Ankara’ya, maneviyatýndan süzülen nurlarla hayat veren bu mekân, gülen yüzüyle karþýlayacak sizi… Günde beþ vakit Hakk’a ve hakikate çaðýran ezanlarýn nur saçtýðý minarelerin azameti karþýsýnda nefsinizin ne kadar da küçüldüðünün farkýna varacaksýnýz.

     Ankara’nýn görülmesi gereken manevi atmosferlerinden biri de son dönemlerde yapýlmýþ en büyük ibadethanelerden biri olan görkemli Kocatepe Camii’dir. Cumhuriyet döneminin gurur abidelerinden biri olan bu camide bir vakit namazýný cemaatle kýlmadan Ankara’dan dönmemek gerekir. Zira Kocatepe, Ankara’ya vurulan maneviyat mührüdür.

     Ankara’da bulunduðum süre içerisinde Etimesgut’taki THK Türk Kuþu Tesislerini de gezdik. Orada 15 dakika boyunca uçaða binerek Ankara’nýn güzelliklerini havadan seyrettik. Öðle yemeðini, geleceðin pilotlarýyla ayný masalarda yedik. Sonra Ankara’nýn en büyük alýþveriþ merkezlerinden olan Antares’e giderek oradaki bir resim sergisinin açýlýþýna katýldýk.

Öðretmenler Günü’nün akþamý Ankara’da MEB Þura Salonu’nda Ahmet Özhan Konseri vardý. 81 ilden gelen 81 öðretmen bu konserin onur konuðu olduðu için ön sýralara alýndýlar. Türk tasavvuf müziðinin tartýþmasýz en büyüðü olan Devlet Sanatçýsý Ahmet Özhan, öðretmenlere bu anlamlý günlerinde onlarca þarký söyledi. Fakat seslendirdiði eserler hep aþk içerikliydi. Özhan, programýnda her nedense tasavvuf müziðinden bir eser bile seslendirmedi. Fakat söylediði parçalar birbirinden güzeldi ve Ahmet Özhan bu konser için Bakanlýktan ücret talep etmemiþti. Bu da O’nun öðretmenlere olan sevgisini gösteren örnek bir davranýþtýr. Bize doyumsuz dakikalar yaþatan, adeta kalbimizin pasýný silen Ahmet Özhan’a bütün öðretmen arkadaþlarým adýna çok teþekkür ediyorum. Bu konserle büyüklüðünü bir kez daha gösterdi.

     Büyük þair Yahya Kemal’in Ankara ile ilgili izlenimlerini öðrenmek için: “Ankara’nýn en çok neyini sevdin?” diye sormuþlar. Üstad derin bir iç çekiþten sonra þu cevabý vermiþ: “Ýstanbul’a dönüþünü!..” O zamanýn Ankara’sýyla bugünün Ankara’sý arasýnda daðlar kadar fark vardýr. Ankara hiçbir zaman Ýstanbul kadar azametli bir þehir olamaz. Fakat Ankara’nýn da kendine özgü özellikleri ve güzellikleri vardýr. Baþkentimize haksýzlýk etmemek lazým...

     Ankara’da bulunduðum süre içerisinde Baþkent Öðretmenevi’nde kaldým. Öðretmenevinin bakýmlý oluþu ve görkemli hali beni gururlandýrdý. Demek ki isteyince bir kamu kuruluþu da böyle olabiliyor. Öðretmenevinin yaný baþýnda Alparslan Türkeþ’in mezarý bulunuyor. Gelmiþken oraya da gidip bu önemli þahsiyetin ruhuna Fatiha okudum.

     Ankara’dan Trabzon’a döneceðim gün, ameliyat olan bir arkadaþýn ziyaretine gittim. Fakat zaman, farkýna varmadan su gibi aktý. Akþam Trabzon’a uçakla dönecektim. 60 TL taksi parasý vermeme raðmen Trabzon uçaðýný kaçýrdým. AÞTÝ’ye geçtim; otobüse binerek Trabzon yolunu tuttum. Bu durum Ankara gezisinden aldýðým hazza yine de gölge düþürmedi.



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yaþam kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Köprübaþý Lisesi'nin Eðitim Çýnarý: Recep Aydýn
Ýçimde Ne Varsa Yazý Döktüm
30 Aðustos Zafer Bayramý
Ben de Yaþadým
Kirli Hava Kader Deðil
Baharýn Müjdecisi: "Nevruz Bayramý"
Ganita'da Düþ Nöbetleri
Bir Güzel Ýnsan: Muhsin Yazýcýoðlu
Of'a ve Oflular'a Dair!..
Çocuk Olmak...

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Sizin Çocuðunuzun da Bir Pulsuz Dilekçesi Vardýr
Yaþlýlara Saygý ve Hürmet
Hayatý Anlamlý Kýlmak
Þiirimizde Cumhuriyet
Marifet Ýltifata Tabidir
Atatürk ve Cumhuriyet
Þehidimin Son Örtüsü Bayraðým!..
Yunus Emre'de Hoca (Öðretmen) Sevgisi
Oruç Kalkandýr
Gönlümün Duygu Mimarlarý

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Neslin Hamurkârý [Þiir]
Muhsin Baþkan [Þiir]
Önce Ahlâk, Maneviyat [Þiir]
Tutumlu Ol Çocuðum [Þiir]
Ân Bu Ân, Vakit Þimdi [Þiir]
Babamýn Dönüþü [Þiir]
Yerli Malý Kullanýn [Þiir]
Ýfrit Ýle Karýnca (Manzum Masal) [Þiir]
Çanakkale Geçilmez [Þiir]
Halep'e Kelepçe [Þiir]


M.NÝHAT MALKOÇ kimdir?

NÝHAT MALKOÇ’UN BÝYOGRAFÝSÝ Beþ çocuklu bir ailenin en küçük ferdi olarak 1970 senesinin 1 Haziran’ýnda Trabzon’un Köprübaþý ilçesine baðlý Gündoðan Köyü’nde hayata “Merhaba” dedi. Ýlkokulu komþu köy olan Güneþli Köyü’nde okudu. Orta ve lise öðrenimini Köprübaþý Lisesi’nde tamamladý. En büyük emeli iyi bir hukukçu olmaktý. Lise son sýnýfta girdiði üniversite imtihanýnda KTÜ/Fatih Eðitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmenliði Bölümü’nü kazandý. Dersaneye gitme imkâný ve zaman kaybýna tahammülü olmadýðý için kazandýðý fakülteyle yetindi. 1992 yýlýnda okulu bitirdi. Ýlk göz aðrýsý olarak nitelediði Gümüþhane’de beþ yýla yakýn öðretmenlik yaptý. Her geçen gün öðretmenliði daha çok sevdi. Artýk öðretmenliði bir tutku olarak görüyor. Vatan borcunu Ýstanbul’da Kara Kuvvetleri Lisan Okulu’nda Yedek Subay Öðretmen olarak onurla yerine getirdi. Bu peygamber ocaðýnda yüzlerce yabancý subaya güzel Türkçe’mizi öðretti. Ankara’da girdiði sýnavý kazanarak Akçaabat Anadolu Ýmam-Hatip Lisesi’ne Türk Dili ve Edebiyatý Öðretmeni olarak atandý. Burada iki yýl görev yaptý. Daha sonra girdiði yazýlý ve sözlü imtihaný kazanarak Türkî Cumhuriyetlerden Türkmenistan’ýn baþkenti Aþkabat’a,üç yýl görev yapmak üzere, öðretmen olarak gönderildi. Burada Mahdumkulu Türkmen Devlet Üniversitesi Ýlâhiyat Fakültesi’nde ve Ýlâhiyat Lisesi’nde Türk Dili öðretmeni olarak çalýþtý. Yine Aþkabat’ta Türkçe Öðretim Merkezi’nde(TÖMER) bir yýl boyunca deðiþik milletlerden kiþilere Türkçe’yi sevdirerek öðretti. Þu anda Akçaabat’a baðlý Derecik Ýlköðretim Okulu’nda görev yapmaktadýr. Bugüne kadar,en büyüðünden en küçüðüne kadar onlarca dergi ve gazetede fikrî,edebî,felsefî ve kültürel konularda yüzlerce yazý ve þiir yazdý. Bu yayýn organlarýndan Türk Edebiyatý,Türk Dili,Bizim Çocuk,Çýnar,Bizim Azerbaycan,Anadolunun Sesi,Üniversitelinin Sesi,Türkiye,Bizim Okul,Þenliðin Sesi,Ýnsanlýða Çaðrý,Yeni Sesleniþ,Gençliðin Sesi gibi dergilerde;Türksesi,Demokrat Gümüþhane,Kuþakkaya,Ortadoðu,Yeni Mesaj,Hergün,Candaþ,Edebiyat,Bolu Üçtepe,Akçaabat Yeni Haber,Karadeniz Olay,Hizmet gibi gazetelerde yýllardan beri deneme,makale,fýkra ve þiirler yazmaktadýr. “Bizim Okul” isimli kültür,sanat ve edebiyat dergisinin Yazý Ýþleri Müdürlüðü’nü yaptý. Kültürel organizasyonlarýn çoðunda aktif olarak görev aldý. Sevgi,Dostluk ve Kardeþlik konulu þiir yarýþmasýnda birincilik,Trabzon Belediyesi’nin düzenlediði Çevre ile ilgili yarýþmada birincilik,yine ayný belediyenin düzenlediði “Ýki binli Yýllara Doðru Trabzon” konulu makale yarýþmasýnda mansiyon,Akçaabat Belediyesi’nin deðiþik zamanlarda organize ettiði þiir yarýþmalarýnda birincilik,ikincilik,üçüncülük ödülleri kazandý. Karadeniz Yazarlar Birliði kurucularýndandýr. Halen bu birliðin üyesidir. Bunlarýn yanýnda elinin altýndaki öðrencilere rehberlik ederek ve bizzat örnek olarak,onlarýn da pek çok kültürel yarýþmada ödüller almasýna zemin hazýrlamýþtýr. Ýkisi kýz,biri erkek olmak üzere üç çocuk babasýdýr.

Etkilendiði Yazarlar:
Necip Fazýl Kýsakürek,Mehmet Akif Ersoy,Yahya Kemal Beyatlý


yazardan son gelenler

yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © M.NÝHAT MALKOÇ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.