Iþýl ýþýl bir günde, hayatýn güzelliði mavinin içinde gizlenemez. Hayallere takýlan ipek kanatlarla muhayyel güzellikler ülkesine bir yolculuk baþlar. Suya karýþan ýtýr, bardaðýnýzda buðu buðu tüterken yaþamaktan ayrý bir haz alýrsýnýz. Renk güzeli size yudum yudum tebessüm eder.


Zaman, çayýn renginde meserretle hem dem olur. Çaydaki dem damaðýnýzda ayrý bir tat býrakýr. Güne, sýmsýcak çay busesiyle baþlamak huzura kapý aralar. Çayýn rengindeki büyü hiçbir sözcükle izah edilmez. O renk, gizemini hep korur. Biraz da o gizemli hâldir çayýn rengini bu denli çekici kýlan.


Böylesine mütevazý bir içeceðin, bu denli albenili olmasý þaþýrtmasýn kimseyi. Bence, tevazudur çayýn rengine ayrý bir gizem katan. Ateþ, su cenkleþmesinden gönülleri çelen bir su perisi doðar… Kristal bardak, onu geçici bir süre konuk etmekten haz ve onur duyar.



Ýsli bir çaydanlýðýn veya bakýr bir semaverin söylediði türkü, renk olup ince belli bardakta arzý endam eder. Bu cümbüþü gören cümle renk sükûta bürünür. Nice çiçekler, bahar geçince solup gider. Ama çayýn rengi her mevsim taptaze her an albenili…



Günün her saatinde ulaþabildiðimiz çay adlý su perisi hiç büyüklenmez. Hele soðuk kýþ günlerinde, nefesi nefesimize karýþýnca rengi daha bir berrak daha bir göz alýcý olur. Ýçimize ayrý bir sýcaklýk düþer onunla. Çay, taze baþlangýçlarýn mütevazý içeceði olmaya devam eder, ömrümüz oldukça. Ve biz onun renginde nice güzellikler temaþa ederiz.
Ankara,13.12.2010 Ý.K