Mektubum sanýrým fazla uzun oldu, çünkü daha kýsa yazmak için yeterince vaktim yoktu. -Pascal |
|
||||||||||
|
Canlýlara baktýðýmýzda ise; örneðin bir kuþ ve onun uçuþ sistemi de bir tasarýmdýr. Ýçi boþ hafif kemikler, bu kemikleri hareket ettirecek güçlü göðüs kaslarý ve havada tutunmayý saðlayacak nitelikteki tüyler uçma amacýna yöneliktir. Diðer canlýlarda da ayný gerçek karþýmýzdadýr. Tüm canlýlar- insan dahil- çok iyi birer tasarým örneðidirler. Bilim adamlarýnýn en modern teknolojilerle yaptýklarý robotlarýn elleriyle kýyas dahi edilemeyecek mükemmellikte iþlevlere sahip ellerimiz ve en geliþmiþ kameradan daha net görüntü saðlayan gözlerimiz… Elbette ki tüm bunlarý yaratan Allah’ýn tasarým yapmaya ihtiyacý yoktur. Yalnýzca, O’nun muhteþem sanatý ve üstün aklý ile yaratmýþ olduðu ve her an yaratmaya devam ettiði her varlýktaki plan ve sistemleri açýklayabilmek amacýyla bu kelime kullanýlýr. Yeryüzündeki tüm varlýklarda sayýsýz yaratýlýþ mucizesi görürüz. Detaylardaki mucizeler, tüm canlýlýðýn yapýtaþý olan atomlarda baþlar, olaðanüstü dengeler ve düzenlere sahip gökyüzü, galaksiler, Güneþ, insan vücudu, bitkiler, daðlar ve denizlerdeki sayýsýz detay ve özelliklerle devam eder. Hepsinin sahip olduðu özelliklerde bir sanat vardýr. Bu, Allah’ýn muhteþem yaratma sanatýdýr. Tüm canlýlara dilediði þekli veren, tüm doðaya hakim olan, üstün güç sahibi Yaratýcý’nýn sanatý… Akýl ve hikmet gözüyle bakabilen bir insan, bir kelebeðin kanatlarýndaki yanardöner renklerde ve desenlerinde gördüðü sanatýn yaný sýra, detaylarýndaki tüm sistemleri de öðrenecek, Allah’ýn üstün ilmine ve sonsuz gücüne daha yakýndan þahit olacaktýr. Allah, yarattýðý tüm canlýlara ayetlerini yerleþtirmiþ, varlýðýnýn delillerini insanlara göstermiþtir: "Sizin yaratýlýþýnýzda ve türetip-yaydýðý canlýlarda kesin bilgiyle inanan bir kavim için ayetler vardýr." (Casiye Suresi, 4) Evrende, maddeyi oluþturan atomlardaki elektronlarýn yörüngesinden, gezegenlerin yörüngesine kadar her þey muhteþem bir tasarým ve düzene sahiptir. Tüm maddelerin yapýtaþý olan atomun çekirdeðini bir arada tutan ’güçlü nükleer kuvvet’ , fizik kurallarýnýn tanýmlayabildiði en büyük kuvvettir. Bu kuvvet daha da güçlü olsa çekirdekteki protonlar ve nötronlar birbirlerinin içine geçecek, biraz daha az olsa daðýlýp gidecek ve hiçbir varlýk oluþamayacaktý. Ýþte bu kuvvet Büyük Patlama’nýn ilk saniyelerinden itibaren atom için gerekli olan en uygun deðere sahiptir. Evrendeki yýldýzlarýn, gezegenlerin yörüngelerinde kalmalarýnýn nedeni olan ’kütle çekim (yerçekimi) kuvveti’ ise evrendeki diðer kuvvetlere oranla þiddeti en düþük kuvvettir. Bu kuvvetin deðerlerinde bir azalma olursa yýldýzlar yerinden kayar, dünya yörüngesinden kopar, bizler dünya üzerinden uzay boþluðuna daðýlýrýz. En küçük bir artma olursa da yýldýzlar birbirine çarpar, dünya güneþe yapýþýr ve bizler de yer kabuðunun içine gireriz. Bu düzenin sahibi Yüce Allah, mucizevi bir yaratýþla, en küçük kuvvetle yýldýzlarý yörüngelerinde tutmakta, en büyük kuvvetle küçücük atomun çekirdeðini kaynaþtýrmaktadýr. Bütün kuvvetler, O’nun koyduðu ‘ölçü’lere göre hareket etmektedir: "Allah, yedi göðü ve yerden de onlarýn benzerini yarattý. Emir, bunlarýn arasýnda durmadan iner; sizin gerçekten Allah’ýn her þeye güç yetirdiðini ve gerçekten Allah’ýn ilmiyle herþeyi kuþattýðýný bilmeniz, öðrenmeniz için." (Talak Suresi,12) Evrende düzeni saðlayan tüm fizik yasalarý, Allah’ýn yaratmýþ olduðu düzenin insanlar tarafýndan yapýlan bir açýklamasýdýr. Evrendeki düzeni düþünüp Allah’ýn üstünlüðünü kavramamýz ve verdiði nimetlere þükretmemiz için hizmetimize verilmiþtir. Rabb’imizin koyduðu kanunlardan biri olan yerçekimi kuvveti bugünkünden daha fazla olsaydý ne olurdu?.. Koþmak ve hatta yürümek imkânsýz hale gelirdi. Ýnsanlar ve hayvanlar tüm bu hareketleri gerçekleþtirmek için þimdikinden daha çok enerji harcarlardý. Bu durumda baþta yeryüzündeki besin kaynaklarý olmak üzere enerji kaynaklarý hýzla tükenerek yok edilirdi. Çekim kuvveti daha zayýf olsaydý?.. O zaman da hafif þeyler yeryüzünde sabit durmayacaktý. Yaðmur damlalarýnýn hýzý çok yavaþlayacak, yere inmeden yeniden buharlaþacaklardý. Akarsularýn akýþ hýzý yavaþlayacak, bu nedenle onlardan elektrik enerjisi elde edilemeyecekti. Bu düzenin tek sahibi Allah, evrenin yaratýlýþýndaki ‘belli bir ölçüyle’ hesaplanmýþ dengelere “Göklerin ve yerin mülkü O’nundur; çocuk edinmemiþtir. O’na mülkünde ortak yoktur, her þeyi yaratmýþ, ona bir düzen vermiþ, belli bir ölçüyle takdir etmiþtir.” (Furkan Suresi, 2) ayetiyle dikkat çeker. Ýnsanýn yaratýlýþýnda da, Allah’ýn bir örnek edinmeksizin yaratmasýnýn çok sayýda mucizevi delili vardýr. Örneðin, embriyonun geliþimi sýrasýnda bütün hücreler adeta görev yerine daðýlan iþçiler gibi bölük bölük hareket ederler. Sonra ayný organý oluþturacak hücre gruplarý birbirine yapýþarak birikir ve organlarý oluþturmak için hazýrlanýrlar. Bu yoðun faaliyetler sonucunda, kemik hücreleri kemiklerin olmasý gereken yerde, kas hücreleri kaslarýn olmasý gereken yerde birikirler. Bazýlarý daha iç kýsýmlara giderek iç organlarý yapmaya baþlarlar. Bazýlarý beyni, bazýlarý gözleri, bazýlarý ise damarlarý oluþtururlar. Bu sürece zamanla yeni süreçler de eklenir; örneðin hücrelerin tespit edilmiþ yönlere doðru göç etmesi, programlanmýþ hücre ölümleri ile bazý organlarýn inþa edilmesi vs… Kýsacasý bu baþkalaþým sürecinde mükemmel bir strateji uygulanmakta, hücreler belirli bir plan doðrultusunda hareket etmektedirler. Bu hazýrlýðýn nasýl yapýlacaðý her hücre grubuna ayrý ayrý ilham edilmiþtir. Her hücre DNA’sýnda yazýlý olan bilgi aynýdýr. Ancak her hücre grubu bu bilgiyi ancak kendilerine ilham edilen programda kullanýr ve her organýn görevini yerine getirmesi için gereken özel yapýlarý elde ederler. Bir yandan bu þekilde farklýlaþýrken bir yandan da sürekli bölünerek sayýlarýný artýrýrlar. Bu muhteþem organizasyonda asla bir karmaþa yaþanmaz. Allah’ýn eþsiz yaratmasýndaki gerçekleri sürekli akýlda tutmak, bu mucizevi olaylar üzerinde düþünürken derinleþmeye ve Allah’ýn sonsuz yaratma sanatýna þahit olmaya vesile olmasý bakýmýndan çok önemlidir. Tüm tasarýmlarýn gerçekte tek bir sahibi vardýr ve O’nun yaptýðý iþlerde hiçbir zorluk yoktur. Allah tüm canlýlarý kusursuzca ve tek bir "OL" emriyle yaratýr. Kuran’da bu gerçek, "Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandýr. O, bir iþin olmasýna karar verirse, ona yalnýzca "OL" der, o da hemen oluverir." (Bakara Suresi, 117) ayetiyle bildirilir. Gördüðü her þeye hikmetle bakabilen ve derin düþünebilen her insan –yine O’nun izniyle- Yüce Allah’a kesin bilgiyle iman eder: Þüphesiz göklerin ve yerin yaratýlýþýnda, gece ile gündüzün art arda geliþinde temiz akýl sahipleri için gerçekten ayetler vardýr. Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken Allah’ý zikrederler ve göklerin ve yerin yaratýlýþý konusunda düþünürler. (Ve derler ki:) ’Rabbimiz, Sen bunu boþuna yaratmadýn. Sen pek Yücesin, bizi ateþin azabýndan koru’. (Al-i Ýmran Suresi, 190-191)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |