Türk Ýslamcýlarýnda Kürt sorununa eðilmek adeta Ýsrail Filistin sorununda Ýsrailli olanlarýn tepkisi ile özdeþ oldu. Öyle ya! Ýsrail’in Siyonist emellerine gelen ilk eleþtiride o kiþi gizili/açýk anýnda anti-Semitik olarak damgalanýr ve varsa eðer bütün etkinliklerinden soyutlanýyorsa, Türk egemen güçleri tarafýndan Kürdistan’da suç iþlendiðini ve insanlýk onuru ile baðdaþmayan eylemler olduðunu söyleyen birisi de Türk ve Türklük karþýtý olarak mimlemek Ýslami sorumluluktur! Elliyi aþkýn Ýslami devletçiklerin varlýðýna Tevhit ve ümmetin vahdeti adýna nifak sokmakla ýsrarcý davranan Kürt Ýslamcýlarý ve …
Kürt Evebeyn’den doðmuþ birisinin Kürdüm demesinde tarifi imkânsýz bir anlamsýzlýk var ve bu anlamsýzlýk yeryüzünde Türklerden baþkalarý tarafýndan anlaþýlamayacak kadar da ikilemli! Oysa doðrusu þöyle olmalýydý. Ben Kürt doðdum ama Türküm yine biz Kürtler Kürdistanlýyýz ama Türküz ve Türkiyeliyiz(!?)
Pekâlâ, madem iktidardaki hükümet lütufta bulunup bir zahmet açýlým diye bir terennümde bulunduysa nice yüzyýllardýr zulüm altýnda inim inim inleyen Kürtler adýna muhatap alýnmasý gereken bir camia varsa oda olsa olsa ancak yine Türk Ýslamcýlarý olur! Öyle ya Kürtler hiçbir zaman reþit deðillerdi ve olmayacaklarda þu halde velisiz de olmamalý! Þu halde Kürt sorununda muhatap Türk Ýslamcýlarýdýr!
Ne ilginçtir ki Türkiyede var olan yanlýþlýk ve zulme sol cenah Ýslamcýlardan daha fedakar ve daha sorumlu davranmayý bilmiþ, Türk Ýslamcýlarý bu cenahýn arkasýnda yürümeyi ilke edinmiþ ve bu böyledir!
***
Peki, tüm bunlar sorunlarý çözmede bize yardýmcý malzemeler verecek mi, ya da sorunlarý çözümsüzlük sürüncemesinde býrakmak için bizi haklý çýkarýr mý? Elbette Savaþlar her zaman doðru olan seçenekler deðildir. Ne var ki iktidarlarýn takýndýðý her tavýrda doðrudur anlamýna da gelmez. Doðru olmasý bir tarafa, yanlýþýný doðru olarak dayatmasý ise sorunun gövdesi, devletin yýllardýr takýndýðý tavýrda bundan farksýzdýr ve devletin pislikleri kanla temizlenmemeli.
Buradaki asýl eleþtiri en çok neye yönelik olmalý? Onbinlerce Faili meçhul/belli cinayetlere mi, Devlet içinde palazlanmýþ derin güçlere mi, adeta eþkýya çetesi gibi istediðini yargýlamadan infaz edenlere mi? Evet elbette bunlara yönelik acýmasýz eleþtiriler olmalý ayrýca eleþtiri ile kalýnmamalý. Asýl deðinmek istediðimiz; Kürt ve Kürtlük deðerleri söz konusu olunca neden Siyonizmin ve anti-Semtizm enstrümanlarý gibi Türklük enstrümanlarýnýn da devreye giriyor olmasý!
Altan TAN Hocanýn Kürt sorun adlý eserindeki logoyu kanýksadým dersem yeridir. “Ya tam kardeþlik ya hep birlikte kölelik” þeklindeydi. Kendilerine ulaþma imkâným olursa yönelteceðim sorularýmdan biri de; “Kardeþiniz köle kalmaya ýsrar ediyorsa, kendinizde köle kalmaya razýmýsýnýz?’’
Ya da acaba “Ya tam özgürlük ya hep birlikte ölüm’’ logosunu düþünmüþ müydünüz? Þeklinde olacaktýr.
Mevcut durumda var olan Kürt aydýnlarýmýzýn çeþitliliði ise kendi sahasýnda ilkleri barýndýrýyor.
1- Ýslamcý aydýnlar
2-Seküler aydýnlar
3-Þiddet yanlýsý aydýnlar
4-Türkleþmiþ Kürt aydýnlarý
5-Hedefsiz aydýnlar
6-Batýcý aydýnlar
7-Modernist aydýnlar
8-/sözde/Özgür aydýnlar
9-Kürt/nasyonal/ aydýnlarý


Ve sair çeþitliliði ile bu kadar çok sesliliðin/elbette saðlýklý çok seslilik “öz’ü geliþtirmek” için gerekli/ getirdiði kirlilik toplumu nereye akýtýr? Düþünülmüyor mu?


Türkiye de son 3 asýrdan bu yana fikri çöküþ sürecini izleyen bunalýmýn dýþa yansýmasý beraberinde ironi olaylarýn zincirini de sürükleyip getiriyor.


Batý Fransýz devrimi ile birlikte sömürünün yollarýný ilmi kaynaklara bina ederek Doðuda ciddi bir fikri daralma yarattý. Böylece bu daralma bu günkü Türkiye'yi de etkilemeden geçemezdi.


Ýstisnalar hariç tüm dünyanýn halklarý fikri ve ilmi zenginliklerin kaynaðýný arama yarýþýnda Batýyý eksen kabul edercesine göz dikerken, Batý ise kendi aðýr sultacýlýk ve lüks tüketim harcamalarýný temin etmek için kendi giderlerini Doðu milletlerinin omzuna yüklemeyi ihmal edemezdi. Geliþimini Batý dünyasý ile irtibatlandýran, bugün de içinde bulunduðu korkunç cehaletten çýkmanýn bu ara/Batý/dan geçtiðine endeksleyenlere söyleyecek sözümüz yok.


Hala Darvinist teorileri güçlendirmek ve atalarýnýn maymun olduðu dolayýsý ile ýrka, gene dayalý bir sosyal yapýnýn inþasý ile meþgul olmanýn yolu buradan geçerde ýsrarcý oladursunlar. Bunlar için kutsallýk kavramý mahremlerin atalarýnca kullanýlma metodunu dünyaya yayýnlaþtýrma cehdidir! Þairin; “Bir elinde cýmbýz bir elinde ayna umurunda mý dünya” Tabiri tamda bu cenah için biçilmiþ kaftan! Bize asýl konuya dönelim.


Kiþioðlunun sahip olduðu inancý, düþüncesi yani doðrularýný sarsýlmaz bir inançla koruyup kollamak ve yaymak için evrensel hak, hukuk ve özgürlükleri dýþlama ve yok sayma anlayýþýnýn yer ettiði Türk Ýslamcýlarý ortamýnda da tabiidir ki darbeciler güçlenir! Esasýnda demokrasi þaklabanlýðý da ancak böylesi durumlarda devreye girerek halklar uyutulmak istenir.
Çünkü darbe seviciliðin ve bu sevicilik adýna dayatýlmak istenen tek… tek’ler yolu da bu katý dogmatik fikirlerden beslenerek yýkýlmazlýk ve ebediliðini ilan eder.
Bugünkü Türk politik oluþumdaki devinim ise örgütsel olmayýp geleceðe yönelik evrimleþme ve diskalifiye edilmesi gerekenleri ayýklama operasyonudur. Nihayet bu oluþumun orta ve uzun vadede bedelini yine Kürtler ödemek zorunda kalacaktýr!
Ýlginç olaný ise; Türk Ýslamcýlarýn bu aymazlýðý kedi edebi ile örtme çabasýdýr.


Daha önce /Türk Ýslamcýlarýn þovenizmi ve ideoloji çürümüþlüðü/ baþlýðý altýn (www.sivildusunce.com ) da yazdýðýmýz durum tespitine binaen, Türk Ýslamcýlarýn söz konusu durum tespitinin ana mesajýný görmezden gelerek adeta reddiye babýnda yazdýklarý da durum tespiti hakkýnda yazýlanlarýn haklýlýðý, yazýlan reddiyede görmemizi bir kez daha onaylattý. Türk Ýslamcýlýðý fikirsel olarak her zaman mevcut sistemin fikri önderliðini üstlenmiþ, halký aldatmak için kendilerini hükümetlerden uzak tutuklarýný göstermeye çalýþmýþtýr. Bu cenahýn ikonu her zaman var olan egemen güçlerin temel deðerleridir. Müslümanlarýn en azýlý düþmanlarýndan þeref madalyasý alanlara sadakat yemini anlamýna gelen onaylamalarý ateþli nüanslarla savunanlarda bu cenahtýr.
Oysa bu cenah 79 sonrasý cuntaya adeta çanak tutar vaziyet almýþ/aldýrýlmýþtý!
Ön Asya sayýlan Türkiye ve Ýran’daki sistemler dikta sistemleri olduðu ve güvenlik þeridi üçlüsünün orta halkasýnýn kopmasýyla Avrupa yakalý halkasýna düþen görev iki kat daha artmýþtý ki, birilerin “bizim çocuklar” dediði çocuklarý emre itaatsizlik edemeyip 12 Eylül cuntasýný oluþturdu.


Peki, nasýl olmalýydý? Bölgede din baðýmlýsý olan Kürt halký gibi bir potansiyel vardý. Yeþilçam’a gerekli olan materyaller misafirperverlikten “Klam”larýna kadar tercüme ve devþirme metotla Türkçeleþtirilip asýl dip dalganýn yönü deðiþtirilmeliydi(!?)

Devam edecek…


Not: 1-Yazýlarýmýz hiçbir ýrk ve politik taraf tutmamayý ilke edinir