Ýnsanlar yalnýzca yaþamýn amacýnýn mutluluk olmadýðýný düþünmeye baþlayýnca, mutluluða ulaþabilir. -George Orwell |
|
||||||||||
|
Kürt aydýnlarýn kendi kadim geçmiþini metodik eleþtiri süzgecinden geçirmeden onun ontolojik açýlýmýna ulaþmadan, elde edilen deðerlerin bugüne kadar oluþturduklarý ve kült haline gelmiþliðini, özsel ve manipüle edilmemiþ ilahi bilgi kaynaklarýna sunup rafine etmeden, oluþturmak istedikleri Sosyo-kültürel ve siyasal hareketlilik, onlara modern dünyanýn ilmi ve siyasi perspektifinde üstlenmek istedikleri tarihi misyona engel olacaktýr. Kur-an öðretilerine kendini muhatap alan kiþioðlu için o andan itibaren, geçmiþ jenerasyona ait mitlerden arýnmayý önem ve özenle salýk verirken, yine ayný önem ve özenle geçiþin doðru deðerlerine aþinalýðý da zorunlu kýlar. Kürt Ýslamcý aydýnlarýn geçmiþe dönük Biraderlik sloganlarýyla Kürt halkýnýn geleceðini baþkalarýn deðerlerine endeksleme gibi bir vebali taþýmayý iftihar olarak taþýma lüksünde görüyor deðillerdir! Rüþtüne ermiþlerin genetik ayniyete raðmen, Evebeyn’lerin mahiyetinde sosyal, dini, ekonomik sair gerçekliðinde vesayet ile yürütme olgusunun kýnanmýþlýðý Dinsel vurgularla betimlendiði halde, Kürtlerin sosyal statülerinin baþkalarýnýn belirleyeceði kýstaslarla düzenlenmesi tabii doðallýktan çok uzak duruyor. 20. yüzyýlda oluþturulan Türk ulusunun þekillenme kurgusundaki Demokratik oluþum senaryosu, kendini dayandýrdýðý bürokrasi ile onu himaye eden militarist gücün dayatmasý ile þekillenen, Türk milliyetçiliðinden ziyade, paradigmasýndaki eksikliklerden yerini faþizme býrakmýþtý. Oysa Batýdaki Demokrasi ve faþizm anlayýþý ile Türkiyede ki demokrasi ve faþizm anlayýþý farklý tanýmlamalýydý. Batýda Demokrasi anlayýþý kendine has paradigmasýný dýþtan beslenmeyen entelektüel ve avamýn bileþimi ile anlam bulurken, Türk demokrasi anlayýþý Batý terimlerinin teorik algýsýndan öteye geçememiþtir. Burada Kürtlerin farklý bir sýnýf olarak deðerlendirilmesi gerekiyor. Kürtlerde hala Binlerce yýllýk kültürün otantik ruhun nefesi ile soluyan hayat var. Böylesi bir hayatýn tabii yapýsýnda ise Feodalizmin baskýnlýðýný görmek zor olmayacak. Geçmiþ Kürt kültünde ki “birey, Toplum, sýnýf, egemenlik ve bu olgunun nihai hedefi ile günümüzdeki hedef tanýmlanýrken bu gerçekliði görmezlikten gelmek sorunu mutasyonlaþtýrýr.” Böylece ulus devlet kavramý tarihsel diyalektik açýsýndan zorunluluk olarak kendini his ettirmeyi baþardýðýnda sözü edilen tarihsel diyalektikte yeri olmayan Kürtlerin bu aþamayý olgunlaþtýrmadan modern dünya ile saðlýklý iliþkilerde bulunmak için nasýl entegre olacaðý sorununu doðurur. Bunun içindir ki Kürdistan gerçekliðini Ortadoðu da saðlýklý anlamak, Ýslam ile bölgedeki Ýslam kültüründen etkilenen yerel dýþ yönetimler ayrý deðerlendirmeli. Yerel dýþ yönetimlerden önyargýlarýný kaldýrmayý beklemeden, Kürt aydýnlarý otantik geçmiþinden saðlýklý analizler üretme sorumluluðunu üstlenmeli. Bir balkan imparatorluðu olan Osmanlýdan kalma, duygusal söylemden öteye geçmeyen sözsel Din kardeþliði veya ümmet telalýðý, pratikte Kürt toplumuna bedel ödemekten öteye hiçbir dönem getiri saðlamadý. 20. yüzyýlda Kürt ulusal mücadelelerinde bulunan hareketler haklý olarak Kürtlerin Ýslam dinini kabulünden sonra aðýr bedeller ödediklerini söylemleþtirdi… Oysa vicdan ve hür akýl ekseninden çýkýlmadan tarihi diyalektiðe inilseydi, söz konusu Ýslami akide ve anlayýþýn bu anlayýþýn getirdiði uygulamalarýn, Arap Türk ve Fars egemen yönetimlerin dini istismardan kaynaklandýðý birlilerdi! Osmanlý saray gücü egemenliði altýndaki Ýslami halklarý yarý dini sistemle yönetirken balkanlar ve Avrupa’nýn hâkim bölgelerinde tamamen Ýslam dýþý sistem geliþtirmiþti. Çünkü Osmanlý Ýslamýnýn fýkhi ve hukuki bilgi kaynaðý geriye doðru Selçuklu, Abbasi ve Emevilere dayandýrýrken, orta Asya steplerinden otaðýný kaldýrdýðýnda yanýnda taþýdýðý güç felsefesini heybesine almayý ihmal etmemiþ, gittiði coðrafyanýn kadim medeniyet kültürünü imha inkar etmeden önce kendine has inancýný Ýslam’la harmonileþtirip, saltanat Ýslamýnýn halkasýna baðlamasýnýn ateþli savunuculuðunu ispatlýyordu. Osmanlý bunlarý yaþayýp yaþatýrken; Batý dünyasý “eski Helen dünyasýnýn her bir köþesinden davet edilen bilim adamlarýyla birlikte Yunan biliminde en önemli”(1) Filozoflar yetiþtirmesine üs olmuþ Tigranakert’in(2) ürettiði felsefeyle geleceðini þekillendiriyordu. Osmanlý tarihi konusunda gerçekçi yaklaþýmlarý fark etmeksizin bir kenara býrakarak, günümüzdeki resmi ideolojinin paralelinde bir Osmanlý Ýslam portresi çizmekte ýsrarla direnenlerin, Osmanlý Ýslamýndan her zaman dünyayý kurtaran ‘öncü güç Ýslamý’ formülleri üretilmiþ. Bütün bu olan bitenlere karþý Kürt Entelektüellerin tavrýlarý nasýldý? Ýslam coðrafyasýnda kardeþlik ilkesi hiçbir zaman zemin bulmadý bu konuda en açýk örnek Afrika’dan Asya’ya kadar uzanan Ýslamlaþmýþ belgelerin istismar amaçlý istilasýdýr! Kürt sorununda söz hakký bulunan Ýslamcý bir Kürt aydýnýn; “Bizim Kürt meselesini çözmek için, baþkalarýndan bir model almamýza gerek yok, 1300 yýllýk Ýslâm tarihi yaþanmýþ bir model olarak önümüzde duruyor zaten! Buradan bir model çýkartabiliriz.”Þeklindeki açýklamasý, kedilerine mevcut Türkî Cumhuriyetlerin varlýðý ile onlarca Arabî kavimlerin oluþturduðu farklý devletlerin 1300 yýllýk tarihi süreçleri ile ne kadar baðdaþabileceði dir? Böylece: 1-Ümmet 2- Ulus 3-Medeniyet Sair kavramlar, Kutsallar ekseninde yeniden tanýmlamaya ihtiyaç duyar hale gelmiþ olamaz mý? Yüzlerce yýl önce feodal/otantik ruhlarýn üflediði vehimlerle yapýlmýþ tanýmlarýn getirdiði olumsuz sonuçlarýn kaçýnýlmaz deðiþim zamanýný görmeli deðimliyiz? Dipnot ve açýklamalar: 1-Andrew Collins Meleklerin küllerinden /Avesta yay- s.239 2-Tirganakert: Bu Þehir Roma lejyonlarýnca General Lucollos öncülüðünde MS. 69 yýlýnda talan edilmiþ nitekim II. Halife Ýslam ordusunca Kürdistan istilasýnda þehir sönük bir halde yaþam mücadelesi variyordu. Kalýntýlarý Siirt yöresinde gün yüzüne çýkartýlmayý bekliyor. Üstad Þeraiti’nin; "Yunan medeniyetini de hicret eden KÜRTLER’in kurduðu bir medeniyettir. Kürtlerin Yunana gitmeleri ile baþlamýþtýr. Hepsinden önemlisi ve açýkçasý "Çaðdaþ Amerikan Medeniyetidir": "Çok ilginçtir, hiçbir zaman Dicle ve Fýrat arasýndaki yörede Beynen Nehreyn'den Batý söz etmiyor. Çünkü bundan söz ederse geliþtirdiði bütün nazariye bir anda boþa çýkacaktýr. Oysa bütüncü bir geliþme seyri vardýr. Daha önce dediðimiz gibi "Yunan medeniyetinin kaynaðý KÜRTLERE dayanýr. Kürtler iki nehir arasýnda yaþamaktadýr. Mezopotamya, dünyanýn kültür, medeniyet ve felsefenin merkezidir. Riyazi bilimlerin ilk geliþme gösterdiði yer bu iki nehir arasý bölgedir.”
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Muhammed CAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |