Newsweek dergisinin yapmýþ olduðu ankete göre tüm zamanlarýn en iyi 100 kitabý seçilmiþ ve ünlü Rus yazar Tolstoy’un yazmýþ olduðu ”Savaþ ve Barýþ” isimli kitap da ”Tüm Zamanlarýn En Ýyi Kitabý” olarak belirlenmiþ.Gerçektende þaþýrtýcý bir þekilde Amerika’lýlar kendi yazarlarýný bir kenara býrakarak hayatý boyunca Amerika’yla hiçbir baðlantýsý olmamýþ, hatta eserlerinde bile tamamen bilmedikleri bir ülkenin kültürünün anlatýldýðý, gelenklerinden bahsedildiði ve hiç bilmedikleri yabancý Rus isimleriyle dolu bir kitap Amerikalýlarca en çok beðeni gören eserlerin baþýnda yer almýþtýr.

Düþünebiliyormusunuz, bu anket 21.yüzyýlýn Amerikasýnda yapýlmasýna karþýn 19.yüzyýlda doðmuþ bir Rus yazar dünya edebiyatýnýn baþ tahtýna kuruluyor.

Bu nasýl bir edebiyat yapýtýdýr ki böylesine çaðlarý, okyanuslarý hatta kültür farklýlýklarýný bile aþýp dünya edebiyatýnýn en önemli yapýtý haline gelebiliyor.

Peki kimdi bu Tolstoy, nasýl birisiydi de bu kadar çok sevilmiþti kitaplarý.

Ünlü yazar Tolstoy yaþadýðý çaðda çok tepki görmüþ bir isimdi.

Gerek farklý kiþiliðinden ötürü, gerekse yaptýklarýyla çoðu zaman kendi çaðýnýn en çok eleþtiri alan yazarlarýndan biriydi.

Zengin bir kont olarak doðmasýna karþýn ilerleyen dönemlerde edindiði düþüncelerle sahip olduðu uçsuz bucaksýz topraklarýný ve çiftliðini Rus Mujiklerine ve durumu kötü olan köylülere býrakmýþtýr.

Yoksul bir yaþamý seçmiþtir…

Ömrününün sonuna kadar da yokluk içinde yaþamýþtýr.

Üstüne giydiði kaba, çul elbiseleri bile kendisi dikiyordu…

Bu yüzden ailesiyle çok çatýþmýþtýr çünkü elinde, avucunda ne varsa yoksul insanlara vermek gibi bir anlayýþa sahipti. Tolstoy bir sözünde de ”insan olmanýn gereði de buydu” diyordu…

Ýnsancýl bir anlayýþa sahipti hatta bu yüzden vejetaryen olduðunu et bile yemediðini belirtiyordu eserlerinde.

Haksýzlýklarý kabul etmeyen bir kiþiliði vardý, hatta Osmanlý-Rus harbinde Slav milliyetçilerinin yazdýklarý yazýlarla Osmanlý’yý kan içici olarak gösterirken Tolstoy bu görüþlere tek baþýna karþý çýkmýþtýr ve koca Rusya’nýn karþýsýnda tek baþýna durmayý baþarmýþtýr.

Ayný zamanda ünlü yazar Ýslamiyet’e de büyük ilgi duyuyordu ve bunu da dönemin Rusya’sýn da þu satýrlarýyla anlatmýþtýr; ”Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan Hýristiyanlýk’tan mukayese edilemeyecek kadar yükseklikte duruyor. Eðer insan, seçme hakkýna sahip olsaydý, aklý baþýnda olan her bir insan, þüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliði; tek Allah’ý ve onun Peygamberini kabul ederdi.”

Bütün bunlara karþýn dönemin Rusyasýnda huzursuz ve mutsuzdu Tolstoy.

En büyük derdi de karýsý olmuþtur. Bir türlü anlaþamazlar, sürekli kavga ederlerdi. Zaten Tolstoy’un ölümü de karýsýndan kaçarken hastalanmasýndan olmuþtur.

Zorlu bir hayat geçirmiþ, yaþamýn zorluklarýný erken yaþta görmeye baþlamýþ ve eserleriyle Türkiye’de olduðu gibi tüm dünya’da büyük beðeni kazanmýþtýr.

Daha önceki yýllarda da bir kaç defa nobel ödülüne aday gösterilmiþ ve buna layik görülmemiþ, beðenilmemiþti. Oysaki þimdi tüm zamanlarýn en iyi kitabý olarak benimsemiþ durumda.

Anýl YÜCEL
anilyucel@hotmail.com