Modern bilimin bulgularý-materyalizmin aksine- zamanýn mutlak bir gerçek deðil, göreceli bir algý olduðunu gösterir. En ilginci de, 20. yüzyýla kadar -bilim çevreleri de dahil- bilinmeyen bu gerçeðin, bundan yaklaþýk 14 yüzyýl önce indirilen kutsal kitabýmýz Kur’an’da bildirilmiþ olmasýdýr. Modern bilimce doðrulanan, zamanýn, yaþanan olaya, mekâna ve koþullara göre deðiþen bir algý olduðu gerçeðini Kur’an ayetlerinde görebiliriz. Örneðin ortalama 60-70 yýl süren bir yaþamýn gerçekte çok kýsa olduðu Kur’an’da birçok ayetle haber verilir:

"Sizi çaðýracaðý gün, O’na övgüyle icabet edecek ve (dünyada) pek az bir süre kaldýðýnýzý sanacaksýnýz." (Ýsra Suresi, 52)

"Gündüzün bir saatinden baþka sanki hiç ömür sürmemiþler gibi onlarý bir arada toplayacaðý gün, onlar birbirlerini tanýmýþ olacaklar…" (Yunus Suresi, 45)

Kur’an’da, insanlarýn zaman algýlarýnýn farklý olduðuna, gerçekte çok kýsa olan bir sürenin çok uzunmuþ gibi algýlanabileceðine de dikkat çekilir:

"Dedi ki: ’Yýl sayýsý olarak yeryüzünde ne kadar kaldýnýz?" Dediler ki: "Bir gün ya da bir günün birazý kadar kaldýk, sayanlara sor." Dedi ki: "Yalnýzca az (zaman) kaldýnýz, gerçekten bir bilseydiniz.’" (Müminun Suresi, 112-114)

Zamanýn ortama göre farklý bir akýþ hýzýyla geçtiðini bildiren bazý ayetler þu þekildedir:

"... Gerçekten, senin Rabbinin Katýnda bir gün, sizin saymakta olduklarýnýzdan bin yýl gibidir." (Hac Suresi, 47)

"Gökten yere her iþi O evirip düzene koyar. Sonra (iþler,) sizin saymakta olduðunuz bin yýl süreli bir günde yine O’na yükselir." (Secde Suresi, 5)

Zamaný ve mekaný yoktan yaratan sonsuz ilim sahibi Allah’týr. Bu nedenle O’nun Katýnda geçmiþ, gelecek ve þu an hepsi birdir ve hepsi “bir göz kýrpma” süresi kadardýr; bir andýr. Yüce Allah, zamanýn her anýný zamansýzlýkta tespit etmiþ ve yaratmýþtýr. Bizim için yaþadýðýmýz ve yaþayacaðýmýz olaylarýn tümü, zamana tabi olmayan Allah’ýn bilgisinde ve O’nun hakimiyetindedir.