öyle uzaktan seviyorum seni
elini tutmadan
yüreðine dokunmadan
gözlerinde dalýp dalýp gitmeden
þu üç günlük sevdalara inat
serserice deðil adam gibi seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
yanaklarýna sýzan iki damla yaþýný silmeden
en çýlgýn kahkahalarýna ortak olmadan
en sevdiðin þarkýyý beraber mýrýldanmadan
öyle uzaktan seviyorum seni
kýrmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
aðlatmadan uzaktan seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni…
sana söylemek istediðim her kelimeyi
dilimde parçalayarak seviyorum
damla damla dökülürken kelimelerim
masum beyaz bir kaðýtta seviyorum
bir bebeðin gülümsemesinde
bir goncanýn açýþýnda
yavru bir ceylanýn suya iniþinde seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
Akdeniz’e açmýþken kollarýmý
ýlýk bir meltemin yüzümü okþamasýnda seviyorum
güneþin akþam kýzýllýðýnda seviyorum…
dolunayýn denize düþüþünde seviyorum
öyle uzaktan seviyorum seni
köþe baþýnda yolunu gözleyerek
beþ kýrk beþ derslerinde þiirler yazarak
gecenin saat dördünde sana uyanarak
sigaramýn her nefesinde seni içime çekerek
öyle uzaktan seviyorum seni…
ve ben seni sevmeyi seviyorum en çok
öyle uzaktan seviyorum ki seni
kýrmadan
dökmeden
parçalamadan
üzmeden
aðlatmadan
seviyorum……………