Milli egemenlik öyle bir nurdur ki, onun karþýsýnda zincirler erir, taç ve tahtlar batar, mahvolur. -Atatürk |
|
||||||||||
|
Otobüs þoförü, " Beyefendi, önemli deðil. Geçin bir yere oturun," dedi. Adam baþkalarýnýn üç kuruþluk yardýmýný kabul edemeyecek kadar gurur ve kibir doluydu. Baþýný çevirip otobüsteki yolculara baktý. Aslýnda hiç kimsenin ona aldýrdýðý yoktu. Kart okuyucusunun yanýndan bir adým ilerleyip ilk sürücü koltuðunun yanýnda dikilmeyi sürdürdü. Þoför birkaç kez daha geçip bir yere oturmasýný önerdiyse de aldýrmadý. Beyefendi yüz elli kuruþ bozuk paranýz var mý ? Olacaktý," dedi ve adam elini pantolonunun cebine attý. Yüz elli kuruþu çýkarýp þoföre uzattý. Otobüste para geçiyor muydu?" diye sordu. Para geçmiyor ama otobüse binenlerden birine parayý verip sizin yerine kart çekmesini isteyeceðim," dedi. Ýyi giyimli adam nihayet rahat bir nefes aldý. Arka dörtlü koltuktaki boþ yerlerin birine oturdu. Bütün yolculardan uzaða kaçýp gözden kaybolmak ister gibi bir hali vardý. Saat tam onda Gülcan Haným Zübeyde Haným Hastanesi'nin kadýn doðum servisi önündeki kanepede oturuyordu. Saat tam onda hemþire onun adýný haykýrdý. Gülcan Haným hem þaþkýn hem de sevinçliydi. Çünkü hiçbir zaman hastanede tam randevu saatinde sýra kendisine gelmemiþti. Yarým saat hatta bir saatlik bir gecikme olacaðý ihtimaline hazýrdý. Olmadý. Doktor adýný, soyadýný, kimlik bilgilerini hatta telefon numarasýný bilgisayarýna kaydettikten sonra yüzünü Gülcan Haným'a dönerek; "Buyurun, rahatsýzlýðýnýz neydi?" diye sordu. " Kadýn "Hasta deðilim, sadece test yaptýrmak istiyorum. Kanamam on, on beþ gün gecikti" dedi. Doktor hemþiresine baktý, "Hanfendinin tahlillerini yapalým," dedi ve bilgisayarýna geri döndü. Hemþire kadýna koridora çýkan kapýyý gösterip "Benimle gelin lütfen,"dedi. Birlikte koridorda birkaç kapý geçip laboratuara girdiler. Tahliller yapýldýktan ve saatlerce koridorda bekledikten sonra doktor kadýna altý haftalýk hamile olduðunu söyledi. Ve Gülcan Haným'ý çok bildik birkaç cümle ile kutladý. Gülcan Haným doktora teþekkür ederken sevinçten deliye dönecekti. Ama bu sadece bir dakika sürebildi. Çünkü sekiz yýllýk evli olmasýna raðmen eþi çocuk istemiyordu. Eþinin bütün sülalesi, kendi ailesi, komþularý ve bütün dostlarý istiyordu ama eþi istemiyordu. Haplarý býraktýðýný da ondan gizlemiþti. Eþinin neden çocuk istemediðini anlayamýyordu. O her zaman bir bebeðin sorumluluðunu yüklenemeyeceðini, ekonomik durumlarýnýn uygun olmadýðýný, iþi ile evi arasýndaki dengeyi koruyamayacaðýný, ekmeðini kaybedeceðini söyleyip duruyordu. Bu konu ne zaman konuþulsa hep tatsýzlýkla sona eriyor, uzun süren küskünlükler yaþýyorlardý. Belki hamile olduðunu öðrenirse Fehmi'de bu fikre alýþabilirdi. Neredeyse bir aydýr bütün umutlarý buna baðlýydý. Karnýnda gerçek hale gelen minnacýk bir bebek kuru tartýþmalarý silip süpürebilirdi. Ama ya süpüremezse? Saat tam on bir de Merinos Atatürk Kültür Merkezi Osmangazi Salonunda bir seminer baþladý. Konuþmacý bütün ülkede tanýnan, televizyonlarda program yapan ünlü bir akademisyendi. Konuþma daha çok kendimize güven, baþarýlý olmak ve baþarýyý istemek, kurumun çalýþanlarý ile diðer paydaþlarý arasýnda saðlýklý ve etkili iletiþim üzerinde yoðunlaþýyordu. Seyirciler arada bir gülüþüyor ve konuþmacýnýn sorularýna el kaldýrýyorlardý. "Konuþmasýnda sürekli olarak þöyle yapan birini gördünüz mü? Bu konudaki görüþlere katýlýyor musunuz?" gibi cümlelerle dinleyicilerle paslaþýyordu. Aslýnda iþinde yükselmek ve baþarýlý olmak çok kolaydý. Ýþinizi seveceksiniz. Sürekli kendinizi geliþtirecek eðitim etkinliklerine katýlacaksýnýz. Kendinize gerçekçi hedefler belirleyeceksiniz. Kararlý ve inatçý olacaktasýnýz ve asla yorulmayacaksýnýz. Ýyi ama bu kadar basitse neden insanlar kariyer basamaklarýný birer birer týrmanamýyor. Örneðin ben yirmi beþ yýldýr bu büroda çalýþýyorum. Bir kere aylýkla ödül aldým. Bir kere de teþekkür… Hadi benden ne köy olur ne kasaba.Ama ya tanýdýðým baþkalarý… Þu anda salon kapýsýndan kaçamak gözlerle içeri bakan Bekçi Zihni'ye ne demeli? Fukara yirmi senedir ya kapýda güvenlik olarak bekler, ya da akþama kadar mermer zeminlerde paspas çeker. Bekçilikten paspasa geçmek için hiçbir þey yapmadý. Sadece belediye baþkaný deðiþti. Kapýya kendi partisinden biri alýnýnca ona da paspas kariyeri kaldý. Konuþmacýya sözüm yok. Adamýn aðzýndan bal damlýyor. Helal olsun yani, okumuþ adam besbelli. Ama ben nerde hata yapýyorum? Saat tam on bir de Çuf çuf Bünyamin Kanal Boyu'ndaki evinden çýktý. Baþýnda moru siyaha dönmüþ bir beresi vardý. Aðzýna týka basa doldurduðu sakýzý çiðneyerek Elektrikçi Osman'ýn dükkânýna gitti. Hava kapalý olmasýna raðmen gözünde aynalý güneþ gözlükleri vardý. Pantolonun arka cebindeki cüzdan parlak bir zincirle kemer köprüsüne baðlanmýþtý. Yürürken sallanýp duruyordu. Postallarýnýn baðcýklarýný hiçbir zaman baðlamazdý. Baðlayamazdý… Kapýdan içeri girer girmez eliyle sigara iþareti yaptý. Osman ona bir sigara uzattý ama vermedi. "Bak, baþtan pazarlýk yapalým. Sigarayý veririm ama sokakta içeceksin. Yasak kardeþim anlamýyor musun?" Bünyamin baþýný evet anlamýnda salladý. Ama sigarayý eline alýr almaz çakmaðýný çakýp dükkânýn içinde yaktý. Elektrikçi Osman tepesi attý. Yerinden kalkýp onun koluna girdi. Aðzýndaki sigarayý saklamaya çalýþan delikanlýyý dükkânýn kapýsýndan sokaða attý. Bünyamin bu iþe fana bozuldu. Çuf çuf diye baðýrdý. Bütün sokaðý inleterek, Çuf çuf… Onlarca kez, hem de edepsiz el hareketi yaparak. "Çuf çuf iþte sana Osman. Çuf çuf…" (Devam Edecek)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © seyfullah ÇALIÞKAN, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |