..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Mermere sýkýþmýþ bir melek gördüm ve onu özgürlüðüne kavuþtuncaya dek mermeri oydum -Mikelanjelo
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Yüzleþme > kemal düz




13 Ocak 2011
Hasret Ne Tarafa Düþer Yüsü'emmi  
kemal düz
babalarýnýn üzerinde yeni ve zamanýna göre gösteriþli bir takým elbise vardýr. bu elbise o zamanýn beylerinden birinin dikkatini çeker ve o elbiseyi almak istediðini yakýnlarýna söyler, iþte bunu duyarlar. O gece hiç uyumazlar


:AFII:
HASRET NE TARAFA DÜÞER YÜSÜ’EMMÝ
Yusuf emmi, altý kardeþin okur yazar olan tek ferdidir. Biz amca çocuklarý, onu hep “Yüsü’emmi” bildik. Yeðenlerin dýþýndakiler ise, Yusuf Aða. O tavýrlarýyla, bakýþýyla, yürüyüþüyle, konuþmasýyla gerçekten bir aða idi. Esasýnda Karadeniz’de herkes “aða”dýr. Zengin fakir, eðitimli eðitimsiz herkes baþýna buyruktur. Yaþam itaat üzerine kurulu deðildir. Oysa, doðu bölgelerinde yörenin en ileri gelenine ‘Aða’ denir. Aðaya biat ederler. Aða ne derse o olur. Amcamýza lakap olarak, Liflo/Lifloðlu derlerdi. Bu lakap neden verildiðini bilmiyorum, mutlaka bir nedeni vardýr. Yörede çok kimsenin bir lakabý vardýr.
Çocukluk anýlarýma, göz attýðýmda Karamanlý köyünde dört kardeþin birlikte oturduðu bir ahþap eve (örtmealtý) uzanýyorum.
Bir odada Yusuf, diðer odada Ali Osman emmimler otururdu. Evin iki odasý bize aitti. Babam, evimizin bir odasýný rahmetli Ýbrahim emmimin oðlu geçen yýl o da rahmetli olan Ethem Aðbiye oturmasý için vermiþti. Ethem Aðbi ve eþi Dilber abla daha sonralarý Almanya’ya gitmiþti. Ýki amcamýn ayrý evleri vardý. Evin alt katý tam dý. Ben o evin ayvanýndan kayalarýn üzerine düþmüþ, kan revan içinde kalmýþtým. O halimle, kafamdaki babama ait kasketi aþaðýda býrakmayýp, eve getirdiðimi gören evdekiler bu halime bakýp, hem gülmüþ hem de canlarý sýkýlmýþtý. Karamanlý’nýn hemen hemen her yeri de taþlýk kayalýktý. Tarlalardan sanki taþ biterdi, topla topla bitmez. Oturduðumuz evin arkasýnda, komþu ev ile bizim evin arasýnda boþ bir alan vardý. Büyüklerimiz, buraya “Evliya “ derlerdi. Çevre de çok miktarda akasya aðaçlarý vardý. Evimizin yakýnýnda ahþap bir cami vardý. O camide, dualarý ve ilk dini bilgileri öðrendik. Tekrar, Yusuf emmime gelirsek, kardeþlerin en büyüðü, en akýllýsý, en saðduyulusu, en zekisi o idi. Zaman zaman bunun tersi davranýþlarý da sergilediði olurdu: Bafra’da bizim evde Televizyonu izledikten sonra evine gittiðinde; “Kadir’in evini gavurlar basmýþ.” diye söylediði hala dillerdedir. Bana’da birkaç defa, “Dün akþam Ecevit’le konuþtum, ona dedim ki;…. “ þeklinde konuþurdu. Ne zaman? Nerede gördün konuþtun? diyerek sorduðumda: “Televizyondan konuþuyoruz da.” derdi. Nasýl konuþtuðunu sorduðumda cevabý þu olurdu; “Ýþte… televizyondan basbayaðý konuþuyoruz!” Elinde hep kaðýt kalem olurdu. Hesap kitap adamýydý. O esasýnda kardeþlerine bir babanýn sorumluluðunu da taþýmýþ bir zattýr. Altý kardeþ doðru düzgün bir baba görmemiþler. Yaþlarý çok küçükken, babalarý Düzce’ye gitmiþ, orada evlenmiþ ve orada kalmýþ. Muhtemelen, “Düz” soyadý, Düzce ilçesinden esinlenerek almýþlar. Bu altý kardeþ, bir gün bir güzel haber alýrlar; uzun yýllardýr, görmedikleri babalarýnýn geleceðini öðrenirler. Çok sevinirler. Babalarý bir akþam üzeri, yaðýz bir atýn üstünde gelir. Çok mutlu olurlar. Babalarýna kavuþurlar. Fakat bu sevinç uzun sürmez. Ayný günün akþamý bir haber gelir. Gece olunca babalarýnýn üzerindeki takým elbisenin, birileri tarafýndan alýnacaðýný söylentini duyarlar. Babalarýnýn üzerinde yeni ve zamanýna göre gösteriþli bir takým elbise vardýr. Bu elbise o zamanýn beylerinden birinin dikkatini çeker ve o elbiseyi almak istediðini yakýnlarýna söyler, iþte bunu duyarlar. O gece hiç uyumazlar, Dedemiz o gecenin sabahýnda, Düzce’ye dönmeye karar verir bizimkiler. Babalarýný Fatsa’ya kadar yolcu ederler. Aðbi Yusuf, o evin en büyüðü olarak büyük sýkýntýlar çeker. Bunlar davar sürüleriyle dolaþýrlar, yaylacýlýk yaparlar. Otoriter bir anneleri vardýr. Yýllarca, yaz aylarýnda Çarþamba’ya göç ederler. En yakýn arkadaþý sýgarasýydý. Birinci sýgarasý içerdi. Aðzýnda genellikle bir sýgara olurdu. Sýgara kanser yapýyor þeklinde bir haber veya söz duysam Yusuf emmim aklýma gelir. Rahmetli ömrünün son anýna kadar sýgarayý býrakmadý. Gayet dinç ve çevikti. Askerlik anýlarýný anlatmayý çok severdi. Þeyh Sait isyanýn bastýrýlmasýnda bizzat görev almýþtý. Askerde Topçu çavuþu olduðunu, eski yazýyý orada öðrendiðini söylerdi. Askerlik yaptýðý, 1925’li yýllarda Doðudaki ayaklanmalarýn bastýrýlmasýnda görev almýþtý. Fatsa Askerlik Þubesine defalarca onun adýna dilekçe yazmýþtým, ancak bir kayýta rastlanmadýðýný belirten bir yazý almýþtýk. Oysa o bizzat isyanýn bastýrýlmasýnda görev almýþtý. Hiç olmazsa bir miktar gazi maaþý alýr diye umut ediyorduk. Olmadý. Hiçbir sosyal güvencesi yoktu. Yazlarý Perþembe yaylasýna kýþlarý da Bafra’ya taþýnýyordu. 1990 veya 1991 idi; Perþembe yaylasýndaki evi yýkýldý. Ben bu evin yýkýlýþýný gördüm. Kendisi ortalýkta yoktu. Aybastý Belediyesi’ne ait Ecevit’in partisinden seçilen Belediye Reis’inin olduðu bir dönemdi. Halkçý Belediye greyderi, altý ahýr üstü ev biçimindeki ahþap evini acýmazsýzca yýktý. Ev, odun yýðýný haline aldý. Kendisinin bu olaydan haberi bile yoktu. Sonra kendisi geldi, kýzdý, aðladý. Daha sonraki yýllar kendisi gelemedi. Sonra kýzý-damadý bir ev yaptýrdý fakat o evde hiç oturmasýna ömrü yetmedi. 1994 yýlýnda Bafra’da vefat etti. Ben kendisinin konuþmalarýný uzun uzun kamerayla çekmiþtim. Þimdi o kaseti koyup da o görüntüleri izleyemiyorum. Yüreðim elvermiyor, üzülüyorum. Seyredemiyorum. Yayla’ya gittiðimde, ben kendisini kahvede çoðunlukla kaðýt oynarken görürdüm. Düz sülalesi eskiden konar göçer bir yaþam sürermiþ. Hayvan sürüleri önlerinde; atlar, eþekler, koyunlar kuzular yayla kýþlak dolaþýrlar. Bir yerde kalmaktan hazetmezler. Sýkýlýrlar. Ekip biçmezler. Bu yüzden Bafra’da tarla bað bostan iþlerinde bir yere gelememiþlerdir. Mülkiyet kavramý geliþmemiþtir. Yerleþik kültüre geçeli 100 yýl bile olmamýþtýr. Aralarýnda ki geçimsizlik kavgalar hep bu yüzden olmuþtur. Onlar paylaþýmcý, ortak yaþamýn içinden gelmiþlerdir. Bölmeyi, sýnýr koymayý becerememiþlerdir. Bizim sülale kavgayý gürültüyü çok sever, normal bir konuþma biçimi yoktur, hep baðýrarak, sanki kavga ediyormuþcasýna konuþurlar. Öyle sessiz sakin, þöyle aðýz tadýyla sohbet etmezler. Zaten hep gerek kendi içlerinde gerekse baþkalarýyla da hep kavga ederek geçmiþtir ömürleri. Bu durum bizlere, çocuklarýmýza da yansýmýþtýr. 1970 veya 71 yýlý olmalý, bir haziran ayýnýn bir akþamý, Durmuþ agam bize gelmiþti, hoþbeþten sonra Babama þöyle dedi; “Gadir aða, sen þu 60 lirayý veremicen herhalde, Cemil Bizim mallara baksýn da ödensin bari.” Babam bir bana bir Durmuþ aðaya baktý. Hiç konuþmadý. Ben hemen; tamam, ben mallarýna bakarým dedim. Bu bir nevi çobanlýk için teklif idi ve ben bunu kabul ettim. O yazýn Durmuþ Agamlar da iki ay kaldým, mallarýna baktým. Böylece borcumuz ödenmiþ oldu. Yusuf Amcamýn tek kýzý, nur içinde yatsýn Durmuþ Erdem Ýle evliydi. Durmuþ Aðbi Ýyi bir insandý. Bafra-Doðanca köyü Camii’sinin yapýmýnda büyük emeði ve katkýsý vardýr. Hayýrsever kalp kýrmayan bir insandý. Zaman zaman hayvan alým satýmý yapardý. Cuma günleri kasaplýk yaptýðý da olurdu. Yazýmý yaþanmýþ bir hikaye ile bitireyim. 1965 yýlýnda Bafra ovasýnda çok iyi buðday olur. Esen yel buðday baþaklarýný bir sað bir sola savurur. Bostan tarlalarý bereketlidir. Ýþte böyle bir dönemde. Düz sülalesi ve Erdem sülalesindeki yeðenleriyle ovaya giderler. Satýn alacaklarý tarlalarý dolaþýrlar. Kendileri gitmeden namlarý gitmiþtir Bafra’ya. Bir evin önünde kadýnlar oturmuþ laflýyorlarmýþ. Ekin tarlalarý arasýndan bizimkileri görmüþler. Kadýnýn birisi; ‘bir kel” demiþ, diðeri ‘iki kel’ demiþ, bir diðeri ‘üç kel’ demiþ bir baþkasý ‘dört kel’ demiþ, bir baþka kadýn da, saymayýn ‘bunlarýn hepsi kel’ demiþ... Ben kel sülalesinden olmakla, hep gurur duydum. Ýyi ki varlar.
Kemal Düz
13 Ocak 2010



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yüzleþme kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Suriye Gerçeði
Ýskenderun'a Ýki Mektup Var.
Kitapla Sanat ve Hayat

Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Anýlarda Ýskenderun: Cem Erman ve Hikayet-i Zeki Müren
Genç Bir Yazar ile Söyleþi: Murat Kömür
Bir Dönem Soðukoluk ve Hatay
Koranavirüsle Nasýl Mücadele Ettik
Bir Paçavra Hastalýðý: Koronavirüs
Krishnamurti ile Kendini Tanýma Sanatý
Trene Özlem: Ýskenderun'dan"dan Adana'ya" Yolculuk
Divan Edebiyatýnýn En Güzel Þairi
Payas'ta Tarih Tarihte Payas
Sinemanýn En Figüraný

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Nevruz Uður [Þiir]
Aybastýlý Þair Ýzzet Haznedar [Þiir]
Münzevi Bir Osmanlý [Þiir]
Çukurova'nýn Ýki Yiðit Sesi: [Þiir]
[Þiir]
Þiirin Hatayý [Þiir]
Düþüyorum Tut Elimden - Selma Sayar [Öykü]
Bir Öykücümüzden Bir Öykümüz Var [Öykü]
Aybastýlý Bir Feylesof: Refik Güley [Roman]
Ýskenderun'da Kitapçý Olmak [Eleþtiri]


kemal düz kimdir?

edebiyat sanat, tarih, kültür ve folklora karþý ilgim var. yerel bir gazetede kültür sanat yazýlarý yazýyorum.

Etkilendiði Yazarlar:
engin geçtan, edip cansever, tevfik fikret v.b.


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © kemal düz, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.