Kötü bir barýþ, iyi bir savaþtan daha iyidir. -Puþkin |
|
||||||||||
|
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eðitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatý Ana Bilim Dalý Baþkaný Prof. Dr Necati Demir Namýk Kemal Lisesi’nde ve Yenierenköy Lisesi’nde öðrencilere konferans verdi. Geçtiðimiz Perþembe günü önce sabah saat 9.00’da Namýk Kemal Lisesi öðrencilerine Konferans Salonunda “Türk Edebiyatý ve Kültürü” konulu bir sunum yaptý. Üslubu ile öðrencilerin gönlünde taht kuran Prof Dr Necati Demir, Türk milletinin dünya medeniyet ve kültürüne sayýsýz hizmet verdiðini ve dünyadaki birçok kültür yadigârýný Türklerin sunduðunu belirtti. Prof Dr Necati Demir, öðrencilere Atatürk’ün “Türk genci atasýný tanýdýkça daha önemli iþler yapacaktýr” deyiþini hatýrlatarak kendimizi tanýmadýðýmýzý, bu nedenle dünyanýn da bizi tanýmadýðýný belirtti. Eðitimimizin daha ziyade medyatik olduðunu, Türk Kültürünü yeteri kadar tanýmadýðýmýzý söyledi. Prof Demir þöyle devam etti: “Vaktiyle Yahya Kemal’e bir Fransýz þairi sormuþ ‘Sizin bir þiir kültürünüz var mý?’ demiþ. Yahya Kemal þaþýrmýþ. Çünkü Fransýz þairi Türk milletini sýradan, basit ve sadece bir güruh olarak görüyormuþ. Yahya Kemal bunun üzerine Neþati’nin bir gazelini okumuþ. Fransýz þair gazelden çok etkilenmiþ. Hatta 6. beyiti dinlediðinde sadece bu beyit bile Türklerin dünya medeniyetine girmesine yeter demiþ.” Prof Demir, Türklerin dünya medeniyetine birçok yadigâr býraktýðýný, takvimi, yazýyý, kâðýdý ve bunlar gibi bir çok þeyi býraktýðýný bildirdi. Þöyle devam etti: “Ýnsanýn yaþamasý için günümüzde en önemli unsurlardan biri yazýdýr. Yazý olmasaydý, kâðýt olmasaydý, matbaa olmasaydý ne olurdu? Ders kitaplarýnda hep yazýyý Sümerlerin bulduðu söylenir. Gerçek bu mudur? MÖ 3000 ile 2500 yýllarý arasýnda yazýnýn bulunduðu söylenir. Bizim atayurdumuz bilimsel açýdan Altay Daðlarý’nýn etekleridir. Bu daðýn en yüksek tepesine Üç Sümer tepesi derler. Belli ki Sümer deyimi de buradan geliyor. Yakutistan tarafýnda kayalara yazýlan bir yazý sistemi vardýr. O sistem Orhun Abideleri’ndeki yazýnýn eski þekli olduðu bilinmektedir. Biz, yazmayý seven bir milletiz. Örneðin öðrencisiniz. Elinize kalemi aldýðýnýzda sýralarýnýzýn üzerini yazýlarla dolduruyorsunuz. Eline býçak alan bir çocuðumuz oturduðu kanepeyi yontmaya baþlar. Ýki âþýk bir aðacýn kovuðunda buluþursa hemen oraya bir kalp yapar ve isimlerinin baþ harflerini yazarlar. Bu, onlarýn elinde deðildir. Çünkü genetik bir olaydýr. 15 bin yýl önce Türkler yazýyý maðaralara, kayalara yazmýþlar. Çünkü kâðýt yok. Böylece diðer alfabelere kaynaklýk yapmýþlar. Bütün alfabelerin kaynak sistemi Türklerin kullandýðý bu alfabe olmuþtur. Peki, yazýyý bulan bir toplum kâðýdý bulamaz mý? Mutlaka bulur. Uygur Türklerinin kâðýt yaptýklarýný gösteren resimler vardýr. Peki, bunlarý yapan matbaayý yapamaz mý? Yapar. Tarihe bakýn. Ne diyorlar? Matbaayý Çinliler buldu. Bu doðru mu? Oysa Çin alfabesi 6 bin sembolden oluþmaktadýr. Sembollerin birleþmesinden de 40 bin harf meydana geliyor. Peki, bu 40 bin harfin matbaa dizgisini hazýrlamak kolay mý? Bu mümkün deðil. O halde Çinlilerin matbaayý bulmalarý da mümkün deðil. Oysa Türk alfabesi çok daha az sayýdan oluþuyor. Uygur alfabesi 17 harften ibarettir. Batýlýlarýn eskiden yaptýklarý heykellere bakýn. Hepsi çýplaktýr. Neden? Çünkü batýlýlar giyinmeyi bilmiyorlar. MÖ 5 yüzyýlda altýn elbiseli bir Türkün resmi bulunmuþtur. Elbise tamamen altýndan yapýlmýþtýr. Bu da o dönemde Türklerin ne kadar medeni ve zengin bir millet olduðunu gösteriyor. Dünyaya giyinmeyi biz öðrettik. Galile dünyanýn yuvarlak olduðunu söyledi ve adamý astýlar. Oysa ondan yýllar önce Kaþgarlý Mahmut yazdýðý eserinde dünyanýn yuvarlak olduðunu gösteren bir dünya haritasý koymuþtur. Yine Piri Reis onlardan yýllar önce dünyanýn yuvarlak olduðunu söylemiþ ve haritalarýný çizmiþti. Eski Türkçe’de Te- fiili vardýr. Dönmek anlamýna gelir. Deðirmen buradan gelmiþtir. Döner. Teker buradan çýkmýþtýr. Döner. Deðirmendeki özellik bir kenarý sabit dururken diðer kýsmý onun etrafýnda döner. Yani dünyamýzýn güneþ etrafýnda dönmesi gibi. Bu sistemi bilmeyen biri deðirmeni nasýl icat etmiþtir? Demek ki eski Türkler çok daha önceden dünyanýn yuvarlak olduðunu ve döndüðünü biliyorlardý. Bizde en önemli unsurlardan biri de topraktýr. Türk Milleti topraðýna sevda derecesinde baðlýdýr. Ölümü tercih eder topraðýný kimseye vermez. Vaktiyle Uygur prensi Çin prensesine âþýk olmuþ. Evlenmiþler. Ama karþýlýk olarak Çin Ýmparatoru, Uygurlarda bulunan bir daðýn parçasýný istemiþler. Uygurlar “Ne olacak verelim gitsin” demiþler. Ama týlsým o daðda imiþ. Çinliler bu daðý parçalayýp arabalarla Çin’e taþýmýþlar. O günden sonra ülkede huzur, mutluluk kalmamýþ. Sýkýntýlar baþlamýþ. Daðlar, taþlar, kuþlar böcekler “Göç Göç!” diye baðýrmaya baþlamýþlar. Çünkü vatan parçasý olan toprak baþkalarýna verilmiþ. Bu nedenle topraðýmýz deðerlidir. Vatanýmýz kutsaldýr. Vatanýmýzýn tek karýþ topaðýný bile kimse vermeyelim. Vatanýmýza sahip çýkalým” Son olarak da Yüce Türk Milletinin yetiþtirmiþ olduðu en büyük dehalardan biri olan Atatürk’ü örnek vererek öðrencilerdeki Türklük gururunu ve vatan sevgisini perçinleþtirdi. “Atatürk Sivas Kongresini topluyor. Dünya onunla dalga geçiyor. Çünkü Türk Milleti o dönemde son bin yýlýn en zayýf, en güçsüz durumunda. Yýkýlmaya yok olmaya mahkûm. Harbour adlý bir komutan Atatürk’e uðrar. “Bu kadar uðraþtýn Baþaramazsan ne yapacaksýn” der. Atatürk baþarýsýzlýðý kabul etmez. Ona “ Düþmanýn elinde bir kuþ kalmaktansa, atalarýmýz gibi onurlu bir þekilde ölmeyi tercih ederim” der.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Hakan Yozcu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |