En güzel özgürlük düþü, hapishanede görülür. -Schiller |
|
||||||||||
|
TÝRYAKÝSÝ OLMAK Mevsim kýþ olmasýna raðmen hala kar yaðmadý. Yukarý tepelere düþen kar ve yaðmur Çarþamba çayýnýn rengini deðiþtirmiþ batmakta olan kýþ güneþiyle ayný renge dönüþtürmüþtü. Zaten ruhumun da akan sudan bir farký yok gibiydi. Elimdeki kola tenekesinden bir yudum alýp suyun akýþýný seyre daldým. Yoldan gelip geçen araçlarýn sesini duymadan adeta su ile bende akýp gidiyordum. Birden elimdeki tenekenin sesiyle irkildim. Meðer fazlaca sýkmýþ olmalýyým ki týk sesi beni sarstý. Birden karþý kahveden gelen ; “Ben zaten her acýnýn tiryakisi olmuþum, ömür boyu bitmeyen dert ile yoðrulmuþum” sözleri, beni tiryakisi olmak kelimesine baðladý. Birden bir zamanlar meþhur olan “Tiryaki sözleri” adlý eseri anýmsattý. Tiryaki Hasan Paþa kimdi? Neden Tiryaki dendi ki? Kimlere Tiryaki denir? Sorular çoðaldýkça çoðaldý. Ýnsanoðlu nelerin tiryakisi olmuyor ki. Tiryaki olmadan olunmaz mý? Demek ki tutsaklýk isteði insanýn kendi içinde var galiba. Küçük çocuklar, cips ve küçük yoðurtlar, büyükler sigara vb içecekler. Neden bu kadar tutsaðý oluyoruz bazý þeylerin. Bizi kim baðlýyor bunlara. Takým tutarken hep ayný takýmý, her sabah çay içmeyi, kahve içmeyi neden bu kadar çok arzuluyoruz. Bir yazarýn ifadesiyle asrýn tapýnaklarý olan alýþveriþ merkezlerini neden ziyaret etmeden duramýyoruz. Bir þehrin, bir evin, bir sevgilinin, bir iþin patronun esiri olmadan yaþamak çok mu zor? Ya da tutsak olmazsan ne olur. O zaman da Namýk Kemal’in ifadesiyle “Ey özgürlük sen ne büyüleyicisin ki esaretten kurtulduk derken senin esirin olduk.”Yani özgür olalým derken özgürlüðün tutsaðý olduðumuzu anlatmýþ þair. Tutsaklýk ve esaret ne kadar birbirinden uzaksa o kadar da bir birine yakýn bir kelime galiba. Her þeyiyle disiplinli bir arkadaþým vardý. Dakik çantasýnda ne ararsan var. Ýhtiyaç anýnda çantadan çýkarýr verirdi. Sohbet esnasýnda ben kurallarýmý kendim koyar ve uygularým. Kimseye tutsak olmam türünde anlatýrdý. Bizde gülerek seni kendi kurallarýn esir almýþ, baþkalarýna esir olmana gerek yok, senin saplantýlarýn var, onlarý bize kurallarým var diye yutturuyorsun, diye takýlýrdýk. Bazý tiryakiliklerde bir hinlik var gibi geliyor. Acaba bizim bilmediðimiz bir þeyleri, yediðimiz ya da içtiðimiz þeylere ekleyerek bizleri baðýmlý kýlýp ondan sonra hayat boyu bizden paramý kazanýlýyor. Yani bir içeceðe, ya da yiyeceðe abone olmak zorunda mý býrakýlýyoruz. Denetimler hepsinde tam mý? Eðer böyle bir ürün varsa neden kullanýlmasý uygun. Bir önlem alýnýyor mu? Böyle olursa yakýnda her þeyin tiryakisi olmaktan kendimizi alamayýz. Tiryaki, tutkun, tutsak, esaret, kelimelerini yeniden sorgulamak lazýmdýr. Farkýnda olmadan yönlendiriliyor muyuz? En son hangi tiryakiliklerimiz var? Bizi kendine baðlayan en son þey nedir? Tamam, býrakmalýyým bu tutsaklýðý. Gerçi benim ne tutsaklýðým var ki? Yok, yok. Diye düþünürken elimdeki meþrubat tenekesini bitirdiðimi fark ettim. Siz neyin tiryakisisiniz?
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © harun þeker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |