O, biri diðeriyle ’tam bir uyum’ içinde yedi gök yaratmýþ olandýr. Rahman’ýn yaratmasýnda hiçbir ’çeliþki ve uygunsuzluk’ göremezsin. Ýþte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklýk (bozukluk ve çarpýklýk) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiþ bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 3-4)

Evrendeki mucizevi uyum Yüce Allah’ýn ayetidir ve tüm sistemler O’nun koyduðu kanunlarla, O’nun denetimi ve bilgisi dahilinde iþler. Ýnsan yalnýzca kendi yaratýlýþýný, ya da doðadaki bir varlýðý incelediðinde, sistemlerdeki müthiþ uyumu ve planlayan büyük ve eþsiz aklý görebilir.

Samimiyetle bakabilen bir göz, aslýnda tüm varlýk aleminin yalnýzca Allah’ýn ayetlerinden oluþtuðunu kavrayabilir. Evrendeki her milimetrekaredeki ayetler, sonsuz güzellikleri sanatýnýn içinde yaratan Rabb’imizin varlýðýný ve sýfatlarýný gösterir, bildirir. Yüce Allah’ýn ilmi sonsuz, yaratýþý kusursuzdur... Ve çevremizdeki herþey bu yaratýþýn kanýtýdýr...

Ýnanan insan bilim yoluyla Allah’ýn sonsuz aklýný ve uyum içindeki muhteþem yaratmasýný görerek, Allah’ýn gücünü gereði gibi takdir eder ve bütün noksanlýklardan tenzih ederek O’nu tesbih eder.

Yapmamýz gereken derin ve kapsamlý bir þekilde Allah’ýn yarattýklarýný ve yaratýlýþtaki hikmetleri düþünmek, böylelikle Allah’ýn sonsuz ilmine, kudretine ve sanatýna þahit olmaktýr. Bunu yaparken varlýklar ve olaylar üzerinde sorgulama ve kýyas yöntemini kullanabiliriz. Kur’an her konuda olduðu gibi bu düþünme yöntemi konusunda da bize bir örnek verir:

Þimdi siz, içmekte olduðunuz suyu gördünüz mü? Onu sizler mi buluttan indiriyorsunuz, yoksa indiren Biz miyiz? Eðer dilemiþ olsaydýk onu tuzlu kýlardýk; þükretmeniz gerekmez mi? (Vakýa Suresi, 68-70)

Evrendeki ve Bedenimizdeki Uyum

Yaþam kaynaðýmýz olan su üzerinde düþünelim. Su, Dünya’nýn dörtte üçünü kaplayan, hemen her an kolayca ulaþabildiðimiz olmazsa olmaz bir nimettir. Suyun varlýðý, bizim ihtiyacýmýza ve beðenimize uygun olmasý, çok doðal, sýradan, üzerinde düþünme gerektirmeyen bir olgu deðildir. Yukarýdaki ayetlerde bildirildiði gibi eðer Allah dileseydi, suyun özelliklerini farklý kýlardý. Örneðin bulutu yaratmazdý ve bulut olmadýðý için tatlý su kaynaklarý da bulunmazdý. Yalnýzca denizlerin tuzlu suyunu kullanmak durumunda kalýrdýk. Bu da, yaþamý oldukça zorlu hale getirirdi.

Her þey bizim için Allah Katýndan bir nimettir ancak bunlarý görebilmek için öncelikle düþünmemiz ve "eðer farklý olsa nasýl olurdu" þeklinde kýyas yapmamýz gerekir. O zaman Allah’ýn herþeyi ne denli hassas ölçülerle uyum içinde yarattýðýný kavrayabiliriz. Allah’ýn koyduðu doða kanunlarý ve bu kanunlar dahilinde yarattýðý olaylar üzerinde düþünmek, “akýl kullanmak” Kur’an’ýn bu konuda vurguladýðý önemi bir bilgidir:

Gece ile gündüzün ardarda geliþinde, Allah’ýn gökten rýzýk indirip ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde ve rüzgarlarý yönetmesinde aklýný kullanan bir kavim için ayetler vardýr. (Casiye Suresi, 5)

Tüm evrende mucizevi bir uyum vardýr. Milyarlarca yýldýz ve galaksi kusursuz bir uyumla, tespit edilmiþ yörüngelerinde sürekli hareket ederler. Yýldýzlar, gezegenler ve uydular hem kendi etraflarýnda, hem de baðlý bulunduklarý sistemlerle birlikte dönerler. Hatta bazen içinde yaklaþýk 300 milyar yýldýz bulunan galaksiler birbirlerinin içinden geçerler; ancak evrendeki büyük düzen ve uyum asla bozulmaz.

Evrenin yaratýlýþý Big Bang (Büyük Patlama) ile baþlar. Ne denli mucizevidir ki “patlama”, insana karmaþayý ve düzensizliði çaðrýþtýran bir kelime olmasýna karþýn, Big Bang’de akýllara durgunluk veren hassas bir düzenleme vardýr.

Big Bang’le birlikte yaratýlan madde, korkunç bir hýzla yayýlýrken, henüz patlamanýn ilk anýnda þiddetli bir çekim gücü vardýr. Ýþte bu, evrenin tümünü bir noktada toplayabilecek kadar büyük bir çekimdir.

Big Bang olayýnda birbirine zýt iki güç olan patlamanýn gücü ve bu patlamaya direnen, maddeyi bir araya toplamaya çalýþan çekim gücü arasýnda bir denge oluþtuðundan evren ortaya çýkar. Ýki güç birbiriyle uyum içinde yaratýlmýþtýr; biri diðerine baskýn çýksa ya evren geniþleyemeden tekrar içine çökecek ya da madde birbiriyle bir daha asla birleþmeyecek þekilde savrulacaktý.

Evrendeki kuvvetler, uzaydaki boþluklar, atomdaki proton ve elektronlar, güneþ sistemi, kusursuz yörüngeler; muhteþem uyumu yaratýlmýþ her þeyde görmek mümkündür.

“O Allah ki, yaratandýr, (en güzel bir biçimde) kusursuzca var edendir, “þekil ve suret” verendir. En güzel isimler O’nundur. Göklerde ve yerde olanlarýn tümü O’nu tespih etmektedir. O, Aziz, Hakim’dir. (Haþr Suresi, 24)

Dünya’nýn atmosferi, yaþam için gerekli son derece özel koþullarla tasarlanmýþ olaðanüstü bir yapýdýr. Güneþten yayýlan ýþýnlar dünya yüzeyine ulaþabilmek için, atmosferden geçmek zorundadýrlar. Ancak atmosfer, yalnýzca yararlý ýþýnlarýn geçiþine izin veren bir karýþýmdýr.

Bir Kur’an ayetinde, "O Allah ki gökten bir ölçü ile su indirir." (Zuhruf Suresi, 11) ifadesiyle yaðmurdaki ölçüden söz edilir. Gerçekten de yaðmur yeryüzüne bir ölçü ile iner. Yaðmurun sahip olduðu ölçülerden biri, her yýl dünyaya yaðan yaðmurun ve buharlaþan suyun ölçüsünün ayný olmasýdýr. Bir diðeri ise yaðmurun düþüþ hýzýdýr. Eðer yaðmur damlasý kendisiyle ayný aðýrlýk ve büyüklükteki bir cisimle ayný yükseklikten ayný þekilde düþecek olsaydý, bu durumda tarlalar, evler ve arabalar hasar görecekti.

Suyun özellikleri ve önemi kadar oluþumu da oldukça düþündürücüdür. Ýki hidrojen atomu ve bir oksijen atomunu su molekülü oluþturacak þekilde birleþtirmek, yüzlerce yýl da bekleseniz oldukça zordur. Ancak dünyanýn her yerindeki denizler, nehirler ve göller; tümü Allah’ýn üstün yaratmasýna örnektir.

Suyun akýþkanlýk deðeri de müthiþ uyumla yaratýlmýþtýr. Tüm sývýlar içinde su, yaþam için tam olmasý gereken deðerle yaratýlmýþtýr. Ayrýca su diðer sývýlardan farklý olarak donduðunda aðýrlaþmaz. Bu özelliði nedeniyle denizler, yüzeylerinde oluþan büyük buz tabakalarýna raðmen her zaman sývý olarak kalýrlar. Ve bu büyük buz tabakalarýnýn altýnda böylece canlýlýk devam eder.

Güneþ öyle detaylý tasarlanmýþ bir aralýkta ýþýk yayar ki, olasý ýþýk türlerinin yalnýzca 1025’te 1’ini oluþturan bu aralýk, hem dünyanýn ýsýnmasýný, hem canlýlarýn biyolojik iþlevlerinin desteklenmesini, hem fotosentezin yapýlmasýný saðlayan en ideal aralýktýr. Güneþe olan uzaklýðýmýz, atmosferdeki oranlar, yerçekimi, tüm evreni ahenk içinde yaratan ve yarattýklarýný insanýn emrine veren sonsuz kudret sahibi Allah’ýn eþsiz yaratma sanatýdýr.

Yaratmak bakýmýndan siz mi daha güçsünüz yoksa gök mü? (Allah) Onu bina etti. Boyunu yükseltti, ona belli bir düzen verdi. Gecesini kararttý, kuþluðunu açýða-çýkardý. Bundan sonra yeryüzünü serip döþedi. Ondan da suyunu ve otlaðýný çýkardý. Daðlarýný dikip-oturttu; size ve hayvanlarýnýza bir yarar (meta) olmak üzere. (Naziat Suresi, 27-33)

Devam Edecek...