Bedenimizde Allah’ýn uyum içinde yaratmasýna yüzlerce delil vardýr. 100 trilyon hücreden oluþur bedenimiz ve içlerinde 200 bin çeþit ürün üretilen her bir hücre muhteþem özellikleriyle bilim adamlarýný hayran býrakýr. Bu trilyonlarca hücre bizi yaþatmak için uyum içinde çalýþýr ve tümü birbiriyle akýl almaz iþbirliði içerisindedir. Örneðin saç tellerimizin hepsinin beraber uzamalarýnýn nedeni kafa derisi hücrelerinin uyumu nedeniyledir.

Bunu saðlayan mekanizmalar henüz insan cenin halinde iken oluþmaya baþlar. Bölünme sýrasýnda bazý hücreler aniden farklý proteinler üretmeye baþlarlar. Bu farklý üretim sonucunda, hücreler arasýndaki yapý farklýlýklarý ortaya çýkar. Bu deðiþimden hücre zarý da etkilenir ve dýþ yüzeyinde kancaya benzer uzantýlar oluþur. Bu uzantýlar sayesinde ancak kendi cinslerinden olan hücrelere tutunabilirler. Böylece milyarlarca benzer hücre biraraya gelerek organlarý oluþtururlar.

Yaþamýmýzýn her dakikasýnda sürekli olarak ciðerlerimize hava çeker, sonra ayný havayý geri veririz. Bunu o kadar çok yaparýz ki, sýradan bir iþlem gibi düþünürüz. Oysa nefes almak çok karmaþýktýr. Ýnsan ne kalbinin atýþýný, ne de nefes almayý kendisi kontrol edebilir. Hatta tükrük bezlerinin faaliyetlerini bile denetleyemez. Tüm bunlar gibi bedenimizde gerçekleþen sayýsýz fonksiyon, bizim hiçbir müdahalemiz olmadan, kusursuz bir uyumla iþler. Her saniye bedenimizde milyarlarca bilgi iþlenir, deðerlendirilir. Bizim ise bu hayranlýk verici hýzla gerçekleþen iþlemlerden haberimiz bile yoktur. Güleriz, konuþuruz, yemek yeriz, düþünürüz ama bu iþlemler için bir çabamýz yoktur. Ufak bir gülümseme için dahi yüzümüzdeki onyedi kasýn ayný anda çalýþmasý gerekir. Bunlardan birinin çalýþmamasý gülmeyi farklý bir yüz ifadesi haline dönüþtürür. Sahip olduðumuz bilinç ve zekaya raðmen, bu iþlemler tamamen bilgimiz dýþýnda oluþur.

Þu an, sayýsýz canlýnýn sizin asla baþaramayacaðýnýz iþleri kusursuz þekilde yaptýðýný hiç düþündünüz mü? Oysa irili ufaklý milyonlarca tür organizma, üstlendikleri görevleri baþarýyla gerçekleþtirmeseler, ne siz ne de diðer canlýlar var olamazdýnýz. Yaþamýn olmazsa olmazý oksijen, yeþil bitkiler ve siyanobakteri adý verilen bakteriler tarafýndan saðlanýr. Ýnsanlar, hayvanlar ve mikroorganizmalar tarafýndan tüketilen oksijen, söz ettiðimiz canlýlarýn gerçekleþtirdiði fotosentez iþlemiyle her an ve sürekli üretilir; bu sayede yeryüzünde denge ve uyum vardýr. Örneðin yeþil bitkiler yýlda 500 milyon ton kadar oksijeni havaya verirler.

“Görmüyor musunuz; Allah, yedi göðü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmýþtýr? (Nuh Suresi, 15)

Bizlerin sorumluluðu, Allah’ýn evrendeki ve bedenimizdeki ayetlerini görmek ve gördüðümüz bu uyum içindeki sistemlerin mükemmelliðinden yola çýkarak Allah’ýn sonsuz ilim, kudret ve benzeri olmayan yaratma sanatýný kavramaya çalýþmaktýr. Böylece bizi ve tüm diðer varlýklarý yaratan Allah’ý tanýyabilir, varlýðýmýzýn anlamýný ve amacýný, ölüm sonrasý bizi nelerin beklediðini çözebilir ve yine O’nun dilemesiyle kurtuluþ yollarýný görebiliriz.