..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bütün sanatlarda insaný þaþýrtan bir yan vardýr. -Alain
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Deneme > Anýlar > HAMZA EKÝZ




1 Þubat 2011
Tatlý Bir Hayaldir Benim Köyüm……  
HAMZA EKÝZ
özlemle dolar bazen yürekler... kimi zaman yaþananlara kimi zaman topraðýn kokusuna....


:BCHA:
Kýsa soluklu bir günün ardýndan, kendini mabedine zor atmýþtý. Omzunda günün taþýnmasý güç yorgunluðu ve yüzünde yýllarýn burukluðuyla öylece uzandý yerdeki minderin üzerine. Yüreðindeki yorgunluðu derin nefeste atmak istiyordu. Ama atamýyordu yýllarýn yüreðinde býraktýðý izleri. Sigarasýna uzandý ve bir sigara yaktý, sigaranýn dumanýyla dev bir özlemi çekti ciðerlerine. Alini baþýnýn altýna koyup bir nefes daha çekti sigarasýndan o derin özlemin tadýna varmak için. dört duvarda yankýlanan bir türkü iliþti kulaklarýna ve yarý buruk, yarý hasret ve derin bir özlem taþýyarak eþlik etti o türküye mýrýldanarak…..

" Uçun kuþlar uçun doðduðum yere
Þimdi daðlarýnda mor sümbül vardýr
Ormanlar koynunda bir serin dere
Çiçekler içinde sarý gül vardýr..

Uçun kuþlar uçun burada vefa yok
Öyle akar sular öyle hava yok
Feryadýma karþý aksi seda yok
Bu yangýn yerinde siyah kül vardýr…."

Boðazý düðümlenmiþti, gözünden akan yarým yamalak yaþý silerek derin bir nefes aldý. Özlemiþti onu var eden toprak kokusunu, onu var eden havayý v yeþili ve maviyi. Öylece daldý günün yorgunluðunu hiçe sayarak. Bu yorgunluk aslýnda özlemin yorgunluðuydu. Yavaþça doðruldu oflayarak. Kafasýný öylece salladý kendine gelmek adýna. Ve biraz daha derinden yaþamak istercesine sehpanýn üzerinde duran þiþeye uzandý, hemen yanýnda duran kadehi kavrayarak kadehi hasretin ona sunduðu þerbetle doldurdu. Ve yavaþça buluþtu en masum günahla dudaklarý, aðzýnýn içini dolduran Tanrý'nýn yasaklý þerbeti onu o dört duvardan kurtardý ve savurdu yüreðini özüne, topraðýna ve insaný insan yapan deðerlere. Önce serin bir rüzgarýn çam pürlerini okþamasýyla çýkan sesi iþitti. odayý derin bir çam kokusu sardý. Ve bir kaynak suyunun þýrýltýsý takýldý kulaklarýna, hissetti teni o buz gibi kar suyunu. Ve lýkýr lýkýr içmek istedi. Derin bir nefes aldý sanki son kez o kokuyu duyuyormuþçasýna. Yüzündeki masun gülümseme deðil günün derin yorgunluðunu yaþanmýþ ne kadar umutsuzluk varsa hepsinin üstünü örtmeye yetiyordu.

Tanrýnýn yasak kýldýðý þerbetin özüne iliþmiþ toprak kokusunu hissetti tüm hücreleri. O emeði alýn terini ve o þerbete katýlan insaný insan yapan çýkarsýz ve katýksýz insana dair ne kadar duygu varsa doldu yüreðine. Öylece koþmaya baþladý kocaman bir düzlükte. Yaþadýný hissetti ve yaþanmýþlýklarý düþtü yüreðine. Bir o yana kokuþuyordu bir bu yana. Ve durdu bir aðacýn serin gölgesinde, bedenini poyrazýn sertliði sardý. Ve gözleri karþýda ona göz kýrpan saf el deðmemiþ maviliðe takýldý. Yeþil bir örtünün hemen ardýndan mas mavi samimiyeti hissetti yüreði. Ve öylece izledi yüreðindeki tüm hüznü mavi serinlikte boðarak. Sonra öylece baktý irili ufaklý evlere.kimi yenilenmiþ kimi o yýllarýn yorgunluðuna direnmiþ kimi de tutunamamýþ geçen zamana ve ahþap duvarlarý erimiþ gitmiþ. Çocukluðu geldi gözlerinin önüne sokaklarda koþturduðu günlere göndü. Elektrik tellerindeki kýrlangýçlarla yarýþtýðý o masum günleri özledi derinden. Ve sarýldý sigarasýna. Ve bir kadeh daha doldurdu kadehine.

Çocuklaþmýþtý aldýðý her yudumda ve yavaþ yavaþ kirlenerek büyümeye baþlamýþtý geçen zamanda. Acaba o topraklardan ayrýldýðý gün mü yapýþmýþtý bu sistemin kiri bedenine. Aldýrmadý üzerine bulaþmýþ kire, yüreðindeki acýlara ve yüzündeki yorgunluða. Koþtu tepeden delice aþaðýlara doðru. Koþtukça kendini buluyor koþtukça özüne dönüyordu. Öylece baþtan aþaðý, tepeden týrnaða koþtu o evlerin arasýndan. Atlanmayacak tüm çitlerden atladý, girilmeyecek tüm bahçelere ayakbastý. O kulaklarýnda çýnlayan teyzelerinin, dayýlarýnýn yada aðabeylerinin sözlerine aldýrmadan. Yüzü güldükçe gülüyordu o ilenmelere. "Karayerlere giresice…. Adý batasýcalar…. Eþek sýparý…" çocukluðu boyunca duyduðu bir çocuða söylenen en ayýp sözcüklerdi bunlar. Ama bir yandan da köyün yaþlýlarýyla yolda karþýlaþýp ceplerinden çýkaracaklarý o bayramdan kalma þekerlerinde hayalini kuruyordu derince. Hiç tükenmez miydi o adamlarýn ceplerindeki þeker diye düþünürdü hep. Birde bir evin önünden geçerken üzerine dökülecek suyun hesabýný yapardý. Çocuklarla çoçuk olurlar çocuða bile insanca deðer verirlerdi. Sonra patlak bir topun arkasýndan koþmalarý düþtü aklýna ve devre arasý tepesine çýkýlan bir dut aðacýnýn gömleðine bulaþmýþ kýrmýzý lekesiyle kendine geldi. Ve o dudun tadýyla açtý gözlerini ve uzandý yasaklý þerbete bu rüyayý bitirmemek adýna.

Dudaklarý o emeðin tadýyla buluþunca, sarý harman tozunun tenine deðmesini hisseti delice. Ve güneþin altýnda toprakla olan buluþmasý geldi aklýna. Kulaðýna sinir edici bir výzýltýyla giren yakarcanýn sesini iþitti. ve bir armut aðacýnýn gölgesinde güneþten kavrulan bedenini toprak testiden içtiði suyla nasýl serinlettiðini hatýrladý özlemle. Öðle vakti yine o armut aðacýnýn küçülen gölgesinde soðaný katýk yaparak yanýnda taze fasulye ve bembeyaz yoðurdu nasýl delice kaþýkladýðý geldi aklýna. Ve o sanki yemek vaktini bekleyen hain rüzgarýn o bembeyaz yoðurdun içine ne kadar börtü böcek varsa alýp doldurmasýný düþledi. Ve kaþýðýn arkasýyla temizlenen o yoðurdu hiç bir þeye aldýrmadan kaþýklamasý geldi aklýna. Yüzündeki tebessüm hiç bu kadar canlý, hiç bu kadar içten olmamýþtý uzun bir süredir. Asýl yüreðindeki eksiklik özüne dairdi beklide, özlemine dair. Kapadý gözlerini, ve usul usul açtý. Ve karanlýk geceler geldi aklýna arkadaþlarla açýk havada içilen birkaç biranýn keyfi ve öylece çimlerin üzerine uzanýp gökyüzüne derin derin bakmasý. Yýldýzlar sanki dokunacak kadar yakýn gelirdi ona. Samanyolu öylece onu beklerdi onu gerçek sevdasýna kavuþturmak için. öylece sessiz sessiz gökyüzüne dalýþý geldi aklýna ve yýldýzlarla sohbetlerini düþledi masumlukla. Gizli gizli arkadaþlarla içilen sigaranýn o tadý geldi aklýna ve bir sigara daha yaktý o günlere olan özlemle. Ve baðlama sesinin o dost seslerle bir olup yürek yüreðe söylenen türkülerde buldu kendini. Türkülerle hayata bakmayý öðretmiþti o topraklar ona. Türkülerdeki yaþamayý türkülerdeki gibi sevmeyi. Ýnsana insanca bakmayý öðretmiþti o yeþil o mavi o yürekler. Özünde insan olmayý öðretmiþti. Sözünün Özünle bir olmasý gerektiðini.

Yüzündeki masum tebessüm, yavaþ yavaþ buruklaþmýþtý. Tüm bu öðrendikleri o topraklar dýþýnda, o insanlarýn haricinde yaþanmýyordu. Evet o topraklardan koptuðu gün bulaþmýþtý bu sistemin kiri üzerine. Engelleyememiþti, ne kadar istemese bir yanýndan üzerine sýçrayacaktý ama asýl olan ne kadar sýçrasa da sýçrasýn o türkülerde yaþamayý bilecekti. Türkülerdeki gibi sevecek, türkülerdeki gibi baðlanacaktý hayata. Ýnsana insanca bakacaktý ve o topraklarýn ona sunduðu deðeri hiçe saymayacaktý. Sayamazdý da zaten, o topraklara her veda ediþinde kendini bulduðu, yüreðinin tüm yükünü paylaþtýðý ve sadece ona sarýlýp aðladý yüce bir deðer vardý. Horasan diyarýndan yola düþmüþ, en güzel öðretiyi yüreðinde taþýmýþ ve insaný insan yapan ne kadar deðer varsa yüz yýllardýr o topraklara ekmiþ ve hem suyundan hem topraðýndan insanlara o güzellikleri aþýlamasýný bilmiþ yüce bir deðer. Ýnsanýn hakta, Hakkýn ise insanda olduðunu ve eline, beline diline öðretisini beyinlere kazýyan kýsacasý insaný insan yapan bir yücenin topraðýndan kopmuþtu.

Vedalarý düþtü aklýna, o soðuk mermere sarýlarak tüm yüreðini ona açýsý ve saatlerce sohbet ediþini düþledi. Arýndý bir defa uzaklardan. Sessizce yüz sürdü dergaha ve sessizce tüm pisliðini aldý o dergah. Ve insan olmanýn ne demek olduðunu hisseti bir defa daha. Büyümüþtü, kirlenmiþti… hayata bakýþý deðiþmiþ ama o dergaha bakýþý hiç deðiþmemiþti. Kopmamýþtý o kerit topraklardan, kopmamýþtý türkülerden ve kopmamýþtý insanlýktan ve dahil olmamýþtý sistemin kirine. Tenine kirli bir ten deðmemiþ, eli harama gitmemiþ, diline yalan dolanmamýþtý.

Bir yudum daha içti yasaklý þerbetten. Düþündü öylece kim bilir þimdi kaç yürek, kaç beden, kaç beyin ve kaç insan düþlüyordu bu düþlediklerini özlemle. Kimbilir farkýnda bile olmadan kaç yürek çam kokusunu duymuþ, serin bir kaynak suyundan kana kana içmiþ, dut aðacýna týrmanmýþ ve patlak bir topun peþinden delice koþmuþtu. Ve þimdi kimbilir kaç kiþi saman yolunu özlüyor farkýnda bile olmadan mýrýldandýklarý bir türküyle dostlara eþlik ediyor ve yýldýzlarla dertleþiyordu.

Köyüm dedi. topraðýn kokusunu, yeþilin saflýðýný ve insanýn sýcaklýðýný duyarak. Köyümmmmm. Ve kadehteki son yudumu da içerek öylece baðlandý yürekten kim bilir kaç yüreðe habersizce. Özlemlerin paydasýnda buluþmuþtu. Özde buluþmuþtu. Cebinden þeker çýkan yaþlýlar yoktu artýk, yada yýldýzlarýn altýnda paylaþýlan türküler içilen þaraplar, öyle patlak bir topun ardýndan da koþmuyorlardý delice yada kimse artýk "adý batasýcalar… kara yerlere gresiceler de " demiyordu onlara. Artýk geçmiþte kalmýþtý, ve sadece içilen birkaç kadeh þarabýn tadýnda buluþuyordu uzaktaki yürekler. Özlemler ayný olsa da neden buluþamýyordu yürekler?

Yüzündeki tebessüm hüzne dönmüþtü. Ve sessizce býraktý kadehi sehbaya.. kýsada olsa yaþadýðý mutluluðun týlsýmý bozmadan kapadý gözlerini. Ve sarýldý yüreðiyle o soðuk mermere onu insanlaþtýran yüce deðere. Niyazi Babaya.. Sarýldý köyüne…..


www.hamzaekiz.com




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn deneme ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gülüp Geçin……
Deðiþim
Þuursuz Bir Yazý…
Sen Sevmek Nedir Bilirmisin?
Biz Kimiz*
Ama Ben Seni Çok Sevdim…….
Yorulur Mu Bir Ýnsan?
Unutmadýmaklýmda!..
Nasýl Bir Sevdaya Sevdalýyýz Biz?
Sevda

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yürek Sýzýsý [Öykü]
Gökyüzü [Öykü]
Kalemle Aydýnlanan Düþler [Öykü]
Hiþt Oradakiler…. [Eleþtiri]
Gündem [Eleþtiri]
Asosyal Bir Paylaþým [Eleþtiri]
ve Zaman Durdu…. Konuþtu Yürek Pervasýzca…… [Eleþtiri]
Yeni Türkiye!.. [Eleþtiri]
Yoruldum [Eleþtiri]
Olacak Tabi O Kadar [Eleþtiri]


HAMZA EKÝZ kimdir?

ÝNSAN OLMAYA ÇALIÞAN BÝRÝ ÝÞTE.

Etkilendiði Yazarlar:
CAN YÜCEL


yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © HAMZA EKÝZ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.