Yedi iklim dört köþeyi dolandým / Meðer dünya her tarafta bir imiþ. -Dadaloðlu |
|
||||||||||
|
Genç kýzla delikanlý, yaðmura aldýrmadan söyleþiyorlardý. Bir saçak altýna sýðýnmayý bile akýl edememiþlerdi. Birbirlerinden ayrýlamýyorlardý bir türlü. Genç adam, birazdan gidecek, genç kýzý yapayalnýz býrakacaktý. Genç kýzýn, uzun sapsarý saçlarý, kahverengi gözleri, bir heykeltýraþýn elinden çýkmýþa benzeyen çok güzel, düzgün hatlarý olan bir yüzü vardý. Genç adam ise, uzun boylu, kumral saçlýydý. Gök mavisi gözleri vardý. Gözlerinden onulmaz bir keder okunmaktaydý. Vedalaþmaya çok az bir süre kalmýþtý çünkü. --Beni üç yýl bekle, üçüncü yýlý dördüncü yýla baðlayan gece, kilise çanlarý on ikiyi çaldýðý vakit gelmezsem benden umudunu kes, demiþti genç adam. Genç kýz susmuþtu. Ondan asla umudunu kesmeyeceðini biliyordu. Onu, hep bekleyecekti. Bu hayatý boyunca sürse bile. Onu sevdiði kadar kimseyi sevemezdi ki. Sonunda genç adamý bir tren aldý genç kýzdan. Tren yitinceye kadar izledi. Sonra, bardaktan boþalýrcasýna yaðan yaðmura karýþtý gözyaþlarý. Genç kýz, belki bebekliðinden beri ilk kere aðlýyordu. Doya doya aðladý. Aradan tam üç yýl geçmiþti. Genç adam bir mektup olsun yazmamýþtý. Yýlbaþýydý. Genç kýz, kimi zaman kabýna sýðamýyor, oradan oraya deli gibi koþuyordu. Kimi zamansa, ikircik içinde kalýyor, “Ya gelmezse?” diyordu. O zaman ne yapardý! Nasýl yaþardý? Bu gün farklýydý. Onun üç yýl, bazen kuþkuyla, bazen özlemle beklediði gündü. Bu gün, yýlbaþý aðacýný özenle süsledi. Bir sürü yemek yaptý. Halbu ki evde, yalnýz kendisi yaþýyordu. Annesi o onsekiz yaþýndayken ölmüþtü.. Babasý da… Babasýna ne olduðunu bilmiyordu. Annesine çok kere sorduðu halde tam olarak cevabýný alamamýþtý. Annesi, o ne zaman babasýndan bahsetse, gözleri dolar, susardý. Ne zaman onu sorsa, gözlerini göðe kaldýrýr, çoban yýldýzýna bakar, dalardý. Kilisenin yakýnlarýnda bir evde oturuyordu. Müslüman kültürüyle yetiþtirilmesine raðmen, kilise çanlarýnýn seslerini duymaktan çok hoþlanýrdý. Týpký onun gibi… Saat on ikiye yaklaþýyordu. Genç kýzýn kalbi, yerinden koparcasýna atýyordu. Gözlerini, saatin saniye kolundan bir an ayýrmýyordu. Saat gece on iki olmuþtu. Ama çan bir türlü çalmýyordu. Ezelden beri bu çan, ne olursa olsun hep çalmýþtý. Hiç aksatmadan çalmýþtý. Bir kere bile olsun... genç kýzýn yüreðini bir kazan kaynar su misali tutuþturdu beklenti. ve ardýndan, bir kazan buz gibi su misali dondurdu umutsuzluk ateþi. Üç yýl, koskocaman üç yýl boyunca onu beklemiþti. Belki de saati ileriydi. neden olmasýndý! Ýçine biraz da olsa su serpildi. kilisenin saatine baktý. Saat gerçekten de on ikiydi. Ýçini emsalsiz bir hüzün kapladý. Saatin bir dakika geri olmasý için neler vermezdi! Genç kýz, artýk tümden yitirmiþti umudunu. Aðlamaya baþladý. Ya ölmüþse! Ya bir kaza geçirmiþse! Onu unutmuþta olabilirdi. Hýçkýra hýçkýra aðluýyordu. Aðlamaktan gözleri þiþmiþ, kýpkýrmýzý olmuþtu. Tekrar saatine baktý. Saat bir olmuþtu. Çanlar bir türlü çalmýyordu. O gece hiç uyumadý. Ama, o gelmedi. Artýk hiç gelmeyecekti. Hiç ona gülümsemeyecek, yumuþacýk elleriyle, hiç saçlarýný okþamayacaktý. Artýk, kahkahasýný bir daha hiç duyamayacaktý. Genç kýz, onu düþünürken o kimbilir neredeydi. Ama genç kýz, týpký genç adamýn ona gelmezse umudunu kesmesini söylediði günkü gibi düþünüyordu. Onu, her zaman bekleyecekti. Hiç umudu olmamasýna raðmen bekleyecekti. Çünkü o genç adama baðlamýþtý. Týpký, bir kaplumbaðanýn kabuðuna baðlandýðý gibi. ve kabuðundan ayrýlan bir kaplumbaða gibi, çabuk, çok çabuk ölecekti. Genç adamsa, çoktan umutup gitmiþti, bir zamanlar biri için nasýl attýðýný kalbinin. O þimdi, baþka dünyalarýn insanýydý. Ýþten baþka bir þey yoktu hayatýnda. Yalnýz, o, yani, bir zamanlar genç olan, öldüðünde ise bir deri bir kemik kalmýþ, yaþlanmýþ kadýn öldüðü gün, Emsalsiz bir hüzün kapladý içini. Sonra o sözünü anýmsadý. O günleri anýmsadý ve sessiz sezsiz aðladý. Artýk o günler, unutulmaya mahkum günlerdi (bir zamanlar genç olan, þimdi ise, hüzünlü gözlerinden baþka her þey deðiþmiþ olan, yaþlý, kýr saçlý) adam için. Son: NOT: Bu öyküyü, Kitaro’nun “Everlasting Road” adlý enstrumantal parçasýndan ilham alarak yazdým.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Eylem Yurtsever, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |