Hata! Klavye baðlý deðil. Devam etmek için F11'e basýn... |
|
||||||||||
|
Ah o adýna “ konjonktür “ denilen dünya düzeni vardý ya, hesaplarý bir anda o bozmuþ, “ çaðdaþ “ müzik daha onlu yaþlarýnýn ortasýnda bir bebek iken “ devlet ana “ sýnýn þefkatli kollarýndan zorla alýnarak “demokrasi “ adlý analýðýnýn insafýna terkedilmiþti. Ancak analýk , her ne kadar öz anasý kadar olmasa da, çaðdaþ müziðe, kendi öz evlatlarý olan “ Halk “ ve “ Geleneksel “ adlý iki öz evladýndan daha fazla ilgi gösteriyor, onu maddî ve manevî olarak el bebek gül bebek büyütmeye devam ediyordu. Buna raðmen ne yapsa, nedense öz evladý bir türlü geliþemiyor, öz evlatlar gýdasýz ve ilgisiz býrakýlmalarýna raðmen, onlarý seven büyük bir kitle tarafýndan ata yadigârý olarak seviliyor, himâye ve teþvik ediliyorlardý. 1971 yýlýnda Türkiye’ nin 12 Mart cuntasýnca yönetildiði sýcak günlerde, dönemin Kültür Bakaný üvey evlatlardan birine Cumhurbaþkanlýðý Senfoni Orkestrasý salonunu sadece bir seferlik “ Hammamizâde Dede Efendi “ konseri için tahsis etme teþebbüsüne karþý, öz evlatlarýn kemancý ablarý ve muhterem eþleri haneye tecavüz edilmiþcesine itiraz eder ve yeri göðü ayaða kaldýrýr. Soluðu önce dönemin “ þalcý “ Baþbakaný, akabinde o dönemin müzmin muhalefet parti lideri sabýk “ Millî Þef “ in huzurunda alýrlar. Bunlara destek, “ Türk Beþleri “ nin o dönemde yaþayan isimleri ve cenâhýn diðer aktörlerinden de âcilen geleceklerdir. Hep bir aðýzdan, bu konserin verilmesi halinde Cumhuriyetin yýkýlma gibi bir tehlikeye mutatab olacaðý, sarýklý irtica’ nýn müzik yoluyla geri geleceði, bu nedenlerle karþý devrimci hareketin aðzýnýn payýnýn gecikmeden verilmesini buyururlar. Öyle ya bu koskoca ülke gibi, CSO’ da irsen intikal yoluyla kendilerine miras olarak kalmýþ tapulu mallarýdýr. Orada sadece kendilerinin “ küðsel “yapýtlarýný “ ýrlamak “ suretiyle yorumlama haklarý vardýr. Eðer bu “ mürteci “ müziðe böylesine ulvî bir mekânda bir kereliðine de olsa icra edilme imkâný verilirse, devlet ertesi gün çökecektir. Etkili ve yetkili yöneticilerimiz gereðini hemen yaparlar, “ sarýklý irtica konseri “ hakettiði muameleyi görür, dolayýsýyla o mekânda yaptýrýlmaz. Bu iþe boyunun ölçüsüne bakmayarak yeltenen Kültür Bakaný’ nýn ise, üç beþ gün sonra bakanlýðý makanlýðý kalmaz. Tâ ki 1970’ li yýllarýn ikinci yarýsýnda, öz ana, eþ dost, konu komþu ve akraba-i taâllukatýn eleþtiri, ikaz, uyarý, hatta azarlarýna dayanamayacak hale gelir. Halk ve Geleneksel adlý iki evlat bir anda kendilerini ifade edecek, konservatuvarlarýna, korolarýna kavuþur. Ýþte o zaman bu nâzenin bebeðin hayranlarý hemen üvey anneye, aileye “ ihanet “ ettiðini koro halinde seslendirmeye baþladýlar. Hani aynen “ devrim “ ler elden gidiyor, “ karþý devrim “ , “ irticâ “ gibi mâlum suçlamalarýn ardý arkasý uzun seneler boyunca hiç kesilmedi. Bu gün 80’ li yaþlarýný yaþayan bebeðin hayranlarý, halâ onun büyüyeceðinden, b süreççok uzun da sürse, eninde sonunda üvey kardeþlerini tepeleyeceðinden son derece ümitliler. Hatta bazýlarý, büyüdüðünden, diðer iki kardeþinin öldüðünden falan bahsediyorlar. Bizler her ne kadar bu olguyu göremiyorsak da, onlar böyle bir gerçeði yaþýyorlarsa bize susmak düþer. Ýþin ironi boyutu burada noktalayalým da, haddimiz olmayarak Türkiye’ nin “ çaðdaþ müzik” ile yeniden ve kalýcý olarak hayata geçmesi için : 1)Ülkenin “ demokrasi” denilen rejimden umudunu kesip, yeniden 1940’ lý yýllardaki “ Millî Þef “ lik yönetimine geçmesi ve halkýn baþkaca müzikleri dinlememesi için genelge yayýmlayarak, bunu TRT’ ye olduðu gibi, özel radyo ve tv’ lere de emrettiðinde ( ancak böylesine bir ortamýn oluþmasý için de Avrupa ülkelerinde Führer ve Duçe’ liklerin oluþmasýnýn göz ardý edilmemesi gerekir.) 2) Bu gün “Allahüekber “ lâfzý ile okunan ezanýn, 1950 öncesinde 18 senedeki gibi, bir gün gelip “ Tanrý uludur” þeklinde okunduðunda, 3) Camilerde Cuma ve Bayram hutbelerinin, imamlarýn cübbe ile deðil, simokinle okumalarýnýn saðlanmasý, camilere kiliselerde olduðu gibi sýralar konmasý, ilâhilerin enstrümanlar eþliðinde okunmasýnýn saðlandýðýnda, ( Dolayýsýyla tekbîr ve selât-ý ümmiyelerin çöken Osmanlý mûsýkisinin pirî Itrî’ nin segâh larýyla deðil, mesela Adnan Saygun’ un “ yapýt “ larýyla seslendirilmesi zarurettir) 4 ) 60 senedir milletin seçtiði milliyetçi, muhafazakâr iktidarlar yerine, “ hümanist “, “ çaðcýl “ ve “ devrimci “ iktidarlara raðbet ettiðinde, 5) Halk radyo, televizyonlar, müzikholler, konser salonlarý, düðünlerde, derneklerde okuduðu dinlediði, Küçüksuda gördüm seni, Yine bir gülnihal, Aliþimin kaþlarý kare,Erkilet güzeli, Gelyanýma gel gibi Osmanlý müziði ve ondan türemiþ müziklerden nefret edip, yerine bunlarýn çokseslendirilmiþ versiyonlarý, ya da “ Sinfonietta “ , “Türk Kapriçiyosu”, “Humerosque “, “Senfonik Episodlar”, a meylettiðinde, 6)Bayburt lularýn dinleyeceði bir Nevit Kodallý, ya da Ulvi Cemal Erkin senfoni, sonat ya da rapsodisi sonrasýnda “ Bayburt, Bayburt olalý böylesine muhteþem bir ‘küð ‘dinlemedi “ dediðinde, 7)Veya 12 Eylül’ de olduðu gibi “ Osmanlý müziði mi, Çaðdaþ müzik mi ?” diye bir referandum sonrasýnda, çaðdaþ müziðe meselâ yüzde 58’ lik oranda bir “ evet “çýktýðýnda, Anlamýþýzdýr ki, Osmanlý müziði “ çökmüþ “, dolayýsýyla Ulusal-çaðdaþ müzik “ inþaa “ edilmiþ demektir. http://ferahnak.wordpress.com/2011/02/09/osmanli-muzigi-ne-zaman-coker-ve-yerini-turk-cagdas-muzigi-nasil-alir/ N O T : Bu yazý, http://www.musikidergisi.net/?p=1719 te yayýmlanan bir makaleden esinlenerek yazýlmýþtýr…
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Salih Zeki Çavdaroðlu, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |