..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
640K bellek herkese yetmelidir. -Bill Gates, 1981
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Yeraltý > niyazi bircan




28 Þubat 2011
Yetenekli Kaybediþler Adýna - 1 -  
niyazi bircan
Kýþ. Tabi soðuk her yer. Ýnsanlar özensiz gösteriþler peþinde. Bazýlarý tabi. Öyle genelleyemezsin herkesi. Zor düþünceler bunlar. Üstesinden gelinmesi gereken birçok maddi zorluðun arasýnda hani lafý bile edilmez, edilemez, izin vermezler ki! Hâl böyle iken biz onu üç masa ileriden merakla izliyoruz. O ise bunlarý düþünüyor mu? Bilinmez. Aslýnda anlaþýlýr, fakat masamýzdaki eleman demiþti bir kere. Söylenemez, genelleþtirilemezler…


:AIFF:
Kýþ. Tabi soðuk her yer. Ýnsanlar özensiz gösteriþler peþinde. Bazýlarý tabi. Öyle genelleyemezsin herkesi. Zor düþünceler bunlar. Üstesinden gelinmesi gereken birçok maddi zorluðun arasýnda hani lafý bile edilmez, edilemez, izin vermezler ki! Hâl böyle iken biz onu üç masa ileriden merakla izliyoruz. O ise bunlarý düþünüyor mu? Bilinmez. Aslýnda anlaþýlýr, fakat masamýzdaki eleman demiþti bir kere. Söylenemez, genelleþtirilemezler…

O ise yorgun. Akþamý nerede, nasýl geçirmiþ? Bunu da bilmiyoruz. Uzun mu uzun saçlar, boynundaki garip beyazlýk, gözlerinin altýnda saklanan gizli torbalar, saçlar sarý unutmadan, boyu kýsa, olsun, elleri titrek, yüzü de telaþlý. Ortalama deðerde diyor sað yanýmdaki eleman. Ortalama deðerler içerisindeyiz. Bu da bugünün dehþet verici söylemi olsa gerek. Yoksa çaðýmýzýn mý? Neyse. Biz, tüm dikkatini kýsa boylu garson kýza veren, amaçsýz üç kiþi, hiç iþimiz yokmuþ gibi onu izliyoruz. Hava da giderek soðuyor, zincirlerini kýran, kapýlarý çarpan bir içedönüþ sanki. Kimsenin içtenliði ortaya dökülemiyor. Dökersen eðer en aðýr sözlerle cezalandýrýlýrsýn. Hâl yine böyle iken iðrenç þarkýlar çalýnýyor, biz çaylarýmýzý yudumlayýp olur olmaz þeylerden masallar anlatýyoruz. Olmayacak masallarý, olmuþa çevirmede üstümüze yoktur. Masamýza doðru yaklaþýyor, hemen üç meraklý göz oluyoruz, masallar bir kenara býrakýlýyor, onu izliyoruz. Çaktýrmadan tabi. Nerede o yürekli adamcýk olabilme. Birimiz dergisine gömülüverdi ki o da en yüreklimiz, ben çay kaþýðýný emmeye baþladým, böyle durumlarda ekþi bir tat verir ya, severim onu. Diðeri de ne yapacaðýný bulamayýnca karanlýk bulutlarýn getirdiði yaðmurlara baktý. Elimizden bir þey gelmezdi. Ama üçümüz de gizli tasarýlar içerisindeydik. Üçümüz de bundan emindik…


Bu anýn gizli kahramanlarýydýk ve harekete geçmeliydik. Fakat bu kimsenin iradesi altýnda gerçekleþmemeliydi. Çaylarýmýzý içip çýktýk. Soðuk yüzümüze çarpýnca birimiz açýk verip bir kýz için, üstelik hiç tanýmadýðýmýz bir garson için… Üstelik o yer de iðrençti. Müzikleri hele bize hiç uymazdý. Bir daha da asla gitmeyecektik. Gidersek onu çaðýrmayacaktýk. Köþeyi döndük, turuncu ýþýklý sokak lambalarý dar sokaðý çevrelemiþ, apartmanlarýn beyaz pencereleri parlýyordu yerde. Üçümüz de bu yansýmalara bakýyorduk. Suskunlaþýp neler yapabileceðimizi düþünüyorduk. Birbirimizden bunlarý sakladýðýmýz için, birbirimizden ve kendimizden tiksinip utanýyorduk. Ama aklýmýzdaki o düþünce bizi rahatlatýyor, adilane boþ veriþlere doðru hareketlendiriveriyordu. Sahi neydi o düþünce? Kimsenin bir baþkasýný düþünmemesi… Baþka aðýzla da arkadaþýnýn kýzýna yazma kuralý. Umurumuzda mýydý? Caddeye çýktýk. Çürükleri donduran o iðren rüzgar peþimizdeydi. Birkaç sokak sonra ayrýlacaktýk, ayrýldýðýmýz anda herkes kendi kahramanlýðýný çaðýracaktý. Bu çaðrýlacak olan þey kimde en uzakta ise bu savaþý o kaybedecek, ömür boyu susma hakkýný elde edecek, bulduðu ile yetinip köþesine çekilecekti. Hayvancaydý. Farkýndaydýk. Her þey biran hayvanca olabildiyse o masalý kime anlatacaktýk ki?


Ayrýldýk. Soðuðun ve karanlýðýn içinde þaha kalkmýþ düþüncelerle birlikte kaybolduk. Kaybolmalýydý kahramanlýk. Kahramanlar ise kýçlarý buz tutarak soðuða düþmeliydi. Ama ben. Kahraman deðildim ki. Ben durdum. Soðuk havayý sigaramla içime çektim, hafif öksürünce aðdalý cümlelerin esaretinden kurtuldum. Ruhum kývranýyordu, karanlýk bir duvar bana bakarken üç beþ kedi geçip gitti önümden. Onlarý ilk defa bir arada görünce baþka þeylerin de anlaþýlmaz tasarýlar içerisine girdiðini düþündüm. Sað elimi cebime sokup bizden ya da benden en son ayrýlan elamanýn, özür dilerim, kahramanýn peþinden hýzlý hýzlý yürümeye baþladým. Kahramanýmýz tanýtýlmayý hak eden, kendisinden söz edildiðinde yavaþça doðrulup kulak kabartýlan kiþilerden olmasa peþinden gitmezdim. Sýcak evinde muhteþem bir kahramandý o. Ýyi yemekler yapar, içmeden, eðlenceden söz açarsa dinlenen biriydi. Üçümüzü de tartýya koysalar onun dikkati ilk çeken çilek olacaðýnýz ikimiz de biliyorduk. Ýkimizi düþününce ürktüm, arkamsýra uzanan apartmanlarýn karanlýk sokaklarýna baktým, benden baþka kahraman avcýsý ya da sözgelimi gözetleyicisi yoktu...


Hata yapmýþtým? Olasýlýklarý iyi deðerlendirmeden, içgüdülerimin iradesiyle sokaklarý mükemmelce aþýp kahramanýmýzýn evine gelmiþtim. Buraya kadar her þey harika… Ama ilk saldýrý kimden gelecek sorusunu hiç sormadým. Tarttým kendimi. Kendim deðildim, diðerini düþünmek kendimi düþünmek kadar zor olmadý. O da olamazdý. Ýlk potu o kýrmýþ, savaþ meydanýnda ilk açýðý o vermiþti. Hem aramýzdaki en belirgin çilek kimdi? Sigara yakýp bekledim. Koruluklarý camdan bir duraðýn ýslak bankýna oturup sað çaprazýmdaki apartmana baktým. Bizimkisi ýþýklarý yenice yakmýþtý. Düþündüðüm gibi hareket ediyorsa az sonra banyoya girip hafifçe çalýþma yapacak sonra da giyinip bekleyecekti. Karþý kaldýrýma geçtim. Arabalar sýralanmýþ bekleþiyordu. Bir sigara daha yakýp sabrýmý ölçmeye baþladým. Apartmandan çýkan yoktu. Seçenekleri düþündüm. Zora düþersen seçenekler iðrençleþirdi. Ya o kýzýn baþka bir kahramaný var ise? Kimse bunu düþünmedi. Oysa olasýlýklar bizim gibilerin düþünmesini saðlayan hatta tahammül gücünü arttýran þeylerdi. Kabanýmýn fermuarýný boðazýma kadar çektim, uzun saçlarým gözümün önüne döküldü, ellerimle geri ittim. Kahramanýmýz gergin bir kapý açýlýþý ile dýþarýya çýktý. Hemen karanlýða gömüleyim derken ayaðým takýldý. Arkamdaki boþ arazinin kenarýna düþüverdim. Kahramanýmýz kaybolup gitti… Üstüm baþým çamurlara bulandý. Evine giden yaþlý bir amca yanýma gelip halimi hatýrýmý sordu. Gücenmiþtim. Amcanýn iyilik meleði mendilini alýp yüzümdeki ýslaklýðý sildim. Amcaya teþekkür edip hýzla uzaklaþtým. Aptalca bir iþin peþinde olduðumu anlamýþtým. Yaðmur diner gibi olup tekrar baþladý. Yürürken evime sapacak yollarý düþündüm. Sýkýlmýþtým. Masal iyice berbatlaþmýþtý.


Hevesleniverdim. Öyle nefessiz býrakan sýkýntýnýn içinden aniden çýkýnca her þeyin aslýnda þimdi, bu iðrenç sýkýntýnýn patlayývermesi ile güzelleþtiðini anladým. Daha da sert olmalýydým ama. Akýllýlýk edip yolumu kolaylaþtýran sokaða sapýverdim. Kafeye doðru hýzlý hýzlý yürüdüm. Tekrar düþününce evet dedim. Her þey bokun üstünde iken güzelleþiyordu. Ne de olsa bu sadece benim masalýmdý…

Daha da sert olmanýn, acýmasýz olmanýn vakti geldi çattý. Kahramanýmýz tüm aleniliðiyle kafede oturmaktaydý. Köþe masalardan birine de ben çöküverdim. Kimdim ben diye düþüncelerin içinde at koþtururken kahramanýmýzýn garson kýzýmýz ile hafiften iþe giriþtiðini gördüm. Tiksindim… Bir þeylere geç kalmýþlýk, bir þeyleri de unutmuþluk hissinden nefret ediyorum. Ve nefret ettiklerim neden tamamen karþýmda, özellikle burnum ve hayalarýmýn karþýsýna geçip benimle dalga geçiyordu? Televizyonda baþbakan konuþuyordu, dalganýn kýrýcýlýðýný anlayabilirdiniz. Bu arada kahramanýmýz da iþine bakýyordu. Kalkýp giriþmek istedim. Masalýn berbatlaþtýðý bu yerde kahramana saldýrmak ne denli heyecan verici olurdu acaba. Denemeliydim. Ayaða kalktým, kasýklarým masaya çarptý, çay bardaðý devriliverdi...



Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn yeraltý kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Jointy

Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Gorki"nin Çocuklarý
Bavul
Yayla Öyküleri
Sokaðýmda
Ölümlüler
Yayla Öyküleri – 2

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Yaðmur Alýþkanlýklarý [Deneme]
Akþamüstü ve Gölgeler [Deneme]


niyazi bircan kimdir?




yazardan son gelenler

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © niyazi bircan, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.