Öylesine ciddiye alacaksýn ki yaþamayý, yetmiþinde bile mesela zeytin dikeceksin. -Nâzým Hikmet |
|
||||||||||
|
Ancak birçok insan dine inandýðý halde, bazý Kur’an ayetlerini bilinçsizlik ya da kendi Kur’an dýþý mantýðý nedeniyle önemsemez. Oysa Kur’an hükümlerini bilerek göz ardý etmek, Allah Katýnda büyük bir sorumluluktur. Yüce Allah ayetlerinde, buyruklarýndan yüz çeviren kimseleri, sonsuz ahiret yaþamýnda karþýlaþacaklarý azaba karþý uyarýr. Bu görüþteki kiþiler, Allah’ýn Kur’an’la haber verdiði hükümlerde önem ve öncelik sýralamasý yaparlar. Dahasý, bazý hükümleri yaþamlarýndan çýkarýrlar. Kendilerince öncelikli ve önemli gördükleri buyruklara uymadýklarýnda, vicdani bir rahatsýzlýk duyabilirler. Ancak kendilerince önemli görmedikleri hükümleri yerine getirmediklerinde ayný rahatsýzlýðý duymazlar. Kuran’daki bir kýsým hükmü, "yaparsam sevap kazanýrým ama yapmazsam da bir þey olmaz" þeklinde deðerlendirir, bir kýsmýný da, "Allah nasýlsa baðýþlar" düþüncesiyle rahatlýkla göz ardý ederler. Bu sapkýn inanýþ, atadan/dededen aktarýlarak günümüze kadar gelmiþtir. Oysa namaz, zekat, oruç gibi ibadetler nasýl Allah’ýn kesin hükümleri ise, diðer emir ve yasaklar da ayný ölçüde uyulmasý gereken buyruklardýr. Ýslamýn ve imanýn þartlarý çocukluk döneminden baþlayarak parmak hesabýyla yapýldýðý içindir ki, insanlar sadece belli koþullarý yerine getirerek dini yaþadýklarýný zannederler. Oysa Allah’ýn buyruklarý arasýnda öncelik ve önem sýralamasý yapýlmamalýdýr. Allah’ýn "namaz kýlýn" buyruðu önemsendiði kadar, "adaleti ayakta tutun", "öfkenizi yutun", "zandan kaçýnýn" ya da "iyiliði emredip kötülükten sakýndýrýn" gibi yüzlerce buyruðu da göz ardý edilmemelidir. Ýbadet, kulluk anlamýndadýr. Ýnanan insanlarýn kulluk bilinciyle Allah için yaptýklarý her eylem, konuþma ve davranýþ birer ibadettir. Fiili ibadetler kadar ahlaki hükümler de titizlikle korunmalý, kararlýlýkla uygulanmalýdýr. Kur’an’a göre, yapýlan ibadet insanýn takvasýný artýrýyor, ahlakýný güzelleþtiriyor, onu Allah’a yakýnlaþtýrýyor ve kötülüklerden uzaklaþtýrýyorsa o zaman geçerlidir. Örneðin birçok insan Ramazan günü gösterdiði asabi davranýþlarýna gerekçe olarak oruçlu olduðu mazeretini ileri sürer. Oysa aksine tuttuðu oruç kiþinin, Allah’ýn nimetlerini ve rahmetini daha derin kavramasýna, tümüne þükretmesine ve böylece imanda derinleþmesine vesile olmalýdýr. Örneðin kýldýðý namaz, "Sana Kitap’tan vahyedileni oku ve namazý dosdoðru kýl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlýklar (fahþa)dan ve kötülüklerden alýkoyar. .." (Ankebut Suresi, 45) ayetiyle bildirilen özellikleri taþýmýyor, kiþiyi çirkin utanmazlýklardan alýkoymuyorsa, Allah’ýn emrettiði ‘dosdoðru namaz’ özelliðini taþýmayabilir. Kur’an, “Ýþte (þu) namaz kýlanlarýn vay haline” (Ma’un Suresi, 4) ayetiyle bu gerçeðe dikkat çeker. Bilinçli ya da bilinçsizce, uygulamaktan kaçýnýlan çok sayýda Kur’an hükmü vardýr. Kur’an’ý yaþayan mümin, Allah’a karþý teslimiyetli, sabýrlý, adil, yardýmsever, þefkatli, merhametli, alçakgönüllü ve özverilidir. Kur’an’da, insanlara güzel ahlaký kazandýracak olan hükümlere uymak ve Allah’ýn emrettiði bu üstün ahlaký en ince ayrýntýsýna kadar uygulamaya çalýþmak her Müslümanýn görevidir. Dini yaþamanýn yalnýzca belirli ibadetleri kapsadýðýný düþünen ve kendini yeterli gören insanlar örnek Müslüman olamazlar. Allah Katýnda beðenilen ahlak özelliklerinin detaylý tarif edildiði Kur’an ayetlerinin göz ardý edilmesi, din dýþý yaþayan insanlarý dine ýsýndýrmak bir yana, dinden uzaklaþtýrýr. Kur’an ahlakýnýn kazandýrdýðý güzel özelliklere sahip olmak için çaba göstermemek, dahasý bu çabayý ibadet olarak kabul etmeyip, "insan 7 sine ne ise 70 inde de odur" sözünü düstur edinmek büyük yanýlgýdýr. Peygamberimiz(sav) "Her çocuk Ýslam fýtratý üzere doðar" buyurur; insan fýtratý iman etme üzerinedir. Dr. Herbert Benson’ýn dini inanç ile bedensel saðlýk arasýndaki iliþkiyi inceleyen araþtýrmalarý da bu konuda dikkat çekici sonuçlar vermiþtir. Benson’ýn vardýðý sonuç -ki seküler bir bilim adamýdýr- kendi ifadesiyle, insan bedeninin ve zihninin “Allah’a iman etmeye göre ayarlý” olduðudur. Bu durumda yukarýdaki atasözü, samimi inanan insanlar için geçersizdir. Ýnsan fýtratý imana yatkýn ise neden Allah’tan uzak yaþar? Ýþte burada þeytanýn varlýðý ortaya çýkar. Þeytan güçlü ve kararlý olamayan kiþileri telkin ve taktikleriyle etkiler ve fýtratlarýný deðiþtirir. Toplumdaki yaygýn yanlýþ anlayýþa göre, takva ve güzel ahlâk yalnýzca peygamberler, elçiler ve onlarla birlikte olan müminler tarafýndan yaþanabilir. Oysa Kur’an bu insanlarýn örneklerini, diðer insanlarýn da ayný davranýþlarý sergilemeleri ve ayný ahlâka sahip olmalarý amacýyla verir. Allah’ýn hükümlerine uymak ve Kur’an ahlâkýný yaþamakla tüm insanlar yükümlüdür. Ýnsan, samimi olduðu ve vicdanýnýn sesini dinlediðinde, Kur’an’da örnek gösterilen müminler gibi güzel bir yaþam sürdürebilir. Dini yalnýzca namaz kýlmak, oruç tutmak ve zekat vermekle kendince sýnýrlayan ve Kuran’ýn yüzlerce ayetini görmezden gelen kiþi ahirette, "bilmiyordum" bahanesine sýðýnamaz. Kur’an’ýn diðer buyruklarýný göz ardý etmenin hiçbir mazereti olamaz. Bu, Kur’an’ýn "Yoksa siz, Kitabýn bir bölümüne inanýp da bir bölümünü inkâr mý ediyorsunuz? Artýk sizden böyle yapanlarýn dünya hayatýndaki cezasý aþaðýlýk olmaktan baþka deðildir; kýyamet gününde de azabýn en þiddetli olanýna uðratýlacaklardýr. Allah, yaptýklarýnýzdan gafil deðildir" (Bakara Suresi, 85) ayetinde söz edilen kimselerin durumu olur. Yaþamýn bir kýsmýný Kur’an ahlâkýný, geri kalanýný ise dünya hayatýný yaþamaya ayýrmak, dahasý bazen gününün yirmi üç saati Kur’an ahlâkýndan uzak geçerken, dini yaþamaya ancak bir saatini ayýrmak çok büyük hatadýr. Çünkü inanan insanýn yaþamý, ölümü, ibadetleri ve kulluðu yalnýzca Allah için olmalýdýr. De ki: "Þüphesiz benim namazým, ibadetlerim, dirimim ve ölümüm alemlerin Rabbi olan Allah’ýndýr." (En’am Suresi, 162)
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Fuat Türker, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |