Sanat doðaya eklenmiþ insandýr. -Bacon |
|
||||||||||
|
Elsa’nýn Gözleri’nin tamamý, ilk kez Hüseyin Demirhan tarafýndan çevrildi, 2009’da Kýrmýzý yayýnlarýnda yayýnlandý. Hulki Can Duru çevirisi, sanýrým þiirin tümünü kapsayan ikinci çeviri oluyor. Yabancý dillerde yazýlmýþ þiirleri, çevirilerden okumak zorunda olan okurun kafasýnda, “Þiirde, anlamsal, duygusal, düþünsel, sessel kaymalar, kayýplar nelerdir? Kendi dilinde okusaydým bendeki etkisi ne kadar farklý olurdu?” gibi sorular oluþur. Buna karþýn baþka çaremiz olmadýðý için okuruz. Dünya edebiyatýnda Aragon adý, Dadaizmin ortaya çýkýþý ve sanatta gerçeküstücü akýmýn bir grup sanatçý tarafýndan bir bildirgeyle varlýðýný ve ilkelerini dünyaya ilan etmesiyle duyuldu. 1928 yýlýnda, Aragon Elsa’yla tanýþtý. Elsa, Sovyet Devriminin ateþinde yetiþmiþ, Rusya kökenli bir Yahudidir. Devrimin büyük þairi Mayakovsy’le arkadaþlýðý, Elsa’da aþka dönüþse de Mayakovsky, Elsa’nýn kýzkardeþi Lili Brik’e aþýk olur ve Elsa, o incinmiþliðin itimiyle, aþka lanetler okuyarak bir subayla öylesine evleniverir. Kýsa süre sonra da boþanýr. Bu devrimci, entellektüel kadýnla tanýþmasý, Aragon’un dünya görüþünü ve sanat anlayýþýný derinden etkileyecektir. Sanatta gerçeküstücülükten, toplumsal gerçekçiliðe yönelecek, Fransýz Komünist Partisine ve sonra da Fransýz Direniþ Hareketine katýlacaktýr. Elsa’ya Þiirler’de yer alan Elsa’nýn Gözleri; 1942 yýlýnda, ikinci büyük savaþýn dünyayý yakýp kavurduðu, faþizmin çizmeleriyle ülkelerin çiðnendiði, kana bulandýðý bir zamanda yazýlýr. Bu þiirde, insanlýðýn en derin acýlarý, umutlarý, umutsuzluklarý, aþklarý, gelip Elsa’nýn gözlerine oturur ve Aragon’un olaðanüstü þiir dilinde ölümsüzleþir. Ýþte bu nedenlerle Elsa’nýn Gözleri, bana göre, dünya edebiyatýnda, AÞK þiirlerinin ANATANRIÇASIdýr, primadonnasýdýr. Okumaya, hissetmeye, düþünmeye doyamazsýnýz. Yukardaki bilgiler ýþýðýnda, üç ayrý çeviriden hangisinin Aragon’u daha çok yansýttýðýný saptamak için, yalnýzca ilk dörtlükleri alarak karþýlaþtýrma yapmaya çalýþacaðým. Bu kolay bir iþ deðil. Zorluðun birinci nedeni, þiirin yazýldýðý dili bilmemek. Ýkinci neden, çevirileri art arda okuyunca, þiirin, her çeviride neredeyse yeniden yazýldýðýný gözlemiþ olmamýz. Anlamca, sessel olarak ayrýmlarým oluþu ve algýmýzdaki etkilerin deðiþkenliði bu izlenimi uyandýrýr. Ancak bu ayrýmlarýn tümünü doðal karþýlamak zorundayýz. Çünkü ÞÝÝR tam da ÞÝÝR olduðu için çok öznel, çok özgün bir yaratýdýr. Çevireni de, okuru da öznel ve özgün olmaya iter. Ýncelememde, ozan ve þair sözcüklerini özellikle eþ anlamlý kullanmayacaðým. Ozan, iç dünyasýnýn, ruhunun en derinlerindeki soluðu üfler bize. Bu süreçte, usulca, ozaný rahatsýz etmemeye çalýþarak, þair iþe karýþýr . Kutsal soluk; þair tarafýndan, akýl ve düþünceyle yoðrulup, kuyum iþçiliðiyle sessizce iþlenmektedir artýk. Biz, ozan-þairin soluðunun yakýcý sýcaklýðýný, kokusunu, esintisini, yelini, fýrtýnasýný, kasýrgasýný duyumsarýz. Alnýmýza, yanaklarýmýza deðer, saçlarýmýzý savurur, oradan içimize, ruhumuzun derinliklerine yürür. Titretir, sarsar, sallar, depremler oluþturur. Burada da okurun öznelliði devrededir. Okur da özneldir ama kendi derinliði ve donanýmý oranýnda ozan-þairi de aynalamaktadýr. Ozanýn en derinliklerinden kopup gelen þiir, ozaný aynalarken, ozan da okura ayna tutmaktadýr. Üç ayrý çevirinin karþýlaþtýrýlmasýný, ancak bu baðlamda yapabiliriz. I-Orhan Veli Kanýk çevirisi: Öyle derin ki gözlerin içmeye eðildim de Bütün güneþleri pýrýl pýrýl orada gördüm Orda bütün ümitsizlikleri bekleyen ölüm Öyle derin ki her þeyi unuttum içlerinde Görünen anlam: Gözlerin öyle derin ki, içmeye eðildiðimde, pýrýl pýrýl bütün güneþleri orada gördüm. Ya da bütün güneþler, pýrýl pýrýl oradaydý. Ama ümitsizlikleri bekleyen ölüm de ordadýr. Yani, ümitsizlikler orada ölüme mahkumdur ya da o gözler, ümitsizlikleri, umuda çevirmekte yetkindir. Gözler, içilecek sudur. Ozan suyu içmeye kalktýðýnda, yüzüne o sudan yansýyan güneþlerin parýltýsý vurur. Su adeta tüm güneþleri derinliðine çekmiþ, hapsetmiþtir. Buradaki eðretilemede, kiþileþtirmede Elsa’nýn gözleri, yaþamak için su gibi elzem olmanýn yanýsýra, içine çektiði güneþlerle evrenin ta kendisidir sanki. Peki güneþler neyi simgeler? Güneþ de su gibi yaþamýn kaynaðýdýr, o halde bu gözler de yaþam kaynaðýdýr. Ne var ki yaþamýn karþýtý olan ölüm de o derinliklerde kol gezmektedir. O.Veli, kendi þiirindeki yalýnlýðýna karþýn, Aragon’u çevirirken daha sanatsal olmak istemiþ sanki. Ses benzeþmelerini dize sonlarýnda kullanarak, O.Veli’nin kendi þiirinde reddettiði, kurallý biçim özelliklerini bu þiire taþýyýp farklý bir sanat kaygýsýný yansýtýyor gibi. derin ki/derin ki, eðildim de/içlerinde, güneþleri/ümitsizlikleri, gördüm/ölüm Belki Fransýzcasýnda bu akýþý yakaladý ya da þiirselliði böyle saðladý, bilemeyiz. II- Hüseyin Demirhan çevirisi: Ne derinmiþ gözlerin içmeye eðildim de Gördüm bütün güneþler orda parýldar durur Her umutsuz kendini orda ölüme vurur Ben dünyayý unuttum onlarýn derininde Görünen anlam: Demirhan çevirisinin görünen anlamý, O. Veli’ninkine yakýn. Yalnýz, “Her umutsuz kendini orda ölüme vurur” dizesinde anlam çok farklýlaþýyor. O.Veli’de “ölüm”, o gözlere yerleþip, ümitsizliði yok etmek, öldürmek için bekler. Demirhan’da ise ölmek isteyen umutsuzlardýr ve onlarýn koþup intihar ettiði öldürücü bir yerdir o gözler. Biçim ses özellikleri yönünden ise, O. Veli “eðildim/gördüm/ölüm” deki ince ünlülerle oluþan ses benzeþmeleriyle þiirin müziðini yakalamaya çalýþýrken, H. Demirhan, “eðildim de/derininde, durur/vurur” ses benzeþmelerini yeðlemiþ. Kalýn ünlülerin devreye giriþi, þiirin okura ulaþýmýnda manzume benzeri bir etki yapýyor sanki. Þairin soluðu, benim ruhuma kýþ rüzgârýnýn soðukluðunu taþýyor. Büyük bir olasýlýkla, Sn. H.Demirhan, aslýna uygun olma çabasý, belki birebir olma kaygýsýyla, Elsa’nýn Gözleri’ni manzumeye yaklaþtýrmýþ. Þiirin tümünü okuduðumuzda, kuþkusuz etkileyici dizeler var ama bunlar manzume havasýný kýramamýþ. III- Hulki Can Duru çevirisi : Senin gözlerin öyle derindir ki içmek için eðildiðim an Tüm güneþlerin aynanda bakýþmaya koþturduðunu Tüm umutsuzlarýn ölmek için oraya daldýðýný gördüm Gözlerin o kadar derindir ki orada kaybolur belleðim Görünen anlam : Birinci dizedeki; gözlerde biriken, su/derinlik/içmek/ eðilmek eðretilemeleri, kiþileþtirme, benzetme hatta güzel sebep bulma sanatlarýyla oluþturulmuþ anlam yoðunluðunu, üç þairimiz de ayný duyarlýlýkla yansýtmýþ. Hulki Can çevirisinde, güneþler farklý bir eylemle yansýyor bize. O.Veli’de, suyun yüzünde pýrýl pýrýl duran güneþler, H.Demirhan çevirisinde, orada parýldayýp duruyordu. H.Can’da ise, “bakmak”eylemi, iþteþlik kazanýyor. Sanki güneþler, o suyun karþýsýnda þaþkýna dönmüþler de “Nedir bu?” sorusuyla önce birbirleriyle bakýþýp duruyorlar, sonra o aynaya KOÞTURuyorlar. Acaba alýþtýklarý evrenden baþka bir evren midir gördükleri? Bakýþmalarýný, gidip bir de orada sýnamak için koþturuyorlar. Bu çeviride, koþturma ve bakýþma eylemleri, anlamý zenginleþtirme ve yoðunlaþtýrmanýn yanýsýra, þiirin akýþýnda güçlü bir devinimi, coþkuyu yansýtýyor bize. H.Can çevirisinde de, O.Veli’deki gibi umutsuzlar ölmek için dalarlar o gözlere. O.Veli, o derinliðin içinde, her þeyi unuturken, H.Can’ýn belleði, kaybolur, yiter gider o derinlikte. Edim, salt unutma eylemi deðildir, daha aþkýn bir durum vardýr, bellek yok olup gitmektedir. Çeviride de þiirin akýþý, müzik, ritim, H.Can’ýn kendi þiirlerindeki yöntemle saðlanmýþ. H.Can þiirinde, uyaklar, redifler, þiirin içinde erir, ne kulaðýmýza ne de gözümüze batar ses benzeþmeleri. H.Can þiirinde ve öykülerinde müzik olmazsa olmazdýr. Þiirler; þiir-öykü, öyküler; öykü þiirdir. Þair, sözcüklerin müzik ve dans öðretmenidir tümünde. Ayný hünerini çevirisinde de kullanmýþ. Gözlerin/güneþlerin/gözlerin, an/aynan, baký(þ)maya/ko(þ)turmaya, eðildiðim/belleðim, derindir ki/derindir ki. Ses benzeþmeleri, sanki yok gibi görünerek þiirin müziðini ve akýþýný, ritmini oluþturmaktadýr. SONUÇ : Baþtan da söyledik. Þiir, þair, ozan özneldir, özgündür. Okur da öyledir. Þair bizi; biz, þairi aynalarýz. Ben, Elsa’nýn Gözleri þiirinin H.Can Duru çevirisinde, Aragon ve Elsa gibi iki büyük entellektüel, devrimci sanatçýnýn kýrk dört yýl süren çok özel, derin, gýpta edilesi aþklarýnýn, evrene ve özgür, eþit insana duyulan özlem ve aþkla yoðruluþunu yakaladým. O ütopyaya koþan düþünceyi, acýyý, ruhu, yüreði tanýdýðým ve kutsadýðým içindir belki de. Dedik ya söz konusu þiir olduðunda istesek de nesnel olamayýz. Bundan sonraki adým, aþk þiirlerinin anatanrýçasý Elsa’nýn Gözleri’ni tümüyle yorumlamak ve çözümlemek olmalýdýr. Aragon’a, Elsa’ya, þiiri tekrar, farklý bir duyarlýlýk ve yoðun emekle dilimize kazandýran Sn.Hulki Can Duru’ya ve genç kuþaklara böyle bir borcumuz olduðunu düþünüyorum. Umarým, Fransýz þiiri, edebiyatý ve Aragon hakkýnda benden daha donanýmlý kalemler bu borcu öderler. Yoksa iþ, yine emekli bir yazýn öðretmenine düþecektir. Þiir çevirisi gibi olaðanüstü zor ve nankör bir iþi üstlenip emek verenlerin tümünü saygýyla anarken Hulki Can Duru’ya da yürek dolusu teþekkürlerimizi iletelim. Þiirli günlere, þiirli gecelere, þiirli geleceklere ey okur...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Vildan Sevil, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |