Her þey kendince yolunda giderken beklenmedik bir hastalýk, ani bir ölüm, bir yangýn ya da deprem, trafik kazasý, canlardan mallardan kayýp ve tümünün ardýndan gelen korkular…

Dünya hayatýna yönelmiþ, ahiretten gaflette yaþayan kiþiler, kuþkusuz tüm bunlar karþýsýnda endiþeye ve ümitsizliðe kapýlýr; strese girerler. Her insan yaþamý boyunca bu olaylardan en az biriyle karþýlaþabilir. Dahasý bu olay insanýn hiç ummadýðý bir anda gerçekleþebilir. Örneðin bir gece uyuduðu sýrada çalan telefonu açtýðýnda çok sevdiði bir yakýnýnýn ölüm haberini alabilir. Sapasaðlamken ani bir trafik kazasý sonucu bir organýný yitirebilir. Ya da bir akþam okulundan dönmesini beklediði çocuðunun kaybolduðunu öðrenebilir.

Bu tarz olaylar karþýsýnda akla þöyle bir soru gelebilir: Kullarýna karþý bu kadar merhametli olan Allah’ýn, böyle zorlu olaylar yaratmasýndaki hikmet nedir?

Kuþkusuz en önemli sebeplerden biri insanýn dünya hayatýnda zorluk ve sýkýntýyla eðitilmesidir. Hastalýk insana Rabb’inin üstün gücü karþýsýndaki aczini hatýrlatýr. Ýnsan, yakalandýðý hastalýðýn bedeninde meydana getirdiði zayýflýða engel olamadýðýnda, aczini ve Allah’ýn yardýmýna ne denli muhtaç olduðunu daha iyi kavrar. Ýnsan böylece ani bir hastalýk durumunda, saðlýklý olmanýn büyük bir nimet olduðunun bilincine varýr.

Ya da kaybettiði deðerli bir eþyasýný bulduðunda, insan, verilen nimetlerin önemini daha iyi takdir eder. Allah, yarattýðý kusursuz imtihan mekaný olan dünyada, kullarýný hem zorluk hem de kolaylýkla imtihan eder.

Ýmtihan anýnda ise iman eden ve etmeyen insanlar birbirinden ayrýlýr. Zorluk yaþayan kiþi samimi iman sahibiyse imtihanýnda Rabb’ini görür; sýkýntý duymaz. Sabreder, tevekkül eder. Sýkýntýsýný giderecek olan Allah’týr; bunun bilincinde O’ndan yardým diler, içten dua eder. Bu, iman sahibinin eðitim sürecidir. Böylece Rabb’ine daha yakýnlaþýr; çileyle incelir, imaný derinleþir.

Allah’tan uzak yaþayan kiþilerin ruh hali ise tamamen farklýdýr. Allah, inkarcýlarýn haktan bile bile yüz çevirmeleri nedeniyle üzerlerinde Darr ismini tecelli ettirir. Allah merhamet edenlerin en merhametlisidir ve dünya hayatýndaki eksiklikleri göstererek, onlarý ahiretteki sonsuz azaba karþý uyarýp korkutur. Ve çabalarý “çeliþkili, parça parça ve darmadaðýnýk” (Leyl Suresi, 4)olan bu kimseleri sonsuz cennet için çaba harcamaya çaðýrýr.

Ancak kullarý üzerindeki rahmetini ve zorluklarý yaratmasýndaki hikmetleri takdir edemeyen kiþiler için Allah’ýn azabý haktýr. Allah’ýn, “Darr” sýfatý asýl olarak cehennemde tecelli edecektir. Dünyada kendilerini isyana sevk eden, strese sokan þeyler cehennemdeki acýlarla kýyaslandýðýnda çok hafiftir; çünkü dünyadaki zorluklarýn tümü geçicidir. Hatta üzerinden zaman geçtiðinde bir baþkasýnýn baþýndan geçmiþ gibi hatýrlanýr. Ancak cehennem bitmeyen, sürekli yenilenen bir azaptýr.

Ýçerisinde ne ölünür ne de diri kalýnýr; ölüm gelir ancak ölünmez. Ýnkarcýlar, cehennem bekçilerine “Rabbiniz’e söyleyin, bizi buradan çýkarsýn” diye yalvarýrlar. Azaptan bir gün olsun hafifletilmesini isterler. Azaplarý yaþarken bir yandan da cennet halkýnýn nimet ve güzellikler içindeki yaþamlarýný izlerler. Kendilerine bir yardýmcý bulamazlar, kýnanmýþ ve alçaltýlmýþlar olarak gerçek zorluðu ve acýyý tadarlar.

Bu kiþilerin birçoðu “Gökleri ve yeri kim yarattý?” sorusuna “Allah” cevabýný verenlerdir. Ayetin devamýnda ise þöyle buyurur Allah: Þu halde nasýl oluyor da çevriliyorlar? (Ankebut Suresi, 61)

Allah’ýn dosdoðru yoluna çaðrýlmalarýna ve cehennem ile uyarýlmalarýna raðmen bu kimseler, Allah’tan ve ayetlerinden yüz çevirmiþlerdir.

Ýnanan insan asla baþka ilahlar edinmez ve þöyle der; “Rahman (olan Allah), bana bir zarar dileyecek olsa, ne onlarýn þefaati bana bir þeyle yarar saðlar, ne de onlar beni kurtarabilirler.” (Yasin Suresi, 23)

Þu halde nefsimize zulmetmeyelim. Yaþadýðýmýz musibeti kaldýracak tek güç olan Allah’a sýðýnalým. Zorluk anlarý, Allah’a sevgimizi kanýtlayacaðýmýz zamanlardýr: ne kadar zorluk isabet ederse, Allah’a o kadar yakýnlaþacaðýmýzý unutmayalým.

“Allah’tan baþka, sana yararý da, zararý da olmayan(ilahlar)a tapma. Eðer sen (bunun aksini) yapacak olursan, bu durumda gerçekten zulmedenlerden olursun” (diye emrolundum.) Allah sana bir zarar dokunduracak olsa, O’ndan baþka bunu senden kaldýracak yoktur. Ve eðer sana bir hayýr isterse, O’nun bol fazlýný geri çevirecek de yoktur. Kullarýndan dilediðine bundan isabet ettirir. O, baðýþlayandýr, esirgeyendir. (Yunus Suresi, 106-107)