Her devrim yokolup gidiyor ve peþinden yalnýzca yeni bir bürokrasinin artýklarýný býrakýyor. -Kafka |
|
||||||||||
|
O da çok iyi biliyor ki eðer o eleman onunla görüþseydi iþi bitirmeden gidemezsin diyecekti. Elemanda açýkçasý kaçarak gitmiþti. Bunlarý anlatýrken resmen arenada kýrmýzý görmüþ boða gibiydi. Bunun sonunun nereye varacaðý belliydi iþ kendi üstüne kalacak bu iþi al bitir yoksa kalp krizi geçireceðim deyip iþi ona ihale edecekti. Nitekim de öyle oldu “ne yapalým arkadaþýn rahatsýzlanmýþ gitmiþ iþ beklemez o zaman biz yapacaðýz bu konuda bana yardým edeceksin” dedi. Onun yardým dediði “al bu iþi yapýn” demenin kibarcasýydý. Tamam müdürüm deyip dosyayý alýrken rapor alan arkadaþýna en derin saygýlarýný sunuyordu. Sanki benim iþim yokmuþ gibi bana kaldý bu iþte diye söylenerek masasýna doðru hareketlendi. Dosyayý masaya sert bir þekilde fýrlatýrken resmen isyan ediyordu. Tam yerine otururken cep telefonu çaldý. Birden telaþlandý sanki ses cüzdandan geliyordu. Ýçinden yok daha neler diye düþünmeye baþladý. Elini cebine atýnca anladý ne olduðunu ikisini yan yana koymuþtu. Çalan kendi telefonu idi. Arayan eþi idi. “Sabahleyin çok apar topar çýktýn iyi misin?” diye soruyordu. Bu telefon onun biraz sakinleþmesini saðlamýþtý. Biraz dert yandý karýsýna sonra teþekkür ederek kapattý telefonu. Yerine otururken yine aklýna cüzdan geldi. Sonra birden yine sinirlendi. “Ýþ bir taraftan bu cüzdan bir taraftan iþin yoksa uðraþ” dur. Sonunda bu cüzdandan kurtulmaya karar verdi. Numarayý arayacak eðer cevap veren olmazsa götürüp polise teslim edecekti. Sonra birden cüzdanýn içindeki yüklü para geldi aklýna ya gerçekten ihtiyacý olan birinin ise kimbilir þimdi nasýl maðdur durumda idi. Aklýna bunlar gelince yeniden sahibini bulmasýnýn gerekli olduðuna karar verdi. Bu numarayý arayacaktý. Eline telefonu aldý baþladý numarayý çevirmeye. Numarayý çevirdikten sonra numaranýn garip olduðu dikkatini çekti. Birden karþýsýna çýkan sert ve otoriter sesle irkildi. Karþýdaki ses ne istediðini ve bu numarayý nerden bulduðunu sordu. O da durumu olduðu gibi anlattý ve kim olduðunu sordu. Cevap almayý umarken karþýsýndakinin emir veren bir tonla “biz sizinle irtibat kuracaðýz” deyip telefonu kapatmasýyla irkildi. Ne oluyordu. Ýþler çorbaya dönmüþtü. Demek ki bu numara cüzdan sahibinin deðildi. Peki kimindi? Kendisiyle konuþan kimdi? Zaten cevaplanmamýþ bir ton soru varken bu sorulara yenileri eklenmiþti. Okkalý bir küfür sallayýp cüzdaný cebine koydu. Ekstradan üstüne kalan dosyayý incelemeye baþladý. Çok zamanýný alacaðýný düþündüðü dosyayý tahmin ettiði süreden daha da kýsa bir zamanda incelemiþti. Neyse ki arkadaþý iþin büyük bir çoðunu tamamlamýþtý. Kendisine az bir iþ kalýnca bütün siniri geçmiþti. Aniden çalan telefonla boþ bulunup sýçramasý bir oldu. “Hay senin gibi telefonun!” diyerek telefonu açtý. Arayan arkadaþý idi kendisinden böyle bir emrivaki yaptýðý için özür diliyordu. Müdürle konuþup rapora gitmeye kalksa vermeyeceði için böyle bir þey yaptýðýný ve onu anlamasýný istiyordu. Sakinleþtiði için bu açýklama onun için yeterli olmuþtu. “Keyfine bak iyice dinlen” diyerek telefonu kapattý. Bütün bunlarla uðraþýrken zamanýn nasýl geçtiðinin farkýna varamamýþ bir anda öðlen olmuþtu. Yine apar topar toplanýp öðle yemeðine çýktý. Kendisine sakin bir masa seçti. Orada yemeðini yerken son durumlarý kafasýnda deðerlendirmeye baþladý. Yemek saati bitip odasýna dönerken yine kafasýndaki sorular dans edip duruyordu. Sonra gülümseyerek “hepinizin hakkýndan geleceðim” dedi. O sýrada samimi olduðu arkadaþlarýndan birinin “Ne o? Sonunda kafayý yedin. Kendi kendine gülüp konuþuyor musun?” dediðini duydu. Yanýndan geçerken “Dikkat et. Bulaþýcý sana da geçebilir” diye espiri yaptý. Sonra kendini her þeyden soyutlayýp dosyayý bitirmeye karar verdi en azýndan biterse kafasýndaki sorulardan biri halledilmiþ olacaktý. Sýký bir çalýþmayla dosyayý mesai bitmeden imzaya hazýr hale getirdi. Hemen dosyayý kapýp müdürün odasýnýn kapýsýný çaldý. “Girin” sesinin gelmesiyle içeri girip dosyayý müdürün önüne koydu. Müdürün bu durumdan memnun olduðunu yüzündeki ifadeden anlýyordu. “Aferin iyi iþ çýkardýn” diye onu överken bir yandan da hazýrlanan dosyayý inceleyip imzalýyordu. Dosyayý geri uzatýrken saatine bakýp “Sen bu gün iyi çalýþtýn. Ýstersen erken çýkabilirsin” dediðini duyunca içinden “hiç de fena olmaz” diyerek teþekkür edip odadan ayrýldý.
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © mehmet ali aksümer, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |