Reader’s Digest dergisinde konu olarak kuþlarý ele alan bilimsel bir makale þu sözlerle baþlamaktadýr: "Aeorodinamik bir harika olan kuþla kýyaslandýðý zaman en geliþmiþ hava aracý bile sadece kabataslak bir kopyadan öteye geçmez."

Kuþlar mükemmel uçuþ makineleridir. Bir aracýn uçabilmesi için hafif olmasý gereklidir. Bu, kanadý tutturmak için kullanýlan vida ve perçinler için de geçerli bir kuraldýr. Ýþte bu nedenle insanlar uçak imalatýnda hep özel malzemeler kullanmaya çalýþýrlar: Sert ama hafif, ayný zamanda da darbelere dayanýklý. Bütün çabalara raðmen bu konuda kuþlara yaklaþamadýðýmýzý söyleyebiliriz. Siz hiç iniþ sýrasýnda infilak eden ya da parçalanan bir kuþ gördünüz mü? Ya da uçarken gövdeye olan baðlantýlarý zayýfladýðý için kanadý düþen bir kuþ?

Kuþlardaki kusursuz tasarýmlarýn havacýlýðýn geliþmesinde çok büyük etkileri vardýr. Nitekim uçaðýn mucidi olarak kabul edilen Wright kardeþler, Kittyhawk adýndaki uçaklarýnýn kanatlarýný yaparken akbaba kanatlarýnýn tasarýmýný örnek almýþlardýr.

Ýçi boþ hafif kemikler, bu kemikleri hareket ettirecek güçlü göðüs kaslarý, havada tutunmayý saðlayacak nitelikte tüyler, aerodinamik kanatlar, yüksek enerji ihtiyacýný karþýlayacak bir metabolizma. Kuþlarýn bir tasarým ürünü olduðunu açýkça gösteren tüm bu özellikler onlara havada büyük bir hareket kabiliyeti verir.

Kuþlar daha pek çok bakýmdan da uçaklardan çok ileridir. Örneðin kuzgun, güvercin gibi kuþlar havada takla atabilirken, arý kuþlarý havada asýlý kalabilirler. Havada uçarken fikir deðiþtirerek ani bir hareketle bir dala konabilirler. Uçaklar ise bu tarz manevralar yapamazlar.

Daha uçaklarýn keþfedilmediði zamanlarda bile kuþlarýn uçmak için kullandýklarý kusursuz tasarým birçok mucidi etkilemiþtir. Öyle ki, 19. yüzyýlda bazý kimseler evlerinde yaptýklarý kanatlarý kollarýna sýkýca baðlayarak binalarýn tepesinden kendilerini boþluða býrakýp kuþlarýn hareketlerini taklit etmeye çalýþmýþlardýr. Tahmin edilebileceði gibi, bu kiþilerin uçmak için sadece kanatlarýn yeterli olmadýðýný anlamalarý fazla uzun sürmemiþtir.


Onlar, üstlerinde dizi dizi kanat açýp kapayarak uçan kuþlarý görmüyorlar mý? Onlarý Rahman (olan Allah’)tan baþkasý (boþlukta) tutmuyor. Þüphesiz O, herþeyi hakkýyla görendir. (Mülk Suresi, 19)

Darwinist’lere Gelince;

Darwinistler, bir uçaðýn onlarca mühendis ve iþçi tarafýndan yapýldýðýný ama daha kompleks yapýda ve CANLI olan bir kuþun ise rastlantýlarla oluþtuðunu söylerler. Ýngiltere’deki Leeds Üniversitesi’nde öðretim üyesi ve aerodinamik (hava ile havanýn içinde hareket eden katý kütlelerin etkileþimini inceleyen bilim dalý) alanýnda bir uzman olan araþtýrmacý Prof. Andy Mc Intosh ise bir röportajýnda kuþlardaki tasarýmla ilgili olarak þu sözleri söyler:

"Doðanýn birçok yönü, canlýlarýn tasarlanmýþ olduklarýný göstermektedir… Uçan canlýlar... Avustralya’ya büyük bir jumbo jet ile geldim. Ýniþ sýrasýnda yaptýðý hassas manevralarý izledim. Kanadýn aþaðý sarkan çok büyük kýsýmlarý, arkadan çýkarak kanat büyüklüðünü artýrdý, böylece düþük hýzda uçabilmek için gerekli kaldýrma kuvvetini elde etti. Kanadýn tam olarak çalýþmasýný saðlamak amacýyla yapýlan tüm bu tasarým karþýsýnda hayrete düþtüm. Þimdi, her gün yere iniþ yapan kuþlarýn tasarlanmamýþ olduklarýný mý söyleyeceðiz? Bir kitapta, Hong Kong’a iniþ yapan bir uçaðý ve o sýrada yere konmak üzere olan bir þahinin fotoðrafýný görmüþtüm. Eðer kuþlara ve uçaklara ayný anda bakarsanýz, birinin tasarlandýðýný diðerinin ise tasarlanmadýðýný mý söyleyeceksiniz? Ben bunu bilimsel açýdan mantýksýz bulurdum."

Rastlantýlarý ilah edinen, doða kanunlarýnýn ve doðal seleksiyonun duyan, gören, buluþlar yapan, devletler kuran, yapýtlar meydana getiren insaný meydana getirebildiðine inanan, bir gün inançlarýnýn bilimsel dayanak bulacaðýný umut ederek kendilerini aldatan kiþiler, zeki ve bilgili bilim adamlarý olabilirler. Buna raðmen çocuklarýn bile inanmayacaðý eski Yunan mitolojisini andýran hikayelere inanýrlar. Ve bu kiþiler 150 yýldýr tüm evrenin, insanlarýn, bitkilerin, hayvanlarýn, her þeyin kendiliðinden meydana geldiði konusunda insanlarý adeta bir büyü etkisiyle kandýrdýlar. Bu, yüzyýlýn en büyük ve en ilginç büyüsüdür. Ýnsanlarýn çok büyük bir çoðunluðu, bu yalaný gerçek zannederek inandýlar.

Ancak artýk evrim teorisinin bilime dayanarak deðil bilime raðmen ve yalnýzca materyalizm adýna savunulduðu ortaya çýktý. Çok þükür ki insanlar artýk bu büyüden kurtuldu. Milimetrenin yüz binde biri kadar küçük bir yerde, bir canlý bedeninin bütün fiziksel detaylarýný tarif eden adeta bir "bilgi bankasý olan DNA’dan, tüm evreni kapsayan bilgiye kadar tüm bilgilerin bir sahibi vardýr. Eðer bir madde bilgi içeriyorsa, o zaman o madde, söz konusu bilgiye sahip olan bir akýl tarafýndan düzenlenmiþtir. O akýl, sahip olduðu bilgiyi maddeye dökmüþ ve ortaya kusursuz bir düzen çýkarmýþtýr. Ýþte o akýl, alemlerin Rabbi olan Allah’a ait olan üstün ve sonsuz akýldýr.