Çaðdaþ birer anne baba olma adýna çocuklarý inanç konusunda bilgilendirmemek büyük yanýlgýdýr. Çocuk bu önemli konuda kafasýnda beliren soru iþaretlerinin cevaplarýný kendi kendine bulamaz. Kaldý ki inanç, yaþam için en deðerli ve öðrenilmesi en gerekli þeylerdendir ve çocuk da bu önemli þeyi kendi çabasýyla bulmaya itilemeyecek kadar deðerlidir.

Birçok anne baba çocuklarýnýn gideceði okul -hatta yazýn hangi sosyal faaliyette bulunacaðý- konusunda dahi kararý kendileri verir. Ancak alacaðý eðitime dair kararlarý çocuða býrakmazken, dini eðitimi görmezden gelmek, neye inanacaðýný çocuktan kendi kararýyla almasýný beklemek oldukça ilginç bir mantýktýr. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ailelerin, çocuðun dini öðrenmesinin onu dünya hayatýnda yanlýþ yönlendireceði gibi dayanaksýz bir endiþe duymalarýdýr.

Oysa tam aksine inançlý yetiþtirilen çocuk ruhsal yönden daha dengeli olur. Kaldý ki çocuk zaten cevabýný bilemediði/anlayamadýðý olaylarý, göremediði bir güce baðlar. O güç bazen izlediði çizgi filmdeki bir karakter bazen de Allah’týr. O halde zaten ’gizemli’ bir gücün olduðunu düþünen çocuða, bu sorunun birden fazla deðil, yalnýzca bir cevabý olduðunu anlatmak gerekir.

Doðduðu andan itibaren, öðrenme isteði içinde sürekli etrafýný araþtýran çocuk, bilgiye ’aç’týr. Allah, insaný din fýtratý üzerine yaratmýþtýr Batýlý psikologlarýn, “doðal dinsel iþlev, dini eðilim ve duygu, dini inanç tohumlarý, insiyaki temayül, dini potansiyel” adýný verdikleri kavramlar, Ýslam inancýndaki fýtrat prensibinin karþýlýðýdýr. Son dönemde Batýlý bazý psikologlar, tarafsýz ve önyargýsýz yaptýklarý araþtýrmalar sonucunda dinin, çocuðun ruhuna seslendiði ve onun ruhsal yapýsýna uygun düþeceði görüþünde birleþmiþlerdir.

Ýman ile insan ruhu arasýndaki özel iliþki, týp dünyasýnda da çeþitli araþtýrmalarýn konusu olmuþtur. Bir bilimsel araþtýrma sonucuna göre, inanan gençlerin inanmayan gençliðe oranla daha mutlu olduklarý ortaya çýkmýþtýr. Associated Press bu araþtýrmayý,“Birçok çocuk için inanç mutluluðun anahtarýdýr” baþlýðý ile dünyaya duyurmuþtur.

Bilim adamý H. Benson’ýn araþtýrma sonucu ise kendi ifadesiyle “insan Allah’a iman etmeye göre ayarlý olarak yaratýlmýþtýr." Allah inancý çocuklara küçük yaþlarda öðretilmelidir. Dinin özü olan üstün ve güzel ahlâk özellikleri, çocukluk döneminde þekillenmeye baþlar.

Din, insanlarýn saðlýklý, mutlu, huzurlu olmasýný saðlayan ruhsal bir ilaçtýr. Allah’a inanan, O’na dua ve tevekkül eden insanlarýn, diðer insanlardan hem ruhsal hem de fiziksel olarak daha saðlýklý olmalarýnýn sebebi, yaratýlýþlarýna uygun davranmalarýdýr.

Ýnanan insanlar için bir pedagogun ya da bir öðretmenin önerilerinden çok Allah’ýn emirleri önemlidir. Allah Kur’an’da, "Ey iman edenler, kendinizi ve yakýnlarýnýzý ateþten koruyun ki onun yakýtý insanlar ve taþlardýr... (Tahrim Suresi, 6) buyurarak inanan insanlarý öncelikle en yakýnlarýna dini teblið yapmalarý gerektiði konusunda uyarýr.

Bu nedenledir ki, bir anne babanýn çocuðunun iyiliði için yapmasý gereken ilk þey, Allah sevgisini ve Allah korkusunu küçük yaþta ona öðretmektir. Çocuða Allah’ýn varlýðý, büyüklüðü ve gücü anlatýlmalýdýr. Çocuk, çevresinde gördüðü her þeyin, içtiði suyun, soluduðu havanýn, yediði sebze - meyvenin, sahip olduðu bedenin, gözlerinin, kulaklarýnýn, kalbinin nasýl var olduðu ve bunlarý kimin yarattýðý hakkýnda düþünmeye yönlendirilmelidir.

Çocuða kendisini Allah’ýn yarattýðý, bütün evrenin yaratýcýsýnýn Allah olduðu, O’ndan baþka kimsenin hiçbir þeye güç yetiremeyeceði, bütün gücün Allah’tan olduðu açýklanmalýdýr. Allah’ýn her þeyi gördüðü, bildiði, duyduðu, tüm insanlara karþý çok merhametli ve çok adaletli olduðu, sahip olduðu her þey için O’na þükretmesi gerektiði, ahiretin kesin bir gerçek olduðu, bir gün ölüp Allah’ýn huzuruna gideceði ve dünyada sergilediði tüm davranýþlar için hesap vereceði öðretilmelidir.

Çocuk çevresinde gördüðü her canlýyý Allah’ýn yarattýðýný, rengarenk çiçekleri, hayvanlarý, bitkileri, topraktan mükemmel tat ve kokuya sahip bir þekilde çýkan üzümleri, çilekleri, elmalarý, portakallarý, narlarý Allah’ýn yarattýðýný, hastalandýðý zaman ona þifa verenin Allah olduðunu, Allah’ýn onu çok sevdiðini, dualarýný iþittiðini öðrenmeli, tek dostu ve yardýmcýsýnýn Allah olduðunu küçük yaþlarýndan itibaren bilmelidir.

Ýnançlý yetiþtirilen çocuk, yaþý ne kadar küçük olursa olsun, olgun bir akla ve ahlaka sahip olacak, karþýlaþtýðý olaylar karþýsýnda duygusal açýdan çöküntüye uðramayacak, hoþuna gitmeyen bir þeyle karþýlaþtýðýnda aðlamayacak, yakýnmayacak, olaylarýn hep Allah’ýn kontrolünde olduðunu bilecek, tevekkül edecek, güzel tavýr gösterecektir. Unutmamak gerekir ki, dinimiz bir çocuðun dahi anlayacaðý kadar açýk ve kolaydýr. Bu nedenle çocuklara Allah’ý tanýtmak, Kur’an okumak, ayetleri açýklamak, Peygamberimiz (sav)’in güzel ahlakýný anlatmak ve her þeyin gerçek yönünü onlara öðretmek gerekmektedir.