Özgür insan, denizi daima seveceksin. -Baudelaire |
|
||||||||||
|
KÖYÜMDE DÜÐÜN VAR(DI) 11/6/2009 "Hem aðlar hem giderim." dermiþ gelin giden kýzlar.Gelin arabasýna binmek için baba evinden yaþlý gözlerle ayrýldýklarýna göre, arabaya da binmek için can attýklarýna göre, bu söz de boþuna söylenmemiþ caným.Ben de oturdum bugün þu aðlayýp giden köyümün kýzlarýnýn nasýl bir düðünle gelin gittiklerini aklýmda kaldýðý kadarýyla anlatayým dedim. Azým,fazlam olursa yazýmý okuyan deðerli hemþehrilerimin yazý altýna not düþerek bunlarý bildirmelerini isterim. Köylünün düðünü harman kalkýnca baþlar.Ne zaman ki buðdayýn parasý cebe atýlýr,artýk güz mevsiminde kesilmez davulun,zurnanýn sesi.En baþta da gençler bekler dört gözle bu düðünleri.Hem eðlenecekler hem de yeni düðünler için ancak böyle görebileceklerdir gönlünde geçen köy kýzýný. Dört gün sürerdi o yýllarda köyümde bütün düðünler.Bir cuma günü öðleden sonra bayrak kaldýrýlýr dualarla.Çatýsýz damlarýn çarpýsýna bir uzun sopayla ilþtirilir aysýz,yýldýzsýz al bayrak.Tepesinde irice bir soðan ya da elma vardýr bayrak sopasýnýn. "Ve 'Dom!' der davulun Uzaktan hoþ gelen sesi Ona eþlik eder köyün öbür ucundan duyulan Zurnanýn nefesi Düðün baþlamýþtýr artýk Ama henüz ilk gün Ortalýkta yakýn akraba Bir de çocuklar Düðün odasýnda da Cümemmi'nin çayý Hüseyin Usta'nýn cümbüþü Haydar Usta'nýn kemaný Adýný unuttuðum köçeðin eteði ve zilleri Biz bekleriz ki oynayacak köçekler Düðün sahibi de gelecek konuklarý Bekler" Okuntu önceden daðýtýlmýþtýr.Köydeki her eve,çevre köylerdeki tanýdýklara birer akide ya da sormuk þekeri verilmiþtir.Ne gezer o zamanlar düðün kartý.Bayrak kalktýktan sonra allý pullu giyinmiþ genç kýzlar toplanýrlar düðün evinde,dolaþýrlar yüz elli hane köyü,ev ev baþtan ayaða."Düðünümüz var Ayþe Bacý,Fatma Bacý!" diye diye davet ederler tüm haneleri.Biz çocuklar da hiç eksik olmayýz,onlarýn peþlerinden köyü dolaþýrýz. Düðün boyunca konuklar gelecektir çevre köylerden.Köylüye,konuklara verilecek yemeklere katýlacak et için,hazýrlanacak köfte için hayvan kesilir.Düðün boyunca gelen konuklarýn dýþýnda iki-üç sefer de toplu olarak tüm köylüye ve o anda bulunan konuklara yemek verilir.Bu ziyafetlerin baþ yemeði ise sulu köftedir. Bir sofra etrafýna oturan altý kiþiye bu köfteden, kaþýðý ilk daldýranlarýn dýþýnda sona kalanlara düþerse tabii.Her yemeðin sonunda da bir dua okunur. "Önce çorba gelir sofraya Sonra pek de sevmediðimiz Bamya Sanki tabak kýtlýðý var memlekette Ayný tabaða dalar,çýkar kaþýklar Dolma gelir,patlýcan gelir Hiçbirinin önemi yok Sýrada pilav,hele de köfte Var ya!" Her düðünde,düðün sahibinin evinden baþka erkek misafirlerin aðýrlandýðý,ustalarýn çalýp söylediði bir de düðün odasý vardýr.Burasý giriþte küçük bir bölme ve büyükçe bir odadan oluþur.Özellikle Hacýbektaþ'ýn Engel köyünden gelen yukarýda ismlerini belirttiðim ustalar burada çalar,her konuk geliþinde köçek burada oynar.Köçek oynarken para atanlarý gýptayla seyrederiz.Hele büyüklerimiz bize de köçeðe atmamýz için para vermiþse onu yere atmak,köçeðin zillerle þakýr þakýr oynarken parayý sýrtüstü yatýp aðzýyla almasýný seyretmek zevkten dört köþe eder bizleri.Bu odanýn giriþi çayýn kaynadýðý yerdir.Gaz ocaðýnýn baþýnda da genellikle Cümemmi (Cuma Coþkun) vardýr.O rahmetli baðýrdý mý biz çocuklar çil yavrusu gibi daðýlýrýz.Bardaklarýn bir leðende,ayný suda yýkanmasý o zamanlar dikkatimizi bile çekmezdi; ama þimdi düþününce öyle tuhaf geliyor ki... Köyümün o zamanki düðünlerini anlatýrken elbette halayý ve sinsini de anlatacaðým.Þimdi hepsini unuttuðum halaylar davul-zurna eþliðinde "aðýrlama" ile baþlar,"mavilim ile biterdi.Giterek hýzlanan tempoyla beþ-altý halay peþ peþe çekilirdi.Düðünün ikinci,üçüncü günlerinde öðleden sonralarý kurulurdu bu halaylar.Hepsi de rahmetli olan Öksüz Haceli Emmi,Þýh Emmi,Göbekli Bayram aðabey gibi kiþiler iyi halay çeken kiþiler olarak kalmýþ aklýmda. "Aðýr aðýr baþlar halay Önce aðýrlama Sonra sýrayla diðer halaylar Adýný unuttum çoðunun Bir 'hoþbilezik' bir de'mavilim' Kalmýþ aklýmda Bazen biz de dururduk halaya Gözümüz halaybaþýnýn Ayaðýnda Ara sýra karþýya bakarýz Köyün bizi seyreden genç kýzlarýna O zaman dolaþýr ayaklar Birbirine Davul 'dum' deyince hýzlýca Atar biri elini cebine" Düðün dört gün sürer de düðünde konuk eksik olur mu? Ýkinci gün baþlar çevre köylerden gelmeye konuklar.Köyün dýþýnda traktörlerle,silah atýlarak karþýlanýrlar.O zamanlar halaylar çekilirken de gelin alýndýktan sonra da çok silah atýlýrdý.Düðüne gelen konuklar çoðu zaman "Sen götüreceksin,ben götüreceðim!" diye kavgayla paylaþýlýr.Onlar "aziz misafir"dir artýk düðün boyunca.Komþu köyden gelen konuklarý biz götüremedik, diye aðladýðmý da bilirim ben. Akþamlarý da "Sinsin" oynanýr.Daha çok ikinci ve üçüncü gün akþamlarý.Varil eskilerinin üstüne içi külle dolu bir sac konur.Külün üzerine yanýk yað dökülür.Bu kül ateþlendiði zaman uzun süre yanar. "Çevrilir ateþin etrafý Davul-zurna duvarýn dibinde Çalarlar sinsin havasýný Ve de þapkasý geriye kaykýlmýþ delikanlým Eller arkada,baþ dik,gözler fýldýr fýldýr Uyar davul-zurnanýn havasýna Dizlerin biri kalkar,biri iner 'Var mý bana yan bakan!' Havasýyla Köy yiðidim Döner de döner Tam bu sýrada Halkalanmýþ, ateþin etrafýnda Seyredenlerden biri Kurþun gibi Fýrlar ileri Yetiþirse dönen yiðidin sýrtýna Olanca gücüyle indirir yumruðu Kendisi baþlar dönmeye Devam eder gider sinsin oyunu Ne zaman mý biter Ateþ ne zaman yüz tutarsa Sönmeye" Düðünün üçüncü günü ikindi üzeri kýz evine "yenge" gidilir.Kýz evi köyün içinde de dýþýnda da olsa bu deðiþmez.Orada halaylar çekilir,silahlar atýlýr.Yenge grubundan birkaç kadýn o akþam kýz evinde kalýr.Bu herhalde gelini ertesi güne hazýrlamak içindir.Kýz evi de yanlýþ hatýrlamýyorsam orada bir yemek verir. Ertesi sabah güneþ yükselirken,daha çok kuþluk vakti tüm köylü toplanýr kýz evinde.Kýz evi baþka bir köydeyse traktörlerle,minibüslerle yola düþülür.Kýz evinin kapýsýna kýza verilecek çeyiz yýðýlmýþtýr.Gelenler ilgiyle seyrederler bu eþyalarý.Sonra eli kalem tutan biri kýz ve erkek tarafýyla birlikte bu çeyizleri deðerlerini de belirterek bir kaðýda yazar.Bu bir senettir.Ola ki ayrýlma durumunda damat tarafý kýz tarafýna bu miktarý ödeyecektir.Eþyalar vagonetlere yüklenir.Hemen aynayý kapar bir genç ya da çocuk.Bahþiþ alacaktýr oðlan evinden. "Sonra mý Sonra kapýdan görünür al duvaklý gelin Babasýnýn ya da Kardeþinin kolunda Öyle dertli vurur ki Gelin havasýný Davul ve zurna Akraba da olmasanýz Siz de aðlarsýnýz Orada" Gelin silah ata ata eve indirilir.Hayýrlý olsun dilekleriyle düðün biter.Ayrýntýlý anlatacak olsam bu düðünleri bu yazý bitmez. O akþam "güvey giydirme", ertesi gün "duvak açma" gibi damat ve gelinle ilgili törenler olsa da biz burada keselim,yazýmýzý da eski kültürümüzü merak edenlere armaðan edelim. Numan Kurt
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Numan Kurt, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |