Allah insanlarý yalnýzca Kendisine kulluk ve ibadet etmeleri için yaratmýþ, seçip beðendiði dini ve yaþam tarzýný da Kur’an’la bildirmiþtir. Bir insanýn yaþamýnda aldýðý en önemli mesaj, yaratýlýþýnýn gerçek amacý, insan iliþkileri ve karakterleri, dünya hayatý, ahiret ve güzel ahlakýn nasýl olmasý gerektiði gibi çok önemli konularda ayrýntýlý bilgiler veren Kur’andýr.

Hüküm verenlerin hakimi Yüce Allah Kur’an’ýn indiriliþ nedenini, “Ayetlerini, iyiden iyiye düþünsünler ve temiz akýl sahipleri öðüt alsýnlar diye sana indirdiðimiz mübarek bir kitaptýr. (Sad Suresi, 29) ayetiyle tüm insanlýða bildirir. Müminler de kendileri için yaþam rehberi olan bu mesajý okur, ayetleri üzerinde derin düþünür, “okunduðunda imanlarýný artýrýr” (Enfal Suresi, 2) ve yaþamlarýný Kur’an’a göre düzenlerler.

Samimi iman sahipleri kendilerine yol gösterici temel kaynak olarak Kur’an’ý alýrlar. Tüm düþüncelerini Kur’an ile deðerlendirir, hükümlerine dikkatle uyarlar. Hangi kültür, bilgi, tecrübe, görgü seviyesinde olursa olsun insanýn baþvuracaðý tek kaynak Kur’an’dýr.

Allah’ýn kullarýna olan rahmetinin tecellisi olarak Kur’an’da, her konu en hikmetli ve en özlü þekilde açýkça bildirilir. Allah ayrýca, Kur’an’la bize Kendisi’ni tanýtýr; tüm evreni yoktan var eden, tüm eksikliklerden münezzeh, herþeyi gören, iþiten, gizlinin gizlisini bilen olduðunu haber verir.

Kur’an, içerdiði üstün hikmetle gaflet ve alýþkanlýk perdelerini kaldýrýr. Kur’an’ýn bu etkileyiciliði, vahyedildiði günden kýyamete dek tüm zamanlar ve tüm insanlar için geçerlidir.

Allah, “Kendilerine verdiðimiz Kitabý gereði gibi okuyanlar, iþte ona iman edenler bunlardýr. Kim de onu inkar ederse, artýk onlar hüsrana uðrayanlarýn ta kendileridir.” (Bakara Suresi, 121) buyurur. Ýnsanýn Kur’an’ýn nurundan yararlanabilmesi ve doðruyu bulabilmesi için Kur’an’ý gereði gibi samimiyetle okumasý, ayetler üzerinde düþünmesi gerekir.

Katýksýz olan din yalnýzca Allah’ýndýr. Tek doðru ve hak yol vardýr; o Allah’ýn yoludur. Bunun dýþýndaki tüm yollar batýldýr; atalardan kalma çarpýk inanýþ, hurafe, bidat ve zanna dayalýdýr. Ýnsaný dünyada mutlu ve huzurlu bir yaþama, ahirette de gerçek kurtuluþa kavuþturacak olan tüm bilgiler ve her sorunun cevabý Kur’an’da vardýr. Ancak insanlarýn çoðu, Yüce Allah’ýn yolladýðý bu ilahi tebliði merak etmez, okumaktan kaçýnýr ve Allah’tan uzak bir yaþam sürer.

Cahiliye toplumlarýndaki insanlar, Kur’an dýþý kaynaklardan edindikleri ya da etraflarýndaki kiþilerden duyduklarý bilgileri din zanneder, gerçek dinin güzelliklerinden yoksun kalýrlar. Herkesin farklý doðrularý vardýr ve toplumda birden fazla din yaþanýr. Oysa dinin gerçek kaynaðý, “Gerçek, Rabbinden (gelen)dir. Öyleyse kuþkuya kapýlanlardan olma.” (Al-i Ýmran Suresi, 60) ayetiyle de ifade edildiði üzere Kur’an’dýr.

Birçok insan -Kuran’ý hiç bilmiyor da olsa- Allah’a inandýðýný söyler. Allah’ýn Kendisini tanýttýðý Kuran’dan yüz çeviren kiþi, Allah’ý nasýl tanýyýp, gücünü gereði gibi takdir edebilir? Kur’an bir çok ayetinde bu kiþilerin gerçekte iman etmediklerini bildirir:

De ki: "Göklerden ve yerden sizlere rýzýk veren kimdir? Kulaklara ve gözlere malik olan kimdir? Diriyi ölüden çýkaran ve ölüyü diriden çýkaran kimdir? Ve iþleri evirip-çeviren kimdir? Onlar: "Allah" diyeceklerdir. Öyleyse de ki: "Peki siz yine de korkup-sakýnmayacak mýsýnýz?

Ýþte bu, sizin gerçek Rabbiniz olan Allah’týr. Öyleyse haktan sonra sapýklýktan baþka ne var? Peki, nasýl hâlâ çevriliyorsunuz?

Böylece Rabbinin sözü o fasýk kimseler üzerinde (þöyle) gerçekleþmiþtir ki: "Onlar þüphesiz iman etmezler." (Yunus Suresi, 31-32-33)

Rabb’imizin tüm insanlara kurtuluþ rehberi olarak indirdiði Kur’an noksansýzdýr. Ancak bu kiþiler kafalarýndaki sorularýn cevaplarýný, Allah’ýn hiçbir þeyi eksik býrakmadýðýný haber verdiði Kuran’da deðil, farklý kaynaklarda ararlar. Allah, Kur’an’ý kendilerince yeterli bulmayan kiþilere “Kendilerine okunmakta olan Kitabý sana indirmemiz onlara yetmiyor mu? Þüphesiz, bunda iman eden bir kavim için gerçekten bir rahmet ve bir öðüt (zikir) vardýr. (Ankebut Suresi, 51) ayetiyle dikkat çeker.

Dolayýsýyla Peygamberimiz(sav)’in ahirette ümmetinden þikayeti de "Rabbim gerçekten benim kavmim, bu Kuran’ý terk edilmiþ (bir kitap) olarak býraktý" (Furkan Suresi, 30) sözleriyle, bu yönde olacaktýr.

Ve þüphesiz o (Kur’an), senin ve kavmin için gerçekten bir zikirdir. Siz (ondan) sorulacaksýnýz. (Zuhruf Suresi, 44) ayetiyle ahirette Kur’an’dan sorulacaðýmýz haber verilir. O halde Kur’an’ý gereði gibi okuyalým, Rabb’imizin bizden neler istediðinin bilincinde yaþayalým. Onun ilahî ýþýðýndan yararlanalým. Kur’an, Allah’ýn asla kopmasý olmayan sapasaðlam ipidir; O’na sýmsýký sarýlalým.