..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
"Sevgi bilmekten doðar." -Mevlana
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Eleþtiri > Politik Olaylar ve Görüþler > Akakiy Akakiyeviç




21 Nisan 2011
Kýlýçdaroðlu'nun Mevkii Belli Oldu: Sað (A) Açýk Oynuyor!  
Akakiy Akakiyeviç
Kýlýçdaroðlu’nun “Yeni” CHP’si ve deðiþim anlayýþý, Sicilyalý Prens Lampedusa’nýn “hiçbir þeyi deðiþtirmemek için her þeyi deðiþtirmek gerekiyordu” sözünü hatýrlatmaktadýr. Baykal döneminde uygulanan politikalar, hususiyetle partinin saða açýlýmý, Cumhuriyet deðerleri konusundaki “hassasiyetler”, temel hak ve özgürlükler konusunda bireyi deðil devleti koruyan sistemin idamesini saðlama düþüncesi, vesayetçi sistemin devamý yolunda harcanan çabalar gibi birçok temel konuda hala hiçbir deðiþim emaresi görülmemektedir. Bütün bunlar göz önüne alýndýðýnda Lampedusa’nýn sözleri isabetli bir yorum olarak cuk oturmaktadýr.


:BHFF:
Kýlýçdaroðlu’nun Mevkii Belli Oldu: Sað(a) Açýk Oynuyor!

“Yeni” CHP’nin, bütün deðiþim söylemlerine raðmen eski, bildik, aþina politik tavýrlar sergilemekte olduðu milletvekili aday listesi açýklandýðýnda iyice anlaþýldý. Göreli olarak sola vurgu yapan popülist seçim beyannamesine raðmen, özellikle sað seçmen kitlesinden oy alabilmek amacýyla geçmiþleri itibariyle ayan beyan saðcý olan politik figürlerin aday gösterilmesi nasýl açýklanabilir. Sol cenahta olduðunu iddia eden bir siyasal parti saðcý adaylarla topluma daha doðrusu seçmene neyi ispatlamaya çalýþmaktadýr. Siyasi tercihini saðdan yana kullanan seçmen, “gerçek” sað partiler ortada dururken, kafa karýþýklýðýyla malul bir partiye neden meyletsin ki. Sol politik programý olduðu iddiasýný inandýrýcý kýlmak maksadýyla solcu adaylara yer vermek daha mantýklý deðil midir? Yoksa programýn sol içerik taþýmasý bahane, sað açýlým þahane midir? Bahsettiðimiz konular ve sorular mantýklý bir þekilde yanýtlanmaya muhtaçtýr. Zira “Yeni” Chp’nin aslýnda bildiðimiz Chp’nin bir tekrarý olduðu ve yeni vasfýnýn sadece söylem düzeyinde kaldýðýna iþaret etmektedir.

Eski baþkan Deniz Baykal hizipçi, milliyetçi, devletçi, vesayetçi ve kendi iktidarýna(parti) düþkün siyasi kimliðiyle soldan oldukça uzakta duruyordu. Üstelik partinin sosyal-demokrat kimlikleriyle tanýnmýþ önemli figürlerini de tasfiye etmiþti. Parti o haliyle sola bir hayli uzakta ve hatta milliyetçi sað çizgiye oldukça yakýnda duruyordu. MHP ile CHP arasýndaki politik konumlanýþ hemen hemen aynýydý. Kemal Kýlýçdaroðlu böylesi bir atmosferde partinin genel baþkaný oldu. Hemen ertesinde ise Baykal’dan farklý bir siyaset izleyeceðinin ve tekrar sol kulvara geçeceðinin sinyallerini veriyordu. Küskün sosyal-demokratlarý partiye davet edeceðini ve halkçý bir programla ve yeni bir anlayýþla hareket edeceðini vaat ediyordu. Buna mukabil çok geçmeden görüldü ki,”Yeni” CHP, Baykal’ýn CHP’sinden çok da farklý deðil. Sol siyaset yaparak politik tabanýn geniþletilmesi yerine, sað adaylarla partiyi saða açma tipik bir Baykal politikasý. Bunun yanýnda Ergenekon davasýndan tutuklu sanýklarýn mebus adayý olarak gösterilmesi ve Ergenekon davasýnýn avukatlýðýna soyunulmasý da Baykal’dan miras kalan politik tavýrlardýr. Ergenekon davasý sulandýrýlarak muhalifleri susturma politikasýna dönüþtürülmüþtür. Bu ayrý bir konudur. Fakat memlekette baþka aday yokmuþ gibi özellikle Ergenekon’dan yargýlanan ya da tutuklananlarýn aday gösterilmesi çok da tutarlý bir siyaset biçimi deðildir. Yine partinin eski tüfeklerinin aday gösterilmeyerek dýþlanmasý da Baykalcý bir zihniyet biçimidir. Son tahlilde denilebilir ki, Baykal partinin genel baþkanlýðýný býrakmýþtýr fakat fikirleri ve siyaset anlayýþýyla hala CHP’nin iktidar koltuðunda oturmaktadýr.

Kýlýçdaroðlu’nun CHP’si, 12 Haziran genel seçimlerine aile sigortasý, askerlik süresinin kýsaltýlmasý, anti-demokratik bazý kurumlarýn laðvedilmesi gibi afakî vaatlerle giriyor. Özellikle laiklik, demokratik hak ve özgürlükler konularýnda da somut bir þeyler ortaya koymadý. Azýnlýklar, Alevilik, Kürt sorunu gibi hassas konulara da mümkün mertebe deðinmemeyi yeðliyor. Zira bahsedilen konularda gerçekten demokratik bir program ortaya koyma gibi bir niyeti olmadýðý da anlaþýlýyor. Seçmen tabanýnýn büyük çoðunluðunu oluþturan “laikçi”,milliyetçi ve askeri vesayeti savunan kesimlerin oylarýný kaybetmemek için ülkenin en temel özgürlük ve eþitlik konularýný muðlâk açýklamalarla geçiþtirmeyi mecburiyet addediyor. Özellikle Alevi oylarýnýn çok büyük bir kýsmýný alacaðýný bildiði için, gerçek anlamda bu sorunla yüzleþmeyi ve çözüm yollarý üretmeyi adeta fuzuli görüyor. Son tahlilde Kýlýçdaroðlu’nun aile sigortasý ve askerlik süresinin kýsaltýlmasý dýþýnda somut bir seçim vaadi olmadýðý anlaþýlýyor.

Yeni açýklanan iktisat politikasý detaylý bir program ortaya koyuyor gibi gözükmektedir. Fakat politik iktisatta ve sosyal demokrasinin iktisada bakýþýnda en temel unsurlardan biri bölüþüm iliþkileridir. Eþit bir bölüþüm gerçekleþmediði sürece ekonominin “týkýr týkýr” iþlemesi özellikle orta-alt gelir düzeyine sahip insanlar için hiçbir anlam ifade etmez. Sol bir partinin hitap edeceði, etmesi gerektiði toplum kesimleri de orta-alt gelir grubuna sahip insanlar olduðuna göre bölüþüm mekanizmasý etkin bir biçimde devreye sokulmazsa ekonominin iyi yolda olmasýnýn fazlaca bir anlamý yoktur. Aile sigortasý eþitlikçi bir toplum modelinin inþasý yolunda kuþkusuz önemli bir adýmdýr. Ancak sosyal devlet güçlendirilmeden, eðitim, saðlýk, istihdam gibi temel sorunlar çözülmeden yol alýnacaðýna inanmak safdillik olur. Bununla birlikte Marxist terminolojide kullanýlan, üstyapýnýn göreli özerkliði kavramýný burada vurgulamak gerekir. Toplumun bilinç düzeyi, hukuk, demokrasi gibi kavramlar ekonomik geliþmenin belirli bir aþamasýna tekabül eder. Üstyapýyý þekillendiren altyapýnýn yani ekonominin geliþmiþlik düzeyidir. Fakat üstyapý da göreli özerk yapýsýyla altyapýyý þekillendirir. Vurgulamak istenen, demokratik bir toplum yolunda atýlmasý gereken adýmlar sürekli ertelendiði sürece, salt ekonomik geliþmeyle toplum refahýnýn artacaðýna inanmak tipik bir sað zihniyettir. Kürt sorununu Güneydoðu sorunu olarak tanýmlayýp yatýrým yaparak bu sorunun aþýlacaðýna inanmak gibi. Ki Kýlýçdaroðlu’nun “Yeni” CHP’si, sadece ekonomik refah yoluyla toplumsal geliþmenin artacaðýna inanmýþ gözükmektedir. Son tahlilde evrensel sosyal demokrasinin deðerlerine þuradan buradan dokunarak ve özünde sað zihniyetin topluma bakýþýyla hareket ederek sol bir parti olunamaz.

Kýlýçdaroðlu’nun “Yeni” CHP’si ve deðiþim anlayýþý, Sicilyalý Prens Lampedusa’nýn “hiçbir þeyi deðiþtirmemek için her þeyi deðiþtirmek gerekiyordu” sözünü hatýrlatmaktadýr. Baykal döneminde uygulanan politikalar, hususiyetle partinin saða açýlýmý, Cumhuriyet deðerleri konusundaki “hassasiyetler”, temel hak ve özgürlükler konusunda bireyi deðil devleti koruyan sistemin idamesini saðlama düþüncesi, vesayetçi sistemin devamý yolunda harcanan çabalar gibi birçok temel konuda hala hiçbir deðiþim emaresi görülmemektedir. Bütün bunlar göz önüne alýndýðýnda Lampedusa’nýn sözleri isabetli bir yorum olarak cuk oturmaktadýr. Partide birçok þey deðiþmiþ gibi görünmektedir. Fakat bu deðiþim aslýnda hiçbir þeyin deðiþmediðini anlamamýza engel olmamaktadýr. CHP, kentli orta sýnýfa hitap eden, sýnýfsal konumlarý itibariyle emekçi kesimleri kendine çekmeyi baþaramayan, gerçekten seküler düþünen deðil de görüntü olarak “laikçi” kesimin oy verdiði, devletçi, milliyetçi, vesayetçi bir parti olma vasfýný hala korumaya devam etmektedir. Ve yine belirtmek gerekir ki Baykal’ýn iktidarý devam etmektedir hala.

Kýlýçdaroðlu’nun CHP’si, çok büyük bir sürpriz olmazsa 12 Haziran seçimlerinden yine ikinci parti olarak çýkacak ve aslýnda yine maðlup olacaktýr. Büyük bir ihtimalle bu maðlubiyetin sebepleri araþtýrýlmayacak ve hele de yüzde otuz ya da yakýn bir oy oranýna ulaþýlýrsa baþarý sayýlacaktýr. Ve hatta Baykal dönemi gibi küçük bir oy artýþý bile bir þekilde baþarý olarak deðerlendirilecektir. Asýl kaybeden ise aslýnda politik programý itibariyle sola deðil saða daha yakýn olan CHP’ye oy veren seçmen kitlesi olacaktýr. Türkiye toplumunun kaderi de muhafazakâr Ýslamcýlarýn insafýna kalacaktýr.
21 Nisan 2011




.Eleþtiriler & Yorumlar

:: Katký
Gönderen: Akakiy Akakiyeviç / , Türkiye
22 Nisan 2011
Makalenin eksik kalan kýsýmlarýný tamamlayarak daha derli toplu bir hale gelmesini saðlamýþsýnýz...Güçlü bir kalem olduðunuzu belirtmem gerek.Dimaðýnýza saðlýk...

:: Dar kafa, küçük çýkarlar
Gönderen: Vildan Sevil / , Türkiye
22 Nisan 2011
Elinize saðlýk. Derli toplu bir çözümleme. Ancak, bazý anýmsatmalar yapmaktan kendimi alamadým. Dilerim bir katkýsý olsun. 1)SHP döneminden beri, aslý dururken suretin kabul görmeyeceðini anlatamadýk. 2)Emekten yana çözüm üreten ekonomik politikalarýn üretilip, kaynaklarý belirtilerek halka en açýk biçimde anlatýlmasý gerektiðini, eldeki belediyeler eliyle, hýrsýzlýktan uzak politikalarla, güçleri oranýnda bu doðrultuda uygulamalar yaparak güven kazanýlmasý gerektiðini anlatamadýk. Bunun yerine her yerde cep doldurma politikalarýyla “Yoktur birbirimizden farkýmýz” denildi. Gelinen nokta ise, “Benim hýrsýzým, senin hýrsýzýndan iyidir” oldu. 3)Emekten yana politikalarla inandýrýcýlýk kazanmadan, demokrasi savaþýmý geleneði olmayan bizim gibi ülkelerde, daha ileri demokratik istemlere yürünemeyeceðini anlatamadýk. “Kitlelerin bir adým önü” sorunsalý kavranamadý. Bu görüþüm tüm sol için geçerlidir. 4)Sözel olarak, slogan düzeyinde sarýlýnan cumhuriyet deðerlerinin, özü, dogmatik olmayan yaný, bugün hangi içerikle donatýlýrsa ve hangi yönlerinin zaman aþýmýna uðradýðý dürüstçe belirlenmezse, bunlarýn sahiplenilemeyeceði, aksine tepki doðuracaðý gerçeðini anlatamadýk. Atatürk düþmaný gomonistler olduk. Sahiplenme, Atatürk resmini paylaþmayan haindir, sýðlýðýndan öte geçemedi. 5)Kürt sorununun, ulusal ve uluslararasý düzlemde, hangi kaygan zeminde ve deðiþken çýkarlarla süregeldiðini ve gideceðini, bu ülkede yaþayan herkese, geçmiþ bir yana, gelecekte daha nelere mal olacaðý gerçeði, açýk ve dürüst biçimde tartýþýlmaz hale geldi. Günübirlik çýkarlar üstüne politika yapýp rant saðlama her þeyin önüne geçti. 6)Hiçbir sol politik örgütlenme, “Küçük olsun, benim olsun” anlayýþýnýn ötesine geçmeyi baþaramadý. Sözün kýsasý “Böyle olur aðalarýn düðünü” örneði, böyle olur bu geleneðin, bu kültürün düðünü, demekten baþka hangi saptamayý yapabiliriz? CHP kadrolarý, seçmeni, tüm bu gerçekleri görmezse, hiçbir þeyden yakýnma haklarýnýn olmadýðýný öðrenecektir. Bu halk da nohutun, kömürün, imamýn peþinden gidecek, þifreye, kopyaya "Allaha þükür" diyecektir. Saygýlarýmla..




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.

Yazarýn politik olaylar ve görüþler kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
12 Eylül,anayasa Tartýþmalarý ve 1960 - 1980 Dönemine Dair Bazý Deðerlendirmeler
Otoriter Demokrasimizin Hal-i Pür Meali
"Yeni" Chp ve Sol Arayýþlar
Cumhuriyete Nasýl Bakmalý?

Yazarýn eleþtiri ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Muhafazakar Tahayyülde Osmanlý Ýmgesi
Türkiye'nin Yeni Vesayeti: Muhafazakar Hegemonya
Dersim Meselesi,chp'nin Tutumu ve Cumhuriyet Politikalarý Üzerine
Muhaliflikten Muktedirliðe,maðduriyetten Mütegallibeliðe
Ramazan Bizim Neyimiz Oluyor?
Açýlýmýn Mantýðý ve Ýslamcý Muhafazakârlarýn Toplum Tahayyülü Üzerine
Alevilik ve Kemalizm
Nuri Bilge Ceylan’ýn "Taþra Epiði" : Bir Zamanlar Anadolu’da…
Þeriat Deðil Muhafazakar Tahakküm Tehlikesi Var
Türkiye’nin Demokratik Anayasa Arayýþýnýn Önündeki Engeller Üzerine

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Bir Memurun Sabah Mesaisi Öncesi Gördükleri,düþündükleri [Öykü]
Alevilik Ýslam'ýn Dýþýndadýr..! [Deneme]
Askeri Vesayetten Sivil Otoriter Vesayete: Kýsýrdöngü,imkanlar ve Sýnýrlar [Deneme]
Futbol ve Ben [Deneme]
Türban ve Ýslami Kesim Üzerine Bazý Mülahazalar [Deneme]
Rus Edebiyatý'nda Gerçekçilik Akýmýnýn Öncüsü: Gogol'un Palto'su [Ýnceleme]
Son Otuz Yýlýn Ýdeolojisi Yeni Muhafazakarlýk [Ýnceleme]
Seçmen Davranýþlarýnýn Önemi ve Dp (Akp) 'Nin Nasýl Uzun Süre Ýktidarda Kaldýðý Üzerine Bazý Deðiniler [Ýnceleme]
Çoðunluk: Türk Kimliðinin Sýradan Halleri [Ýnceleme]
Son Ekonomik Krizin Düþündürdükleri [Ýnceleme]


Akakiy Akakiyeviç kimdir?

Özellikle eleþtirel yazmaya özen gösteren,Türkiye tarihi,politika,sinema ve hatta edebiyat üzerine kafa yoran ve yazmaya çalýþan ve yazmayý önemseyen bir amatör yazar. . .

Etkilendiði Yazarlar:
Gogol,Puþkin,Çehov,Ahmet Ýnsel,Murat Belge,Ömer Laçiner v.b.


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Akakiy Akakiyeviç, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.