..E-posta: Þifre:
ÝzEdebiyat'a Üye Ol
Sýkça Sorulanlar
Þifrenizi mi unuttunuz?..
Bilge kiþi her þeye þaþan kiþidir. -Andre Gide
þiir
öykü
roman
deneme
eleþtiri
inceleme
bilimsel
yazarlar
Anasayfa
Son Eklenenler
Forumlar
Üyelik
Yazar Katýlýmý
Yazar Kütüphaneleri



Þu Anda Ne Yazýyorsunuz?
Ýnternet ve Yazarlýk
Yazarlýk Kaynaklarý
Yazma Süreci
Ýlk Roman
Kitap Yayýnlatmak
Yeni Bir Dünya Düþlemek
Niçin Yazýyorum?
Yazarlar Hakkýnda Her Þey
Ben Bir Yazarým!
Þu An Ne Okuyorsunuz?
Tüm baþlýklar  


 


 

 




Arama Motoru

ÝzEdebiyat > Öykü > Dinsel > Duran Çetin




13 Ekim 2002
Ay Tutulmasý  
Duran Çetin
Duramadý; fýrýnýn bulunduðu avluya açýlan pencereden yine baðýrdý: -Karý! Haydi çabuk ol. Odaya gideceðim.


:BGDG:


Güneþ bir hayli yükselmiþti. Bekçi dayýda bir sýkýntý olduðu davranýþlarýndan belliydi. Yoðurduðu hamurdan, dýþarýdaki fýrýnda ekmek yapan hanýmýna arada bir baðýrýp duruyordu:
-Haydi be! Acýktýk; bir þeyler getir de yiyelim.
Bazen cevap alamýyor, bazen de belli belirsiz bir sesle hanýmýnýn yarým aðýzla verdiði cevabý anlayamýyordu.
Odanýn içinde ayaða kalkýyor, bir o yana bir bu yana gidip geliyordu. Kendi kendine “bu gün bir þey olacak. Kötü bir þey olmasa bari. Caným hiç bu kadar sýkýlmamýþtý”, diye söyleniyordu. Arada bir oflayýp pufluyordu.
Duramadý; fýrýnýn bulunduðu avluya açýlan pencereden yine baðýrdý:
-Karý! Haydi çabuk ol. Odaya gideceðim.
-Tamam, geliyorum, cevabýyla azýcýk rahatladý. Gerilen yüzü küçük su dalgacýklarý gibi açýldý. Her zamanki yerine oturdu. Hiç siyahý kalmamýþ saçlarýný elleriyle taradý. Sonrada tekrar komþularý Musa’nýn hac hediyesi olarak getirdiði takkeyi giydi.
Hanýmý elinde sini odaya girdi. Oturdular:
-Çocuklar? Dedi.
–Onlar gitti. Sýcacýk tandýr yiyesin, diye uðraþtým. Çok sabýrsýzsýn.
–Bilmiyorum. Bugün içimde bir sýkýntý var. Huysuzlaþmam belki ondandýr.
–Sen her zaman böylesin zaten.
–Deðil karý. Vallahi deðil.
Önden dökülen diþlerin boþluðu çektiði sýkýntýnýn ispatý gibi duruyordu. Fakirlik sebebiyle taktýramadýðý belliydi. Yoklukla yoðrulan hayatýn sýkýntýlarý yüzündeki kýrýþýk sayýsýný katlamýþtý. Yamalý þalvarý rengarenkti. Gözlerinin feri gitmiþ; sönmüþtü. Her gülüþünde yýllarýn alýp götürdüklerinden bir kaçýný kýsa süreli geri getiriyordu. Diþlerinin yokluðunu açýða çýkarýyordu.
Yemekten sonra herkes kendi iþine: hanýmý temizlik iþlerine baþladý. Bekçi dayý da muhtar odasýnýn yolunu tuttu.
Mavzeri astýðý yerden her zamanki gibi aldý. Saðýna soluna þöyle bir baktý. Aldýðý bezle tüfeði sildi. Fiþekliði kontrol etti. Mermileri saydý tek tek. Baþýndaki takkeyi çýkarýp, duvarda asýlý bekçi þapkasýný giydi. Lastik ayakkabýlarýný ayaðýna geçirdi.
Çok iþi vardý: koruluk dolaþýlacak... muhtar heyeti çaðrýlacak... odanýn iþleri yapýlacak...
Kapýdan çýkarken mavzeri omzuna vurdu. Kendine has yürüyüþüyle odanýn yolunu tuttu. Yolda karþýlaþtýðý Avrupalý Memedali, bekçi dayýya takýldý:
-Duydun mu lan bekçi?
–Neyi?
–Lan senin de hiçbir þeyden haberin yok!
–Öyle!
–Bu gün ay tutulacakmýþ!
–Hadi lan Avrupalý! Kim demiþ onu; ne bilirlermiþ?
–Ajanstan duydum.
–Allah’ýn iþine ne karýþýyor bunlar?
–Lan bunda ne var? Adamlar ellerindeki aletlerle biliyorlar. Teknoloji var adamlarda teknoloji!
–Hadi caným sen de!
–Gerçi senin kafan bunlara basmaz. Sen anlamazsýn bu iþlerden.
–Daha önce görmüþtüm; ortalýlýk güpegündüz de karanlýk oluyordu.
-Hem de saati belli.
-Deme! Kaçta?
–On ikideymiþ.
Avrupalý Memedali bu iþleri ajanstan dinlediði için bilirdi. Zaten birkaç kiþide radyo vardý. Gördüklerine bilgiçlik taslar; üstünlüðünü göstermeye çalýþýrdý. Kýyafeti ve konuþmasýyla diðer köylülerden farklýydý. Ee, ne de olsa Avrupa görmüþ adamdý. Bekçi dayý gibileri bulunca konuþtukça konuþurdu.
Bekçi dayý Avrupalý Memadali’nin dediklerini ilgiyle dinledi. Ay tutulunca ne olacaðýný düþündü, heyecanlandý. Yeleðinin cebindeki babasýndan yadigâr köstekli saatini sýk sýk çýkarýp on ikiye ne kadar kaldýðýný kontrol etti. Kimi gördüyse Avrupalýdan duyduklarýný, bazen kendisine mal ederek anlattý. Anlattý. Bir þeyler bilip baþkalarýna anlatmanýn zevkini yaþadý. Telaþlý bir bekleyiþ sanki zamanýn akýþýný durdurmuþtu. Bekledi merakla.
Saat on ikiyi gösteriyordu. Muhtar odasýnýn önünde birikmiþ insanlar da beklemekteydi. Nihayet o an gelmiþti: gündüzün aydýnlýðýný bir anda gölgelenmiþ, kapalý, gri, kurþuni bir siyahlýk kapladý. Güneþin yokluðu insanýn içini karartýyordu.
O anda atalarýndan önceden duyduðunu uygulamaya koydu. Birisi boynuna teneke takýp çalmaya, bir diðeri baðýrýp çaðýrmaya baþladý. Bekçi dayý da iki adýmla merdivenleri çýktý. Muhtar odasýna daldý. Duvarda asýlý mavzeri ve fiþekliði kaptý. Yaþýna inat ayný hýzla aþaðýya indi.
Yanýndakilere eliyle iþaret ederek:
-Þöyle açýlýn, açýlýn bakalým, diyerek mavzerin tetiðine peþ peþe dokundu.
Kararmýþ gündüzde, mavzerin sesi giderek derinleþen bir uðultu ile yayýldý; geniþledi ve kayboldu. Çocuklar mavzerden çýkan boþ kovanlarý toplamak için yarýþtý. Bekçi dayý kovanlarý çocuklara vermemek için baðýrdý durdu.
Bir süre sonra ay tutulmasý sona erdi. Günlük hayat devam etti. Ýkindi ezanlarý okunmuþ, cemaat camiden çýkmýþtý. Camiden çýkan bu gurup köy odasýnýn önüne geldi. Köyün meydanýnda olan oda, iþi olmayanlarýn, gezmek isteyenlerin ilk uðrak yeriydi. Köylüler orada toplanýr, çocuklar orada oynardý.
Odanýn önündeki oturaklara oturdular. Ava meraklý olan Dursun dayý:
-Ava gideceðim, arkadaþ arýyorum, dedi. Hiç kimse cevap vermedi. Dursun dayý kafaya koymuþtu gidecekti. Alýþkanlýklarý býrakmak zordu elbette. Duramadý ve Bekçi dayýya seslendi:
-Bekçi! Haydi beraber gidelim. Mavzerini de al, þöyle bir dolaþýp geliriz.
–Mavzeri ne yapacaksýn? Mermisi kalmadý ki!
–Ne yaptýn mermileri?
–Biraz önce ay tutulmuþtu ya!
–Hee!
–Mermilerin tamamýný Allah rýzasý için boþalttým.
Muzipliði seven birkaç kiþinin gözü, oturanlar arasýnda bulunan köyün imamýna kaydý. Ýçlerinden birisi:
-Allah rýzasý için ha, diyerek gülümsedi.
Köyün imamý söze karýþtý:
-Ay ve güneþ tutulmasý, Allah’ýn iþidir. Onun kurduðu kainat düzeninin bir parçasýdýr. Ay Allah'ýn ayetlerindendir. Ay tutulduðu zaman kýlýnan bir namaz var. Bu konuda ilmihal kitaplarýnda þuna benzer bilgiler var: Husûf (Ay Tutulmasý) Namazý: Ay tutulduðu zaman Müslümanlarýn evlerinde teker teker kýldýklarý bir namazdýr. Küsûf(Güneþ tutulmasý) namazýnda olduðu gibi, gizli veya âþikâr bir kýrâetle(okuyuþ) iki veya dört rekat olarak kýlýnýr. Ýmam-ý A'zam'a göre bu namazýn camide cemaatla kýlýnmasý sünnet deðildir. Fakat kýlýndýðý takdirde de bir beis yoktur, câizdir.
Bir diðeri söze karýþtý:
-Yani hocam! Bekçi dayýnýn yaptýðý gibi yapmak, yok.
Köy imamý:
-Asla! Bu davranýþlar doðru deðil. Duyulan yalan yanlýþ þeyleri yapmamak lazým. Bu durumda Allah’ýn gücünün büyüklüðünü düþünüp, dua etmek en doðrusudur, diyerek cevapladý.
Oturan herkes soluksuzca dinledi. Bekçi dayý yutkundu; kýzardý; renkten renge girdi. Dayanamadý ve imama döndü:
-Hocam biz ne bilelim. Atalarýmýzdan böyle duyduk. Böyle yapanlarý da gördük. Ben de onun için silah attým, teneke çaldýrdým.
Ýmam devam etti:
-Bekçi dayý duydun iþte! Bundan sonra yapmazsýn.
–Tövbe, tövbe. Bir daha asla! Cahillik iþte, dedi. Gülüþmeler oldu.
Muzipliði sevenler için, günlerce belki de yýllarca anlatýp gülecekleri bir olay yaþandý.




Söyleyeceklerim var!

Bu yazýda yazanlara katýlýyor musunuz? Eklemek istediðiniz bir þey var mý? Katýlmadýðýnýz, beðenmediðiniz ya da düzeltilmesi gerekiyor diye düþündüðünüz bilgiler mi içeriyor?

Yazýlarý yorumlayabilmek için üye olmalýsýnýz. Neden mi? Ýnanýyoruz ki, yüreklerini ve düþüncelerini çekinmeden okurlarýna açan yazarlarýmýz, yazýlarý hakkýnda fikir yürütenlerle istediklerinde diyaloða geçebilmeliler.

Daha önceden kayýt olduysanýz, burayý týklayýn.


 


ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.


Yazarýn öykü ana kümesinde bulunan diðer yazýlarý...
Vuslat
Küp Ýçinde Küp
umutlarýn bittiði yer
Çerçi
Öte Dünya
Ýhtiyaç Anýnda Kýrýnýz
Bir Garip Yolcu
Ocak
Sel
Sorgulama

Yazarýn diðer ana kümelerde yazmýþ olduðu yazýlar...
Ölüm [Þiir]
Özgür Çocukluðumuz [Þiir]


Duran Çetin kimdir?

1964 Konya doðumlu, öðretmenlik yapýyor. Hikaye ve roman çalýþmalarý devam ediyor. Yayýmlanan kitaplarý: 1. Bir Kucak Sevgi, Öykü, Beka Yayýnlarý (2. baský) 2. Güller Solmasýn, Öykü, Beka Yayýnlarý (2. baský) 3. Bir Adým Ötesi, Roman, Beka Yayýnlarý 4. Kýrmýzý Kardelenler, Öykü, Beka Yayýnlarý (2. baský) 5. Yolun Sonu, Roman, Beka Yayýnlarý 6. Portakal Kýzým, Roman, Beka Yayýnlarý, (2. baský) 7. Sana Bir Müjdem Var, Öykü, Beka Yayýnlarý 8. Gözlerdeki Mutluluk, Öykü, Beka Yayýnlarý 9. Toprak Gönüllüler Roman, Beka Yayýnlarý

Etkilendiði Yazarlar:
Ömer Lekesiz, Mustafa Kutlu, Necdet Ekici


yazardan son gelenler

bu yazýnýn yer aldýðý
kütüphaneler


yazarýn kütüphaneleri



 

 

 




| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk

| Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi |

Custom & Premade Book Covers
Book Cover Zone
Premade Book Covers

ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim Yapým, 2024 | © Duran Çetin, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr.
Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz.