Bir insan bir kaplaný öldürmek istediðinde buna spor diyor, kaplan onu öldürmek istediðinde buna vahþet diyor. -Bernard Shaw |
|
||||||||||
|
"Çocukluðum zor þartlar içinde geçti. Hep dayak yedim. Hacý Kadayýf efendiden, annemden, babamdan, sonra ilkokulda öðretmenlerimden dayak yiyerek büyüdüm. Ýnanýn bu dayaklar belkide benim aklýmý baþýmdan aldý.Bizi döverken adeta zevkten çýldýrýyordu.Çok yaþlýydý ama dayak atmaya baþladýðýnda, bir genç kýz oluyordu. Sýnýfýmýzýn yarýsý þehirli çocuklar, yarýsý da fakir çocuklardý. Bizleri döverken onlarý kollardý. Ýlk yalan söyleme huyum iþte bu günlerde baþladý. Dayak yememek için hep yalan söylüyordum.Öðretmenim gerçekten beni çok korkutmuþtu. Bende bir etki býraktý mý?Bilmem ki?Olabilir...Neden derseniz, sonra ben de yaþýtlarýmdan ufak tefek olanlarý, zayýflarý dövmeye baþladým. Ben okulda yarý aç, yarý tok günler geçirirken, boþ zamanlarýmda dahi ayakkabý boyacýlýðý yaptým. Sonra kazancýmý babama götürdüm. Annemin tarlada yaptýðý gibi. Babam kahvehanede okey oynarken bana kýzardý, üstelik bana tokat attýktan sonra."Az kazanmýþsýn ulan pezeveng" derdi. Kiþiliðim belki de bu yýllarda bozulmaya baþladý efendim. Çevreme bakýyordum. Herkes benim gibiydi. Babalar, anneler, okullar, öðretmenler hepsi aynýydý. Ýnanýn sonra ki yýllarda bir çok arkadaþým tinerci dahi oldu. Sefil günler geçirdim efendim.Hemde ne günler.Biraz daha büyüdüðümde o þeyinde büyüdüðünü gördüm.Yani iç dünyamda ki vahþi cinsel açlýðý farkettim. Komþu kadýnlara kýzlara bakýyordum. Kalkan aletim bir türlü inmiyordu. Hayal dünyamda sapýk düþüncelerimle ne hayaller kurardým efendim bir bilseniz. Ýlkokulu zar zor bitirdikten sonra bir tornacý da çalýþmaya baþlamýþtým. Ustabaþý da patronda dayak atýyordu. Babam haftalýðýmý daha haftasonu gelmeden patrondan alýrdý. Ona derdi ki: "Ýtoðlu it yaramazlýk yaparsa kýrýn bir tarafýný, benden size müsade." Bunlara raðmen liseyi de ara da bir fakülteyi de çýkardým.Suçsuz yere karakolda polislerden dayak yediðim günler oldu. Semtin psikopat kabadayýlarýndan bile defalarca dayak yedim. Gücü yeten yeteni eziyordu. Sonunda ben de hýrçýn, kavgacý ama korkak bir insan olmuþtum. Camiye zorla götürürlerdi. Zorla oruç tuttururlardý. Üstelik bunu yapanlar ise babam, büyüklerim ve bana dayak atan insanlardý. Sonra da bayramlarda zorla nasýrlý kirli ellerini öptürürlerdi. Ulusal törenlerden dahi nefret etmeye baþlamýþtým. Daha çocukluk yýllarýmda bu nefreti kazanmýþtým. Meðerse bizde askerlik ilkokulda baþlýyormuþta haberimiz yokmuþ.Size daha önce de anlatmýþtým. Öðretmenlerimiz sopasýyla sýraya sokmaya çalýþýrdý.Küçük bir kuzu sürüsüydük. Kýþýn soðuktan, yazýn sýcaktan, periþan olurduk. Saatlerce ayakta dikilmekten, beklemekten. Hele askere gittiðimde ise yirmi senede yediðim dayaðý, iki senede yiyince tam periþan oldum. " "Efendim bu da darbenin son aþamasý aslýnda. Yani bana kalýrsa devletin gücünü gösterme sanatý da sayýlabilir. Askerlik bende kalan cesaretin, güvenin, kiþiliðin, kalan son kýrýntýlarýný bile silip süpürdü. Sonraki yýllarda bunun farkýna varabildim. BÝlinçli yapýlan birþeydi zannediyorum.Bu yüzden bazen rüyamda bile hala--Kenan Paþa, Sen Çok Yaþa--As, As, As, diye sayýklýyorum.Hala da bu kabustan kurtulmuþ deðilim.Kiþiliðimi kaybetmem bir yana, psiko, egomanyak, hastalýklý bir tip olmuþtum. Bu toplum benim gibi askerden yeni gelen bu gençten daha ne bekleyebilirdi ki. Sonra bu özelliklerimle hayata atýldým. Bir iþ yerine girip çalýþmaya baþladým. Ýnsanlara güler yüzlü davranýyordum ama bu bir maskeydi. Aslýnda içim kan aðlýyordu. Aslýnda herkesten nefret ediyordum. Kendim hariç. Kendimi seviyordum. Cinsel açlýðýmý, sapýklýðýmý giderebilmek için hemen evlendim, her Türk genci gibi. Evlenmemin tek amacý buydu iþte. Bir yastýk bir yorganla yatacaðýma, yanýmda bir de diþi olursa hani iyi olur diye düþündüm. Yani caným ne isterse, ne þey yapmak isterse artýk serbesttim. Yoksa ben hayatýmda bir kadýnla iki kelime bile konuþmadým. Kadýný kerhanede, pavyonlarda tanýdým. Benden bir kadýn, bir çocuk nasýl sevgi beklerdi ki efendim. Babam nasýl yaptýysa, ne öðrendiysem ben de onu yaptým. Karþý çýkanlara ise öfkeyle cevap verirdim. Ne diyorsunuz ulan siz, biz anamýzdan, babamýzdan, ceddimizden ne gördüysek öyle yaþarýz. Bu millet ne badireler atlattý. Viyanalara gittik, geldik. Avrupalý ne demek. Kahrolsun Ruslar, Ermeniler, Marslýlar derdim. Ýnanýn efendim dayak yemenin zevkine varan artýk bundan sonra kurtulamýyor. Ben de dayak atmaya baþladým. Tabii ki gücüm kime yeterse. Atalarýmýzýn yaptýðýnýn aynýsýný yaptým. Ýlk kurbanlarým da eþim ve çocuklarým oldu. Yani her vatandaþýn yaptýðýný yaptým. Ýþ hayatýmda baþarýlý olabilmek için patrona yað çektim. Ýþ arkadaþlarýma yað çektim. Sevmediklerimi patrona ispiyon ettim. Çevrem beni parmakla gösteriyordu.Çabuk yükseldim.Amir oldum, müdür oldum. Cuma günlerinde cami avlusuna en önde fýrlardým. Ulubatlý Hasan gibi. Cumhuriyet bayramýnda ellerimde bayrakla haykýrýrdým. Ýngilizlere, Yunanlýlara veryansýn ederdim. Bizi bu hale getirdikleri için. Ramazan ayý boyunca adeta evliya gibi yaþardým. Ama ne yapayým böylelikle çevremde geliþti.Yaptýðým her iþte büyüdüm.Önüme gelene kazýk attým.Hatta babama bile.Belediye meclis üyesi bile oldum, hemþerilerimin sayesinde. Paramýn gücüyle de olsa sayýsýz kadýnla cinsel sapýklýðýmý giderdim. Ýktidara yakýn beþ partiye dahi üye oldum. Seçimi kazanan her partiyi, seçimi kaybedene kadar destekledim. Çevrem dostlarým habire geliþti. Bulunduðum ortamda, hangi siyasi fikir aðýr basýyorsa, hemen çoðunluða uyardým. Bu toplumda ayakta kalmak, yaþamak için bunlarý yapmak zorundaydým efendim.Benim yerime siz olsaydýnýz ne yapardýnýz? Yazarlýða nasýl mý baþladým?Ýþte bu yaþam tecrübesinden, belkide yediðim kazýklardan, aldýðým bu kültürden dolayý baþladým.Bütün olanlara raðmen mutsuzdum.Çevreme dikkatle bakýnca beni hiç kimsenin sevmediðini sonunda anladým.Eh foyamýz meydana çýkmýþtý.Ama bunu gayet normal karþýladým.Böyle "kel baþa þimþir tarak" dedim.Elde ettiklerime raðmen bir hiç olduðumu farkettim.Aynaya baktýðýmda kendi suratýmdan korktum.."Bu sen misin Allahýn belasý" dedim.Kendi kendime düþündüm.Sonunda nihayet bir karar verdim."Bu toplumun sana bu tecrübeye ihtiyacý var"dedim.Vicdan azabýndan olacak ki önce çocukluk anýlarýmý yazmaya baþladým. Sonrada araya birkaç þiir sýkýþtýrdým.Kendimden utandýkça daha çok yazýyordum.Bir dostum kitap çýkarmamý tavsiye etmiþti.Ýþte tam bu sýralarda teknoloji imdadýma yetiþmiþ oldu.Çeþitli edebiyat sitelerinde þiirlerim, yazýlarým yayýnlandý.Birden övgüler baþladý.Meðer hiç de yalnýz deðilmiþim.O kadar mutlu olmuþtum ki sormayýn gitsin.Ýþte birden o geçmiþimden sýyrýlmýþtým.Yepyeni bir dünyaya adým atýyordum. Adeta yeniden doðdum doktor bey.Artýk verdiðiniz ilaçlarý kullanmak istemiyorum.Lütfen ýsrar etmeyin.Size kaç kez söyledim.Midemde ekþime yapýyor o lanet olasý haplar.Rica ederim eðer ýsrar ederseniz baþka bir doktora baþvuracaðým.Ama tavsiye edeceðiniz siteler varsa onlardan alýrým.Bu terapilerden artýk sýkýlmaya baþladým, haberiniz olsun... Lütfen ama lütfen ýsrar etmeyin...
ÝzEdebiyat yazarý olarak seçeceðiniz yazýlarý kendi kiþisel kütüphanenizde sergileyebilirsiniz. Kendi kütüphanenizi oluþturmak için burayý týklayýn.
|
|
| Þiir | Öykü | Roman | Deneme | Eleþtiri | Ýnceleme | Bilimsel | Yazarlar | Babýali Kütüphanesi | Yazar Kütüphaneleri | Yaratýcý Yazarlýk | Katýlým | Ýletiþim | Yasallýk | Saklýlýk & Gizlilik | Yayýn Ýlkeleri | ÝzEdebiyat? | SSS | Künye | Üye Giriþi | |
Book Cover Zone
Premade Book Covers
ÝzEdebiyat bir Ýzlenim Yapým sitesidir. © Ýzlenim
Yapým, 2024 | © Þenol Durmuþ, 2024
ÝzEdebiyat'da yayýnlanan bütün yazýlar, telif haklarý yasalarýnca korunmaktadýr. Tümü yazarlarýnýn ya da telif hakký sahiplerinin izniyle sitemizde yer almaktadýr. Yazarlarýn ya da telif hakký sahiplerinin izni olmaksýzýn sitede yer alan metinlerin -kýsa alýntý ve tanýtýmlar dýþýnda- herhangi bir biçimde basýlmasý/yayýnlanmasý kesinlikle yasaktýr. Ayrýntýlý bilgi icin Yasallýk bölümüne bkz. |